ABD, Rusya ile diplomatik denge kurarken Ukrana'ya askeri destek veriyor

Biden yönetimi, Ukrayna'ya Afganistan için planlanan savunma sisteminden tedarik etmeyi planlıyor

Dün Donetsk'te Rusya destekli ayrılıkçılarla cephe hattındaki bir siperde görev yapan Ukraynalı askerler (AFP)
Dün Donetsk'te Rusya destekli ayrılıkçılarla cephe hattındaki bir siperde görev yapan Ukraynalı askerler (AFP)
TT

ABD, Rusya ile diplomatik denge kurarken Ukrana'ya askeri destek veriyor

Dün Donetsk'te Rusya destekli ayrılıkçılarla cephe hattındaki bir siperde görev yapan Ukraynalı askerler (AFP)
Dün Donetsk'te Rusya destekli ayrılıkçılarla cephe hattındaki bir siperde görev yapan Ukraynalı askerler (AFP)

ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinin Rusya-Ukrayna sınırı yakınlarına yığınak yaptığı bir dönemde Başkan Joe Biden yönetiminin, daha önce Afganistan ordusu için düşünülen savaş helikopterleri ve teçhizatı, savunmasını güçlendirmeye yardımcı olmak için Ukrayna’ya tedarik etmeyi planladığını açıkladılar.
Ukraynalı yetkililer, Amerikan basınında yer alan açıklamalarında, ABD Savunma Bakanlığı’ndaki (Pentagon) ‘özellikle Ukrayna’ya daha fazla silah sağlanmasını destekleyen’ askeri yetkililerle görüştüklerini ve bu tür askeri teçhizat edinme arayışında olduklarını onlara söylediklerini belirttiler.
ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre ABD’li yetkililer, Biden yönetiminin Moskova ile Ukrayna’ya uyguladığı askeri baskıdan vazgeçirmek için diplomatik bir çözüme ulaşma girişimi çerçevesinde, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin henüz Ukrayna’ya silah tedarikini onaylamadığını söylediler.
Yetkililer, daha önce Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri’ne temin edilen malzeme ve teçhizatın Rus ve ABD yapımı helikopterleri içerdiğini de sözlerine eklediler. Ukrayna ordusu, Biden'ın geçtiğimiz Nisan ayında ABD güçlerinin geri çekildiğini açıklamasının ardından Afgan ordusuna ayrılan helikopterlere ve teçhizata talip oldu. Ukrayna ordusunun istediği askeri malzemeler arasında Afganistan Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan beş Rus yapımı Mil Mi-17 helikopteri de yer alıyor. Söz konusu helikopterler Doğu Avrupa ülkelerinden birinde bakıma alınmıştı. Afgan ordusu, Rus yapımı teçhizat konusunda Sovyetler Birliği’nin Afganistan’da olduğu yıllardan kalma bir bilgi birikimine sahip olduğundan ABD, bu helikopterleri satın aldı. Ukrayna, ABD'nin Afganistan Hava Kuvvetleri için ürettiği, ancak teslim etmediği 12 ABD yapımı Black Hawk model helikopteri de satın almak istiyor. ABD’li yetkililer, bir karar alınması halinde Romanya ve Bulgaristan'daki ABD ve NATO’ya ait mühimmat ve silahların da Ukrayna ordusunun kullanımına sunulabileceğini söylediler. Aynı yetkililer, bu helikopterlerin geniş bir savunma cephesine konuşlu olan Ukrayna güçlerine daha fazla hareket özgürlüğü sağlayacağını da sözlerine eklediler. Ukrayna, 2014 yılında Rusya ile Donbass’taki savaş sırasında çok sayıda helikopter kaybetti. Rusya, Kırım’ı ilhak ederken Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların ayaklanmasını da destekledi.

ABD’li yetkililer, Ukrayna’yı ziyaret ettiklerini ve bir rapor hazırladıklarını belirttiler
ABD’li yetkililer, Pentagon’dan askeri bir ekibin, Ukrayna ordusunun hava savunma sistemini ve ihtiyaçlarını değerlendirmek üzere geçtiğimiz Kasım ayı sonlarında Ukrayna’yı ziyaret ettiğini ve şuan bir rapor hazırladığını açıkladılar. Ukraynalı bir yetkili ise Kiev’in Rus savaş uçaklarına karşı kendisini savunmasına yardımcı olacak taşınabilir Stinger karadan havaya füze sistemi de dahil hava savunma sistemleri edinmek amacıyla Biden yönetimine baskı yaptığını söyledi.
Ukrayna şimdi kısmen modernize edilmiş olsa da halen Sovyetler Birliği döneminden kalma savunma sistemlerini kullanıyor. Bu yüzden Rus ordusu tarafından kullanılan yüksek teknolojili teçhizat karşısında oldukça geride kalıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, basın açıklamasında, yeni silahlarla ilgili yorum yapmaktan kaçınsa da ABD'nin 2014 yılından bu yana Ukrayna'ya 2,5 milyar dolarlık askeri yardımda bulunduğunu söyledi.  Pentagon sözcüsü John Kirby de birkaç gün önce düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Ukrayna’ya sadece bu yıl 450 milyon dolar değerinde askeri malzeme ve teçhizat sağladığını açıkladı.
Biden yönetimi, ABD istihbaratının Ukrayna sınırı yakınlarında konuşlanan Rus askeri sayısının önümüzdeki ay zirveye ulaşacağını gösteren tahminleri çerçevesinde Moskova ile diplomatik çabaları sürdürmek için ince bir çizgide yürümeye devam ediyor. Bir yandan Kiev'e aralarında Javelin anti-tank füze sistemi gibi ‘ölümcül’ silahların yer aldığı gibi askeri yardımlarını sürdürürken diğer yandan Moskova'yı kışkırtmadan diplomatik denge kurmaya çalışıyor.
ABD Senatosu’nun bazı üyeleri ve Biden yönetiminden yetkililer, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin, silah sevkiyatlarının artmasından ‘endişe ettiğini’ ve bunun son zamanlardaki Kremlin ile müzakere başlatma çabalarını baltalamasından ‘korktuğunu’ dile getiriyorlar.
ABD Temsilciler Meclisi’nin her iki kanadından (Cumhuriyetçiler ve Demokratlar) üyeleri, geçtiğimiz günlerde Ukrayna'ya ‘gerçekleri araştırmak amacıyla’ gerçekleştirdikleri ziyaretten döndükten sonra yaptıkları açıklamalarda, Başkan Biden'ın ekonomik yaptırım uygulama tehdidinin, Rusya’nın olası bir saldırısını caydırmak için yeterli olmadığını söylediler. Olası bir saldırı öncesinde yaptırımlar uygulanması ve Ukrayna'nın savunmasına hızla entegre edilebilecek hava savunma ve anti-gemi füze sistemleri başta olmak üzere askeri teçhizat desteğinin genişletilmesi çağrısında bulundular. Demokrat Partili temsilcilerden Seth Moulton gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin şimdi olası bir çatışmayı engellemeye değil, çatışmanın başlaması halinde buna karşılık vermeye odaklanması gerektiğini söyledi.  Moulton, “Ukraynalılara Rusya’ya ağır kayıplar verdirecek savunma silahları verilmesini istiyorum” diye ekledi. Sorunun en çok bürokraside olduğunu düşünen Moulton, “Lanet olası silahları teslim etmek uzun zaman alıyor gibi görünüyor ve burada zamanımız azalıyor. İşleri hızlandırmamız gerek” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgal edip etmeyeceğine henüz karar vermediğini söyleyen ABD'li yetkililer, Rusya kamuoyunun NATO'nun doğuya doğru genişlemesini sınırlanacağına dair garanti verilmesini istediğinin altını çizdiler. Öte yandan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Cuma günü yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin, Ukrayna'nın askeri takviye ihtiyaçlarını değerlendirmeye devam ettiğini ve Başkan Biden’ın buna göre sonraki adımları belirleyeceğini söyledi. Müzakere masasında gerilimi tırmandırmaktan ziyade tansiyonu düşürmeye yönelik anlamlı bir ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirten Sullivan, “Hepimiz tansiyonun düşüp düşmeyeceğini görmek için önce caydırıcılık ve diplomasi yolunu takip etmeliyiz” şeklinde konuştu.



Macron, Fransa'nın Filistin devletini tanıyacağını açıkladı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte (Arşiv – AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte (Arşiv – AFP)
TT

Macron, Fransa'nın Filistin devletini tanıyacağını açıkladı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte (Arşiv – AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile birlikte (Arşiv – AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, ülkesinin eylül ayında New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Filistin devletini tanıyacağını açıkladı ve bunun bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olacağını umduğunu belirtti.

Macron, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Fransa'nın, Ortadoğu'da adil ve kalıcı barış sağlanması yönündeki tarihi taahhüdünü yerine getirmek üzere, Filistin devletini tanıma kararı aldığını duyuruyorum. Bunu eylül ayında BM Genel Kurulu'nda resmi olarak açıklayacağım” ifadelerini kullandı. Böylece Fransa, Filistin devletini tanıyan ilk büyük Batılı güç olacak.

Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve bunun ‘Fransa'nın uluslararası hukuka bağlılığını gösterdiğini’ ifade etti.

Eş-Şeyh, X hesabından Macron'a, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a gönderdiği mesaj için teşekkür etti. Ayrıca Suudi Arabistan'a ‘Filistin devletini tanıma hususunda Fransa ile birlikte gösterdiği büyük çaba’ için şükranlarını sundu.

İsrail Başbakan Yardımcısı Yariv Levin ise Fransa'nın kararını eleştirerek, bunu ‘Fransız tarihinde kara bir leke ve terörizme doğrudan destek’ olarak nitelendirdi.

Aynı zamanda Adalet Bakanı da olan Levin, Fransa'nın aldığı ‘utanç verici’ kararın, İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da ‘İsrail egemenliğinin uygulanma zamanının geldiği’ anlamına geldiğini söyledi.

Haaretz gazetesi, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in, İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesinin Fransa'nın Filistin devletini tanımasına en iyi yanıt olacağını söylediğini bildirdi.

Gazze konusunda ‘acil’ Avrupa görüşmeleri

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün, Paris, Londra ve Berlin arasında bugün ‘acil’ görüşmeler yapılacağını duyurdu. Görüşmelerde, ‘acı ve kıtlığın tarif edilemez ve savunulamaz’ olduğu Gazze Şeridi'ndeki durumun ele alınacağı belirtildi.

Starmer, İsrail'i Gazze Şeridi’ne yardımların girişine derhal izin vermeye çağırdı. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Starmer, “Yarın Avrupa üçlüsü (Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık) ortaklarıyla acil bir görüşme yapacağım. Bu görüşmede, cinayetleri durdurmak ve insanlara çok ihtiyaç duydukları gıdayı sağlamak için acilen neler yapabileceğimizi tartışacağız” dedi. Starmer ayrıca, Gazze Şeridi'nde gelecekte ateşkesin sağlanmasının ‘Filistin devletini tanıma yolunda ilerleme sağlatacağını’ bildirdi.

Starmer, ‘devletin Filistin halkının vazgeçilmez hakkı olduğunu’ vurguladı ve ateşkesin ‘Filistinliler ve İsrailliler için barış ve güvenliği garanti altına alan iki devletli bir çözüme ulaşma yolunda ilerleme sağlatacağını’ söyledi.

21 aydır süren savaş, Gazze Şeridi'nde binaların yüzde 70'inin yıkılmasına veya hasar görmesine neden olarak, bölgeyi milyonlarca tonluk bir enkaz yığınına çevirdi ve karanlığa gömdü.

Dün erken saatlerde İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisine verdiği yanıtı aldıktan sonra, Doha'daki müzakere heyetini geri çağırdığını duyurdu.

hyuı8o9
Gazze şehrinde yaşanan açlık krizi nedeniyle aşevinden yemek almak için toplanan Filistinliler (Reuters)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Washington'un müzakerecileri görüşmelerden çektiğini açıkladı ve Hamas'ı ‘iyi niyetli davranmamakla’ suçladı. Witkoff, Washington'un ‘esirleri evlerine geri götürmek ve Gazze sakinleri için daha istikrarlı bir ortam yaratmak için başka seçenekleri’ değerlendireceğini belirtti.

İsrail ordusu, 365 kilometrekarelik yoğun nüfuslu bölgeyi, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güney yerleşimlerine düzenlediği benzeri görülmemiş saldırının tetiklediği savaşta durmaksızın bombalıyor.

Hamas'ın saldırısı çoğu sivil bin 219 kişinin ölümüne yol açtı. İsrail saldırıları ise Gazze Şeridi'nde çoğu sivil 59 bin 219 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.