Fas: Normalleşme sonrası İsrail'le birçok alanda 12 anlaşma imzaladık

AA
AA
TT

Fas: Normalleşme sonrası İsrail'le birçok alanda 12 anlaşma imzaladık

AA
AA

Fas, ilişkilerin normalleştirildiği 10 Aralık 2020'den bu yana İsrail ile birçok alanda 12 anlaşma imzaladığını duyurdu.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Rabat-Tel Aviv ilişkilerindeki normalleşmenin birinci yılı münasebetiyle çevrim içi ortamda gerçekleştirilen bir toplantıda konuştu.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın da katıldığı toplantıda Burita, İsrail'le yapılan anlaşmanın yarattığı ivmeyi memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, bölgesel barış ve istikrarı desteklemek için ABD-Fas-İsrail iş birliğinin de büyük fırsatlar doğuracağını söyledi.
Burita, Fas ile İsrail arasında sağlık, eğitim, güvenlik, ekonomi, ticaret, yatırım, turizm, kültür, tarım, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında ortaklık noktasında güçlü bir potansiyelin bulunduğunu ifade etti
Faslı bakan, 10 Aralık 2020'den bu yana İsrail ile çeşitli alanları kapsayan 12 anlaşma imzaladıklarını ve iki ülke arasındaki ekonomik iş birliği hacminin artacağını kaydetti.
Rabat-Washington ilişkilerine de değinen Burita, Fas ile ABD arasındaki iş birliğinin başta siyaset, ekonomi, güvenlik olmak üzere çok yönlü bir stratejik ortaklığa ulaştığını ve güçlendirildiğini dile getirdi.

Fas-İsrail ilişkilerinde normalleşme
Rabat ile Tel Aviv arasındaki düşük düzeyli ilişkiler, 1993'te Filistinliler ile İsrail arasında imzalanan Oslo Anlaşması'nın ardından başlamış ancak 2002'de İkinci İntifada sırasında Fas bu ilişkileri durdurmuştu.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, 10 Aralık 2020'de Fas ve İsrail'in tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya vardığını ve Batı Sahra'da Fas'ın hakimiyetini tanıdıklarına dair bir bildirge imzaladığını duyurmuştu. Fas Kralı 6. Muhammed de İsrail ile ilişkilerin "en yakın zamanda" kurulacağını açıklamıştı.
Fas ile İsrail, 22 Aralık 2020'de diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında 4 anlaşma imzalamıştı.
İsrail Savunma Bakanı Gantz'ın 24-25 Kasım'da Fas'a gerçekleştirdiği ziyarette ise iki ülke arasında istihbarat, savunma sanayi, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda iş birliği mutabakat zaptı imzalanmıştı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24