Ürdün, Suriye’yi ‘Cezayir Zirvesi’ne katılmaya çağırdı

Temsilciler Meclisi Başkanı, Amman’daki Arap Parlamentosu toplantılarının oturum aralarında açıklamada bulundu

Ürdün, Suriye’yi ‘Cezayir Zirvesi’ne katılmaya çağırdı
TT

Ürdün, Suriye’yi ‘Cezayir Zirvesi’ne katılmaya çağırdı

Ürdün, Suriye’yi ‘Cezayir Zirvesi’ne katılmaya çağırdı

Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi, 23 Aralık’ta 2011 yılından bu yana Arap Birliği’ndeki üyeliği askıya alınan Suriye’nin ‘geri dönüşü’ ve ‘yaklaşmakta olan Cezayir zirvesine katılımı’ çağrısı yaptı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Dağmi, Arap Parlamentosu toplantısının oturum aralarında düzenlediği basın toplantısında, “Biz Arap parlamentosu olarak, hükümetlerimize baskı uygulamalı ve Allah’ın izniyle liderlerimizden Cezayir’deki bir sonraki zirvede daha önce olduğu gibi Suriye’yi Arap Birliği’ne geri dönüşü için ‘Arap kucağına’ geri getirmesini ve Suriye heyetinin Arap parlamentosuna katılmasını sağlamasını istemek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Bir sonraki Arap zirvesinin gelecek Mart ayında Cezayir’de yapılması planlanıyor.
Bu çerçevede Dağmi, Suriye’yi ‘ulusun mirasının taşıyıcısı’ olarak nitelendirerek, ‘Arap Birliği’ne geri dönme zamanının geldiğine ve ulusun şafağının doğması gerektiğine’ inandığını ifade etti. AFP’ye göre Abdulkerim ed-Dağmi, “Bugünü, Suriye ve Irak’taki kardeşlerimizin karanlık çetelere karşı elde ettikleri zaferlerin üzerine inşa etmeliyiz. Halklarının birliğini, topraklarının bütünlüğünü, güvenliğini ve istikrarını desteklemek için adım atmak ve iç işlerine her türlü müdahaleyi önlemek zorundayız. Böylece nesiller güven içerisinde yaşayabilsin ve kapılar, iki büyük halkın hak ettiği bir gelecek için açılabilsin” açıklamasında bulundu.
Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanının açıklamasından yaklaşık iki ay önce Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, çatışmaların patlak vermesinden bu yana ilk kez Ürdün Kralı 2. Abdullah ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Gözlemcilere göre bu durum, Şam’ın Arap çevresi içerisindeki diplomatik izolasyonun sonunun başladığını gösteriyor. Ürdün makamları, Suriye ile olan Cabir- Nasib sınır karakolunu yolculara ve kargo trafiğine yeniden açtı. Yol, Suriye’nin güneyindeki Dera vilayetinde yaşanan askeri tırmanış nedeniyle yaklaşık iki aydır kapalıydı.
Öte yandan Arap boykotu sonrasında son birkaç yıldır Arapların Şam’a karşı ‘açılım başlattığına’ dair göstergeler ortaya çıktı. Yavaş şekilde ilerleyen bu açılım, 7 yıllık diplomatik boykotun ardından Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) 2018’de Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açmasıyla başladı. Ardından BAE Dışişleri Bakanı birkaç ay önce, ‘Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşünün hem kendi hem de bölgedeki diğer ülkelerin çıkarına olduğunu’ açıkladı.  
AFP’nin haberine göre 2011 yılında Suriye’deki çatışmaların patlak vermesinden bu yana Arap Birliği, Suriye’nin üyeliğini askıya aldı. BAE de dahil olmak üzere birçok Arap ülkesi Şam ile ilişkilerini kesti. Ürdün de dahil diğer birçok ülke, iki taraf arasındaki ilişkileri sınırlı tuttu. Umman Sultanlığı, Körfez ülkeleri arasında bir istisnaydı.
Suriye, 2011’den bu yana yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne yol açan kanlı bir savaşa tanık oluyor. Savaş, altyapıya ve üretim sektörlerine büyük zararlar verdi, ülke içinde ve dışında milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.