ABD-Rusya uzay işbirliğini sarsan tuhaf skandalın içyüzü

6 Haziran 2018'de Rusya'nın kiraladığı Baykonur uzay üssünde Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 56/57 numaralı seferinin görevlisi, NASA astronotu Serena Auñón-Chancellor'ın uzay kıyafeti kontrol edilirken (AFP)
6 Haziran 2018'de Rusya'nın kiraladığı Baykonur uzay üssünde Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 56/57 numaralı seferinin görevlisi, NASA astronotu Serena Auñón-Chancellor'ın uzay kıyafeti kontrol edilirken (AFP)
TT

ABD-Rusya uzay işbirliğini sarsan tuhaf skandalın içyüzü

6 Haziran 2018'de Rusya'nın kiraladığı Baykonur uzay üssünde Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 56/57 numaralı seferinin görevlisi, NASA astronotu Serena Auñón-Chancellor'ın uzay kıyafeti kontrol edilirken (AFP)
6 Haziran 2018'de Rusya'nın kiraladığı Baykonur uzay üssünde Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 56/57 numaralı seferinin görevlisi, NASA astronotu Serena Auñón-Chancellor'ın uzay kıyafeti kontrol edilirken (AFP)

1975'te bir Amerikan Apollo uzay aracıyla Rus Soyuz aracı uzayda buluşmuş, mürettebat üyeleri ek sıkışmış, yemek pişirmiş ve ortak bilim deneyleri gerçekleştirmişti. Bu, iki ülke arasında Dünya'da yaşanan gerilime karşın uzayda işlerin farklı olabileceğinin bir işaretiydi.

Amerikan Apollo uzay aracı ve Rus Soyuz 1975'te uzayda buluşmuştu (AFP)
Şimdi Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) 2018'de kenetlenen bir Rus gemisindeki 2 mm'lik deliği içeren tuhaf skandal ve küskün eski sevgililere dair söylentiler uluslararası uzay işbirliğini sarsıp yıllardır süren gerilimleri açığa vurmuşken, o günler çok uzakta kalmış gibi hissettiriyor.
Rusya'nın uzay ajansı Roscosmos bu kasımın sonunda, 2018'de UUİ'yle kenetlenen Soyuz MS-09'un üzerindeki 2 mm'lik gediğe ilişkin soruşturmanın tamamlandığını ve kamuya açıklanmayan bulgularını olası suçlamaları değerlendirmeleri üzere kolluk kuvvetlerine ilettiğini duyurdu.
Mürettebat üyelerinin yaralanmasına yol açmadan tamir edilen gedik Ruslar için büyük bir utançtı. Rus medyasında, deliği açanın hayal kırıklığına uğramış bir NASA astronotu olduğu söylentileri o zamandan beri yayılıyor. ABD uzay ajansıysa bu iddiaları şiddetle reddediyor.

NASA TV'den alınan görüntüde, 24 Nisan 2021 Cumartesi günü SpaceX Crew Dragon uzay aracından görülen Uluslararası Uzay İstasyonu yer alıyor. (AP/Arşiv)
Nisanda Rusya devlet haber ajansı TASS, ismi açıklanmayan bir Rus uzay yetkilisinin, söz konusu deliği UUİ'de "akut psikolojik kriz" geçiren ve eve dönmek isteyen NASA astronotu Serena Auñón-Chancellor'ın açtığı iddiasını yayımlamıştı.
Daha yakın bir zamanda Ars Technica, Rus haber ajansı RIA Novosti'nin, NASA kaşifinin deliği "başka bir mürettebat üyesiyle yaşadığı başarısız romantik ilişki sonrası stres sebebiyle" açmış olabileceği söylentilerini haberleştirdiğini aktarmıştı.
NASA ise kendi adına, bunların hiçbirinin doğru veya mümkün bile olmadığını, çünkü sızıntı başladığında kurumun tüm astronotlarının tam yerini bildiğini ve hiçbir ABD personelinin uzay istasyonundaki Rus kompartımanı yakınlarında bulunmadığını ifade ediyor.
NASA Başkanı Bill Nelson, yaptığı açıklamada "Bu saldırılar asılsız ve hiçbir inandırıcılığa sahip değil" dedi.
"Serena'yı tamamen destekliyorum ve tüm astronotlarımızın arkasındayım."

28 Mart 2014 tarihli bu arşiv fotoğrafında Kırım'ın Bahçesaray kenti yakınlarındaki bir tepenin üzerinde dalgalanan Rus ulusal bayrağı görülüyor. Sanayileşmiş 7 büyük ülke grubu (G7), Moskova'nın Kırım'ı Ukrayna'dan ilhakından 7 yıl sonra, 18 Mart 2021 Perşembe günü Rusya'nın Kırım Yarımadası'ndaki süregelen işgali olarak adlandırdıkları durumu güçlü biçimde kınayan bir açıklama yayımladı. (Pavel Golovkin/AP/Arşiv)
Rus uzay ajansı 2019'da gediğin kaynağını keşfettiğini belirtmiş ancak bulgularını kamuoyuna açıklamamıştı.
ABD ile Rusya uzayda ve UUİ'de yıllardır samimi bir işbirliği yürütüyor. Yetkililer de yakın zamanda bu işbirliğinin 2030'a kadar sürmesi için anlaşmaları yeniledi. Ancak ilişkiler son 10 yılda önemli ölçüde bozuldu.
İşler 2014'te Rusya'nın Kırım'ı Ukrayna'dan ilhak etmesiyle ters gitmeye başladı ve ABD bu hamleye çeşitli Rus yetkililerine yaptırım uygulayıp Vladimir Putin'in belirli uluslararası forumlardan çıkararak karşılık verdi. Rus sanayisine kısıtlamalar içeren yaptırımlar ülkenin uzay endüstrisini aksatıyor.
Putin'in o zamanki Savunmadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, Kırım krizi sebebiyle yaptırım uygulananlar arasındaydı. Rogozin şimdi Roscosmos'un başkanlığını yürütüyor.

Rusya'nın Roscosmos Uzay Ajansı Başkanı Dmitri Rogozin (Yuri Koçetkov/AP)
Rogozin, gediğin UUİ'deki keşfi sonrası üretim hatası olduğu yönündeki olası açıklama yerine bunun sabotaj olabileceği söylentilerini beslemişti.
Roscosmos'un şimdiki başkanı, 2018'de "Neydi bu? Kusur mu yoksa bazı kasti eylemler mi? Bu eylemler nerede gerçekleşti? Dünyada mı yoksa zaten yörüngedeyken mi?" demişti.
"Bir kez daha söylüyorum: Hiçbir şeyi göz ardı etmiyoruz."
Elon Musk'ın SpaceX'inin Rusya'nın koltuk başına 80 milyon dolarlık (yaklaşık 1 milyar 125 milyon TL) UUİ'ye ulaşım tekelini tehdit etmesinden Rusya ve Çin ile ABD ve farklı devletlerin iki ayrı blok kurduğu Ay keşfinin nasıl süreceğine dair ayrılıklara kadar diğer sorunlar da mevcut.

NASA'nın erişime açtığı 24 Nisan 2021 Cumartesi tarihli arşiv fotoğrafında, SpaceX Crew Dragon kapsülü kenetlenmek için Uluslararası Uzay İstasyonu'na yaklaşırken görülüyor. (AP/Arşiv)
Son zamanlarda Rusya, kasımda denediği uydusavar füzesi sebebiyle UUİ astronotlarının alelacele uzay gemilerine dönmesine yol açmış, iletişim ve haritalama uydularının yanı sıra astronotları da tehdit edebilecek bin 500 parça enkazın yörüngede dolanmasına neden olmuştu.
ABD Uzay Komutanlığı komutanı Orgeneral James Dickinson o dönem, denemenin "dış uzaydaki faaliyetlere gelecek yıllar boyunca tehdit teşkil edecek, uyduları ve uzay görevlerini riske atan ve daha fazla çarpışma önleyici manevrayı zorunlu kılan" enkaza yol açtığını söyleyerek, "Rusya tüm uluslar için uzay sahasında güvenlik, istikrar ve uzun vadeli sürdürülebilirliği kasten göz ardı ettiğini göstermiştir. Uzay faaliyetleri yaşam tarzımızın temelini oluşturur ve bu tür davranışlar kesinlikle sorumsuzcadır" demişti.
Bu gelişmeler birlikte ele alındığında bir dönemin sonunu temsil ediyor gibi duruyor.
Uzay spolitikası uzmanı Bleddyn Bowen, Axios'a yaptığı açıklamada "Rusya'nın iflas ettiği, Sovyet blokunun çöküşü sonrası ekonomik bir felaketten geçtiği ve umutsuz olduğu 1990'larda gördüklerimizle kıyaslarsak... ABD ile Rusya arasında aynı işbirliği düzeyini görmeyeceğiz" diyor.
Rus uzay şefiyse olayları farklı görüyor.
Dimitri Rogozin, eylülde CNN'e verdiği demeçte "Bu, istasyonda boşanmanın mümkün olmadığı bir aile" demişti.
Ancak aileler bile birbirinden uzaklaşabilir ve hiçbir mesafe uzaydakinden daha uzun değil.
Independent Türkçe



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.