Şili'nin yeni Devlet Başkanı Gabriel Boric oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Şili'nin yeni Devlet Başkanı Gabriel Boric oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Şili'de düzenlenen ikinci tur devlet başkanlığı seçiminde, çoğu açılan sandık sonuçlarına göre sol görüşlü aday Gabriel Boric ülkenin yeni devlet başkanı oldu.
Şili Seçim Servisi (Servel) verilerine göre, şu ana kadar yüzde 92'si açılan sandık sonuçlarına göre "İtibarı Destekliyorum" ittifakının adayı sol görüşlü Gabriel Boric yüzde 55, Cumhuriyetçi Partinin sağ görüşlü adayı Jose Antonio Kast yüzde 44 oy aldı.
Kast, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Az önce Boric ile konuştum ve onu büyük zaferinden dolayı tebrik ettim. Bugünden itibaren kendisi Şili'nin seçilmiş devlet başkanıdır, tüm saygıyı ve yapıcı iş birliğini hak ediyor. Şili her zaman ilk sırada gelir" ifadelerini kullandı.
Böylece 35 yaşındaki Gabriel Boric, Şili'nin en genç devlet başkanı unvanına sahip oldu.

Boric herkes için çalışma sözü verdi
Boric, başkent Santiago'da hazırlanan sahnede binlerce destekçisine yaptığı zafer konuşmasında, tüm Şili halkı için çalışacağını söyleyerek halka ve adaylara seçime katıldıkları için teşekkür etti.
Devlet başkanlığı görevini herkes için devralacağını vurgulayan Boric, "Sadece dört duvar arasından yönetmeyeceğim, bizi veya diğer alternatifleri seçen tüm Şilililer için Devlet Başkanı olacağım" dedi.
Zor zamanların geleceğini belirten Boric, "Ülkemizin son yüz yılda yaşadığı en kötü salgının sosyal, ekonomik ve sağlık alanındaki sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacağız. Zor olacak, buna şüphe yok ancak tarihimizden ders alarak kısa ama sağlam adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu.
Boric, sağlık, emeklilik, eğitim gibi alanlarda yapılacaklara değinerek şunları kaydetti:
"Bu noktaya kadar basit birkaç kelimeyle anlatılabilecek bir hükümet projesiyle geldik; kimseyi geride bırakmadan Şili'nin talep ettiği yeniliklerle sorumlu bir şekilde ilerlemek. Bu ekonomik olarak büyümek, bazılarının tüketim malı olarak gördükleri şeyleri sosyal haklara dönüştürmek, daha huzurlu ve güvenli bir hayatı garanti etmek, herkesin, özellikle de kadınların özgürlüklerini derinleştirmek."

"Ailenizin yaşam kalitesi için çalışan bir başkan olacağım"
Boric, ülkedeki siyasi kesimlere birlik mesajı vererek "Şili'nin geleceğinin hepimizi aynı tarafta görmeye ihtiyacı var o da halkın tarafı. Hükümetime başlamak için onların desteğinden, fikirlerinden ve tekliflerinden faydalanmayı umuyorum" şeklinde konuştu.
Devlet Başkanı seçilerek aldığı sorumluluğa dikkati çeken Boric, "Demokrasiye sahip çıkan, onu tehlikeye atmayan, konuştuğundan çok dinleyen, birlik olmanın yollarını arayan, halkın ihtiyaçlarını gözeten, imtiyazlarla mücadele eden ve her gün ailenizin yaşam kalitesi için çalışan bir başkan olacağım" ifadelerini kullandı.

Gabriel Boric kimdir?
İkinci tur devlet başkanlığı seçimini yüzde 55'den fazla oy alarak Şili'de seçilen en genç devlet başkanı unvanını elde eden 35 yaşındaki Gabriel Boric, ülkenin güneyindeki Şili Patagonyası bölgesinde bulunan Punta Arenas şehrinde 1986'da doğdu.
Şili Üniversitesinde Hukuk Fakültesini bitiren Boric, 2011-2012'deki eğitim sistemine karşı düzenlenen öğrenci protestolarında önemli bir rolü olan öğrenci grubu lideri olarak tanındı. Boric, 2014'ten bu yana milletvekilliği görevi yürütüyor.
Boric'in 11 Mart 2022'de düzenlenecek törenle Devlet Başkanı olarak göreve başlaması bekleniyor.
 



İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
TT

İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)

İsraillilerle Filistinlilerin barış içinde yaşadığı Neve Şalom kooperatif köyü, İsrail hükümetinin vergi politikası yüzünden zor duruma düşebilir.

Arapça adıyla Vaha es-Selam olarak da bilinen kooperatif köy, Tel Aviv’le Kudüs arasında yer alıyor. Bölgede, iki halkın savaşmadan yaşayabileceğini göstermek için İsraillilerle Filistinliler arasında barış, eşitlik ve anlayışın artırılmasına yönelik eğitim çalışmaları yürütülüyor.

Bu çalışmalar kapsamında Yahudi ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihlerini Arapça ve İbranice olarak öğreniyor.

Ancak Guardian’ın aktardığına göre İsrail devlerinin, sivil toplum kuruluşlarına yabancı ülkelerden yapılan bağışlara yüzde 80 vergi getirilmesine yönelik çalışmaları, kooperatifte endişe yaratıyor.

Haberde, köyün eğitim kurumlarını birlikte yöneten Samah Salaime ve Nir Sharon’un fon bulmak için geçen hafta Birleşik Krallık’a gittiği belirtiliyor. Eş direktörlerin salı günü parlamentoda konuşma yaptığı aktarılıyor. Dinleyiciler arasında İşçi Partili parlamenterler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı bildiriliyor.

Guardian’ın görüştüğü Salaime, İsrail meclisinde tartışılan vergi yasasının onaylanmasının felaket olacağını söylüyor:

Sol, liberal ve demokrat barış yanlılarına yabancı ülkelerden gelen tüm destekler; Filistinlilere yönelik insani ya da hukuki yardımlar yüzde 80 oranında vergilendirilecek.

İsrailli Arap bir aileden gelen Salaime, Britanya’nın yanı sıra İsviçre, İsveç ve ABD’den de fon aldıklarını söylüyor. Eş direktör, İsrail’den hiçbir bağışçı bulamadıklarını belirterek “finansal ve ideolojik açıdan bize karşılar” diyor.

Geçmişte Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına uğradıklarını da söyleyen eğitimci şöyle devam ediyor:

2021'de iki kundaklama saldırısı oldu. Barış okulumuzu ateşe verdiler, biz de onu ve barış kütüphanesini yeniden inşa ettik. İlkokula saldırdılar, 16 aracı tahrip ettiler. Her türlü talihsiz olayı yaşıyoruz ama hayatta kalıyoruz.

Sharon da yasanın meclisten geçmesi halinde kooperatifteki eğitim programlarını durdurmak zorunda kalacaklarını belirtiyor.

Neve Şalom köyünün, yarısı İsrailli Araplar yarısı da İsrailli Yahudilerden oluşan 300 sakini var. Bu kişiler arasında akademisyenler ve teknoloji sektöründe çalışanlar da yer alıyor. Köyde cami ya da sinagog bulunmuyor, bunun yerine sakinler Sessizlik Mahkemesi adı verilen bir kubbede dua ediyor ya da meditasyon yapıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters