BM Genel Sekreteri’nde Lübnan’a dayanışma ziyareti

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
TT

BM Genel Sekreteri’nde Lübnan’a dayanışma ziyareti

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Lübnan hükümetinin davetlisi olarak 22 Aralık Çarşamba gününe kadar sürecek resmi ziyaret için bugün öğleden sonra Beyrut’a gitti.
Guterres bugün ilk olarak Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşecek.  
Ziyaret kapsamında yarın ise, Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunacak.
BM Genel Sekreteri’nin Başbakan Necib Mikati’nin yanı sıra birçok dini lider ile sivil toplum temsilcisi ile görüşmesi bekleniyor.
Ayrıca Lübnan’ın güneyindeki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nü (UNIFIL) ziyaret edecek.
BM tarafından ziyarete ilişkin Perşembe günü yapılan açıklamada, “Ziyaret, Lübnan’ın içinden geçtiği bu kritik aşamada, Genel Sekreter’in tüm BM kurumlarının, siyasi misyon, barış güçleri ve insani yardım görevlilerinin Lübnan ve halkı için desteğini yeniden teyit edeceği dayanışma niteliğinde olacak” denildi.
Guterres ise Lübnan ziyareti öncesinde ülkedeki siyasi yetkilileri mevut krizlere çözüm bulmak için saflarını birleştirmeye çağırdı.
BM Genel Sekreteri Lübnan ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, “Lübnanlı siyasi liderler bir araya gelme konusunda bunun son şans olduğunu anlayamazsa, ülkenin doğru yolu bulması mümkün değil Lübnan’ın siyasi liderleri arasındaki bölünmeler kurumları felç etti. Bu da, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşmaya varmayı, etkili ekonomik programlar başlatmayı ve ülkenin toparlanmaya başlaması için uygun koşulları yaratmayı imkansız hale getirdi. Lübnanlı liderlerin böylesine ciddi bir kriz ışığında bölünme hakları yok” diye konuştu.
Guterres, Çarşamba günü ziyaretini tamamlamadan önce Salı akşamı Beyrut’ta bir basın toplantısı düzenleyecek.



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.