Filistinlilerin Şam’daki Yermuk Kampı’na dönüş çilesi

Suriye’nin başkenti Şam’daki Filistinli mülteciler, evlerine dönmelerine engel olan harçlardan yakınıyor

25 Ekim’de Şam’ın güneyindeki Yermuk kampındaki Filistinliler (EPA)
25 Ekim’de Şam’ın güneyindeki Yermuk kampındaki Filistinliler (EPA)
TT

Filistinlilerin Şam’daki Yermuk Kampı’na dönüş çilesi

25 Ekim’de Şam’ın güneyindeki Yermuk kampındaki Filistinliler (EPA)
25 Ekim’de Şam’ın güneyindeki Yermuk kampındaki Filistinliler (EPA)

Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, (FDHKC) iç savaşın yıkıma uğrattığı Yermuk Kampı’nın onarımının yapılmasının ardından yeniden açılması vesilesiyle, Suriye başkenti Şam güneyindeki Yermük kampında bir kutlama düzenlerken, sığınmacılar Şam’daki prosedürler nedeniyle geri dönüşlerinin aksamasından bahsettiler.
Demokratik Cephe yaptığı açıklamada, ulusal eylem liderleri başta olmak üzere Yermük kampı ve çevre kamplardan yüzlerce kişinin yanı sıra Suriye ve Arap partilerinin liderlerinin ve Suriye’deki diplomatik birliklerin temsilcilerinin katıldığını, ayrıca Filistin kamplarındaki komiteler, sendikalar ve halk kurumların temsilcilerinden oluşan bir kalabalığın da bulunduğu belirtildi. Açıklamada, mutlu bir atmosfer içerisinde Filistinli liderlerin, FDHKC’nin Yermuk kampındaki Ofisi’nin kurdelesini toplu olarak kesikleri bildirildi.
FDHKC Genel Sekreter Yardımcısı Fahd Süleyman, ofisin “herkesin evi” olduğunu söyledi. Aynı zamanda, Suriye liderliğine, Filistin Kurtuluş Örgütü kurumları ve Şam’daki Filistin büyükelçiliği dahil olmak üzere Yermuk kampının hayata döndürülmesi için yapılan çalışmalara katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu ve kampa geri dönüşün stratejik büyük bir siyasi adım olduğunu belirtti.
FDHKC Genel Sekreteri Talal Naci ise, grubunun Suriye rejiminin yanında, “terörist” olarak nitelendirdiği kişilere karşı savaşmasının, ulusal davanın yanı sıra Suriye’yi ve Araplığını savunmak üzere bir mücadele olduğunu açıkladı.
Kutlama, insan hakları örgütü “Suriye’deki Filistinliler için Eylem Grubu”nun, ailelerin Yermük Kampı’ndaki belediye aracılığıyla evlerine dönmek için talepte bulunabileceklerini duyurmasının birkaç gün sonra Demokratik Cephe Ofisi’nin yeniden açılması kapsamında geldi. Suriye’deki Filistinliler için Eylem Grubu, kamptaki Filistinli kaynaklarından alıntı yaparak, kamp içinde gayrimenkul sahibi olan herkesin, kampa giriş çıkışlarının onaylanmasına hazırlık olarak, kimlik belgesi ve usulüne uygun olarak onaylanmış mülkiyet belgeleri fotokopisi, aile cüzdanı, Beyaz Kart  ile belediye binasını ziyaret edebileceğini belirtti.
Ancak Filistinli sivil kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Suriye makamlarından güvenlik onaylarını alan birçok kişinin kampa geri dönmelerinin aksadığını, çünkü onay belgesinin teslim edilmesi için, sığınmacıların çoğunun karşılamayacağı bir meblağ olarak, 300 bin ila 500 bin Suriye lirasında arasında değişen fahiş bir harç ücreti ödenmesi gerektiğini belirttiler. Medya kaynakları daha önce, Yermük Kampı halkının çoğunun, 30. Sokak’ta bulunan askeri güvenlik kontrol noktasından güvenlik onaylarının aldıklarını, kontrol noktasındaki görevlilere (Yermük) belediyesini giriş onaylarını sorduklarında bunu teyit eden bir kararın alınmadığı yanıtını verdiklerinden bahsetmişlerdi.
Suriye’deki Filistinliler için Eylem Grubu, Kamp halkının güvenlik onayı almalarına rağmen, Suriye güvenlik makamlarının giriş izinlerini vermedeki gecikmesinden, güvenlik kontrol noktalarının rüşvet istemesin, evlerine bakmak ve temizlemek üzere giriş izni almak istediklerinde para istenmesi sebebiyle sıkıntı yaşadığını bildirdi.
Şam’daki hükümet, yaz sonunda, Suriyeli ve Filistinli Yermuk Kampı sakinlerinin evlerine dönebileceğini, bunun kamp sakinlerinin evlerine dönüşünü kolaylaştırmak için cumhurbaşkanlığı talimatı ile geldiğini duyurmuştu ancak yüzlerce ailenin geri dönüşü, engel çıkaran belirsiz uygulama mekanizmaları sebebiyle aksadı.



Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
TT

Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)

Suad Gross

İbrani medyasında yer alan ve “Suriye'ye yakın” bir kaynağa atfedilen açıklamalara göre, Suriye ve İsrail 2025 yılı sonuna kadar barış anlaşması imzalayacak. Bu açıklamalar, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam'ın diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucularla dolaylı müzakereler yoluyla ülkenin güneyindeki İsrail saldırılarını ve ihlallerini durdurmak için çalıştığını ve “Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini” vurguladıktan birkaç gün sonra geldi. Peki, Suriye barış anlaşması imzalamaya hazır mı?

İsrail'in Arapça yayın yapan “I24 NEWS” sitesi, “Suriye'den bilgili bir kaynak”tan, söz konusu barış anlaşmasının, İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden sonra, tampon bölge içinde ilerlediği tüm Suriye topraklarından, Hermon Dağı'nın zirvesi de dahil olmak üzere, kademeli olarak çekilmesini öngördüğünü belirtti.

Şam hükümetine yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail ile bölgesel ve uluslararası himaye altında dolaylı müzakerelerin sürdüğünü, Suriye Devlet Başkanı'nın bunu duyurduğunu ifade etti.

Kaynaklar, Suriye'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırı ve ihlallerini durdurmasını ve 1974 anlaşmasına geri dönmesini talep ettiğini, İsrail'in ise bir tampon bölge oluşturmak istediğini ve muhtemelen gelecekte kapsamlı bir barış anlaşmasına zemin hazırlayacak yeni bir güvenlik anlaşması imzalanacağını açıkladı.

Kaynaklar, kalıcı bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını belirtirken, kalıcı bir barış anlaşmasına veya İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayacak bir anlaşmaya varılma olasılığını dışlamadı. Kaynaklar, durumun hızla geliştiğini belirterek, Şam'ın Suriye'nin egemenliğini koruyacak bir anlaşmaya varılması için Arap dünyasının rolüne güvendiğini, barış dosyasını Arap dünyasının gündemine taşıdığını ve ABD ile Batı ülkelerinin Suriye'deki istikrarı destekleme arzusu çerçevesinde, İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmasını umduğunu kaydetti.

Ancak Suriye, İsrail ile kalıcı bir barış anlaşmasına hazır mı?

Kaynaklar, Suriye'nin “yeni doğmuş” bir ülke olarak mevcut durumda kalıcı barışa hazır olmadığını ve umduğu çözümün, değiştirilmiş bir güvenlik anlaşması veya 1974 anlaşmasına geri dönmek olduğunu belirtti. Halkın reddi devam ediyor, ancak bu red, karmaşık ve çetrefilli iç sorunlar ve Suriye topraklarında iktidar dışında, düşmanla barış ilkesini reddeden aşırı akımlar ve silahlı grupların varlığı nedeniyle daha az belirgin.

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye'li siyasi araştırmacı ve “Ortadoğu Muhafazakarlar Birliği” sekreteri Wael Aleji, İsrail ile kapsamlı barışın “şu anda zamansız bir konu olduğunu ve Suriye'nin yeni hükümetinin daha acil öncelikleri olduğunu” belirtti.

Aleji, “Şam'ın şu anda herhangi bir dış güçle askeri çatışmaya hazır olmadığını, Suriye halkının savaşlardan ve önceki rejimlerin Filistin meselesini ve Arap-İsrail çatışmasını istismar etmesinden bıkmış olduğunu” söyledi.

Araştırmacının görüşüne göre, Suriye devletinin önceliği “şu anda tüm çabalarını Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye, iç barışı ve ulusal birliği güçlendirmeye, mezhepçilik ve terörizmle mücadeleye odaklamak”tır. İsrail'e gelince, “Suriye halkının haklarını ve bir tarafın diğerinin topraklarını işgal ettiğini açıkça ortaya koyan uluslararası hukuk ve çok sayıda BM kararı” olduğunu belirten araştırmacı, “uluslararası hukuka ve uluslararası mekanizmalara başvurmanın her açıdan en iyi, en güvenli ve en ucuz seçenek” olduğunu vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, birkaç gün önce Kuneytra ve işgal altındaki Golan'dan önde gelenlerle yaptığı toplantıda, Suriye'nin bu saldırıları ve ihlalleri durdurmak için diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucular aracılığıyla dolaylı müzakereler yürüttüğünü belirterek, Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini vurguladı.

Toplantıda, İsrail işgalinin tekrarlanan saldırıları altında halkın karşı karşıya olduğu hizmet, yaşam ve güvenlik sorunları ele alındı. Şara, önümüzdeki dönemde sınır bölgelerine daha fazla destek sağlanacağını vurguladı.