Rusya: Esed’in ayrılması şartı kabul edilemez… ABD er ya da geç Suriye’den ayrılacak

Lavrentyev, Batı ülkelerinin Şam'la anlaşmayı reddetmeye devam etmesi halinde insani yardımların geçişiyle ilgili mekanizmayı sonlandırmakla tehdit etti

SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
TT

Rusya: Esed’in ayrılması şartı kabul edilemez… ABD er ya da geç Suriye’den ayrılacak

SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)
SANA haber ajansı tarafından dağıtılan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin (ortada) ile 17 Ekim'de Şam'da yaptığı görüşmeden bir kare (EPA)

Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, ABD’nin er ya da geç Suriye'den ayrılacağını söyledi. Suriye muhalefetinin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağı konusundaki ısrarının ‘yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşım’ olduğunu belirtti. Lavrentyev, ülkesinin, Astana Süreci çerçevesinde Türkiye ve İran ile koordinasyonun sürdürülmesini olumlu değerlendirdiğini ifade etti. Rus TASS haber ajansına konuşan Lavrentyev, Kazakistan'ın başkenti Nursultan'daki son üçlü (Rusya, Türkiye, İran) müzakere turunun ‘olumlu ve verimli’ geçtiğine işaret etti.
Rus heyetinin tüm tarafların heyetleriyle Suriye uzlaşıyla ilgili tüm konuları görüştüğünü açıklayan Lavrentyev, bu görüşmelerin başlıca olumlu başarısının bu turu yapabilmiş olmaları olduğunu vurgulayarak, sonuç bildirgesi çerçevesinde uluslararası topluma Suriye'de bir uzlaşı için çalışmaya devam edilmesi gerektiğine dair bir sinyal gönderildi.Sadece ateşkesin sürdürülmesiyle ilgili olmayan çok önemli birtakım alanlarda çaba sarf ederken, aynı zamanda Suriye halkına insani yardım sağlamanın ve erken toparlanma programları başlatmanın öneminin altının çizildiğini belirtti.
Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev, Astana üçlüsünün (Rusya, Türkiye ve İran), Birleşmiş Milletler (BM) heyeti ile BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in çalışmalarının sonuçlarını ve ‘son derece cesaret verici’ olarak nitelendirdiği Pedersen’in Şam'a yaptığı son ziyareti ayrıntılı olarak tartıştıklarını söyledi.
Moskova’nın Pedersen’in çalışmalarını desteklediğine dikkat çeken Lavrentyev, Ocak ayının ikinci yarısında yapılması planlanan Suriye Anayasa Komitesi'nin yedinci oturumunun ertelenmemesini ve tüm bu toplantıların daha düzenli hale gelmesini umduklarını kaydetti. Lavrentyev, “Türkiye ve İran'la Şam'la birlikte aktif olarak çalışmaya devam edeceğimiz konusunda mutabık kaldık. İki taraf aynı zamanda onlar için kabul edilebilir bazı kararlar alınana kadar muhalefetin yanında olacaklar” ifadelerini kullandı.
Moskova'nın Ankara ve Tahran ile ortak çalışmalarına övgüde bulunan Rus yetkili, “Rusya, Türkiye ve İran'ın sahada olması bizim avantajımıza. Mevcut durum üzerinde zaten belirli bir nüfuzumuz var” dedi.
Lavrentyev, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
“ABD’lilerin Suriye topraklarında olduğu gerçeğini, onlarla temas halinde olduğumuzu ve Suriye uzlaşısıyla ilgili çeşitli konuları tartıştığımızı görmezden gelemesek de, Washington'ın er ya da geç Suriye'den ayrılmak zorunda kalacağını anladığı gerçeğini de göz önünde bulundurmalıyız. Burada önemli olan, ayrılmalarına Afganistan senaryosuna benzer bir durumun eşlik etmemesidir.”
ABD’deki mevcut yönetimin tutumunda bazı değişiklikler olduğunu ve daha fazla netleştiğini söyleyen Lavrentyev, “Washington daha önce Şam’a azami baskı politikası uygulamış ve bunun sivil halk arasında hoşnutsuzluğa yol açacağını ummuş olsa da artık bunun işe yaramadığını anlamıştır” şeklinde konuştu.
Suriye Anayasa Komitesi içerisinde yaşanan bir takım anlaşmazlıklar olduğuna işaret eden Rus yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefet kanadının başka bir yaklaşımı, hükümet kanadının başka bir yaklaşımı var. Hükümet kanadı mevcut anayasadan memnunken muhalefet kanadı değişiklik olması gerektiğine inanıyor. Bu noktada kendisini ilgilendiren konuları değerlendirebilir ve tartışmaya sunabilir ve referanduma veya başka bir gelişmiş mekanizma bağlamında sunabilir.  Bu çalışma devam etmelidir. Ancak aynı zamanda,  devlet başkanının yetkilerinde ve Şam yönetiminde değişiklik yapmak için yeni bir anayasa taslağı hazırlamak isteyenler de var. Bu imkansıza giden bir yoldur. Muhalefet somut önerilerde bulunmalı ve Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağını söylememeli. Bu yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşımdır.”
Suriye'de son zamanlarda artan terör tehditlerine dikkati çeken Lavrentyev, başta İdlib olmak üzere Suriye’de çok sayıda aşırılık yanlısı grubun halen aktif olduğunu söyledi. Lavrentyev,  DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin, son zamanlarda özellikle ülkenin güneyi ve orta kesimleri ile kuzeyinde daha aktif hale geldiklerini vurguladı.
Moskova’nın Suriye’ye hem özel hem de hükümet kurumları aracılığıyla ülkenin farklı bölgelerine giden insani yardımlarda bulunmaya devam ettiğinin altını çizen Lavrentyev, bu bağlamda çok sayıda temel ürün ve gıda ile yaklaşık bir milyon ton tahıl sağlandığını da sözlerine ekledi. Yardımların çoğunun Savunma Bakanlığı'ndan geldiğine dikkati çeken Rus yetkili, tüm uluslararası toplumu, azami baskı uygulanmasına ve Şam'ın eline geçmemesi için fon tahsis etmeyi reddetmeye dayalı yapıcı olmayan yöntemleri yeniden gözden geçirmeye çağırdıklarını söyledi. Lavrentyev, “Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır ve son derece feci sonuçlara yol açabilir. Çünkü ülkedeki ekonomik durum son bir yıl içinde büyük ölçüde kötüleşti” dedi.
Suriye’ye uluslararası yardımların girişiyle ilgili mekanizma konusunda Rusya’nın tutumunun değişmediğini söyleyen Lavrentyev, bu mekanizmalar dışındaki yolları ‘yasadışı’ olarak nitelendirerek, Suriye'ye ulaşan tüm yardımların meşru otoriteler aracılığıyla girmesi gerektiğini vurguladı.
Moskova’nın bu konudaki kararlılığına işaret eden Lavrentyev, “BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2585 ​​sayılı kararını kabul ettiğimizde, bunun uluslararası toplum için Suriye hükümetine yapılan insani yardımların, sadece yiyecek olarak değil, yaşam destek tesislerini, enerjiyi, elektrik hatlarını, su istasyonlarını, sağlık tesislerini ve okulları eski haline getirmek için de artırması için teşvik edici olmasını umuyorduk. Ama ne yazık ki, çok az somut çalışma yapıldı. Bu durum böyle devam ederse, mekanizmanın geçerlilik süresini uzatmak için hiçbir nedenimiz kalmayacak. Uluslararası toplumun bize bu konudaki tutumunu değiştirmeye istekli olduğunu göstermesi için bir yıla kadar uzatma opsiyomu ile altı aylık bir süre verdik. Herhangi bir değişiklik olmazsa mekanizmayı tamamen sonlandıracağız” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yıl Tahran'da Rusya,Türkiye ve İran arasında bir zirve düzenlenebileceğini söyleyen Lavrentyev,  Suriye uzlaşısı dosyalarının liderler arasında ve dışişleri bakanları düzeyinde ‘yüz yüze’ tartışılması gerektiğini söyledi. Ancak zirve için olası tarihler hakkında konuşmaktan kaçınan Lavrentyev, tarihlerin belirlenmesi meselesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili bir iyileşme olmasıyla bağlantılı olduğunu belirtti.



Polonya'dan Avrupalı liderlere Rusya uyarısı

Radoslaw Sikorski, Ukrayna'da düşürülen Şahid-136 drone'unu gösterdi (Reuters)
Radoslaw Sikorski, Ukrayna'da düşürülen Şahid-136 drone'unu gösterdi (Reuters)
TT

Polonya'dan Avrupalı liderlere Rusya uyarısı

Radoslaw Sikorski, Ukrayna'da düşürülen Şahid-136 drone'unu gösterdi (Reuters)
Radoslaw Sikorski, Ukrayna'da düşürülen Şahid-136 drone'unu gösterdi (Reuters)

Polonya Dışişleri Bakanı, Avrupa liderlerine kıtanın doğu kanadına bir drone duvarı inşa etmemenin "sorumsuzluk" olacağını söyleyerek Moskova'nın "Avrupa'nın derinliklerine" saldırma kapasitesine sahip olduğu uyarısı yaptı.

Salı günü Londra'da konuşan Radoslaw Sikorski, Ukrayna'da düşürülen, Rusya tarafından kullanılan Şahid-136 tipi bir drone'u sergileyerek liderleri en az üç yıl boyunca Ukrayna'ya destek sözü vermeye çağırdı.

Ukrayna'nın gelecek üç yıl boyunca savaşmak için kaynak planlaması yaptığını ve Batılı liderlerin, "Putin'i en az bu üç yıl boyunca aynı çizgide kalmaya kararlı olduklarına ikna etmeleri gerektiğini" ifade etti.

Sikorski, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya altyapısına yönelik saldırıları desteklemek için ülkeye uzun menzilli Tomahawk füzeleri sağlamasını umduğunu da sözlerine ekledi.

dvgh
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'ya Tomahawk füzesi göndermeyi düşündüğünü söyledi (AP)

Bu açıklama Trump'ın, ABD yapımı uzun menzilli füzeleri Ukrayna'nın erişimine açmaya istekli olabileceğini ima etmesinin ardından geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, görüşmelerin devamı için cuma günü Washington'a gidecek.

Pazar günü gazetecilere konuşan ABD Başkanı, "Evet, ona [Putin'e], savaş bitmezse, bunu yapabileceğimizi söyleyebilirim" demişti.

Yapmayabiliriz ama yapabiliriz  de... Tomahawk'ların üzerlerine doğru geldiğini görmek isterler mi? Sanmıyorum.

Tomahawk'lar, Ukrayna ordusunun Rusya'da 1600 km menzildeki hedefleri vurabilmesini sağlayacağı için Kiev'in cephaneliğine son derece değerli bir katkı sunabilir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önce böyle bir hamlenin Washington'la Moskova ilişkilerine ciddi zarar vereceğini söylemişti.

Sikorski'nin çağrısı, uzmanların yaz boyunca Ukrayna'ya sağlanan askeri yardımlarda keskin bir düşüş olduğuna dair uyarılarının ardından geldi. Alman düşünce kuruluşu Kiel Enstitüsü salı günü yayımladığı bir raporda, Öncelikli Ukrayna İhtiyaç Listesi (Prioritized Ukraine Requirements List / PURL) gibi yenilenen NATO girişimlerine rağmen askeri yardımın 2025'in başından bu yana yüzde 43 düştüğünü belirtti.

dgthy
NATO liderleri çarşamba sabahı bir araya geldi (AP)

Brüksel'de çarşamba günü NATO savunma bakanlarının bir araya geldiği toplantısında liderler, Kiev'e silah sağlayan paketin 4. fazını görüşecek. Görüşmeler öncesinde konuşan ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin, ülkelerden Ukrayna için bu girişime daha fazla yatırım yapmasını beklediğini söyledi.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte çarşamba sabahı yaptığı açıklamada askeri ittifak ve Avrupa Birliği'nin, Sikorski'nin çağrısı üzerine bir drone duvarı kurma çabalarında birlikte çalıştıklarını belirtti.

Britanya Savunma Bakanı John Healey ülkesinin jetlerinin, Britanya'nın doğu kanadındaki taahhüdünün bir uzantısı olarak bu yıl sonuna kadar Polonya üzerinde uçmaya devam edeceğini söyledi. NATO toplantısına katılmadan önce gazetecilere, "Ayrıca Ukrayna için drone üretimimizi de artırıyoruz" dedi.

Independent Türkçe


Gazze'nin geleceği: Kuzey İrlanda modeli düşünülüyor

Filistinliler, 14 Ekim 2025'te Gazze Şehri'nde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında yıkılmış binaların enkazının arasından geçiyor. (Reuters)
Filistinliler, 14 Ekim 2025'te Gazze Şehri'nde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında yıkılmış binaların enkazının arasından geçiyor. (Reuters)
TT

Gazze'nin geleceği: Kuzey İrlanda modeli düşünülüyor

Filistinliler, 14 Ekim 2025'te Gazze Şehri'nde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında yıkılmış binaların enkazının arasından geçiyor. (Reuters)
Filistinliler, 14 Ekim 2025'te Gazze Şehri'nde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında yıkılmış binaların enkazının arasından geçiyor. (Reuters)

Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Keir Starmer, ülkenin Kuzey İrlanda'daki militan gruplarla geçmişte yürütülen silah bırakma müzakerelerindeki deneyimine dayanarak, Hamas'ın silahsızlandırılmasında öncü rol üstlenebileceklerini söyledi.

Starmer, BK Parlamentosu'nda dün yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump'ın barış planını överek, "Bu sayede esirler salıverildi, Gazze bombardımanı durdu, ihtiyaç duyulan yardımların girişi başladı. Tarihin korkunç bir sayfasının kapanması için elimizde önemli bir şans var" dedi.

Gazze'de yaşanan iki yılı "cehennem" diye niteleyen Starmer, "Neredeyse tüm Gazzeliler bir aile yakınını kaybetti. Neredeyse 20 bin çocuk öldürüldü" ifadelerini kullandı.

Starmer, ateşkes için arka planda ABD, Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleriyle birlikte çalıştıklarını belirterek, BK'nin Filistin Devleti'ni tanıma kararının da sürece katkıda bulunduğunu vurguladı. Gazze'de barışın ancak iki devletli çözümle sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.

Diğer yandan BK Başbakanı, sürecin devam edebilmesi ve ateşkesin korunabilmesi için Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini savundu. BK'nin IRA'le (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) geçmişte yürüttüğü müzakereleri hatırlatarak, bu süreçte öncü bir rol oynayabileceklerini belirtti:

Elbette bu zor olacak ama hayati önem taşıyor. Kuzey İrlanda'da IRA'le yürütülen süreç de zordu ama kritik öneme sahipti. Bu nedenle, Kuzey İrlanda'daki deneyimlerimize dayanarak, silahsızlanma sürecine katkı sağlamaya hazır olduğumuzu söyledik. Bunun kolay olduğunu savunmuyorum ancak son derece önemli.

Starmer'ın ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell, Kuzey İrlanda'da yaklaşık 40 yıl süren çatışmaları büyük ölçüde sona erdiren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması'nın baş mimarıydı. Powell, savaş sonrası Gazze'de kurulacak geçiş yönetiminde yer alacak eski BK Başbakanı Tony Blair'le birlikte çalışmıştı.

Katolik ayrılıkçılarla BK yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör saldırılarına sahne olan bu dönemde en az 3 bin 500 kişi hayatını kaybetmişti. Blair yönetiminin hazırladığı, Belfast Anlaşması olarak da bilinen sözleşmeler kapsamında ayrılıkçı IRA'in saldırıları durdurulmuş, Kuzey İrlanda'da Belfast merkezli ve BK'ye bağlı bir hükümet kurulmuş, İrlanda Cumhuriyeti'yle sınır kontrolleri tamamen kaldırılmıştı.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan üç Avrupalı diplomat da Kuzey İrlanda örneğinin Gazze'nin yeniden inşasında muhtemel bir model olarak ele alındığını söylüyor.

Diğer yandan IRA hiçbir zaman Kuzey İrlanda'yı yönetmemişti. Hamas ise 2007'den beri Gazze'nin kontrolünü elinde tutuyor.

Ancak Trump'ın 20 maddelik barış planı kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve bölgenin yönetiminde söz sahibi olmaması talep ediliyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği ve Blair'in de yer alacağı "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek. Ayrıca bölgeye uluslararası bir polis gücünün konuşlandırılması da öngörülüyor. 

Independent Türkçe, BBC, Reuters


ABD'de 4 bin yıllık insan kafatası bulundu

Indiana'da en az 4 bin yıllık bir insan kafatası keşfedildi ve yerel adli tıp kurumu bunu "olağanüstü bir keşif" diye tanımlıyor (Fayette İlçesi Adli Tıp Kurumu)
Indiana'da en az 4 bin yıllık bir insan kafatası keşfedildi ve yerel adli tıp kurumu bunu "olağanüstü bir keşif" diye tanımlıyor (Fayette İlçesi Adli Tıp Kurumu)
TT

ABD'de 4 bin yıllık insan kafatası bulundu

Indiana'da en az 4 bin yıllık bir insan kafatası keşfedildi ve yerel adli tıp kurumu bunu "olağanüstü bir keşif" diye tanımlıyor (Fayette İlçesi Adli Tıp Kurumu)
Indiana'da en az 4 bin yıllık bir insan kafatası keşfedildi ve yerel adli tıp kurumu bunu "olağanüstü bir keşif" diye tanımlıyor (Fayette İlçesi Adli Tıp Kurumu)

ABD'nin Indiana eyaletinde en az 4 bin yıllık bir insan kafatası parçası bulundu ve yerel adli tıp kurumu bunu "olağanüstü bir keşif" olarak nitelendiriyor.

Fayette İlçesi Adli Tabibi Eddie Richardson, pazartesi günü Yerli Halklar Günü'ne uygun şekilde kafatası keşfini duyurdu.

Adli tıp kurumunun yakın zamanda Facebook'ta paylaştığı bir gönderiye göre insan kalıntıları haziranda Whitewater Nehri kıyısında bulundu ve yerel şerif bürosuna bildirildi.

Radyokarbon tarihleme yöntemini de içeren ön analiz, kafatasının yaklaşık 4 bin 270 yıllık olduğunu, MÖ 2300'den kaldığını doğruladı.

Indiana Eyalet Müzesi ve Tarihi Alanları'na göre bu dönemde küçük alanlarda, büyük Amerikan yerlileri toplulukları yaşıyordu. Amerikan yerlileri ayrıca bitkisel gıdalara giderek daha fazla bağımlı hale geliyordu. Sert granit veya bazalt taşlarından şekillendirilmiş, öğütülerek yapılan taş aletler düzenli olarak ortaya çıkıyordu.

Richardson yaptığı açıklamada, "Bu keşif, toplumumuzun teyakkuzunun ve profesyonel işbirliğinin gerekliliğinin altını çiziyor" diyor. 

Arsa sahibini, sorumlu davranarak bulguyu derhal bildirilmesinden dolayı tebrik etmek istiyorum.

Adli tabip, Indianapolis Üniversitesi İnsan Kimliklendirme Merkezi'nden Dr. Krista Latham'dan yardım aldı ve Georgia Üniversitesi'nin yaptığı testlerle kalıntıların yaşı belirlendi.

gth
Kalıntılar haziranda Whitewater Nehri kıyısında bulundu (Fayette İlçe Adli Tıp Kurumu)

Facebook gönderisinde, "Bugün Yerli Halklar Günü'nü kutlarken, Amerikan yerlilerinin tarihini, kültürünü ve ebedi varlığını onurlandırıyoruz" ifadeleri yer alıyor.

Bu olağanüstü keşif, insanların, bize yuva olan Fayette İlçesi'ndeki bu topraklarda binlerce yıldır yürüdüğünün güçlü ve tevazu uyandıran bir hatırlatıcısı. Hepimizi bu konuyu azami saygı ve özenle ele almaya çağırıyor.

Adli tıp kurumu, "bu atadan kalma keşifle kültürel ve yasal standartlara uygun şekilde ilgilenilmesini sağlama, iade ve saha yönetimiyle ilgili sonraki adımlar hakkında" Indiana Doğal Kaynaklar Departmanı'ndan haber beklediklerini belirtiyor.

Independent Türkçe