Tunus’ta muhalefet 25 Temmuz OHAL sürecine karşı sokakta

Muhalifler Tunus Cumhurbaşkanı'nın kararlarını protesto etmeye devam ediyor

Önceki gün Başkentin merkezinde Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararlarını protesto için yapılan gösterilerden bir kare (AP)
Önceki gün Başkentin merkezinde Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararlarını protesto için yapılan gösterilerden bir kare (AP)
TT

Tunus’ta muhalefet 25 Temmuz OHAL sürecine karşı sokakta

Önceki gün Başkentin merkezinde Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararlarını protesto için yapılan gösterilerden bir kare (AP)
Önceki gün Başkentin merkezinde Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararlarını protesto için yapılan gösterilerden bir kare (AP)

Tunus Devlet Başkanı Kays Said'in muhalifi protestocular ikinci gün üst üste başkent Tunus’un merkezindeki Habib Burgiba Caddesi'nde toplandı. Muhalifler, “25 Temmuz darbesi” olarak nitelendirdikleri olağanüstü hal kararlarının kaldırılmasını ve bu kapsamda parlamentonun faaliyetlerine tekrar başlaması ve anayasanın eski haline getirilmesi talep ediyorlar.
Kendilerini “Darbe Karşıtı Vatandaşlar” olarak adlandıran protestocular dünden bu yana, Cumhurbaşkanı Said'in planlarını protesto etmek için devrimin yıl dönümü dolayısıyla sembolik olarak sokağa akın etti.
Polis dün, protestocuların eylemde çadır kurmalarına müsaade etmedi. Ancak buna rağmen bazı göstericiler geceyi açıkta geçirdi.
Protestoculardan biri olan Cevher bin Mübarek şunları söyledi:
“Es-Sevra (Devrim) Caddesi'ne geldik ama bu sefer darbe bitene kadar evlerimize dönmeyeceğiz”.
On yıl önce ülkede diktatörlük rejimi kuran Zeynel Abidin bin Ali’nin devrildiği tarih olan 14 Ocak'a kadar sokak gösterilerini sürdürmeyi planlayan protestocular mevcut Cumhurbaşkanı Kays Said karşıtı sloganlar attılar.
Cumhurbaşkanı Said, Aralık 2022'deki seçimlere kadar Parlamentonun faaliyetlerini dondurma kararı almıştı. Said ayrıca anayasanın birçok maddesinin yürürlüğünü iptal etti ve kendisine devleti yönetiminde geniş yetkiler veren bir kanun hükmünde kararname (KHK) çıkardı.
Said, yolsuzluğun artması ve devlet kurumlarında kaos ve devletin yakın bir tehlikeden korunması gibi gerekçelerle 25 Temmuz OHAL sürecini savunuyor. Konuşmalarında devrimden sapmaları engelleyerek rayına oturtmak için çalıştığını söylüyor.
Ancak 25 Temmuz süreci, muhalefet partilerinin demokrasiye geçişin sekteye uğramasına ilişkin korkularını artırıyor.
Nahda Hareketi dün akşam, Cumhurbaşkanı'nın kararlarına ve siyasi sistemde değişiklik yapma planlarına karşı barışçıl mücadele biçimlerinin artırılması çağrısında bulundu.
Nahda, Said’in kararlarına karşı çıkanları darbeye karşı koymak, cumhurbaşkanının yasalardan sapmasını engellemek ve anayasa ve hukuku savunmak için çabalarını birleştirmeye çağırdı.
Nahda Hareketi devrimin yıldönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Said'in partiler, örgütler ve anayasal organlar da dahil olmak üzere ülkenin canlı ve meşru güçlerinden tamamen koparak, kendi isteğiyle reformlar yapmak istediğini söyledi.

 



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.