Tunus Başbakanı hak ve özgürlükler konusunda harekete geçti

Necla Buden Ramazan (EPA)
Necla Buden Ramazan (EPA)
TT

Tunus Başbakanı hak ve özgürlükler konusunda harekete geçti

Necla Buden Ramazan (EPA)
Necla Buden Ramazan (EPA)

Tunus Başbakanı Necla Buden, Tunus İnsan Hakları Savunma Birliği (LTDH) ve Gazete Yöneticileri Federasyonu’ndan bir heyeti kabul ederek, insan hakları örgütleri ve medya temsilcilerinin öfkesini yatıştırmaya çalıştı.
Başbakan, Cumhurbaşkanı Kays Said’in kararlarına karşı çıkanların başkentte barışçıl bir oturma eylemi için çadır kurmasını engellemekle suçlanmıştı.
Ayrıca, gıyaben yargılanan eski cumhurbaşkanı Muhammed el-Munsif el-Merzuki’nin 4 hapis ve yine gıyaben yargılanan avukat, aktivist ve Bireysel Özgürlükler ve Eşitlik Komisyonu Başkanı Buşra Belhac Hamida’nın ise 6 ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından eleştirilmişti.
Tunus Demokratik Kadınlar Derneği, 2012 yılında eski Tunus Spor Bakanı Tarık Diab tarafından yolsuzlukla suçlanan Buşra Belhac Hamida’nın ise 6 ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından dayanışmasını ifade etmişti.
Dernek, kadın insan hakları savunucuları ve aktivistlere yönelik gıyabında verilen kararı ‘ağızları kapatma ve ifade özgürlüğüne zarar verme girişimi’ olarak değerlendirerek şiddetle kınamıştı.
Başbakan ile görüşmenin ardından açıklama yapan LTDH Genel Başkanı Cemal Muslim, “Toplantıda ekonomik ve sosyal hakların yanı sıra ülkedeki hak ve özgürlükler konusu ele alındı. Hak ve özgürlüklerin statüsü de dahil olmak üzere bazı önemli sorunların çözülmesi yönünde hükümet ile gelecekte yapılacak işlemlere değindi” dedi.
Başbakan Buden ise, hükümet ile LTDH arasında entegrasyon ve olumlu eylemleri sağlamak için çalışmalarını insan haklarına ve özgürlüklerine saygıya dayalı bir yaklaşıma dayandırmaya istekli olduklarını vurguladı.
Gazete Yöneticileri Federasyonu Tayyip Zahar ile Başbakan’ın görüşmesinde ise sektörün karşılaştığı sorunlara ve mevcut finansal zorluklara değinildi.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise, Tunus makamlarından hükümetin iletişim kurallarına ilişkin yayınladığı genelgeyi derhal geri çekmesini talep etti.
Bellanger, Tunus’taki basın özgürlüğünün düşüte olduğunu vurgulayarak, bu adımın medya çoğulculuğunu sınırlamayı amaçladığını dile getirdi.
Bu adımın bilgiye erişim hakkını önemli ölçüde kısıtladığını söyleyen Bellanger, bunun basınla iletişim kurmak isteyen hükümet üyeleri arasında korku yaratabileceğini vurguladı.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.