Otomotiv markaları fiyatları düşürmeye başladı

Döviz kurunda yaşanan düşüş sonrası Hyundai, Citroen, Renault ve Dacia fiyatları indirirken, bazı markaların da fiyat güncelleme çalışmalarının devam ettiği bildirildi.

AA
AA
TT

Otomotiv markaları fiyatları düşürmeye başladı

AA
AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla döviz kurunda başlayan sert düşüşün ardından bazı otomobil markaları fiyatlarını düşürürken, sektör temsilcileri, tablonun 2-3 gün içerisinde daha da netleşeceğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı "Millete Sesleniş" konuşmasında yer verdiği finansal alternatifler ve ekonomik tedbirlere ilişkin açıklamanın ardından döviz kurlarındaki sert düşüşün olumlu yansımaları, otomotiv sektöründe görülmeye başlandı.
Bazı otomotiv markaları, internet sitelerindeki fiyatları güncelleyerek indirime giderken, bazı markaların da kur kaynaklı zammı iptal ettiği öğrenildi.
"Alınan yeni kararların ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz"
Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanımızın detaylarını aktardığı yeni bir finansal alternatif olan Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat, vatandaşlarımızın tasarrufları için kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermesi açısından büyük önem taşıyor. Nitekim piyasalar tarafından olumlu karşılanan karar, döviz kurlarında ciddi oranda bir gevşeme sağladı. Bu kararın önümüzdeki dönemde yurt içi dolarizasyonu yavaşlatacağını düşünüyoruz. Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat ile birlikte ihracat ve vergilere yönelik alınan yeni kararların ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz." ifadelerini kullandı.
Hem ülke genelinde yatırım, ihracat ve istihdam yoluyla sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması hem de otomotiv sektöründe hacim artışı için özellikle döviz kurlarında görülen volatilitenin asgari seviyeye indirilerek bir istikrar ortamı oluşturulmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Çağdaş, "Bu durum, bir sonraki aşamada tüketicinin daha makul taşıt finansman faizleriyle desteklenmesini de sağlayacaktır. Ayrıca, otomotiv sektöründe önümüzdeki yıl ÖTV matrah dilimlerinde yapılacak bir güncelleme, birçok modelde ek vergi maliyetinin tüketiciye yansımasının önüne geçecektir." ifadelerini kullandı.
"Ortalama yüzde 20 indirim gerçekleştirmeyi planladığımız güncel fiyat listemizi paylaşacağız"
Berk Çağdaş, fiyatlarda ortalama yüzde 20'lik bir indirim olacağını belirterek, "Renault Mais olarak, piyasa koşulları çerçevesinde tüketici faydasını gözeten fiyat politikalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda gevşeyen döviz kurlarıyla birlikte fiyat listelerimizde güncelleme çalışmalarına başladık. Kurda stabilizasyonun sağlanmasıyla Renault ve Dacia markalarımızda ortalama yüzde 20 indirim gerçekleştirmeyi planladığımız güncel fiyat listemizi en kısa sürede paylaşmaya devam edeceğiz." dedi.
Hyundai ve Citroen de indirime gitti
Hyundai'dan AA muhabirine yapılan açıklamada, internet sitesinde yer alan fiyatlarda güncelleme yapıldığı ve aralık başında duyurulan fiyat listesine geri dönüldüğü bildirildi.
Açıklamada, ayrıca yüzde 50'lik ÖTV dilimine geri dönen modellerin bulunduğu aktarıldı.
Citroen'den yapılan açıklamada da model bazında değişmekle birlikte araç fiyatlarında ortalamada yüzde 10'luk bir düşüş yaşandığı kaydedildi.
Peugeot'da da fiyat güncelleme çalışmalarının devam ettiği öğrenildi.
"Piyasanın yeni durumu fiyatlaması 2-3 gün sürebilir"
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Turgay Mersin, kurdaki gerilememin fiyatlara nasıl yansıyacağını değerlendirmek için şu an erken olduğunu, kurdaki gidişatın ve piyasalardaki mevduat oranlarının nasıl şekilleneceğinin önem taşıdığını kaydetti. 
Yeni araçların gümrükten o anki kur üzerinden çekileceğini ve o anki fiyatlar üzerinden satış yapılmasının beklendiğini aktaran Mersin, piyasanın yeni durumu fiyatlamasının 2-3 gün sürebileceğine işaret etti.
"Birinci elde bir gevşeme olursa ikinci el fiyatlarına da yansır"
İkinci el otomotiv piyasasında fiyatların birinci elden referans aldığını belirten Mersin, "Birinci elde bir gevşeme olursa ikinci el fiyatlarına da yansır. Ama fiyatlar düşecek beklentisi satışlarda durgunluğa da sebep olabilir." dedi.
Mersin, "kurlar yükseldiği zaman fiyatların hemen yükselmesine karşın kurlar gerilediği zaman bunun fiyatlara aynı hızda ve oranda yansımadığı" yönündeki eleştirilere ilişkin ise "Evet, vatandaş doğru bir eleştiri yapıyor ama bu sorunun muhatabı biz değiliz. Bu soruyu distribütörlere sormak lazım. Sonuçta distribütör zam yapıyor, biz de zammı uyguluyoruz. Ama onlar da kurları aslında hemen yansıtmayabiliyorlar, kurdan dolayı zam yapacağı zaman 2-3 gün bekleyebiliyorlar." şeklinde konuştu.
Distribütör ve bayilerin daha önce yüksek kurdan çektikleri araçların piyasada satışının nasıl yapılacağı yönündeki soruya da Mersin, markaların rekabet için zarar yazıp fiyatı gevşetmek durumunda kalabileceğini söyledi.
Mersin, piyasada araç bulunurluğu sorununun devam ettiğini, kısa vadede çözülmesinin beklenmediğini ve bir ay sonra tablonun biraz daha netleşebileceğini belirtti.
"Her marka yine kendi pazar ve stok durumuna göre bir politika çizecektir"
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu da her şirketin, bağımsız hareket ettiğini ve markalar, modeller bazında bile farklı zam ve farklı fiyat politikaları uyguladığını bildirdi.
Sektör ortalamasında son haftalardaki döviz kurunun aşırı yükselmesine paralel bir fiyat artışı yaşanmadığına işaret eden Bilaloğlu, "Hatta hiçbir marka bunu yapmadı dersem herhalde doğru bir şey söylüyor olurum. Yani avro ve dolar kurundaki artışlara paralel olarak bir fiyat artışını zaten birebir kimse yansıtmadı. Çünkü o, fiyatı neredeyse iki katına çıkarmak demek olurdu. O yüzden tabii ki kurun düşmesinden dolayı da direkt hemen hiç kimse fiyat indirmeyecektir. Burada her marka, yine kendi pazar ve stok durumuna göre bir politika çizecektir ve hatta bir tek marka değil, yine model bazında bile bu farklılık arz edecektir diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Hiçbir marka birebir kur artışlarını anında yansıtmıyor"
Bilaloğlu, "kurlar yükseldiği zaman fiyatların hemen yükselmesine karşın kurlar gerilediği zaman bunun fiyatlara aynı hızda ve oranda yansımadığı" yönündeki eleştirilere ilişkin de şunları kaydetti:
"Bu doğru bir eleştiri değil. Dönüp tarihe baksınlar, gün gün, saat saat Merkez Bankası'ndaki kur artışlarını görebiliyorsunuz. Fiyatların artışlarını da gün gün, saat saat takip edebiliyorsunuz. Bu suçlanan durum yanlıştır, iftiradır. Net söyleyeyim; öyle bir şey zaten sektörde yok. Yani hiçbir marka birebir kur artışlarını anında yansıtmıyor."
Bilaloğlu, kurlarda kalıcı şekilde düşüş olması durumunda bunların fiyatlara yansımasının da gayet doğal bir süreç olacağını söyledi.
Kurlardaki düşüşün ikinci el fiyatlarına yansımasına değinen Bilaloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkinci eldeki fiyatları tabii ki belirleyen önemli konulardan bir tanesi birinci el fiyatları. İkincisi ise birinci eldeki arz durumu. Arz durumunda çok bir değişiklik yok. Yani halen Türkiye'deki kurlardan bağımsız zaten dünyada çip krizinden ve ham madde sıkıntısından dolayı ciddi bir sıkıntı var. O devam ediyor. Birinci el fiyatlarının düşmesi ikinci el fiyatları üzerinde etkisi olur. Ama yapısal olarak ikinci el-birinci el arasında kapanmış olan fiyat makasının açılmasını şu an beklemiyorum."



ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı: Çin'in hazine tahvillerini silah olarak kullanma riski yok

Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)
Hazine Bakanı Scott Besant, Washington'daki Kongre binasını gezdi (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Besant dün yaptığı açıklamada, tahvil piyasasındaki dalgalanmaya rağmen Çin'in Hazine tahvillerini ülkeye karşı bir silah olarak kullanması korkusunu küçümsedi ve Pekin'in elinde bulundurduğu devasa tahviller yoluyla ABD'ye ekonomik zarar verme riski olmadığını söyledi.

Besant Yahoo Finance'e verdiği bir röportajda, “Hazine tahvilleri belli bir seviyeye ulaşırsa ya da Federal Rezerv (ABD merkez bankası) yabancı bir varlığın- ben buna düşman demezdim ama yabancı bir varlığın- siyasi kazanç için ABD devlet tahvili piyasasını silah olarak kullandığına ya da istikrarsızlaştırmaya çalıştığına inanırsa, eminim ortak harekete geçeriz ama henüz böyle bir şey görmedik,” dedi. Besant “Güçlü bir araç setimiz var” ifadesini kullandı.

Çin, ocak ayında yaklaşık 761 milyar dolar değerinde tahvil ile Japonya'dan sonra ABD devlet borçlarının en büyük ikinci yabancı sahibi konumunda.

Besant, “(Çin) Hazine tahvillerini satsaydı, yuan satın almak zorunda kalacaktı ve bu da para birimini güçlendirecekti (bu da Çin ihracatının dış pazarlarda rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktı)” dedi. “Tam tersini yaptı” diyen Besant, satışın Çin'in ekonomik çıkarına olmadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin tüm ticaret ortaklarına yönelik daha geniş kapsamlı karşılıklı gümrük vergilerinin bir parçası olarak bu yıl Çin mallarına yüzde 145 gümrük vergisi getirdi. Bu durum Pekin'in alay ve eleştirilerine yol açmış, Pekin de ABD mallarına uygulanan gümrük vergilerini %125'e çıkararak karşılık vermişti. Pekin, Trump'ın gümrük vergisi stratejisini Besant'ı çok üzecek şekilde “şaka” olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg TV’den aktardığına göre Besant kanala verdiği bir röportajda “Bu bir şaka değil. Bunlar gerçekten büyük rakamlar" demişti. Besant, ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin “tepeden”, yani Trump ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile yapılması gerektiğini ifade etti.