Uluslararası alanda Omikron varyantına karşı uyarılar arttı

ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, yeni varyantın hızlı yayılmasından endişeli.

Avrupa, Omikron varyantı nedeniyle ek kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.
Avrupa, Omikron varyantı nedeniyle ek kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.
TT

Uluslararası alanda Omikron varyantına karşı uyarılar arttı

Avrupa, Omikron varyantı nedeniyle ek kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.
Avrupa, Omikron varyantı nedeniyle ek kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.

Koronavirüsün Omikron varyantının neden olduğu vaka sayısı artarken ABD’de ve Avrupa’da uyarılar da hız kazandı. Bazı Avrupa ülkeleri yeni yıldan önce ek kısıtlamalar getirmeyi planlıyor.
Avrupa Komisyonu’na göre Omikron'un nüfusun yüzde 67'sinin tam olarak aşılandığı Avrupa Birliği'nde, ocak ayı ortasına kadar baskın varyant olması bekleniyor.
Birleşik Krallık’tan pazartesi günü yapılan açıklamada, Omikron’un hızlı yayılması karşısında Hollanda’nın dördüncü kez kapanma kararı aldığı ancak toplantılara kısıtlama getirmeyecekleri belirtildi.
Omikrona bağlı vaka oranları Avrupa ve ABD’de çok hızlı bir şekilde artıyor. Yayılmanın küresel ekonominin toparlanması üzerindeki etkisinden korkan, finans piyasaları üzerinde söz sahibi Londra’da ve diğer bölgelerde ise vaka sayısı her iki veya üç günde bir ikiye katlanıyor.
İlk kez Güney Afrika’da ve Hong Kong’da tespit edilen yeni varyant, şu ana kadar 89 ülkeye yayılmış durunda.
Söz konusu varyantın neden olduğu hastalığın şiddeti de henüz net değil.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte cumartesi günü yaptığı açıklamada, zorunlu olmayan tüm mağazaların, restoranların, kuaförlerin, spor salonlarının, müzelerin ve diğer halka açık yerlerin 14 Ocak’a kadar kapatılacağını duyurdu.
İngiltere Başbakan Yardımcısı Dominic Raab da yaptığı açıklamada, Omikron nedeniyle 12 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek şu an 104 kişinin hastanelerde tedavi altına alındığını kaydetti.
Raab açıklamasının devamında, yeni yıldan önce sosyal kısıtlamaların sıkılaştırılmasına ise karşı çıktı.  İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid de hükümetin verileri yakından takip ettiğini söyledi. Noel kutlamalarını kısıtlamaya yönelik her türlü kararın, geçen yıl kapatma kurallarını ihlal edip etmediğini sorgulayarak otoritesi zayıflayan başbakan üzerinde ağır bir siyasi bedeli olacağı belirtiliyor.
Almanya Bilimsel Danışmanlar Komitesi de yaptığı açıklamada şu ana kadar elde edilen verilerin, yeni varyantın yayılmasını kontrol altına almak için tek başına güçlendirici (rapel) dozların yeterli olmadığını gösterdiğinden sosyal paylaşımın sınırlamanın gerekli olduğunu bildirdi.
Hükümetin danışma uzmanlarından oluşan grup, Omikron varyantının yayılması konusunda alarm vererek ülke genelinde düzenlenen toplantılara mümkün olan en kısa sürede ek kısıtlamalar getirilmesi çağrısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Belçika hükümeti de pazartesi günü, 5-11 yaş arasındaki çocukları Kovid-19’a karşı ücretsiz ve ebeveynlerinin izni doğrultusunda aşılamak için yeşil ışık yaktı.
Halk sağlığı konulu bir konferansta yayınlanan bildiride, aşılamanın, 21 gün arayla iki doz şeklinde uygulanan Pfizer- BioNTech aşısının özel bir versiyonuyla gerçekleştirileceği belirtildi. Bu ayın sonundan itibaren aşılamaya yönelik çağrıların başlayacağı aktarıldı.
Danimarka, Avusturya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesi de çocuklar için aşı kapsamını genişletti. Fransa sağlık yetkilileri aşılama kapsamında yeşil ışık yaktı. Kampanyanın çarşamba günü başlatılması öngörülüyor.
ABD de yeni yıla girerken koronavirüse bağlı enfeksiyonu vakalarındaki artışla mücadeleye hazırlanıyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın salı günü, yönetiminin ülkedeki Omikron varyantının yayılmasıyla mücadele çabaları hakkında bir konuşma yapması bekleniyor.
Söz konusu konuşmadan önce Beyaz Saray Baş Tıbbi Danışmanı Dr. Anthony Fauci, yeni varyantın hastanelerde tekrar aşırı kalabalığa yol açacağı konusunda uyarıda bulunarak salgının ilk zamanlarında olduğu gibi geniş çaplı bir kapanmaya ise karşı çıktı.
Fauci, ABC’ye verdiği demeçte şunları söyledi:
“Daha önce uygulanan şekliyle bir kapanma beklemiyorum. Ancak sağlık sistemimizin tekrar çökme olasılığının yüksek olduğunu görüyorum."
Fauci, rapel aşı dozunu alan Amerikalıların tatil sezonunda hava alanlarında ve uçakta maske taktıkları sürece endişe duymadan seyahat edebileceklerini ve aşılarını yaptırmış gruplarla görüşebileceğini belirttiği açıklamasında Noel seyahatinin tamamen aşılanmış olanlar arasında bile Omikron varyantının yayılmasını artıracağı konusunda uyarıda bulundu. “Şüphesiz Omikron olağanüstü bir yayılma gücüne sahip” ifadelerini kullandı.
Ulaştırma Güvenliği Bakanlığı verilerine göre ülkede günlük ölü sayısı artarken perşembe gününden bu yana yolcu sayısı günde 2 milyon kişiye ulaştı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin (CDC) verilerine göre, hastaneye yatış gerektiren vaka sayısı günde 7 bin 600’e yükselirken, virüse bağlı hayatını kaybedenlerin sayısı günde bin 100 kişiye ulaştı.
New York Belediye Başkanı Bill de Blasio New York eyaletinde enfeksiyon sayısında artış olduğu ve vaka sayısının 22 bin 478'e ulaştığı bir dönemde, eldeki verileri de hesaba katarak genellikle kutlama gecelerinde toplu kalabalıklara sahne olan Times Meydanı’nda yılbaşı kutlamalarında değişiklik yapma olasılığını düşündüğünü açıkladı.
Yapılan açıklamalarda ayrıca vatandaşlar aşı yaptırmaya, güçlendirici dozu almaya ve maske takmaya çağırıldı.
Söz konusu açıklamalar iki senatörün koronavirüse yakalandıklarını duyurmasıyla eş zamanlı geldi. Demokrat Senatör Elizabeth Warren “Semptomlar hafif. Aşının ve güçlendirici dozun sağladığı korumaya minnettarım" açıklamasında bulundu.
Demokrat Partili Senatör Cory Booker de "Semptomlarım hafif ve yakın zamanda iki aşı ve güçlendirici aldığım için çok minnettarım. Eminim ki onlar olmasaydı çok daha kötü olurdum” dedi.
Çin'de ilk Kovid-19 vakalarının ortaya çıktığı Aralık 2019'dan bu yana tüm dünyada toplam ölü sayısı 5 milyon 360 bine ulaştı. Toplam vaka sayısı da 275 milyonu geçmiş durumda.



Knesset, ordunun ve Şin Bet'in sivil kameralara sızma yetkilerini genişletiyor

İnternet Protokolü üzerinden çalışan ev güvenlik kameraları (Pixabay)
İnternet Protokolü üzerinden çalışan ev güvenlik kameraları (Pixabay)
TT

Knesset, ordunun ve Şin Bet'in sivil kameralara sızma yetkilerini genişletiyor

İnternet Protokolü üzerinden çalışan ev güvenlik kameraları (Pixabay)
İnternet Protokolü üzerinden çalışan ev güvenlik kameraları (Pixabay)

İsrail Meclisi (Knesset) çarşamba günü, İsrail ordusu ve Şin Bet'in (İsrail Güvenlik Ajansı) sivil gözetim kamera sistemlerine gizlice sızmasına izin veren hükümet tasarısını son okumada kabul etti. Times of Israel'e göre, tasarı 10 lehte oyla ve karşı oy olmadan kabul edildi. Ayrıca 7 Ekim 2023 saldırısının ardından onaylanan geçici önlem bir yıl daha uzatıldı.

Yasa, güvenlik kurumlarına mahkeme kararına gerek kalmadan özel güvenlik kameralarının teknik altyapısına müdahale etme konusunda geniş yetkiler tanıyor. Bu durum, insan hakları örgütleri ve hukuk uzmanlarından sert eleştiriler aldı; bu kesimler, söz konusu yasayı, gizlilik hakkının eşi benzeri görülmemiş bir ihlali ve kendini demokratik olarak tanımlayan bir ülkede yasal güvencelerin zayıflatılması olarak değerlendiriyor.

Geçici önlem, ilk haliyle Gazze'deki savaşla ilgili acil durumlarla sınırlıydı ve düşman aktörlerin ulusal güvenliği veya askeri operasyonları tehdit edebilecek görsel içeriklere erişmesini engellemeyi amaçlıyordu. Ancak, son uzatma bu yetkileri "büyük askeri operasyonlar" bağlamından ayırdı; bu da fiili bir savaş hali olmasa bile yürürlükte kalacakları anlamına geliyor.

Hükümet, yasa tasarısının gerekçe notunda, siber tehditlerdeki ve sivil sistemlere sızma girişimlerindeki artışı gerekçe göstererek bu uzatmayı savundu ve bunun "sabit kameralar tarafından üretilen görsel bilgilere düşman aktörlerin erişimini engellemek için ek araçların bulundurulmasını gerektirdiğini" savundu. Şarku'l Avsat'ın elde ettiği bilgiye göre gözlemciler bu adımın, eski Başbakan Naftali Bennett'in Telegram hesabının İranlı bilgisayar korsanları tarafından hacklenmesinin ardından geldiğini belirtiyor

Ancak uzatmanın zamanlaması, özellikle Gazze'deki ateşkes ışığında, hukuk ve insan hakları çevrelerinde geniş çaplı itirazlara yol açtı. İsrail'in önde gelen gizlilik ve siber hukuk uzmanlarından Avukat Haim Ravia, "Bu yasa son derece endişe verici çünkü orduya ilk kez sivil mülkler ve alanlar içinde faaliyet gösterme yetkisi veriyor" dedi.

Basın açıklamalarında, "bu yetkilerin yargı denetiminden yoksun olması ciddi soruları gündeme getiriyor" diyen yetkili, önlemin genişletilmesinin "açık bir gerekçeden yoksun olduğunu ve vatandaşların gizliliğinin ciddi bir şekilde ihlaline yol açabileceğini" belirtti. Ayrıca, yasanın, sistemleri hacklendikten sonra kamera sahiplerine bildirimde bulunmayı bile gerektirmediğine dikkat çekti.

İsrail Sivil Haklar Derneği, yasayı şiddetle eleştirerek, savaşın başında bu önlemi haklı çıkaran koşulların artık mevcut olmadığını ve uzatılmasının "hassas sahneleri belgeleyen özel kameralara yaygın müdahaleye ve belirsiz kriterlere dayalı olarak vatandaşların ve yerleşiklerin bilgisayarlarında saklanan kişisel bilgilere erişime kapı açtığını" savundu.

Dernek, "bu müdahaleci güçleri düşmanlık halinden ayırmanın, başta gizlilik hakkı olmak üzere insan haklarının orantısız bir ihlalini teşkil ettiği" sonucuna vardı ve geçici önlemin denetim ve hesap verebilirlik kapsamı dışında kalıcı bir araca dönüştürülmesine karşı uyarıda bulundu.


Netanyahu: İsrail, Somaliland Cumhuriyeti'ni "bağımsız ve egemen bir devlet" olarak tanıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: İsrail, Somaliland Cumhuriyeti'ni "bağımsız ve egemen bir devlet" olarak tanıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanlık Ofisi, Benjamin Netanyahu'nun bugün Somaliland Cumhuriyeti'ni "bağımsız ve egemen bir devlet" olarak tanıdığını duyurdu.


Washington’da alışılmadık diplomasi: Trump ve İş İnsanları

Witkoff, Berlin’de 15 Aralık 2025 (AP)
Witkoff, Berlin’de 15 Aralık 2025 (AP)
TT

Washington’da alışılmadık diplomasi: Trump ve İş İnsanları

Witkoff, Berlin’de 15 Aralık 2025 (AP)
Witkoff, Berlin’de 15 Aralık 2025 (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminde Beyaz Saray’a önceki başkanların benimsediği geleneksel Amerikan politikaları ve uluslararası teamüllerin dışına çıktı. Bu kez, ilk döneminden farklı olarak özenle seçtiği ekibi; özellikle dış politika ve diplomasi alanında, alışılmışın dışında, siyasetten uzak isimlerden oluşuyor. Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel çizgisini temsil eden Dışişleri Bakanı Marco Rubio dışında, Trump’ın diplomasisi büyük ölçüde özel temsilcilere ve aileye yakın isimlere dayanıyor.

“Her şeyin elçisi” Steve Witkoff’tan Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’a, Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya’dan Afrika ve Arap İşleri Kıdemli Danışmanı Massad Boulos’a, hatta Gazze anlaşmasıyla yeniden sahneye çıkan Jared Kushner’a kadar bu isimler, Trump yönetiminin uluslararası krizleri çözme çabalarının vitrini durumunda. Ortak özellikleri ise diplomatik deneyimden yoksun olmaları. Bu durum, uluslararası siyasetin en tecrübeli isimlerini bile zorlayan krizlerde ne kadar etkili olabilecekleri konusunda soru işaretleri doğuruyor.

“Her şeyin elçisi” Witkoff

Ancak geleneklere meydan okumak, Trump’ın ikinci döneminin ayırt edici özelliği oldu. Bu çerçevede, Trump’ın yakın arkadaşı ve golf partneri olan iş insanı Steve Witkoff, şüpheyle yaklaşanları şaşırttı. Gazze’de ateşkes görüşmelerinin ön saflarında yer alan Witkoff, alışılmış diplomatik kalıpların dışına çıkarak, ABD’nin terör örgütü olarak tanıdığı Hamas ile doğrudan temas kurdu; tartışmalı isimlerle birebir görüşmeler yaptı ve sıra dışı açıklamalarda bulundu.

hy
Witkoff, Kushner ve Marco Rubio, 30 Kasım 2025’te Florida’da Ukrayna heyetiyle bir araya geldi (Reuters)

Bunların en dikkat çekeni, Hamas temsilcisi Halil el-Hayya’nın oğlunun İsrail saldırısında hayatını kaybetmesi üzerine yaptığı açıklamaydı. Witkoff, görüşme sonrası “Oğlunu kaybettiği için kendisine taziyelerimizi sunduk. Ben de bir oğlumu kaybettim; artık çok zor bir kulübün üyeleriyiz: Evlatlarını toprağa veren babalar” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Witkoff’un aşırı doz nedeniyle hayatını kaybeden oğluna atıfta bulunuyordu. ABD’nin geleneksel, ölçülü söylemiyle bağdaşmayan bu açıklamanın, Hamas ile İsrail arasında ateşkes sağlanmasında etkili olduğu savunuluyor.

Üç yılı aşkın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için çaba gösteren Witkoff Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yoğun temaslar yürütüyor. Hedefi, Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği siyasi zaferi kazandırmak ve ona “barış başkanı” unvanını takmak.

Massad Boulos: Damadın babası

Trump yönetiminin ilgisi yalnızca Ortadoğu ile sınırlı değil. Afrika’daki kronik çatışmalar da gündemde ve bu dosya, Trump’ın damadının babası olan Massad Boulos’a emanet. Lübnan kökenli, Nijerya’da eski bir otomobil tüccarı olan Boulos, Michigan eyaletinde Trump’ın seçim başarısında önemli rol oynadı. Aile bağları sayesinde atandığı bu görev, Senato onayı gerektirmiyor.

fgty
ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap ve Afrika işleri danışmanı Massad Boulos (New York Times)

Boulos’un görevleri Dışişleri Bakanlığı ile Beyaz Saray arasında dağılmış durumda ve bu da zaman zaman kurumsal karmaşaya yol açıyor. Analistler, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun aynı zamanda geçici Ulusal Güvenlik Danışmanı olmasının, yetki paylaşımını daha da zorlaştırdığını söylüyor. Buna rağmen Boulos, Kongo ile Ruanda arasında bir barış anlaşmasına katkı sağladı. Trump, bu anlaşmanın imza törenine Washington’da bizzat başkanlık etti. Ancak sahadaki çatışmaların sürmesi, anlaşmanın kırılganlığını ortaya koyuyor.

Sudan dosyasında henüz sonuç alınamaması, Boulos’un etkinliğine yönelik soru işaretlerini artırdı. Şarku’l Avsat’a göre, Trump’ın Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Washington ziyareti sırasında sürece doğrudan müdahil olacağını açıklaması ve Rubio’nun “Başkan bu konuyla şahsen ilgileniyor” sözleri, bazı başkentlerde Boulos’un devre dışı bırakıldığı şeklinde okundu. Buna rağmen Washington’da hâkim görüş, Trump ailesine yakın isimlerin perde arkasındaki etkisini koruduğu yönünde.

Kushner ve “çıkar çatışması” tartışması

Bunun en somut örneği, resmi bir görevi olmamasına rağmen Gazze görüşmelerinde aktif rol alan Jared Kushner’in yeniden sahneye çıkması. Kushner, Rusya-Ukrayna dosyasında da perde arkasında etkili. Kendisi ve diğer sıra dışı elçiler, sık sık çıkar çatışması eleştirilerine maruz kalıyor.

ghyju
Jared Kushner (Reuters)

Kushner bu eleştirilere, “Bazılarının çıkar çatışması dediğine biz, Steve (Witkoff) ve ben, dünya genelinde sahip olduğumuz güvenilir ilişkiler ve deneyim diyoruz” yanıtını veriyor.

Tom Barrack ve “diplomatik olmayan” üslup

Trump’ın kendisi de siyasetten gelmeyen bir iş insanıydı ve bürokrasiye, hatta “derin devlete” savaş açtığını açıkça ilan etmişti. Bu çizgi, Suriye Özel Temsilcisi ve aynı zamanda Anakara Büyükelçisi olan Tom Barrack’ta da görülüyor.

fgth
Tom Barrack,  Katar'daki Doha Forumu'na katıldı (AFP)

 Senato onayından geçen nadir isimlerden biri olan Barrack, Lübnanlı gazetecilere yönelik “hayvani davranışlar” ifadesiyle tepki çekmiş, sonradan özür dilemişti. Ancak bu tür çıkışlar, onun diplomatik teamüllerden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Buna rağmen, Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’deki sürecin yönetilmesinde ve yaptırımların kaldırılmasında önemli rol oynadı.

Esrar ticareti yapan Irak elçisi

Listenin son halkası, Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya. Michiganlı, Irak-Keldani kökenli bir iş insanı olan Savaya, eyalette yasal marihuana ticareti yapıyor. Ekim ayında bu göreve atanması, hem ABD içinde hem de dışında şaşkınlık yarattı. Irak’ın karmaşık dosyalarını yönetecek siyasi deneyime sahip olmadığı eleştirileri yapılırken, destekçileri onun alışılmışın dışında yöntemlerle başarı sağlayabileceğini savunuyor.

Bu görüşe örnek olarak, Irak’taki İran yanlısı bir milis grup tarafından kaçırılan İsrailli akademisyen Elizabeth Tsurkov’un açıklamaları gösteriliyor. Tsurkov, serbest bırakılmasının ardından Savaya’nın atanmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Mark, İran’a hizmet eden ve Irak’ın egemenliğini zayıflatmak isteyenler için çok kötü bir haber” ifadelerini kullandı.

Sonuç olarak soru şu: İş insanları, politikacıların başaramadığını başarabilecek mi, yoksa bürokrasinin sert duvarına mı çarpacaklar?