Suriye-Lübnan kaçakçılık hattı güvenlik sorununu büyütüyor

Suriye-Lübnan kaçakçılık hattı güvenlik sorununu büyütüyor
TT

Suriye-Lübnan kaçakçılık hattı güvenlik sorununu büyütüyor

Suriye-Lübnan kaçakçılık hattı güvenlik sorununu büyütüyor

Lübnan’ın doğusunda yer alan sınır vilayeti Bekaa, Suriye’den ülkeye yönelik artan insan kaçırma vakaları sebebiyle güvenlik sorunu yaşıyor.
Güvenlik kaynaklarının Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre son dönemde çoğu Suriyeli olmak üzere Lübnan’a, oradan da Güney Kıbrıs ve Avrupa ülkelerine insan kaçakçılığı yapıldığı kayıtlara geçerken mal, akaryakıt kaçakçılığı faaliyetleri de aynı rota üzerinden yürütülüyor. Bu sebeple iki gün önce Lübnan ordusu, takiplerini sıklaştırarak, sınırlardaki devriyelerini yoğunlaştırdı.
Bu faaliyetler, iki ülkeyi birbirinden ayıran ve 22 km’lik uzunluğundaki yasadışı geçişlerle doğuda el-Kaa bölgesinden batıda Havş es-Seyyid Ali’ye kadar uzanan Asi Nehri’nden kol olarak ayrılmış ‘Sakiye Cusiye’ye nehrine odaklanıyor.
Suriye’den Lübnan’a kaçakçılık, Lübnan pazarındaki en ucuz gıda malzemelerinin bazılarıyla sınırlıyken, Lübnan’dan Suriye’ye kaçakçılık ise çeşitli tüketici ve gıda maddeleri, sigara ve gaz türlerini içeriyor. Benzin kaçakçılığında gözle görülür bir düşüşle birlikte son dönemde çalıntı araba kaçakçılığı da aktif hale geldi. Lübnan’daki akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırılması sonucunda Lübnan’daki teneke fiyatı Suriye’deki fiyata yakın.
Kaynağa göre bu durum, bu geçişler üzerindeki dört sınır çetesiyle temsil ediliyor. Öyle ki bu çeteler, (Lübnan’dan Suriye’ye daha az oranda da olsa) kaçakçılık operasyonlarının yanı sıra Kıbrıs ve bazı Avrupa ülkeleri de dahil, şu anda çeşitli Suriye topraklarından Lübnan’a insan kaçakçılığı hattında aktif.
Kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre son olarak dikkat çekici olay, bu çetelerin fidye karşılığında adam kaçırma ve tutuklama faaliyetleri yürütmesiyle birlikte kaçakçılık operasyonlarının gelişmesi oldu. Öyle ki birkaç gün önce bir kadın ve genç kızın kaçakçılık faaliyeti sırasında darp edildiği ortaya çıktı. Kadın ve kız, bu çetelere ait bazı evlere kapatıldıktan sonra darp edildi. Daha sonra kadın ve kızın kaçmayı başararak aşiret ailelerinin evlerine sığınmalarının ardından bazı aile ve aşiret üyeleri, kaçakçılarla silahlı çatışmalar yaşadı. Son olarak biri Cafer aşiretinin evlerinden birine, diğeri ise en-Nimr ailesine ait bir eve sığınan kadın ve kız buradan da kaçarken, kaçakçılar tarafından tekrar kaçırılmaya çalışılınca da kaçakçılar ve en-Nimr ailesi arasında çatışmalar patlak verdi.
Kaynağa göre son on günde kaçırma eylemleri ve kaçakçıların Suriyeli kızlara yönelik saldırıları, 25’i aştı. Aynı şekilde bir çete üyesi, Lübnan- Suriye sınırında hasta ve yaşlı bir kadını eşinin yanında kaçırırken, kaçakçılar yaşlı kadını serbest bırakma karşılığında ise 5 bin dolar fidye talep etti.
Bir gün içinde çetelerin, Suriye’nin farklı bölgelerinden ve farklı yaşlardaki 25 Suriyeliyi yasadışı kaçakçılık yollarıyla Lübnan topraklarına ulaştırmaya çalıştığı kaydedildi.
Sınırdaki güvenlik durumunun kötüleşmesiyle Lübnan köyleri çetelerin, aranan kişilerin, Lübnan devletinden kaçanların, güvenlik ve yargı kurumlarının sığınağı haline geldi. 13 Aralık’ta ve geçen pazar günü Lübnan ordusu, yasadışı geçişlerdeki devriyelerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede arananların, kaçmaya başladıkları kaydedildi. Geçen cumartesi günü en büyük kovuşturma ve baskın kampanyası gerçekleşirken ordu birlikleri, Humus yolu üzerinden Suriye topraklarına geçmeden önce beş çalıntı araca el koymayı başardı.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.