Putin’den Johnson’a: NATO’nun genişlemesi Rusya için bir tehdit

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin’den Johnson’a: NATO’nun genişlemesi Rusya için bir tehdit

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna’nın ‘zararlı bir yaklaşım’ izlediğini vurgulayarak, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) doğuya doğru genişlemesinin Rusya'nın güvenliğine tehdit oluşturduğuna dikkati çekti.
Kremlin, Putin ve Johnson’ın dün (Pazartesi) bir telefon görüşmesi yaptığını duyurdu. Alman haber ajansına göre Kremlin, ‘İngiltere Başbakanı’nın, diğer Batılı liderler gibi, Rus güçlerinin Ukrayna sınırına yakın yerlerde sürdürüldüğü iddia edilen geniş çaplı hareketlerinden duyduğu endişeyi’ dile getirdi.
Açıklamada, ‘Putin’in, ayrıntılı olarak Ukrayna çevresindeki mevcut duruma ilişkin ilk değerlendirmeleri’ yaptığı ifade edildi. Kremlin açıklamasında ayrıca ‘Kiev’in, Ukrayna iç krizinin çözümü için yeri doldurulamaz bir temel olan Minsk Anlaşmalarını baltalamaya çalışmak adına olumsuz örnekler sunduğuna’ vurgu yapıldı.
Putin, görüşme sırasında, “Ukrayna güçleri, Minsk Grubu’na göre, çatışma bölgesinde yasak olan ağır silahlar ve saldırı uçağı kullanıldığı için, temas hattındaki durumu kasıtlı olarak kötüleştiriyor” dedi. Putin ayrıca Kiev hükümetinin Ukrayna’daki Rusça konuşan nüfusa karşı ayrımcılık politikası uyguladığına dikkati çekti. Rusya Devlet Başkanı, “Bütün bu gelişmeler, Rusya’nın güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturan Ukrayna topraklarında, NATO ülkelerinin askeri yoğunluğunun arka planında gerçekleşiyor” dedi.
Putin, NATO’nun doğuda daha fazla ilerlemesini ve Rusya’yı tehdit eden silahları komşu ülkelerde, özellikle Ukrayna'da konuşlandırmasını engelleyen net uluslararası yasal anlaşmalar oluşturmak amacıyla müzakereleri başlatmaya acil ihtiyaç olduğuna işaret etti. Putin, Rus tarafının ilgili taslak belgeleri sunacağını da sözlerine ekledi. Kremlin'den yapılan açıklamada, iki liderin bölgesel konuları tartışmaya devam etme konusunda mutabık kaldığı belirtildi.



Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
TT

Cumhuriyetçiler Harvard hakkında meclis soruşturması başlattı

Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)
Harvard Üniversitesi kampüsü (AP)

ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler dün, Donald Trump'ın kampının prestijli eğitim kurumuna yönelik son saldırısında, eşitlik yasalarını ihlal etmekle suçladıkları Harvard Üniversitesi hakkında soruşturma başlattıklarını duyurdular.

Trump yönetimi birkaç haftadır, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı öğrenci hareketleri sırasında antisemitizmin tırmanmasına izin vermekle suçlanan bazı Amerikan üniversiteleriyle mali bir çatışmaya girmiş bulunuyor. Trump yönetiminin hedef aldığı üniversiteler arasında, ABD hükümetinin taleplerini reddetmesinin ardından 2.2 milyar dolarlık hibesi dondurulan Harvard Üniversitesi de bulunuyor. Trump, “nefret ve aptallık” yaymakla suçladığı Harvard Üniversitesi'ne tanınan vergi muafiyetini iptal ederek daha da ileri gitmekle tehdit ediyor.

“Harvard'ın bir utanç kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bence yaptıkları şey bir rezalet,” diyen Trump, dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘avukatlar tarafından ele alınan’ davayla ilgisini küçümsedi.

Cumhuriyetçi yetkililer, bir meclis soruşturması başlatıldığını duyurdukları mektuplarında, üniversite yönetimine, özellikle ırk temelinde ayrımcılık olmak üzere “medeni haklar yasalarına uyumsuzluğunu” izleyeceklerini bildirdiler. Temsilciler Meclisi Soruşturma Komitesi Başkanı James Comer ve Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik, “Harvard Üniversitesi, sizin talimatınızla, Harvard'ı yasalara uygun hale getirmeyi amaçlayan federal yetkililer tarafından önerilen makul bir uzlaşma anlaşmasını değerlendirmeyi reddettiği ölçüde yasadışı ayrımcılığı önleyemiyor ya da önlemek istemiyor gibi görünüyor” diye yazdı. Üniversite Başkanı Alan Garber'a hitaben “Hiçbir kurumun yasaları çiğneme hakkı yoktur” ifadelerini kullandılar.

Bu tehdit, çarşamba günü Trump yönetimi tarafından yapılan ve üniversitenin kabul, işe alım ve siyasi yönelim alanlarında incelemeye tabi tutulmayı kabul etmemesi halinde, yabancı öğrenci kabulünü engellemeyi düşünen bir başka tehdidin ardından geldi. Birçok profesör ve öğrenci, üniversitenin Trump yönetiminin taleplerini reddetmesini nadir görülen bir direniş işareti olarak memnuniyetle karşılarken, New York'taki Columbia Üniversitesi Cumhuriyetçilerin baskısı altında reformları kabul etti.

Araştırmacı Avi Steinberg, Harvard Üniversitesi personeli ve öğrencilerinin dün Boston yakınlarındaki Cambridge'de bulunan kampüste, Trump yönetimine karşı gösteri düzenlediklerini söyledi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Steinberg, “Harvard'ın öğrencilerine ve öğretim üyelerine verdiği sözleri yerine getirmesini, kampüsteki her öğrenciyi korumasını, öğretim üyelerini ve özellikle de ifade özgürlüğünü korumasını istiyorlar” ifadelerini kullandı.

30 bin öğrencili kurum yıllardır Şangay Dünya Üniversiteleri Sıralamasında en üst sıralarda yer alıyor. Diğer üniversitelerde olduğu gibi, bu üniversite de yıllardır büyük ölçüde sol görüşlü olduklarını düşündükleri Amerikan üniversitelerine karşı saldırıya geçen muhafazakarların hedefindeydi.

Bu saldırı, Filistin halkına destek ve Gazze'deki savaşa karşı düzenlenen öğrenci protestoları sırasında yoğunlaşmış ve üniversite kampüslerinde Yahudi öğrencilerin korunmamasına yönelik yaygın eleştirilere yol açmıştır.