Vücudunu kullanamayan ALS hastası, beyin çipi sayesinde tweet attı

Philip O'Keefe, ALS yüzünden pek çok motor fonksiyonunu kaybetti (Twitter/@tomoxl)
Philip O'Keefe, ALS yüzünden pek çok motor fonksiyonunu kaybetti (Twitter/@tomoxl)
TT

Vücudunu kullanamayan ALS hastası, beyin çipi sayesinde tweet attı

Philip O'Keefe, ALS yüzünden pek çok motor fonksiyonunu kaybetti (Twitter/@tomoxl)
Philip O'Keefe, ALS yüzünden pek çok motor fonksiyonunu kaybetti (Twitter/@tomoxl)

Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastası Philip O'Keefe, takılan çip sayesinde sadece beynini kullanarak birkaç tweet attı.
62 yaşındaki O'Keefe, 23 Aralık'ta attığı tweet'lerde şöyle yazdı:
"Selam dünya! Kısa tweet. Büyük ilerleme.
Tuşa basmaya veya sese gerek yok. Bu tweet'i sadece düşünerek oluşturdum.
İnsanların, düşünceleriyle tweet atmasının yolunu açmayı umuyorum."

Mesajlar, Stentrode adlı beyin çipini geliştiren Avustralya merkezli Synchron'ın CEO'sunun hesabından atıldı. Ayrıca O'Keefe, gelen bazı tweet'lere cevap verdi.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi, Synchron'ın teknolojisini gönüllüler üzerinde test etmesine temmuzda onay vermişti.
Şirket, beyin bilgisayar arayüzü (brain-computer interface-BCI) aracılığıyla sosyal medyada ilk kez düşünceyle mesaj paylaşıldığını açıkladı.
Şirketin CEO'su Thomas Oxley de tweet'lerin BCI teknolojisi için önemine dikkat çekti:
"Tweet'ler, BCI'nın felç sebebiyle işlevsel bağımsızlıklarının çoğunu kaybetmiş Phil gibilerine verdiği umudu ve özgürlüğü gösteriyor."
O'Keefe, beyin çipini bir süredir kullanıyor. "Bu teknolojiyi ilk duyduğumda bana ne kadar bağımsızlık kazandırabileceğini anlamıştım" diyen adam şöyle konuştu:
"Sistem çok şaşırtıcı. Bisiklete binmeyi öğrenmeye benziyor. Biraz pratik gerekiyor. Ancak bir kez becerdiğinizde doğal hale geliyor."
O'Keefe artık e-posta gönderebildiğini, alışveriş yapabildiğini ve düşüncelerini paylaşabildiğini söyledi.
Synchron, beyin implantı alanında Elon Musk'ın Neuralink'iyle yarışıyor. Tesla ve SpaceX CEO'su, söz konusu teknolojiyle felçlilerin yürümesinin mümkün kılınacağını, Alzheimer'la Parkinson gibi hastalıkların tedavi edilebileceğini öne sürüyor.
Independent Türkçe, Futurism, Businesswire



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy