İran’da evcil hayvanları yasaklayan yasa tasarısı tartışma yarattı

Tahran’daki İran Kedi Müzesi’nde bir ziyaretçi kediyle oynuyor (AP)
Tahran’daki İran Kedi Müzesi’nde bir ziyaretçi kediyle oynuyor (AP)
TT

İran’da evcil hayvanları yasaklayan yasa tasarısı tartışma yarattı

Tahran’daki İran Kedi Müzesi’nde bir ziyaretçi kediyle oynuyor (AP)
Tahran’daki İran Kedi Müzesi’nde bir ziyaretçi kediyle oynuyor (AP)

İranlı hayvanseverler, aşırı muhafazakar milletvekillerinin bir ay önce onayladığı ve ‘zararlı’ yapıları nedeniyle evcil hayvanların evlerde beslenmesini yasaklayan yasa tasarısına öfkesini dile getirdi.
Hayvansever Mustafa, “Hayır, benim kedim tehlikeli değil” derken, Tahran’da evcil hayvan malzemeleri satan bir mağazanın sahibi bir başka genç, “Timsahlar tehlikeli olarak adlandırılabilir, ancak tavşanlar, köpekler ve kediler nasıl tehlikeli olabilir?” diye sordu.
Basında çıkan haberlere göre, 75 milletvekili yeni meclisin dörtte biri geçtiğimiz günlerde ‘Zararlı ve tehlikeli hayvanlara karşı sakinlerin haklarının desteklenmesi’ başlıklı yasa yasarısını onayladı.
Söz konusu yasa tasarısında, insanların evcil hayvanlarla tek çatı altında yaşaması ‘yıkıcı bir toplumsal sorun’ olarak nitelendirildi.
Önerilen yasanın en belirgin yasakları arasında yabani, egzotik, zararlı ve tehlikeli hayvanların yetiştirilmesi, satın alınması, satılması, taşınması, alınması ve evde tutulması yer alıyor.
Listede maymunların yanı sıra timsahlar, kaplumbağalar, yılanlar, kertenkeleler, kediler, fareler, tavşanlar, köpekler ve diğer hayvanlar yer aldı.
Tasarıyı ihlal edenler, yaklaşık 98 dolar veya 87 euro olan aylık asgari çalışma ücretinin 10 ila 30 katına eşit bir para cezası ve hayvanın el konulması riskini alacak.
Ayrıca hayvanı taşımak için kullanılan araçlara da üç ay süreyle el konulacak.
Tasarı gazetelerde eleştirilere, sosyal medyada alaya ve Tahran sakinleri arasında öfkeye yol açtı.
Reformist Shargh gazetesi, “Bu projeler kesinlikle kaosa, yolsuzluğa ve bu yasaya toplu itaatsizliğe neden olacak çünkü hayvanlarla yaşamak artık kültürel bir fenomen” ifadeleri ile uyardı.
Tasarıyı imzalayanlardan Tahran Devrim Mahkemesi Başkanı Musa Gazanfer Abadi AFP’ye verdiği demeçte, “Projeyi genel olarak destekliyorum ancak bazı maddelere katılmıyorum. Bu sadece bir yasa tasarısı ve kabul edilip edilmeyeceği ayrı bir konu” dedi.
Tahranlı bir başka milletvekili olan çevreci Sumeyye Rifai ise, “Hayvanların insanlara sunduğu hizmetleri kimse inkar edemez, ancak bu alanda durumun düzenlenmesi gerek” diyerek, yasa tasarısının yalnızca ‘suçlulaştırmaya odaklanmasını’ eleştirdi.
Bir Pet Shop mağazasının sahibi Muhsin, bu yasa tasarısının binlerce kişiyi işinden edeceğine ilişkin endişesini dile getirdi.
Muhsin’in eşi ise köpeğinden asla ayrılmayacağını söyleyerek, “Milletvekilleri muhtemelen bugün genç çiftlerin evcil köpekleri olduğu için çocukları olmadığını varsayıyorlar, ama bu aptalca. Çocuk sahibi olmamızı engelleyen köpekler değil, ekonomik koşullardır. Bir zamanlar uydu televizyonunu yasakladılar, ancak insanlar onu kullanmaya devam etti, ancak korku ve endişeyle. İnsanlar aynı şekilde hayvanlarını da korumak için evde tutacaklar” dedi.



Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?

Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
TT

Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?

Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)

Hindistan, Çin ve Pakistan arasındaki toplam nükleer başlık sayısı yaklaşık 630. Çin, 2035 yılına kadar nükleer cephaneliğini 320'den bin 500'e çıkarmayı hedefliyor. Dolayısıyla, bu üç ülkenin, aralarındaki aşırı düşmanlık nedeniyle ‘nükleer terör üçgeni’ olarak adlandırılan bölgeyi oluşturduğu söylenebilir. Eğer dünya düzeninin, özellikle de ekonomik düzenin ağırlık merkezi doğuya kayıyorsa, Çin ve Hindistan hayal edilen dünya düzeninin iki ana sütununu oluşturacak (demografik olarak: Çin + Hindistan = dünya nüfusunun yüzde 36,21'i). Eğer Çin halen ABD tarafından ilk adalar hattı üzerinden çevreleniyorsa, Tayvan adası çevreleme stratejisinin baş tacı olacaktır. ABD’li düşünür Robert D. Kaplan'a göre Hindistan, Hint Okyanusu'nu engelsiz bir şekilde görebilmektedir, zira bu okyanus yeni dünya düzeninin merkezi olacaktır.

Xxscdfrgt
Hindistan sınırına yakın bir askeri karakolda asılı Pakistan bayrağı (Reuters)

Çin, Batılı sömürgeciler tarafından içine sokulduğu yüzyıllık aşağılanmadan kurtulmaya çalışıyor. Ayrıca hem yakın çevresinde hem de diğer kıtalarda etki alanları yaratmaya uğraşıyor. Aksi takdirde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin ne anlamı kalır? Öte yandan Hindistan, ulusal güvenliğine yönelik üç yönden gelen hayati risk ve tehditleri bertaraf ederek jeopolitik konumunu güvence altına almaya çalışıyor. Pakistan'ın bulunduğu kuzeybatı cephesi, özellikle de Babürlerin Hindistan'ı Babür Sultanlığı olarak 300 yıl boyunca yönetmek için bu ovalık bölgeden gelmeleri nedeniyle söz konusu bölge yumuşak karın olarak kabul ediliyor. Kuzeydoğu tarafında Hindistan'ın Çin ile bir sınır anlaşmazlığı var, ancak uzmanlar iki devi ayıran Himalaya sıradağlarını yarattığı için doğaya teşekkür ediyor. Son olarak, Hindistan'ın 7 bin 516 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi, Hindistan'ın ulusal güvenliği için denizcilik açısından sürekli bir tehdit oluşturuyor. İngilizler Babür İmparatorluğu'nu denizden yıkmadı mı? İngilizler Lord Louis Mountbatten aracılığıyla Hindistan'ı bölerek Hindistan'ın baş düşmanı Pakistan'ı yaratmadı mı? İngiliz Lord Mortimer Durand, Orta Asya'daki Büyük Oyun sırasında İngilizler ve Rusya arasındaki ayrım çizgisini (Durand Hattı) çizerek bugünkü Afganistan'ı o zamanki büyük güçler arasında bir tampon devlet olarak kurmadı mı?

Bir sonraki jeopolitik oyun Doğu Asya'nın da katılımıyla Güney Asya'da oynanıyor:

Çin, ister karada ister denizde olsun Hindistan'ı çevrelemek için harekete geçti. Çin, Hindistan'ın Hint Okyanusu'ndaki hareket kabiliyetini sınırlandırarak Sri Lanka adasına dolaylı olarak hâkim olmaya çalışıyor. Böylece Çin, Palk Boğazı'nı kontrol ederek ve Hindistan'ın güneyine 80 kilometreden daha uzak olmayan bir mesafede, Çin'in yakın çevresinde ve yakın etki alanlarında yoğunlaşıyor.

dwefew
Hintli aktivistler bugün Ahmedabad'da Pakistan bayrağı yaktı. (Reuters)

Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarının bir parçası olarak Çin, Umman Körfezi'ne doğrudan bakan Pakistan'ın Gwadar Limanı’na karadan ulaşmak amacıyla Pakistan'a yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yaptı. Çin bunu yaparken dünya denizlerine hâkim olan ABD'nin deniz gücünü ve tüm boğazları bypass etmiş oluyor. Ancak en önemli husus Hindistan'ı çevrelemek ve kontrol altına almak.

dert5y6
Çinliler, ülkelerinin bayraklarını sallıyor. (AFP)

Hindistan Batı, özellikle de ABD ile ittifak arayışında olup, tarihi bağlaşıklık kültürünü her zaman korumaya çalışıyor. Japonya ile ittifak arayışında ve ortak deniz manevralarına katılıyor. Hindistan ayrıca, Afganistan ve Pakistan arasında 1893 yılında Mortimer tarafından çizilen ve Peştun ulusunu ikiye bölen (Afganistan ve Doğu Pakistan) hattan kaynaklanan tarihi düşmanlıktan faydalanarak Afganistan ile de ittifak arayışında. Hindistan'ın amacı elbette Pakistan'ı çevrelemek.

Hindistan, Çin gibi kıtasal bir deniz devleti olduğu için daha fazla uçak gemisi inşa ederek (şu anda iki tane var) deniz kuvvetlerini modernize etmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca batıya yönelerek silah kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.

Hindistan, ABD ile iş birliği içinde, koşullar uygun olduğu takdirde Hindistan'ın Mumbai kentinden Arap Körfezi bölgesi üzerinden Avrupa'ya uzanan ekonomik koridora katılmayı prensipte kabul ederek Kuşak ve Yol Girişimi’ni etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu, Hindistan'ın Dörtlü grup üyeliğine ek bir adımdır.

Sonuç olarak, Hindistan'ın Keşmir'deki son terör saldırısına verdiği tepki aşırı bir tepki olabilir, ancak jeopolitik derinliği itibariyle Güney Asya'nın Pandora'nın kutusunda gizlenen kötülüklerini yansıtıyor.

*Bu makale, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı