Hac Belgesi, Diriye Bienali’nde Suudi bir sanatçıya ilham verdi

‘Şeddu’r-Rihal’, yaklaşık 80 yıl önceki hac yolculuğunu belgeleyen sanat eseri

Şeddu’r-Rihal çalışmasının bir parçası
Şeddu’r-Rihal çalışmasının bir parçası
TT

Hac Belgesi, Diriye Bienali’nde Suudi bir sanatçıya ilham verdi

Şeddu’r-Rihal çalışmasının bir parçası
Şeddu’r-Rihal çalışmasının bir parçası

1940’lı yıllarda, Kuzey Afrika ve Şam’dan hac için gelenler, Mekke-i Mükerreme'den döndükten sonra ‘Hac Belgesi’ adı verilen bir belge alıyorlardı. Suudi sanatçı Sultan bin Fahd, bu belgenin seksen yıllık olduğu tahmin edilen eski orijinal bir parçasını buldu. Şanatçıya ilham veren bu eser, şu anda Diriye Bienali'nde sergilenen Şeddu’r-Rihal adını verdiği türünün tek örneği sanat eserini ortaya çıkardı.
Şarku’l Avsat’a onuşan sanatçı, eserin, yapılan ziyaretleri hatırlamak ve hac dönüşünü kutlamak için yapıldığını söylüyor ve “Bizi bu en önemli manevi yolculuğa çıkan veya bu yolculuğa niyetlenen hacıların zihinlerine götürüyor” diyor.
35 x 35 cm boyutlarındaki eserin içinde sanki rüya gibi bir yerde duruyormuş hissi, ışıkların ve renklerin harmanlanması ve inanılmaz detayların derinliği var.
Şeddu’r-Rihal, eski zamana ait malzemelerle ve boncuklarla işlenmiş çadır bezinden müteşekkil. Çadırların hacılarla ilişkilendirilmesinin nedeni sorulduğunda bunu ibadetlerin yapıldığı dönemde çadırlarda yaşamalarına bağlıyor. Boncuklar ise, eski çağlardan beri hac yolunda kullanılmış, ancak farklı bir yönüyle yani, para birimi olarak kullanılmış. Sanatçı, eserde kullanılan boncuk sayısı için kesin bir rakam vermemekle beraber, milyonlarca olduğunu belirtiyor.
Ayrıca, Peygamber efendimizin hadis-i şerifinde zikredildiği gibi, Şeddü'r-Rihal’in, yolculuk yapılan üç mescidi birleştirdiğini kaydetti. Bu mescitler; Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa. Sultan bin Fahd'ın açıkladığı gibi, bu çalışmanın en zor ve zaman alıcı aşaması tasarımıydı. Yapımı ise yaklaşık iki ayda tamamlandı. İşlenen boncuklar, hacıların hafızalarındaki hikayeleri anlatarak, esere kültürel ve tarihsel derinlik kazandırıyor. Sanatçı bu durumu şöyle anlatıyor: “Şeddü'r-Rihal’de anlatmaya çalıştığım, Mekke-i Mükerreme’nin Hac nedeniyle dünyanın farklı ülkelerinden gelen kültürlerin bir karışımı olduğu.”
Eser, yaklaşık bir asır öncesinin pahalı ve meşakkatli hac yolculuklarını bizlere hatırlatıyor. Sanatçı, “Yolculuk esnasında yorulanlar veya ölenler oluyordu. Gidenlerin birçoğu geri dönemeyip Hicaz'a yerleşiyorlardı” dedi. Hac için gelip Hicaz bölgesinde kalan, yaşayan ve yerleşen birçok kişiyi kastediyor.
Sanatçı, “Suudi Arabistan'da böyle bir bienal olacağına dair bir hayalimiz vardı. Allah’ın izni ve liderliğin desteği olmasaydı tüm bunlar olmayacaktı” dedi.
Sultan bin Fahd aynı zamanda, birçok bienela ve sergiye katılmasına rağmen, bu bienali çok beğendiğini, büyüklüğünün ise, Suudi Arabistan için şaşırtıcı olmadığını vurguladı.
Sultan bin Fahd'ın eserlerini takip edenler, eserlerinin Suudi Arabistan tarihine ve kültüründen izler taşıdığını ve sanatçının sanat hayatının güzel sanatlar dünyasına ressam olarak girmesiyle başladığını. O zamanlar, eşinin önerisine dek, çalışmalarını sergileme konusunda hevesli değildi. Bazı girişimlerde bulundu ancak sonrasında omzundan ameliyat oldu ve resme geri dönemedi. Bu nedenle enstalasyon dünyasına girdi ve özellikle manevi boyuttaki işlere yoğunlaştı.
Sanatçı, kendisine ilham verecek kültürel ve tarihi donanıma sahip olduğunu belirterek, şöyle diyor: “Suudi Arabistan'da çok eskilere dayanan kültürümüz ve tarihimiz var. Bu toprakların kucakladığı medeniyetler dünyanın en eski medeniyetleri ve kültürleri arasında.” Suudi tarihinin asaletini ve gerçekliğini göstermek için sanattan faydalanma misyonunu gerçekleştirmek. İşte tasarımlarında gösterdiği şey de tam bu.



Riyad'da ikili ilişkiler ve bölgesel konular üzerine Suudi-Mısır görüşmeleri

Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
TT

Riyad'da ikili ilişkiler ve bölgesel konular üzerine Suudi-Mısır görüşmeleri

Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)

Suudi Arabistan Pazartesi günü Suudi Arabistan ve Mısır arasında iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek İzleme ve Siyasi İstişare Komitesi'nin yedinci bakanlar toplantısına ev sahipliği yapoyor.

Mısır'ın Riyad Büyükelçisi Hani Ebu Sare, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, masadaki en önemli dosyaların “ikili ilişkiler ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel meseleler” olacağını belirterek, ortak çıkar dosyalarının acil ve sıcak hale geldiğini ve iki ülke arasında en üst düzeyde koordinasyon gerektirdiğini söyleyerek birçok detayın daha sonraki bir tarihte netleşeceğini belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Dr. Bedr Abdulati'nin Mısır ve Suudi Arabistan arasında Takip ve Siyasi İstişare Komitesi'nin toplanmasının yanı sıra iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri desteklemek, güçlendirmek ve ortak bölgesel sorunlar hakkında istişarelerde bulunmak amacıyla bir dizi üst düzey Suudi yetkiliyle görüşmelerde bulunmasının beklendiği bir ziyaret için Suudi Arabistan'a gittiğini duyurdu.

Geçen yılın başlarında Mısır'ın başkenti Kahire'de iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde aynı komitenin bir toplantısı düzenlenmiş, toplantıda çeşitli alanlarda ikili işbirliği mekanizmalarının yoğunlaştırılması, iki ülkeyi ilgilendiren ve ortak çıkarlarına hizmet eden konularda ortak koordinasyonun geliştirilmesinin yolları ele alınmış, ayrıca başta Gazze Şeridi'ndeki durum olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeler ve bunlar üzerinde sarf edilen çabalar değerlendirilmişti.

Görüşme sırasında Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ülkesinin iki ülke arasındaki ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirme arzusunu vurgulayarak iki ülke liderlerinin direktifleri doğrultusunda ikili ilişkilerin ulaştığı seviyeden övgüyle söz ederken Mısırlı mevkidaşı da Kahire ve Riyad'ın bakanlar düzeyinde siyasi istişare mekanizmasını her yıl düzenlemek istediklerini vurgulayarak bu zor anlarda kardeşler arasında koordinasyonun ve rollerin bütünleştirilmesinin öneminin arttığını ifade etti.

Takip ve Siyasi İstişare Komitesi de Suudi Arabistan ve Mısır dışişleri bakanlıklarının üst düzey yetkilileri düzeyinde gerçekleştiriliyor.

Komite, Riyad ve Kahire'nin, iki ülke liderlerinin direktiflerini uygulayarak ve 26 Haziran 2007 tarihinde Kahire'de imzalanan Takip ve Siyasi İstişare Komitesi'nin kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı hükümlerine uygun olarak, tüm alanlarda ikili işbirliği olanaklarını arttırma isteği çerçevesinde düzenlenmektedir.

Geçen yıl Ağustos ayında Prens Faysal bin Ferhan, göreve geldikten sonra Suudi Arabistan'a ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati'yi Riyad'da kabul etti.

Geçtiğimiz Eylül ayında Prens Faysal bin Ferhan Kahire'ye resmi bir ziyarette bulunarak Bakan Bedr Abdulati ile bir araya geldi. İki taraf, çeşitli alanlardaki ikili ilişkileri ve bu ilişkileri iki ülke ve halk liderlerinin arzularını gerçekleştirecek şekilde destekleme ve geliştirme yollarını gözden geçirdikleri bir resmi görüşme oturumu gerçekleştirdi.

İki bakan ayrıca başta Gazze Şeridi'ndeki kriz olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda ikili ve çok taraflı eylemlerin yoğunlaştırılması konusunu da ele aldı.

Ziyaret sırasında Prens Faysal bin Ferhan, ülkesi ile Mısır arasındaki işbirliğinin bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasındaki merkezi önemini vurgulayarak bunun her iki ülke için de bir tarih ve inanç meselesi olduğunu belirtti. Bakan Ferhan, ziyareti sırasında yapılan resmi görüşmelerde iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin, özellikle de ekonomik ve ticari dosyaların, kalkınma dosyalarının ve bunların her alanda geliştirilmesinin yollarının ele alındığını sözlerine ekledi.