IEA, küresel petrol talebindeki artış öngörüsünü aşağı yönlü revize etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

IEA, küresel petrol talebindeki artış öngörüsünü aşağı yönlü revize etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarında yaşanan yükseliş nedeniyle bu yıl ve gelecek yıl için küresel petrol talebine yönelik artış tahminini aşağı yönlü revize etti.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) kasım ayına ilişkin "Petrol Piyasası Raporu"na göre, Kovid-19 vakalarındaki artışın, başta hava ulaşımı ve jet yakıtı talebi olmak üzere küresel petrol talebini yavaşlatması bekleniyor.
Söz konusu yavaşlama nedeniyle ajans, küresel petrol talebindeki artış öngörüsünü bu yıl ve gelecek yıl için bir önceki rapora göre 100 bin varil düşürdü.
Böylece, küresel petrol talebinin bu yıl geçen yıla göre günlük 5 milyon 367 bin varil artışla yaklaşık 96 milyon 193 bin varil olması bekleniyor. Talebin, gelecek yıl ise günlük 3 milyon 341 bin varil artışla 99 milyon 534 bin varile ulaşarak salgın öncesi seviyelerine dönmesi öngörülüyor.
Rapora göre, salgının ortaya çıktığı 2020'de günlük 90 milyon 826 bin varile kadar gerileyen küresel petrol talebi, 2019'da 99 milyon 549 bin varil seviyesinde gerçekleşmişti.
Petrol talebinde bu yıl günlük 35 milyon 618 bin varille Asya Pasifik Bölgesi'nin başı çekmesi beklenirken, bu bölgeyi 30 milyon 148 bin varille Amerika ve 13 milyon 717 bin varille Avrupa'nın izleyeceği tahmin ediliyor. Gelecek yıl da Asya Pasifik Bölgesi'nin konumunu güçlendireceği ve bu sıralamanın değişmeyeceği öngörülüyor.

Küresel petrol arzı kasımda arttı
Rapora göre, küresel petrol üretimi geçen ay bir önceki aya göre 970 bin varil artışla günlük 98 milyon 370 bin varil seviyesinde gerçekleşti.
ABD ve OPEC+ grubunun piyasa daralmasının önüne geçebilmek için üretimi artırmasıyla küresel petrol üretiminin aralıktan itibaren talebi geçeceği ve bu trendin gelecek yıl da devam edeceği tahmin ediliyor.
ABD, Kanada ve Brezilya'nın 2022'de şimdiye kadarki en yüksek yıllık üretim seviyelerine ulaşması ve bu artışla Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) dışı ülkelerin petrol üretiminin günlük ortalama 1 milyon 800 bin varil yükselmesi öngörülüyor. Suudi Arabistan ve Rusya'nın da OPEC+ grubunun üretim kesintilerini tamamıyla gevşetmesi durumunda üretim rekorları kırabileceği tahmin ediliyor.
Söz konusu ülkelerin üretimi artırması durumunda, küresel petrol üretiminin gelecek yıl 6 milyon 400 bin varillik ciddi bir artış gösterebileceği belirtiliyor.

OPEC'in ham petrol üretimi arttı
OPEC günlük ham petrol üretimi kasımda bir önceki aya göre yaklaşık 310 bin varil artışla 27 milyon 750 bin varile yükseldi.
Bu dönemde ham petrol dışındaki diğer konvansiyonel olmayan OPEC üretimi ise günlük 5 milyon 210 bin varil olarak kayıtlara geçti. Böylece OPEC'in toplam petrol üretimi geçen ay günlük 32 milyon 960 bin varil olarak gerçekleşti.
OPEC dışı ülkelerin günlük petrol üretimi ise söz konusu dönemde bir önceki aya göre yaklaşık 660 bin varil artışla 65 milyon 410 bin varil oldu.
Rapora göre ayrıca, küresel petrol arzının yıl sonuna kadar bir önceki yıla kıyasla günlük 1 milyon 500 bin varil artarak 95 milyon 270 bin varile, gelecek yıl ise 101 milyon 670 bin varile ulaşacağı tahmin ediliyor.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal