ABD’li Temsilciler ‘canlı kalkan’ kullandıkları gerekçesiyle Hizbullah ve Hamas’a yaptırım çağrısında bulundu

Beyrut’ta Hizbullah destekçileri (EPA)
Beyrut’ta Hizbullah destekçileri (EPA)
TT

ABD’li Temsilciler ‘canlı kalkan’ kullandıkları gerekçesiyle Hizbullah ve Hamas’a yaptırım çağrısında bulundu

Beyrut’ta Hizbullah destekçileri (EPA)
Beyrut’ta Hizbullah destekçileri (EPA)

ABD Temsilciler Meclisi’nin bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi üyesi, Başkan Joe Biden yönetimine, çatışmalarda sivilleri canlı kalkan olarak kullandıkları gerekçesiyle Hizbullah ve Hamas hareketine yaptırım uygulama çağrısında bulundu.
Mike Gallagher ve Tom Suozzi liderliğindeki 22 temsilci, Pazartesi günü Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Hazine Bakanı Janet Yellen’e bir mektup göndererek, 2018’de Kongre tarafından kabul edilen ‘Sivillerin Savunmasız Kalkanlar Olarak Kullanılması’ yasası kapsamında Hizbullah ve Hamas’a yaptırım uygulamaya çağırdı.
Temsilciler, söz konusu yasanın, ABD yönetimini canlı kalkanların kullanımı ve bu suçlara karışan kişi ve kuruluşlara ceza verilmesi konusunda Kongre’ye yıllık bir rapor sunmak ile yükümlü kıldığını hatırlattı.
Temsilciler Meclisi üyelerinin mektubunda şu ifadeleri kullandı;
“ABD hükümeti son yıllarda Hamas ve Hizbullah ile mücadele etmek için başka güçlü önlemler alırken, Hamas ve Hizbullah liderlerine sivilleri canlı kalkan kullanmaları nedeniyle henüz yaptırım uygulamadı. Bu tür yaptırımların uygulanması, ABD hükümetinin canlı kalkan kullanımına müsamaha göstermediğini açıkça ortaya koyacak ve benzer şekilde düşünen ülkeleri bu savaş suçuna karşı önlemler almaya teşvik edecektir. Aynı zamanda Biden yönetiminin Hamas ve Hizbullah’ı zayıflatma çabalarını da artıracaktır.”
Silahları ve milisleri korumak için masum sivillerin kullanılmasının bir savaş suçu olduğuna dikkat çeken Temsilciler, Hizbullah ve Hamas’ın son yıllarda bu stratejiyi kullandığının belgelendiğini belirtti.
Mektupta, Hamas’ın Mayıs 2021’de İsrail ile son çatışma sırasında Gazze’de canlı kalkan kullanmasına ilişkin çok sayıda örnek yer aldı.
Temsilciler, söz konusu mektupta, “Hamas, çeşitli ev ve apartmanları silah depoları olarak kullandı ve çocuk kreşinin yakınında askeri istihbarat merkezleri kurdu. Ayrıca konutların yakınına ve bir okul bahçesine füze rampaları yerleştirdi” denildi.
Hamas ve Hizbullah’ın okul, cami ve hastanelerin altına tüneller inşa ettiği de öne sürüldü.
Hamas Hareketi Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar ve hareketin diğer liderlerine yaptırım uygulanması çağrısında bulunan mektupta ayrıca şu ifadeler yer aldı;
“Hamas’ın Gazze’deki en üst düzey siyasi lideri Yahya Sinvar, Hamas’ın Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak gibi kasıtlı bir politikası olduğunu açıkça belirtti. Sinvar ve diğer ilgili Hamas liderlerine yaptırım uygulamak, ABD ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) karşı canlı kalkanların yaygın kullanımına karşı koyma yolunda önemli bir adım olacaktır. DEAŞ ve Taliban’ın yanı sıra Libya, Sırbistan ve Irak’taki gruplar, ABD ve NATO kuvvetlerine karşı canlı kalkanlar kullandı.”



İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
TT

İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)

İsrailli bir yetkili ve konu hakkında bilgi sahibi iki kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya ABD'nin şu anda böyle bir hamleyi desteklemeye hazır olmadığını söylemesine rağmen, İsrail önümüzdeki aylarda İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı göz ardı etmiyor.

İsrailli yetkililer Tahran'ın nükleer silah edinmesini engelleme sözü verirken, Netanyahu da İran'la yapılacak her türlü müzakerenin nükleer programın tamamen ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanması gerektiğinde ısrar ediyor.

ABD ve İran arasındaki nükleer ön görüşmelerin ikinci turu, geçen hafta Muskat'ta yapılan ilk turun ardından bugün Roma'da gerçekleştirilecek.

İsrail geçtiğimiz aylarda ABD Başkanı Donald Trump yönetimine İran tesislerine saldırmak için bir dizi seçenek sundu ve bunlardan bazılarının ilkbahar sonu ile yaz aylarında yapılması planlanıyor.

Kaynaklara göre bu planlar, Tahran'ın nükleer programını silah haline getirme kabiliyetini aylarca, bir yıl veya daha uzun süre sekteye uğratabilecek. Operasyon, yoğunluğu değişen hava saldırıları ve komando operasyonlarının bir karışımını içeriyor.

New York Times çarşamba günü, Trump'ın bu ayın başlarında Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Washington'un Tahran ile diplomatik görüşmelere öncelik vermek istediğini ve kısa vadede İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı desteklemeye hazır olmadığını söylediğini aktardı.

Ancak İsrailli yetkililer, ordularının İran'a daha az ABD desteği gerektirecek sınırlı bir saldırı düzenleyebileceğine inandıklarını ifade ettiler. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bu saldırı İsrail'in başlangıçta önerdiğinden çok daha küçük çaplı olacak.

Özellikle nükleer anlaşmayla ilgili görüşmeler başlarken İsrail'in böyle bir saldırıyı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği ya da ne zaman gerçekleştireceği belirsiz.

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

Bu hamlenin Trump'ı yabancılaştırması ve ABD'nin İsrail'e verdiği daha geniş desteği tehlikeye atması muhtemeldir.

Biden yönetiminden iki eski üst düzey yetkili Reuters'a yaptıkları açıklamada, planların bazı bölümlerinin geçen yıl Biden yönetimine sunulduğunu söyledi. Planların neredeyse tamamı doğrudan askeri müdahale ya da istihbarat paylaşımı yoluyla ABD'nin önemli ölçüde desteğini gerektiriyordu. İsrail ayrıca Washington'dan İran'ın misilleme yapması halinde, İsrail'in kendisini savunmasına yardım etmesini istedi.

Yorum talebine yanıt olarak ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Reuters'e Trump'ın perşembe günü gazetecilere İsrail'i bir saldırı başlatmaktan caydırmadığını, ancak Tahran'a karşı askeri eylemi desteklemek için “acele etmediğini” söylediği yorumlarına atıfta bulundu.

Trump şöyle dedi: “Bence İran'ın büyük bir ülke olma ve ölüm olmadan mutlu yaşama şansı var. Bu benim ilk tercihim. Eğer ikinci bir seçenek varsa, bunun İran için çok kötü olacağını ve İran'ın diyalog istediğini düşünüyorum” dedi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, İran'ın vurulması konusunda henüz bir karar alınmadığını belirtti.

İranlı üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Tahran'ın İsrail'in planlarından haberdar olduğunu ve herhangi bir saldırının “İran'dan sert ve kararlı bir yanıt” alacağını söyledi.

ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)

Yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, “Güvenilir kaynaklardan İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine büyük bir saldırı planladığına dair istihbarat aldık. Bu, İran'ın nükleer programı konusunda devam eden diplomatik çabalardan duyulan memnuniyetsizlikten ve Netanyahu'nun siyasi hayatta kalma aracı olarak çatışmaya duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran ve ABD arasında Tahran'ın nükleer hedefleri konusunda on yıllardır süren anlaşmazlığı çözmek üzere yürütülen görüşmelerin ikinci turu bugün Roma'da başlıyor.

Bazı İranlı yetkililerin yaptırımların yakında kaldırılabileceği yönündeki spekülasyonlarının ardından Tahran, anlaşmaya hızlı bir şekilde varılabileceği yönündeki beklentileri en aza indirmeye çalışıyor. İran Lideri Ali Hamaney geçen hafta yaptığı açıklamada “ne aşırı iyimser ne de aşırı kötümser” olduğunu söyledi.

ABD yönetimi İran'ın nükleer sorununu çözmenin en iyi yolu konusunda ikiye bölünmüşken, son birkaç gündür müzakerelere yeniden başlama şansını araştırmak üzere Arap ve uluslararası başkentlere diplomatik seferler düzenleniyor.

Tahran ve Washington arasındaki nükleer görüşmelerin ikinci turunun arifesinde İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin niyetleri konusunda “ciddi şüpheleri” olduğunu söyledi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Direktörü Rafael Grossi, ABD ve İran'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için çok az zamanı olduğunu vurgularken, İran Dışişleri Bakanlığı ajansın devam eden görüşmelere katılması önerisini “henüz çok erken olduğu için” reddetti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) İran'ın uranyumu yüzde 60 gibi yüksek bir oranda zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek ülke olduğunu ve bu oranın nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90'a yakın olduğunu bildirirken, İran'ın büyük miktarlarda bölünebilir madde stoklamaya devam ettiğine dikkat çekiyor.