Tunus’ta siyasi partiler Cumhurbaşkanı Said’in popülaritesinden yararlanmaya çalışıyor

Said’in yönelimi ve tercihleri siyasi partiler açısından büyük önem arz ediyor.

Cumhurbaşkanı Kays Said geçen pazartesi günü Savunma Bakanı Imad Memiş ile bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Kays Said geçen pazartesi günü Savunma Bakanı Imad Memiş ile bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tunus’ta siyasi partiler Cumhurbaşkanı Said’in popülaritesinden yararlanmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Kays Said geçen pazartesi günü Savunma Bakanı Imad Memiş ile bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Kays Said geçen pazartesi günü Savunma Bakanı Imad Memiş ile bir araya geldi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı)

Tunus’ta Halkın İradesi Partisi, 2019’da gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Kays Said’i destekleyen koordinasyon grupları sayısındaki düşüşe dikkat çekti. Parti Sözcüsü’ne göre bazı taraflar, yaklaşık 6 ay önce kurulan ve ‘şahsen Kays Said’e değil, yeni bir Tunus inşa etmek için siyasi bir projeye bağlı’ olan partiye dahil oldu. Açıklama, geçen yaz Cumhurbaşkanı duyurulan olağanüstü hal tedbirlerine dair ülkede yaşanan bölünmenin sürdüğü bir dönemde geldi. Cumhurbaşkanı Said, parlamentonun çalışmalarının dondurulduğunu ve cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeni bir hükümet kurulduğunu ilan etmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said geçen pazartesi günü ülkedeki gelişmeleri görüşmek üzere bir dizi bakanla toplantılar gerçekleştirdi. Tunus Cumhurbaşkanlığı’na göre Said pazartesi günü Savunma Bakanı İmad Memiş ile bir araya geldi ve kendisiyle ‘askeri kurumun çalışmalarının ilerlemesi, terör ve organize suçla mücadele alanında uluslararası iş birliği’ konularını ele aldı. Tunus Cumhurbaşkanı, daha önce de Adalet Bakanı Leyla Ceffal ve İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin ile bir görüştü. Cumhurbaşkanı bakanlara ‘yasaların herkese eşit ve makul bir şekilde uygulanmasının gerekli olduğunu’ bildirdi.
‘Halkın İradesi Sözcüsü Kerim bin Ammar, 2019 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında Cumhurbaşkanı Kays Said’i destekleyen koordinasyon gruplarının liderlerinin birçoğunun siyasi eylemden geri çekildiğini, bazılarının da Halkın İradesi Partisi’ne dahil olduğunu söyledi. Bin Ammar, yaptığı basın açıklamasında “Partinin fikirleri, şahsen Kays Said’e değil, yeni bir Tunus inşa etmeye yönelik siyasi bir projeye bağlıdır. Bugünkü sloganı da Tunus’u kurtarmaktır” dedi.
Tarık el-Abbasi, Cumhurbaşkanı Said’in seçim kampanyasında gündeme getirdiği ‘Halk İstiyor’ sloganının popülaritesinden yararlanarak geçen haziran ayında Halkın İradesi Partisi’ni kurdu. Kendisini ‘Cumhurbaşkanı Kays Said’in kararları ve seçimlerine siyasi bir destek’ olarak sunan parti Said’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını destekleyen koordinasyonda aktif rol aldı. Bu durum da ‘cumhurbaşkanının siyasi seçeneklerine verdikleri destek’ hipotezini gündeme getirdi. Halkın İradesi Partisi, seçmenlere belirli parti programları sunmadan geleneksel siyasi eylem uygulamalarından ayrılma çağrısında bulundu. Aktarılana göre parti, başta siyasi sistemi ve seçim kanununu değiştirmek, anayasayı değiştirmek ve yargıyı ‘arındırmak’ olmak üzere siyasi reform programlarının uygulanmasına ve başarısına dahil olmayı amaçlıyor.
Gözlemciler, Halkın İradesi Partisi’nin Tunus Cumhurbaşkanı’nın popülaritesinden yararlanmaya çalıştığına dikkat çekiyor. Onlara göre özellikle de oy verme niyetleri, Said’in yönelimine ve tercihlerine bağlı herhangi bir partinin zafer beklentisini açığa çıkarıyor.
Diğer yandan Tunus Cumhurbaşkanı’nı destekleyen koordinasyon gruplarının önde gelen liderlerinden olan Ahmed Şaftar, yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine hazırlık aşamasında Said ve destekçilerinin, bir siyasi parti kurmasının ‘olası’ olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Said’in bazı destekçileri, iktidar kadrolarına atanma hususunda 2019 seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı’na verdikleri destekten yararlandı. Bu çerçevede Tevfik Şerafeddin, İçişleri Bakanı olarak atandı. Kendisi, Susa kentinde cumhurbaşkanının seçim kampanyasının denetçisiydi.
Siyasi analist Cemal el-Arfavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Tunus Cumhurbaşkanı’nın seçim programının, siyasi partilere bağlı olmadığını söyledi. Arfavi, her ne kadar Kays Said belirli bir siyasi parti içinde örgütlenmeyerek bu konuyu yıllar önce çözmüş olsa da seçimlerin düzenlenmesi durumunda bazı isimlerin Cumhurbaşkanı’nın popülaritesinden yararlanmaya çalıştıklarına dikkat çekti. Cemal el-Arfavi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı’nın başarısından siyasi olarak yararlanma girişimleri, 2019 seçimlerinde kendisini destekleyen yandaşların da ötesine geçerek ülke yönetiminde siyasi katılıma geri dönmek için Said’in son seçimlerini ve kararlarını destekleyen diğer siyasi liderleri de kapsıyor.”

Yolsuzluk davaları sürüyor
Tunus Asliye Mahkemesi, Mutamed es-Sicumi (yerel bir hükümet yetkilisi) ve onunla birlikte hapsedilen bir başka sanık aleyhinde tutuklama emri verdi. Sanıklar, bir yardım derneğine ait fonların ve ayni yardımların çalındığı şüphesiyle tutuklanmıştı. Mahkeme, duruşmanın 3 Ocak’a ertelenmesine karar verirken sanıkların serbest bırakılması talebini de reddetti. Adli kaynaklar, dava kapsamında tutuklananlar arasında cumhurbaşkanlığı eski danışmanının da bulunduğunu aktardılar.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.