Rusya: Esed’in ayrılması şartı kabul edilemez… ABD er ya da geç Suriye’den ayrılacak

Lavrentyev, Batı ülkelerinin Şam'la anlaşmayı reddetmeye devam etmesi halinde insani yardımların geçişiyle ilgili mekanizmayı sonlandırmakla tehdit etti

SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
TT

Rusya: Esed’in ayrılması şartı kabul edilemez… ABD er ya da geç Suriye’den ayrılacak

SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)

Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, ABD’nin er ya da geç Suriye'den ayrılacağını söyledi. Suriye muhalefetinin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağı konusundaki ısrarının ‘yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşım’ olduğunu belirtti. Lavrentyev, ülkesinin, Astana Süreci çerçevesinde Türkiye ve İran ile koordinasyonun sürdürülmesini olumlu değerlendirdiğini ifade etti. Rus TASS haber ajansına konuşan Lavrentyev, Kazakistan'ın başkenti Nursultan'daki son üçlü (Rusya, Türkiye, İran) müzakere turunun ‘olumlu ve verimli’ geçtiğine işaret etti.
Rus heyetinin tüm tarafların heyetleriyle Suriye uzlaşıyla ilgili tüm konuları görüştüğünü açıklayan Lavrentyev, bu görüşmelerin başlıca olumlu başarısının bu turu yapabilmiş olmaları olduğunu vurgulayarak, sonuç bildirgesi çerçevesinde uluslararası topluma Suriye'de bir uzlaşı için çalışmaya devam edilmesi gerektiğine dair bir sinyal gönderildi.Sadece ateşkesin sürdürülmesiyle ilgili olmayan çok önemli birtakım alanlarda çaba sarf ederken, aynı zamanda Suriye halkına insani yardım sağlamanın ve erken toparlanma programları başlatmanın öneminin altının çizildiğini belirtti.
Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev, Astana üçlüsünün (Rusya, Türkiye ve İran), Birleşmiş Milletler (BM) heyeti ile BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in çalışmalarının sonuçlarını ve ‘son derece cesaret verici’ olarak nitelendirdiği Pedersen’in Şam'a yaptığı son ziyareti ayrıntılı olarak tartıştıklarını söyledi.
Moskova’nın Pedersen’in çalışmalarını desteklediğine dikkat çeken Lavrentyev, Ocak ayının ikinci yarısında yapılması planlanan Suriye Anayasa Komitesi'nin yedinci oturumunun ertelenmemesini ve tüm bu toplantıların daha düzenli hale gelmesini umduklarını kaydetti. Lavrentyev, “Türkiye ve İran'la Şam'la birlikte aktif olarak çalışmaya devam edeceğimiz konusunda mutabık kaldık. İki taraf aynı zamanda onlar için kabul edilebilir bazı kararlar alınana kadar muhalefetin yanında olacaklar” ifadelerini kullandı.
Moskova'nın Ankara ve Tahran ile ortak çalışmalarına övgüde bulunan Rus yetkili, “Rusya, Türkiye ve İran'ın sahada olması bizim avantajımıza. Mevcut durum üzerinde zaten belirli bir nüfuzumuz var” dedi.
Lavrentyev, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
“ABD’lilerin Suriye topraklarında olduğu gerçeğini, onlarla temas halinde olduğumuzu ve Suriye uzlaşısıyla ilgili çeşitli konuları tartıştığımızı görmezden gelemesek de, Washington'ın er ya da geç Suriye'den ayrılmak zorunda kalacağını anladığı gerçeğini de göz önünde bulundurmalıyız. Burada önemli olan, ayrılmalarına Afganistan senaryosuna benzer bir durumun eşlik etmemesidir.”
ABD’deki mevcut yönetimin tutumunda bazı değişiklikler olduğunu ve daha fazla netleştiğini söyleyen Lavrentyev, “Washington daha önce Şam’a azami baskı politikası uygulamış ve bunun sivil halk arasında hoşnutsuzluğa yol açacağını ummuş olsa da artık bunun işe yaramadığını anlamıştır” şeklinde konuştu.
Suriye Anayasa Komitesi içerisinde yaşanan bir takım anlaşmazlıklar olduğuna işaret eden Rus yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefet kanadının başka bir yaklaşımı, hükümet kanadının başka bir yaklaşımı var. Hükümet kanadı mevcut anayasadan memnunken muhalefet kanadı değişiklik olması gerektiğine inanıyor. Bu noktada kendisini ilgilendiren konuları değerlendirebilir ve tartışmaya sunabilir ve referanduma veya başka bir gelişmiş mekanizma bağlamında sunabilir.  Bu çalışma devam etmelidir. Ancak aynı zamanda,  devlet başkanının yetkilerinde ve Şam yönetiminde değişiklik yapmak için yeni bir anayasa taslağı hazırlamak isteyenler de var. Bu imkansıza giden bir yoldur. Muhalefet somut önerilerde bulunmalı ve Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağını söylememeli. Bu yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşımdır.”
Suriye'de son zamanlarda artan terör tehditlerine dikkati çeken Lavrentyev, başta İdlib olmak üzere Suriye’de çok sayıda aşırılık yanlısı grubun halen aktif olduğunu söyledi. Lavrentyev,  DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin, son zamanlarda özellikle ülkenin güneyi ve orta kesimleri ile kuzeyinde daha aktif hale geldiklerini vurguladı.
Moskova’nın Suriye’ye hem özel hem de hükümet kurumları aracılığıyla ülkenin farklı bölgelerine giden insani yardımlarda bulunmaya devam ettiğinin altını çizen Lavrentyev, bu bağlamda çok sayıda temel ürün ve gıda ile yaklaşık bir milyon ton tahıl sağlandığını da sözlerine ekledi. Yardımların çoğunun Savunma Bakanlığı'ndan geldiğine dikkati çeken Rus yetkili, tüm uluslararası toplumu, azami baskı uygulanmasına ve Şam'ın eline geçmemesi için fon tahsis etmeyi reddetmeye dayalı yapıcı olmayan yöntemleri yeniden gözden geçirmeye çağırdıklarını söyledi. Lavrentyev, “Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır ve son derece feci sonuçlara yol açabilir. Çünkü ülkedeki ekonomik durum son bir yıl içinde büyük ölçüde kötüleşti” dedi.
Suriye’ye uluslararası yardımların girişiyle ilgili mekanizma konusunda Rusya’nın tutumunun değişmediğini söyleyen Lavrentyev, bu mekanizmalar dışındaki yolları ‘yasadışı’ olarak nitelendirerek, Suriye'ye ulaşan tüm yardımların meşru otoriteler aracılığıyla girmesi gerektiğini vurguladı.
Moskova’nın bu konudaki kararlılığına işaret eden Lavrentyev, “BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2585 ​​sayılı kararını kabul ettiğimizde, bunun uluslararası toplum için Suriye hükümetine yapılan insani yardımların, sadece yiyecek olarak değil, yaşam destek tesislerini, enerjiyi, elektrik hatlarını, su istasyonlarını, sağlık tesislerini ve okulları eski haline getirmek için de artırması için teşvik edici olmasını umuyorduk. Ama ne yazık ki, çok az somut çalışma yapıldı. Bu durum böyle devam ederse, mekanizmanın geçerlilik süresini uzatmak için hiçbir nedenimiz kalmayacak. Uluslararası toplumun bize bu konudaki tutumunu değiştirmeye istekli olduğunu göstermesi için bir yıla kadar uzatma opsiyomu ile altı aylık bir süre verdik. Herhangi bir değişiklik olmazsa mekanizmayı tamamen sonlandıracağız” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yıl Tahran'da Rusya,Türkiye ve İran arasında bir zirve düzenlenebileceğini söyleyen Lavrentyev,  Suriye uzlaşısı dosyalarının liderler arasında ve dışişleri bakanları düzeyinde ‘yüz yüze’ tartışılması gerektiğini söyledi. Ancak zirve için olası tarihler hakkında konuşmaktan kaçınan Lavrentyev, tarihlerin belirlenmesi meselesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili bir iyileşme olmasıyla bağlantılı olduğunu belirtti.



Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi uzatıldı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
TT

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi uzatıldı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, çalışmalarını iki ay daha uzatma kararı aldı. (TBMM’nin resmi X hesabı)

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Terörsüz Türkiye sürecinin hukuki zeminini hazırlamakla görevli komitenin çalışma süresi iki ay daha uzatıldı. Söz konusu sürecin, PKK’nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması üzerinden ilerlemesi öngörülüyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak bilinen komisyona başkanlık ediyor. Kurtulmuş, 5 Ağustos’ta kurulan komisyonun çalışma süresi boyunca son derece hassas kritik aşamaların geride bırakıldığını söyledi.

Komisyon dün 20’nci toplantısını yaparak önceki toplantıların sonuçlarını ele alıp değerlendirdi. Bu toplantının, sürece katılan siyasi partilerin hazırlayarak TBMM’ye sunduğu raporlar temelinde ‘ortak bir rapor’ hazırlanması amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi.

adfrgt
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, PKK'nın silahsızlandırılması için yasal zemini hazırlamak üzere kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında konuşuyor. (TBMM’nin resmi X hesabı)

Toplantı sırasında yapılan oylamada, komisyonun çalışma süresinin 31 Aralık itibarıyla iki ay süreyle uzatılması oybirliğiyle kabul edildi. Kurtulmuş, sürecin ekim ayında tamamlanmasının hedeflendiğini, ancak komisyonun çalışmalarını bu tarihe kadar bütünüyle sonuçlandıramadığını ifade etti.

Çözülmemiş sorunlar ve belirsizlikler

Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun meselenin tamamını çözecek bir yapı olmadığını vurgulayarak, Suriye’de PKK’nın uzantısı olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) silah bırakmasına ilişkin ayrı bir boyut bulunduğuna dikkat çekti. SDG’nin, Türkiye’de tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ve örgütün kendisini feshetmesi ile bağlantılı tüm yapıların dağıtılması çağrısına nasıl karşılık vereceğinin belirsiz olduğunu belirten Kurtulmuş, “Komisyon SDG’nin silah bırakmasını nasıl sağlayacak?” sorusunu yöneltti.

Toplantıda iki Türk akademisyen, komisyonun bugüne kadarki çalışmalarına ilişkin hazırlanan analiz raporunun özetini sundu. Buna göre, 19 toplantı kapsamında yapılan 58 oturumda, hükümet, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarını temsilen 135 kişi dinlendi. Görüşülenler arasında PKK saldırılarında hayatını kaybedenlerin aileleri ile gazi derneklerinin temsilcileri de yer aldı.

uı
PKK militanlarının geri dönüşü ve topluma entegrasyonu, Türkiye'nin barış sürecinde belirsizliğini koruyan bir konu olmaya devam ediyor. (Reuters)

Analiz, hükümetin ‘terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdığı, bazı çevrelerin ise ‘barış ve demokratik toplum süreci’ şeklinde nitelediği süreçte, güvenlik ve özgürlük kavramları arasında denge kurulmasına yönelik yaklaşımlarda belirgin farklılıklar bulunduğunu ortaya koydu.

Raporda, sürecin nihai hedefi olan ‘terörün sona erdirilmesi’ konusunda belirsizliğin devam ettiği, ‘uzlaşma’, ‘PKK’nın tasfiyesi’, ‘kardeşlik’, ‘normalleşme’, ‘demokrasi’ ve ‘siyasal entegrasyon’ gibi farklı hedeflerin dile getirildiği ifade edildi. Bu hedeflerin nasıl bir araya getirileceği ve hangi somut adımların atılacağı konusunda ise net bir uzlaşma bulunmadığı kaydedildi.

Analizde ayrıca, PKK mensuplarına yönelik af ve toplumsal entegrasyon konularında ciddi görüş ayrılıkları olduğu, sorunun kök nedenlerinin tanımlanmasında da farklı çerçevelerin kullanıldığı belirtildi. Bu başlıkların nihai raporda ele alınması gerektiği vurgulandı.

Temel prensipler

Toplantıda söz alan komisyona üye siyasi partiler, nihai raporun gecikmeden tamamlanması çağrısında bulundu. Partiler, demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımlarda Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri, ulusal kimlik ve dil konularına bağlı kalınması gerektiğini vurguladı; bu adımların terör örgütlerine yeni alanlar açmaması gerektiğini ifade etti. AK Parti milletvekili Kürşad Zorlu ise yürütülen süreci tanımlamak için ‘barış’ kavramının kullanılmasına karşı çıkarak, “Savaş devletler arasında olur” dedi.

df
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, 24 Aralık 2025 (İYİ Parti’nin resmi X hesabı)

Bu çerçevede, sürece başından bu yana karşı çıkan ve Abdullah Öcalan ile herhangi bir müzakereye itiraz eden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a parlamentonun zamanının rapor hazırlamakla harcanmaması çağrısında bulundu.

Dervişoğlu dün partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın süreçte zaman zaman AK Parti Genel Başkanı, zaman zaman da Cumhurbaşkanı sıfatıyla hareket ettiğini savundu. Sürecin bir ‘devlet projesi’ ve ‘yüzyılın projesi’ olarak sunulduğunu belirten Dervişoğlu, “Eğer bu sürecin arkasında kendisi varsa ve yetki kendisindeyse, TBMM’nin rapor hazırlamakla vakit kaybetmemesi gerekir; hatta gücü yetiyorsa Öcalan’ı serbest bıraksın” ifadelerini kullandı.


BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
TT

BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)

Birleşmiş Milletler uzmanı dün yaptığı açıklamada, Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin, fiziksel ve ruh sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atabilecek koşullar altında tutulduğu konusunda uyardı.

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalar Özel Raportörü Alice Gill Edwards, Pakistanlı yetkilileri duruma müdahale etmek için acil önlem almaya çağırdı. 

df
İmran Han ve eşi Büşra Bibi (Arşiv- AFP)

Han ve eşi Büşra Bibi, ocak ayında yolsuzluktan suçlu bulunarak sırasıyla 14 ve 7 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Cumartesi günü, Pakistan'da bir mahkeme, Han'ın görevde olduğu dönemde aldıkları hediyelerle ilgili suçlamalardan dolayı onları ilave olarak 17 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Han ve Bibi, devlet hediyelerinin değerini düşük gösterdikleri iddiasıyla açılan bir davada, güveni kötüye kullanmaktan 10 yıl ve yolsuzluktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardı.

fthy
Güvenlik görevlileri, 12 Mayıs 2023'te İmran Han'ı mahkeme salonuna götürüyor (Reuters)

Edwards yaptığı açıklamada, "Devletin Bayan Han'ın sağlığını koruma ve gözaltı koşullarının insan onuruna uygun olmasını sağlama görevi vardır" dedi.

Edwards, Bibi'nin elektrik kesintileri nedeniyle sık sık karanlık olan küçük, pis bir hücrede tutulduğu yönündeki raporlara atıfta bulundu.

Edwards, "Bu koşullar, asgari uluslararası standartların çok altında kalıyor," dedi.

"Hiçbir tutuklu aşırı sıcağa, kirli yiyecek veya suya veya önceden var olan bir sağlık durumunu kötüleştiren koşullara maruz bırakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Raporlar ayrıca, kendisinin günde 22 saatten fazla neredeyse tamamen tecrit altında tutulduğunu da gösteriyor.

Edwards, yetkililere "Bayan Han'ın gözaltı süresi boyunca avukatına erişiminin, aile üyeleriyle görüşmesinin ve etkili insan temasının sağlanmasını" talep etti.

BM Özel Raportörü, Bibi'nin durumunu İslamabad'daki hükümete resmen iletti.

rgt
Eski Başbakan İmran Han'ın tutulduğu Adiala Hapishanesi önünde göstericiler, ailesinin ve avukatlarının kendisini ziyaret etmesinin engellenmesini protesto ediyor (EPA)

BM raportörleri bağımsızdır ve BM'yi temsil etmezler; İnsan Hakları Konseyi tarafından atanırlar.

Bu ayın başlarında Edwards ayrıca Han'ın işkence ve insanlık dışı muameleye varabilecek koşullar altında tutulduğunu açıkladı ve yetkilileri 73 yaşındaki kişinin gözaltı koşullarının uluslararası standartlara uygun olmasını sağlamaya çağırdı. 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan Han, 2018'de seçimleri kazanarak Başbakanlık görevini üstlenmesiyle Pakistan siyasi manzarasını kökten değiştirdi.

Askeri desteğini kaybettikten sonra 2022'de güvensizlik oylamasıyla görevden uzaklaştırıldı.

Eski kriket yıldızı, Ağustos 2023'ten beri siyasi amaçlı olduğunu iddia ettiği düzinelerce davayla ilgili suçlamalar nedeniyle gözaltında tutuluyor.


Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
TT

Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)

ABD Ulusal Hava Durumu Servisi, dün Los Angeles ve Güney Kaliforniya'nın büyük bir bölümü için ani sel uyarısı yayınladı; bölge, Noel gününde son yıllarda benzeri görülmemiş bir fırtına yaşıyor.

Hawaii tropiklerinden Batı Kıyısı'na doğru ani nem akışı olarak bilinen "ananas ekspresi" adı verilen bir hava olayının etkisiyle oluşan fırtınanın, önümüzdeki günlerde aylarca sürecek yağış miktarını getirmesi bekleniyor.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, hızlı seferberlik ve kaynak tahsisini kolaylaştırmak için Los Angeles dahil olmak üzere birçok ilçede olağanüstü hal ilan etti. Ulusal Hava Servisi, "dağlarda yoğun kar ve şiddetli rüzgarların devam etmesiyle birlikte, Güney Kaliforniya'da bugün ve yarın hayatı tehdit eden ani sel baskınları yaşanabileceği" uyarısında bulunarak, "can ve mal güvenliği açısından önemli bir risk bulunduğunu" belirtti.

Bölgeyi, salı gecesi ilk şiddetli rüzgarlar ve sağanak yağışlar vurdu; Los Angeles sakinleri devrilmiş ağaçların sokakları kapatması, küçük çaplı sel baskınları ve binlerce kişinin elektriksiz kalmasıyla karşı karşıya kaldı. Noel fırtınası şiddetlenirken, Pasifik Palisades ve Malibu'nun kıyı bölgeleri, ocak ayında yaşanan yıkıcı orman yangınlarından hala kurtulmaya çalışırken, yüksek alarmda kalmaya devam ediyor. Yangın hasarı, yağmur devam ederken zemini toprak kaymalarına karşı savunmasız hale getirdi.

Güney Kaliforniya'da bazı sakinlere tahliye emri verilmesinin ardından bölge genelinde sığınaklar açıldı. Bölgenin büyük bir bölümünde geçerli olan ani sel uyarıları nedeniyle birçok ana yol trafiğe kapatıldı.

Meteorolog Ariel Cohen gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çarşamba gecesinden cuma gününe kadar birçok bölgede, özellikle yüksek kesimlerde ve vadilerden geçen yollar boyunca, önemli sel, toprak kayması ve çamur kayması yaşanması muhtemel" dedi. Güney Kaliforniya'nın bazı bölgelerinde 30,5 santimetreye kadar yağmur yağabileceğini belirten Cohen, bölge sakinlerine, "Noel tatili boyunca seyahat etmeyi planlıyorsanız, lütfen planlarınızı yeniden gözden geçirin" uyarısında bulundu.

Eyalet yetkilileri, 2025 yılında Kaliforniya genelinde 212 bin 551 hektarlık alanı yakan 8 bin 19 orman yangınında 31 kişinin hayatını kaybettiğini, bu yılın başlarında Los Angeles'taki Pacific Palisades de dahil olmak üzere yerleşim bölgelerinde büyük yangınların çıktığını bildirdi. Kaliforniya'nın doğu sınırındaki Sierra Nevada sıradağlarında bu hafta yaklaşık 30 santimetre kar yağdı ve fırtına sona ermeden önce 152 santimetreye ulaşması bekleniyor.

Fırtınanın saatte 88 kilometreye varan rüzgarlar getirmesi de bekleniyor. Meteorologlar, "giderek daha fazla suya doyan toprak ve güçlü rüzgarların birleşimi, geniş çaplı ağaç ve elektrik hattı devrilmelerine neden olabilir... can ve mal güvenliği ciddi risk altında" uyarısında bulundu.