İran, Avrupa’nın Viyana müzakerelerinde geri adım attığını öne sürüyor

Washington müzakerelerin “ciddi şekilde hızlandırılmasını” istiyor… Tahran Kerec Nükleer Tesisi’ndeki kamera kayıtlarının kaybolmasından sorumlu olmadığını söylüyor

İran nükleer dosyasını görüşmek üzere Viyana'da yapılan görüşmelerden bir kare (Reuters)
İran nükleer dosyasını görüşmek üzere Viyana'da yapılan görüşmelerden bir kare (Reuters)
TT

İran, Avrupa’nın Viyana müzakerelerinde geri adım attığını öne sürüyor

İran nükleer dosyasını görüşmek üzere Viyana'da yapılan görüşmelerden bir kare (Reuters)
İran nükleer dosyasını görüşmek üzere Viyana'da yapılan görüşmelerden bir kare (Reuters)

Viyana'da yapılan nükleer müzakerelerin yedinci turunun dün sona ermesinin ardından açıklama yapan İran, sekizinci turun taslağı üzerinde uzlaşılmasını, müzakerelere katılan Avrupalı ​​güçlerin (İngiltere, Fransa ve Almanya) eski tutumlarından vazgeçmeleri şeklinde yorumladı.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA, Viyana’da yapılan müzakerelerin yedinci turunun üç Avrupa ülkesinin İran’a karşı takındıkları tavırlarından vazgeçmeleri ve 2015 yılında imzalanan anlaşmanın maddelerinin yeniden canlandırılmasına ilişkin müzakerelerin devam ettirilmesi için bir temel teşkil edecek ortak bir metin üzerinde uzlaşılması ile sona erdiğini bildirdi. IRNA müzakerelerin yedinci turunun üç Avrupa ülkesinin yapıcı olmayan tutumları ve İngiltere, Almanya ve Fransa'nın 4+1 grubu ile eski İran hükümeti arasında gerçekleştirilen müzakerelerin altıncı turunda varılan taslak çerçevesinde müzakerelere devam edilmesi hususundaki yersiz ısrarları yüzünden oldukça yavaş ilerlediğini belirtti. Haberin devamında “Avrupa tarafı, İran heyeti tarafından sunulan argümanlara dayalı ciddi ve verimli müzakerelerin temeli olarak İran'ın görüşlerini kabul etmeye ikna oldu” ifadelerini kullandı. Ancak, cuma günü İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetiyle istişare etmek için Tahran'a dönmeleri gerektiğini mazeret göstererek müzakerelerin durdurulmasını isteyen taraf İran heyetiydi.
Viyana’da müzakerelerin durdurulması İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne bağlı haber ajansı Nournews’in yayınladığı bir haberle eş zamanlı olarak geldi. Söz konusu haberinde ajans, İsrail'in İran'a karşı tehlikeli eylemlerde bulunmayı planladığına ilişkin bilgilere işaret ederek İsrail'deki rejimi Viyana'da müzakerelerde bulunan ABD ve Batılı ülkelerin stratejik ortağı olarak nitelendirdi. Söz konusu haberin devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bu tür olayların (İsrail'in iddia edilen saldırı hazırlığı) İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile ilişkilerine olumsuz yansımaları olacağının yanı sıra ABD'yi de etkileyeceği su götürmez bir gerçek.”
Fransız haber ajansına (AFP) göre müzakereciler cuma günü Viyana'dan ayrılırken, Tahran'la imzalanan Nükleer Anlaşma'yı yeniden canlandırmayı amaçlayan müzakerelerde ufak bir ilerleme olduğundan söz ettiler. Bununla birlikte müzakerelerin başarısız olmasını engellemek için bu görüşmelere mümkün olan en kısa sürede devam edilmesi gerektiğini vurguladılar. Fransa, Almanya ve İngiltere'den üst düzey diplomatlar son 24 saat içinde teknik düzeyde biraz ilerleme kaydedildiğini söylediler. Ancak aynı zamanda uyarıda bulunarak “Bu müzakerelerde hızlıca yolun sonuna doğru gidiyoruz” dediler.
Avrupalı ​​müzakereciler İran, Çin ve Rusya'dan müzakereciler ile birkaç gün süren yoğun görüşmelerin ardından müzakerelerin yedinci turunu tamamladılar. Bir sonraki oturum için bir tarih belirlemeyen müzakereciler oturumun yıl sonundan önce yapılmasını umuyorlar.
Müzakereciler İran müzakere heyeti başkanı Ali Bakıri Kani'nin Tahran'a dönmek istediğini söyleyerek, görüşmelerin belirtilmeyen bir sebepten ötürü durdurulmasını hayal kırıklığı olarak nitelendirdiler. Diplomatlar, diğer tüm ortakların "müzakerelere devam etmeye hazır olduğunu vurgulayarak İranlıları hızlı bir şekilde müzakereleri yeniden başlatmaları ve işleri hızlandırmaya çağırdılar.
Müzakerelerin gidişatı hakkında yorumda bulunan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan “İyi gitmiyor. Zira hala Nükleer Anlaşma’ya geri dönmenin bir yolunu bulabilmiş değiliz. 2018 yılında anlaşmadan çıkarak aldığımız feci kararın bedelini ödüyoruz” şeklinde konuşarak Nükleer Anlaşma’nın İran’ın nükleer programına bir sınır koyduğuna işaret etti.
Ancak Sullivan Washington'daki Dış İlişkiler Konseyi'nde (CFR) yaptığı konuşmada müzakerelerde son günlerde “biraz ilerleme” kaydedildiğini söyleyerek ülkesinin Nükleer Anlaşma’ya imza atan üç Avrupa ülkesi -İngiltere, Fransa ve Almanya- ve Çin ve Rusya ile koordinasyon içinde olduğuna dikkati çekti.
Rusya Büyükelçisi Mikhail Ulyanov, müzakerelerin haziran ayında Tahran'ın İran seçimleri nedeniyle askıya almak istediği sırada kaldığı yerden devam etmesine karar verildiğini söyledi.
Ulyanov Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Son müzakere turu, daha derin müzakereler için sağlam bir temel oluşturması açısından başarılı oldu. Şu anda müzakereciler birbirlerini daha iyi anlıyor” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan üst düzey ABD'li bir yetkili, Viyana'da gerçekleştirilen müzakerelerin bu son turunun olması gerekenden daha kötü geçtiğini söyledi. AFP’ye göre adının açıklanmasını istemeyen yetkili, müzakerelerin ciddi derecede hızlandırılması gerektiğini söyleyerek ABD'li müzakerecilerin yeni yıldan önce Viyana'ya dönmeye hazır olduklarını vurguladı. Yetkili “Ortak bir çalışma programı üzerinde uzlaşmak bu kadar vakit aldıysa, program ile ilgili sorunları çözmenin ne kadar süreceğini bir hayal edin” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Viyana müzakereleri koordinatörü Enrique Mora müzakerelerin yapıldığı Avusturya'nın başkentindeki Coburg Sarayı önünde basın mensuplarına verdiği demeçte “Aylarımız yok, anlaşma yapmak için haftalarımız var. Müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin henüz resmi bir tarih veremem” ifadelerini kullandı.
İlkbaharda müzakerelerin ilk turu yapılmıştı. Ancak haziran ayında aşırı muhafazakar kanattan yeni bir İran cumhurbaşkanı seçilmesiyle görüşmeler askıya alınmıştı. Kasım ayının sonunda nihayet bir araya gelen diplomatlar o tarihten beri kısa bir ara verilmesi dışında yoğun görüşmeler yapıyorlar. Üç Avrupa ülkesinin diplomatlarından oluşan gruptan bir kaynak birkaç gün önce Tahran'ın "katı" taleplerine işaret ettikten sonra “Sonunda müzakereler için bir başlangıç ​​noktası üzerinde uzlaştık. Şimdi esas mevzuya girmeliyiz” dedi.

Öbür yandan Tahran’ın baş müzakerecisi Ali Bakıri Kani yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Müzakerelerin bu turu, yeni hükümetin görüşlerini ve tutumlarını aktarmayı içeriyordu. İki yeni taslağımız var. Biri ambargonun kaldırılması, diğeri ise nükleer uygulamalar ile ilgili.”
Müzakerelerde karşılaşılan en büyük sıkıntı, Washington dolaylı olarak katılım sağladığı için ABD'yi anlaşmaya geri döndürmek olabilir.
2018 yılında ABD, 2015'te Viyana'da imzalanan ve İran'a yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını sınırlamayı hedefleyen Nükleer Anlaşma'dan geri çekilmiş ve ardından Tahran'a, İran ekonomisini ciddi derecede etkileyen yaptırımları yeniden dayatmaya başlamıştı.
ABD'nin anlaşmadan çekilmesinden yaklaşık bir yıl sonra İran, anlaşmada yer alan temel yükümlülüklerinin çoğunu yavaş yavaş terk etmeye başlamıştı.
Diğer taraftan İran Atom Enerjisi Kurumu, nükleer program için ayrılan santrifüjlerin bulunduğu Kerec Nükleer Tesisi'ndeki (Tahran'ın batısında yer alıyor) güvenlik kamerası kayıtlarının kaybolmasından sorumlu olmadığını söyledi. Kurum konuya ilişkin yaptığı açıklamada kamera kayıtlarının geçtiğimiz haziran ayında bu tesisi hedef alan sabotaj eylemleri sırasında yok edildiğini belirtti. UAEA Başkanı Rafael Grossi’nin İran’dan tesisteki kamera kayıtlarının kaybolmasına ilişkin bir açıklama yapmasını istemesine karşılık kurum UAEA’nın denetleme görevlerinin yanı sıra koruma sorumluluğunun da olduğunun altını çizdi ve İsrail’in yaptığı düşünülen Kerec Nükleer Tesisi’ndeki saldırıya işaret ederek İran nükleer tesislerine uzanan tehdidin engellenmemesinden UAEA’yı sorumlu tuttu.



Ateşkes görüşmeleri: Hamas’la bağlantı koptu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
TT

Ateşkes görüşmeleri: Hamas’la bağlantı koptu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)

Katar'ın başkenti Doha'daki Hamas müzakerecileri, İsrail'in saldırıları nedeniyle örgütün Gazze Şeridi'ndeki liderleriyle iletişimin koptuğunu söylüyor.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Times of Israel'e (ToI) konuşan bir yetkili, Hamas'ın Doha'daki müzakerecilerinin örgütün Gazze'deki liderlerine perşembeden beri ulaşamadığını söylüyor. Bunun ateşkes ve rehine takası görüşmelerinin ilerlemesini engellediğini belirtiyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkesin sağlanması için gerekli şartları kabul ettiğini açıklamıştı. Teklif ateşkes görüşmelerine arabuluculuk yapan Katar ve Mısır tarafından Hamas'a sunulmuştu.

Haberde, İsrail'in Gazze topraklarının daha büyük bir bölümünü işgal etme yönündeki önceki taleplerinin bazılarından geri adım atacağını bildirdiği, bunun da ateşkes umudunu artırdığı belirtiliyor.

İsrail askerlerinin konuşlandırılacağı bölgeleri içeren yeni haritaların Hamas'a sunulduğu fakat örgütü temsil eden kişilerin Gazze'deki yetkililerle iletişime geçemediği için onay sürecinin tıkandığı ifade ediliyor.

Diğer yandan IDF (İsrail Savunma Kuvvetleri), Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah şehrine dün ilk kez girmişti.

Reuters'ın aktardığına göre IDF'ye ait tanklar, cami ve evleri hedef alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da kentte kuruluşa ait lojmanla ana deponun üç kez IDF tarafından saldırıya uğradığını bildirmişti.

Ayrıca iki DSÖ personeli ve bunların aile üyeleri olmak üzere 4 kişinin gözaltına alındığı aktarılmıştı. Daha sonra bunlardan üçünün serbest bırakıldığı ancak bir personelin hâlâ gözaltında olduğu ifade edilmişti.

Tel Aviv yönetimi, Hamas'ın rehineleri burada tuttuğunu öne sürerek kente operasyon başlatmıştı. ToI'ye konuşan kaynaklar, askeri harekatın Gazze'deki Hamas liderleriyle müzakereciler arasındaki iletişimi daha da zorlaştıracağına dikkat çekiyor.

Bunlara ek olarak İsrailli medya kuruluşunun aktardığına göre, Gazze'deki yardım dağıtım sisteminin değişmesiyle ilgili Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılan diplomatik görüşmeler de sürüyor.

Haberde, bölgedeki yardım dağıtım faaliyetleri için GHF'ye (Gazze İnsani Yardım Vakfı) alternatif arandığı aktarılıyor. Mısır, İsrail ve Birleşmiş Milletler'den yetkililerin bugün bir araya gelip yeni bir yardım dağıtım mekanizması kurulması için görüşme düzenleyeceği belirtiliyor.

ABD ve İsrail destekli GHF'nin erzak dağıtım faaliyetleri Gazze'deki kaosu körüklemişti. Bölgedeki Filistinli yetkililere göre 27 Mayıs'tan beri GHF'nin dağıtım bölgelerinde ölenlerin sayısı bini aşarken, yaralananların sayısı da 7 bine yaklaştı.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. IDF ise iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuters