İsrailli askeri yetkililer, ülkelerinin İran’a saldırı kabiliyetinden şüphe duyuyor

İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı (Reuters)
İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı (Reuters)
TT

İsrailli askeri yetkililer, ülkelerinin İran’a saldırı kabiliyetinden şüphe duyuyor

İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı (Reuters)
İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İran’ın nükleer programını engellemeye yönelik diplomatik çabalar sürerken, güçlerine Tahran’a karşı askeri bir seçeneğe hazırlanmaları talimatını verdi ve Viyana’daki müzakerelerin İran’ı yeterince kısıtlamaması halinde İsrail’in meseleyi tek başına ele alacağı konusunda uyardı.
New York Times’ın haberine göre, İsrailli birçok mevcut ve eski askeri yetkili, Tel Aviv’in Tahran’ın nükleer programını yok edebilecek, hatta önemli ölçüde geciktirebilecek bir saldırı düzenleme yeteneğinden yoksun olduğunu düşünüyor.
Yetkililer, İran’ın nükleer programının bazı bölümlerine zarar verebilecek, ancak tamamen devre dışı bırakmayacak veya sonlandırmayacak küçük çaplı saldırıların olabileceğini dile getirdi.
Bunun yanı sıra, düzinelerce nükleer tesisi yok etmeye yönelik daha geniş kapsamlı çabaların, İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin sahip olduğu mevcut yetenek ve kaynakların ötesinde olduğunu vurguladı.

1981’de Irak nükleer tesisine yapılan saldırıda pilot olan emekli İsrail Hava Kuvvetleri Generali Rilke Şafir konuya ilişkin şu yorumu yaptı;
“İran’ın tüm bu nükleer tesislerine ciddi şekilde zarar verecek bir saldırı başlatmak çok zor, hatta imkansız. İran’ın düzinelerce nükleer tesisi var, bunların bazıları yer altının derinliklerinde, İsrail füzelerinin buralara hızla nüfuz etmesi ve yok etmesi zor. İsrail Hava Kuvvetleri’nin sığınakları delen füzeleri taşıyacak kadar büyük savaş uçakları yok. Buralara zarar vermek için daha az etkili füzelerle sık sık vurmaları gerekiyor ki, bu günler hatta haftalar sürebilen bir süreç. Şu anda yalnızca ABD Hava Kuvvetleri bu saldırıları gerçekleştirebilir.”
İsmi açıklanmayan üst düzey bir İsrail güvenlik yetkilisi ise, İran’ın nükleer projesine ciddi zarar verebilecek bir saldırıya hazırlanmanın en az iki yıl süreceğini söyledi.
Mevcut başka bir yetkili ise, İsrail’in şu anda Natanz ve Fordo bölgelerindeki yeraltı nükleer tesislerine önemli bir hasar verme kabiliyetine sahip olmadığını dile getirdi.
Böyle bir çabanın, yakıt ikmal uçaklarının olmaması nedeniyle karmaşık olacağına işaret eden yetkili, “İsrail’in saldırısı için yakıt ikmal istasyonu olmak istemeyen Arap ülkelerini geçerek, gidiş-dönüş 2 bin milden fazla seyahat etmesi gerekebilecek bir saldırı için yakıt ikmali yeteneği çok önemlidir” dedi.

İsrail, havada yakıt ikmali için Boeing’den 2,4 milyar dolarlık 8 yeni KC-46 tanker uçağı sipariş etti, ancak onları 2024 sonlarına kadar teslim alması pek mümkün değil.
Ancak diğer bazı askeri uzmanlar, İsrail’in yeni uçak ve teçhizat olmadan bile bazı önemli İran nükleer hedeflerini ortadan kaldırabileceğini öne sürüyor.
1981 saldırısına katılan eski bir Hava Kuvvetleri Generali olan Amos Yadlin, “Yakıt ikmali kabiliyetimiz var. Sığınakları delebilecek füzelerimiz var. Dünyanın en iyi hava kuvvetlerinden birine sahibiz. İran konusunda çok iyi istihbaratımız var. Büyük saldırılar yapabiliriz. ABD Hava Kuvvetleri bunu daha iyi yapabilir mi? Kesinlikle. Daha yetenekli bir hava kuvvetleri var. Ama iradeleri yok” diye konuştu.

Yadlin, İran’a yönelik bir saldırının ‘son çare’ olması gerektiğine inandığını da sözlerine ekledi.
İsrailli yetkililer, İran’ın askeri bir saldırıyı meşru kılmak için geçmesi gereken kırmızı çizgileri tartışmayı reddediyor.
Ancak üst düzey bir savunma yetkilisi, İran’ın silah sınıfı yakıt olarak yüzde 90 saflıkta uranyumu zenginleştirmeye başlaması halinde İsrail’in karşı önlemlerini artırmak zorunda kalacağını söyledi.
ABD’li yetkililer, İran’ın şu anda yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştirdiğini bildirdi.



İsrail Genelkurmay Başkanı ordusunu Batı Şeria'da “somut” bir operasyona hazırlıyor

İsrail tarafından öldürülen Filistinli Ahmed Ruşdi'nin Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir köyde düzenlenen cenaze töreninden (AFP)
İsrail tarafından öldürülen Filistinli Ahmed Ruşdi'nin Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir köyde düzenlenen cenaze töreninden (AFP)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı ordusunu Batı Şeria'da “somut” bir operasyona hazırlıyor

İsrail tarafından öldürülen Filistinli Ahmed Ruşdi'nin Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir köyde düzenlenen cenaze töreninden (AFP)
İsrail tarafından öldürülen Filistinli Ahmed Ruşdi'nin Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir köyde düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi dün yaptığı açıklamada orduyu önümüzdeki birkaç gün içinde Batı Şeria'da ‘somut askeri harekâtlara’ hazırlanmaya çağırdı. Buna karşın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in Batı Şeria'yı tamamen ya da kısmen ilhak etmesinin ‘uluslararası hukukun açıkça ihlali’ olacağı uyarısında bulunarak İsrailli yetkililer tarafından bu yönde yapılan açıklamaları kınadı.

İsrail ordusunun Arapça konuşan sözcüsü Avichay Adraee dün, Genelkurmay Başkanı Halevi’nin ordunun önümüzdeki birkaç gün içinde Batı Şeria'da ‘somut askeri harekatlara’ hazırlanması gerektiğini söylediğini aktardı.

Adraee X hesabından yaptığı açıklamada Halevi'nin ‘Gazze Şeridi’nde ve Lübnan'da savaşa devam etmek için askeri planların geliştirilmesi talimatını verdiğini’ söyledi.

İsrail ile Lübnan’daki Hizbullah arasında geçtiğimiz kasım ayında bir ateşkes anlaşmasına varılmış, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında 15 ayı aşkın bir süredir devam eden savaşın ardından pazar günü ateşkes yürürlüğe girmişti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail ordusunun dün sabah Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde giriş ve çıkışlarının çoğunda prosedürlerini sıkılaştırdığını bildirdi.

Bu arada İsrail ordusu dün Yedek Binbaşı Avitar Ben-Yehuda'nın öldüğünü duyurdu. Açıklamaya göre İsrail ordusuna Ephraim Tugayı 8211. Taburu’nda görevli Avitar Ben-Yehuda (31), pazar akşamı Batı Şeria'nın kuzeyinde bir patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.

Haberi duyuran İsrail merkezli internet sitesi i24 News’e göre böylece savaşın başından bu yana ölen İsrail askeri sayısı 841'e yükseldi. Olay gece yarısından kısa bir süre sonra, Avitar ve 8211. Tugay askerlerinin Filistin köyü Tamun'da düzenli olarak gerçekleştirdiği devriyelerden biri sırasında meydana geldi. Askeri konvoyun geçişi sırasında güçlü bir patlayıcının infilah etmesi sonucunda aracın sürücüsü öldü, yanında oturan tabur komutanı ise ağır zyaralandı.

Öte yandan BM Genel Sekreteri Guterres, New York'taki BM Genel Merkezi'nde düzenlenen Gazze Şeridi ve Ortadoğu'daki son duruma ilişkin BM Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısı sırasında açıklamalarda bulundu. Fransız Haber Ajansı AFP'nin haberine göre Guterres, Gazze Şeridi ve işgal altındaki Filistin toprakları Batı Şeria'nın toprak bütünlüğüne yönelik varoluşsal tehditten derin endişe duyduğunu söyledi.

Reuters’ın aktardığına göre BM Genel Sekreteri Guterres, pazar günü 630'dan fazla insani yardım tırlarının Gazze Şeridi’ne girdiğini ve bunlardan en az 300'ünün BM'nin kıtlığın baş gösterdiğini söylediği Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaştığını söyledi. Tırlar İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşmasının ilk gününde Gazze Şeridi’ne giriş yaptı.

scdfgrthy
BM Genel Sekreteri António Guterres, New York'taki BM Genel Merkezi'nde Gazze ve Ortadoğu'daki durumla ilgili BMGK toplantısı sırasında, 20 Ocak 2024 (AFP)

Filistin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Varsen Ağabekyan, BMGK oturumunda Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin toprak hırsızlığı ve hak ihlalleri gibi yasadışı uygulamalara maruz kaldığını söyledi. İsrail hükümetinin eylemlerinin iki devletli çözümü baltalamayı ve resmi kurumları zayıflatmayı amaçladığını söyleyen Ağabekyan, “Gazze'deki ateşkesin, savaşın kalıcı olarak sona ermesine ve İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesine kadar devam etmesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Filistin hükümetinin Batı Şeria'nın yanı sıra Gazze Şeridi'nin yönetiminde de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurgulayan Filistin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ağabekyan, “2005 tarihli anlaşma çerçevesinde Mısır ve Avrupa Birliği (AB) ile iş birliği içinde sınır kapılarını yönetmeye kararlıyız” dedi. Filistin Devleti'ne BM’de tam üyelik verilmesi çağrısını yineleyen Filistinli yetkili, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) rolünün ‘vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz olduğunu ve İsrail'in bu kurumun işlevlerini yerine getirmesini engellemeye hakkı olmadığını’ vurguladı.