BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Afganistan gıda ve göç krizleri ile karşı karşıya’

BM Koordinatörü Alakbarov, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada savaşın durdurulmasının tüm bölgeye yardımın ulaşmasını sağladığını söyledi.

BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov.
BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov.
TT

BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Afganistan gıda ve göç krizleri ile karşı karşıya’

BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov.
BM Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov.

Birleşmiş Milletler (BM) Afganistan İnsani Yardım Koordinatörü Ramiz Alakbarov, Şarku’l Avsat’a İslamabad’da verdiği röportajda, BM insani yardım kuruluşlarının Afganistan halkına yardım sunması için hızlı bir şekilde yeterli kaynak sağlanmaması halinde ülkede ciddi bir gıda kıtlığı yaşanmasının beklediğini bildirdi. Afganistan’ın gıda ve göç krizleri ile karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Öngörülen senaryoya göre Afganların Pakistan ve Orta Asya da dahil olmak üzere komşu ülkelere göç etmesi bekleniyor. BM’nin tahminlerine göre Afgan halkının yarısı yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya.
Alakbarov konuya dair açıklamasında şunları söyledi:
“Büyük bir krizden kaçınmaya çalışıyoruz. Ancak kaynakların olmaması durumunda her senaryo masada. Taliban, kriz çıkmasından kaçınmak için BM ile tam bir iş birliği yapıyor. İlk kez Afganistan’ın tamamına ulaşabiliyoruz.”
Afganistan’da yerel gıda üretimi ve tarım, nüfusun sadece yarısının yeterli durumda. Nüfusun geri kalanı ise açlığa veya komşu ülkelere toplu göçe yol açabilecek yetersiz beslenme ve gıda krizi ile karşı karşıya. BM yetkilisi duruma dair şu bilgileri verdi:
“Afganistan’daki tarımsal üretim, kuraklık nedeniyle çok zarar gördü. Afgan halkının yarısı ciddi oranda yetersiz besleme sebebiyle acı çekiyor. Afganistan’daki insani durum son dört yılda oldukça karmaşıktı ve böyle de kalacak. Ülke şiddetli bir kuraklığa maruz kaldı ancak insani kriz, özellikle de yılın ilk yarısında yaşanan çatışmalar nedeniyle bu durum geri planda kaldı.”
En yoksul ülkeler arasında yer alan Afganistan, savaşın paramparça ettiği ülkede tarım sektörünün büyümesini engelleyen yapısal sorunlarla yüzleşiyor. Afgan nüfusunun büyük bir kısmının gıda, temizlik ve kışlık malzeme gibi temel ihtiyaçlara ulaşamadığı belirtiliyor.  Ülkede kış mevsimi başlarken, genel olarak tüm ihtiyaçlarda büyük bir kıtlık yaşanıyor. Alakbarov duruma ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yıl sonuna kadar 17 milyon kişiye yardımlarımızı ulaştıracağız. Şu anada kadar 8 milyon Afgana gıda, 1,5 milyonuna da tıbbi yardım ulaştırdık. Temel gereklilik olan fonları sağladıkları için bağışçılara minnettarız. İnsanlar halen yetersiz beslenme nedeniyle acı çekiyor. Afganistan’da sabahları ne yiyeceğini bilmeyerek uyanan birçok insanımız var.”
Bölgede soğuk kış şartlarının etkili olması ile birlikte insani ihtiyaçlar arttı. Çevre ülkelerinin bir Afgan mülteci dalgası ile karşı karşıya kalacağına yönelik endişeler bulunuyor. BM yetkilisi konuya dair şunları söyledi:
“Komşu ülkelere yönelik toplu bir göçün gerçekleşeceği bir duruma gelinmesinden kaçınmak için mümkün olan her şekilde çalışıyoruz. Ekiplerimiz sahada çalışmalarını sürdürüyor. Sahada 20’den fazla BM kuruluşu var. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve uluslararası kurum, Afgan halkına gıda ve temel ihtiyaçlarının sağlamak için büyük çaba sarf ediyor. Zira durumun böyle devam etmesini istemiyoruz.”
BM yetkilileri, yardım sağlayan taraflara kaynakların temin edilmemesi durumunda, Afganistan’daki en kötü senaryo olarak geniş çaplı bir göçün gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu iletti. Bu durumun bir ay içerisinde gelecek olan yardımlara bağlı olduğunu belirtti.
 Ramiz Alakbarov, daha önce yapılan 600 milyon dolar talebine ve bu meblağın sağlanmasına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
 “Yılın başında 1,5 milyar dolar talep ediyorduk ve bu meblağı da aldık. Afganistan’daki durum büyük ölçüde sürekli tedarike dayanıyor. Kabil Havalimanı’nın ve Pakistan ile Afganistan arasındaki yolların açık olduğunu belirtmek gerekiyor. Yardımların ulaştırılması aynı zamanda kar yağışına ve dağlarda yolların açık kalmasına da bağlı. Eğer kaynaklarımız tedarik edilirse, insanların Afganistan dışına göç etmesini önlemeye kararlıyız. Ancak kaynak bulunmazsa tüm senaryolar gerçekleşebilir.”
Ramiz Alakbarov açıklamasında, temel ihtiyaçların halka ulaşabilmesi için Kabil Havaalanı’nın açık kalmasının son derece önemli olduğunu vurguladı:
“İlaç tedarikini sürdürmek için uçuşların devam etmesine ihtiyacımız var. Gıda malzemelerinin çoğu ise kamyonla geliyor. Burada sadece Kabil Havaalanı’nın değil, Afganistan’daki tüm havaalanlarının açık kalması gerektiğinden bahsediyoruz. Afgan halkına insani yardımların sağlanmaya devam etmesi için tüm havaalanlarındaki trafiği düzenlememiz lazım. Ancak şu ana kadar böyle bir durum yok.”
BM yetkilisi açıklamalarında Taliban’ın süreçteki rolüne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu:
“Taliban insani çalışmalara büyük bir destek veriyor. Şu an yürütülen insani çalışmaların özelliklerinden biri, Afganistan topraklarının tamamına ulaşabiliyor olmamız. Daha önce böyle bir durum söz konusu değildi. Afganistan'da çatışma olmaması, çalışmalarımızı kolaylaştıran önemli bir faktör oldu.”



Çin savaş uçaklarının radarlarıyla Japon uçaklarını hedef almasının ardından Tokyo'da protestolar düzenlendi

Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
TT

Çin savaş uçaklarının radarlarıyla Japon uçaklarını hedef almasının ardından Tokyo'da protestolar düzenlendi

Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)
Geçtiğimiz yıl askeri geçit töreninde Çin savaş uçakları (Arşiv- Reuters)

Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi, Çin savaş uçaklarının dün Japonya'nın Okinawa adaları yakınlarında uluslararası sular üzerinde Japon savaş uçaklarına ateş kontrol radarlarını yönelttiğini ve bakanın bu iki ayrı olayı "tehlikeli" olarak nitelendirdi.

Koizumi, X internet sitesinde yaptığı paylaşımda, "Radar aydınlatması, uçakların güvenli uçuşu için gerekenin üzerindeydi" ifadesini kullandı. Japonya'nın, "talihsiz" olayla ilgili Çin'e ikazda bulunduğunu da ifade etti.

Radar kontrolünün ateş moduna kilitlenmesi, bir askeri uçağın alabileceği en tehdit edici eylemlerden biridir, çünkü olası bir saldırıyı işaret eder ve hedef alınan uçağı kaçınma manevrası yapmaya zorlar.

Hem Japonya hem de Çin'in üzerinde hak iddia ettiği tartışmalı topraklara yakın olan adalar üzerindeki çatışmaların, iki komşu arasındaki gerginliği daha da artırması muhtemel. Japonya başbakanının, Çin'in Tayvan'a yönelik herhangi bir askeri müdahalesine, Japonya'nın kendi güvenliğini de tehdit etmesi halinde karşılık verebileceği uyarısında bulunmasının ardından ilişkiler zaten gergin durumda.

ABD'nin savaş gemileri, uçakları ve askerleri de dahil olmak üzere denizaşırı ülkelerdeki en büyük askeri gücüne Japonya ev sahipliği yapıyor. Bu kuvvetlerin önemli bir kısmı, aralarında binlerce ABD Deniz Piyadesinin de bulunduğu, Okinawa'da konuşlu.

Japonya, dün olaylara karışan Çin J-15 savaş uçaklarının, Okinawa adalarının güneyinde üç füze destroyeri ile birlikte manevra yapan Çin uçak gemisi Liaoning'den havalandığını bildirdi.


Arakçi: Washington ile müzakerelerin yeniden canlandırılması ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
TT

Arakçi: Washington ile müzakerelerin yeniden canlandırılması ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin dün yaptığı açıklamada, ABD ile nükleer müzakerelerin yeniden canlandırılmasının ABD yönetiminin yaklaşımına bağlı olduğunu söylediğini belirtti.

Resmi kanala göre Arakçi, ülkesinin Tahran'ın nükleer programı konusunda ABD ile müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu yineledi.

Geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler, Avrupa üçlüsünün Tahran'ı 2015'te varılan ve Washington'un yaklaşık üç yıl sonra çekildiğini duyurduğu nükleer anlaşmayı ihlal etmekle suçlayarak, "Snapback mekanizmasını” devreye sokmasının ardından İran'ın nükleer programıyla ilgili yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu.


İsrail ordusu: El Halil'de askerleri ezmeye çalışan iki Filistinli öldürüldü

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail ordusu: El Halil'de askerleri ezmeye çalışan iki Filistinli öldürüldü

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Batı Şeria'nın el Halil kentinde askerlere doğru hızla ilerleyen iki Filistinlinin "araçla çarpma girişimi" sonucu vurularak öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Times of Israel'den aktardığına göre ordu, kentteki bir kontrol noktasının yakınındaki görevlilerin "teröristleri vurarak öldürdüğünü" belirtti.

İsrail askeri sözcüsü Yüzbaşı Ella, Filistinlilerin askerleri ezmeye çalıştığını belirtti.

Acil müdahale ekipleri, olayda bir askerin hafif yaralandığını bildirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da şiddetin hızı, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırması sonrasında Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından beri arttı.

Bölgede 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese rağmen şiddetin seviyesi azalmadı.