Ünlü kripto para borsacısı, ölümsüzlük arayışına girişti

Armstrong 2019'da, çeşitli sektörlerin yükselen yıldızların seçildiği TIME 100 Next listesine girmişti (TIME)
Armstrong 2019'da, çeşitli sektörlerin yükselen yıldızların seçildiği TIME 100 Next listesine girmişti (TIME)
TT

Ünlü kripto para borsacısı, ölümsüzlük arayışına girişti

Armstrong 2019'da, çeşitli sektörlerin yükselen yıldızların seçildiği TIME 100 Next listesine girmişti (TIME)
Armstrong 2019'da, çeşitli sektörlerin yükselen yıldızların seçildiği TIME 100 Next listesine girmişti (TIME)

Kripto para borsası Coinbase'in kurucusu Brian Armstrong, insan ömrünü uzatmayı amaçlayan NewLimit adlı bir "epigenetik yeniden programlama" şirketi kurdu.
Milyarder girişimci, Standford Üniversitesi'nde biyomühendislik alanında doktora derecesine sahip bir diğer girişimci Blake Byers'la işbirliği yaptı.
Firmanın basın açıklamasında, "NewLimit, yaşlanmanın epigenetik faktörlerini derinlemesine sorgulayarak ve belirli hasta popülasyonlarını tedavi etmek için dokuları yenileyebilecek ürünler geliştirerek işe başlayacak" ifadeleri yer aldı.
Epigenetik, DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan ama aynı zamanda ırsi olan, gen ifadesi değişikliklerini inceleyen bilim dalı anlamına geliyor.
NewLimit, insan hücrelerinin yaşla birlikte nasıl değiştiğini anlamak için yapay zeka ve makine öğreniminden de yararlanacağını bildiriyor. Açıklamaya göre firma, "nihayetinde bu süreci yavaşlatabilecek, durdurabilecek veya tersine çevirebilecek tedaviler geliştirecek".
Firma yetkilileri aslında basit bir süreçle yaşlanmayı durdurmak istiyor. Bu süreç, mevcut hücrelere tamamen yeni bir görev verme anlamına gelen yeniden programlama teknolojisinden yararlanacak.
Açıklamada, "Basitçe söylemek gerekirse, hepimiz gençken sahip olduğumuz ama bir şekilde kaybettiğimiz yenilenme potansiyelini geri kazanmanın bir yolunu bulmak istiyoruz" ifadelerine yer veriliyor:
"15 yıl önce, bariz bir olgu keşfedildi: Hücrelerimiz sandığımızdan çok daha plastik. Örneğin kolunuzdan bir deri hücresini sıyırıp bir beyin hücresine yeniden programlayabilirsiniz. (...) NewLimit başlangıçta bu mekanizmaya odaklanmayı planlıyor."
Yaşlanma karşıtı teknolojilerin henüz emekleme aşamasında olduğu düşünülse de milyarderler NewLimit gibi girişimlere yatırım yapmaktan geri kalmıyor.
Firma şimdiden 100 milyon doların üzerinde para toplamayı başardı.
Armstrong ve Byers'ın ortak açıklamasında "Önümüzdeki birkaç yıl için sermayenin sınırlayıcı bir faktör olmayacağını umuyoruz" dendi.
Silikon Vadisi'nde ölümsüzlük arayışına ilgi giderek artıyor. Amazon'un kurucusu Jeff Bezos da yaşlanmaya karşı çalışmalar yürüten Altos Labs adlı girişime yatırım yapmıştı.
Öte yandan tüm teknoloji girişimcileri bu çabaya sıcak bakmıyor. Eleştirel yaklaşanlar arasında SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk da yer alıyor.
Dünyanın en zengin kişisi unvanlı girişimci, insanların ölmesi gerektiğini savunuyor. Kısa süre önce Wall Street Journal'ın CEO Konseyi Zirvesi'nde konuşan Musk, şunları söylemişti:
"Ölmek bizim için önemli çünkü insanlar çoğu zaman fikirlerini değiştirmez, öylece ölür. Sonsuza kadar yaşarsanız yeni fikirlerin başarılı olamayacağı çok kemikleşmiş bir toplum haline gelebiliriz."
Independent Türkçe, Futurism, NewLimit



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news