Tahran’a tanınan sürenin gölgesindeki Viyana müzakereleri

AB müzakerecisi Enrique Mora: Sekizinci turda yaptırımların kaldırılmasının yanı sıra nükleer yükümlülükler de ele alınacak.

Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu dün, Viyana'da sekizincisi gerçekleşen müzakere turunun açılışına ilişkin görseller dağıttı.
Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu dün, Viyana'da sekizincisi gerçekleşen müzakere turunun açılışına ilişkin görseller dağıttı.
TT

Tahran’a tanınan sürenin gölgesindeki Viyana müzakereleri

Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu dün, Viyana'da sekizincisi gerçekleşen müzakere turunun açılışına ilişkin görseller dağıttı.
Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu dün, Viyana'da sekizincisi gerçekleşen müzakere turunun açılışına ilişkin görseller dağıttı.

İran ile nükleer müzakerelerin sekizinci turuyla eş zamanlı olarak görüşmelerin süresi ve takvimi konusundaki tartışmalar da hız kazandı. Diğer yandan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Direktörü Enrique Mora, müzakerelere katılan tarafların sekizinci tura 2021 bitmeden başlama konusunda acele etmelerine rağmen görüşmelerin ‘lojistik nedenlerden ötürü’  yılın bitimine üç gün kala duracağını ve önümüzdeki pazartesi günü yeniden başlayacağını duyurdu.
Şarku'l Avsat’ın edindiği bilgilere göre müzakere heyetleri, yeni yıl kutlamalarına ev sahipliği yapmak için otellerin kapatılması kaynaklı lojistik bir engelle karşılaştılar. Müzakere koordinatörleri şu an Avusturya’nın başkenti Viyana'nın merkezindeki lüks Palais Coburg otelinde, müzakerelere ev sahipliği yapacak ‘tarafsız bir yer’ bulma sorunuyla karşı karşıyalar. Palais Coburg’un tıpkı şehirdeki diğer oteller gibi yeni yıl kutlamalarına ev sahipliği yapmak için iki gün boyunca müzakerecilere kapalı olacağı bildirildi.
Mora, Batılı tarafların müzakereleri tamamlamak için ocak ayı sonları ile şubat ayı başı arasında bir tarih belirlediklerine dair iddiaları yalanlarken önceki turun sonunda vurguladığı “Müzakereler için önümüzde aylar değil, haftalar var” ifadesini tekrarladı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da iki gün önce yaptığı açıklamada, müzakerelerde bir anlaşmaya varmak için önlerinde ‘haftalar’ olduğunu ve İran'ın nükleer programındaki önemli gelişmeler nedeniyle kapının bundan sonra kapanacağını söyledi. Tam bir tarih belirtmekten kaçınan Sullivan, kapalı kapılar arkasında müzakerecilerin üzerinde çalıştıkları bir tarih olduğunu ancak bunun açıklanmayacağını kaydetti. Ancak İsrail devlet yayın kuruluşu Kan tarafından Batılı kaynaklardan aktarılan bilgilere göre İran’ın müzakereler dönmesi için son tarih olarak bu ayın sonu belirlendi.
Müzakerecilerin bu turda yaptırımların kaldırılmasının yanı sıra nükleer kısıtlamaların da ele alınacağını belirten Mora, sadece tek konu üzerinde yoğunlaşıp bir diğerini görmezden gelmediklerini, aksine her iki konunun birbirini güçlendirdiğini söyledi. Mora özlerine şöyle devam etti:
“Bu turda ABD’nin başta finans ve bankacılık sektörleri olmak üzere uyguladığı yaptırımların kaldırılması ve bu yaptırımların kaldırılması için sağlanacak garantiler üzerinde durulacak.  Nükleer yükümlülükler konusu da ele alınacak.”
Diğer yandan Rusya'nın Birleşmiş Milletler Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mikhail Ulyanov’un toplantının ardından gazetecilere açıklama yapmadan ayrılması ise şaşkınlığa neden oldu. Ulyanov’un bu tutumu ‘alışılmadık bir durum’ olarak nitelenirken Rus Temsilci sadece görüşmelerin iyi geçtiğini söylemekle yetindi.
Ulyanov, İran’ın müzakere heyeti ve AB müzakerecisi Mora ile görüştükten sonra Twitter hesabından “Görüşmelerde, nükleer anlaşmaya dönüşün son turunda ilerlemenin olası yolları tartışıldı” mesajını paylaştı. Ulyanov, bir önceki müzakerelerin sonunda Rusya'nın bunun son tur olması için her türlü çabayı göstereceğini söylemişti.
Katılımcı taraflar arasında, resmi toplantı öncesinde ikili ve üçlü görüşmeler gerçekleşti. Öne çıkan görüşme İran’ın müzakere heyeti başkanı Ali Bakıri Kani ile Fransa’nın müzakere heyeti başkanı olan Philippe Errera arasında gerçekleşen oldu. İki taraf ilk kez İngiltere ve Almanya temsilcileri olmadan bir araya geldiler. İran’da yayın yapan haber siteleri, görüşmeden bir kareye yer verdikleri haberlerinde bunun özellikle Tahran'ın Paris'e yönelik eleştirileri nedeniyle gerçekleştiğini aktardılar. Tahran, Paris'i tutumlarında katı olmakla ve müzakerelerde yapıcı bir tutum sergilememekle suçlamıştı.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA, İran’ın müzakere heyetine yakın kaynaklardan Fransız heyetinin müzakerelerin yedinci turu sırasında yapıcı bir rol oynamadığı yönündeki görüşü aktardı. Aynı kaynaklara göre Fransız heyetinin iki gün boyunca müzakerelere katılmaması ve Liverpool'e gitmesi İran tarafından önerilen iki taslakta ilerleme sağlanmasına yardımcı oldu.
Fransa, İngiltere ve Almanya müzakere heyetlerinin başkanları, yedinci turun başlamasından iki gün sonra Viyana'daki müzakerelerden ayrılmış, İran dosyasının yanı sıra diğer başlıkların da tartışıldığı G7 Zirvesi’ne katılmak üzere İngiltere'nin Liverpool kentine gitmişlerdi. İki gün sonra G7 Zirvesi’ne katılmak için Liverpool’e gelen ABD’nin müzakere heyeti başkanı Robert Malley ile birlikte geri döndüler.
Diğer taraftan ülkesinin Viyana’daki müzakere heyetine başkanlık yapan Çin'in BM Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Wang Qun, resmi müzakerelere başlamadan önce Kani – Errera görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. İyimser bir tutum sergileyen Büyükelçi Wang Qun, “ABD ve İran arasındaki anlaşmazlıklar azalmaya başlıyor ve görüşler birbirine yaklaşıyor” dedi. Ayrıca önümüzdeki şubat ayından önce bir anlaşmaya varılacağı konusunda da iyimser olan Büyükelçi Wang, şubat ayı başlarında bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi. Tarihler hakkındaki düşüncelerine dair ​​ bir soruya verdiği yanıtta, “Neden gelecek şubat' ayını bekleyelim? Bu çok uzun bir zaman. Daha erken bir tarihte anlaşmaya varılabilir” dedi.
Diğer yandan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan dün sabah yaptığı açıklamada, sekizinci tur müzakerelerde kendileri için en öncelikli konuların İran petrolünün satışına yönelik yaptırımların kaldırılması ve Washington’ın bir daha nükleer anlaşmadan geri çekilmeyeceğine dair garantiler vermesi olduğunu söyledi.
Reuters’ın haberine göre Bakan Abdullahiyan, düzenlediği basın toplantısında şu açıklamada bulundu:
“İran petrolünün herhangi bir kısıtlama olmadan rahatça satılabileceği, petrol satışından elde edilen döviz cinsinden gelirin İran banka hesaplarına aktarılabileceği ve nükleer anlaşmada öngörülen tüm ticari imkanlardan yararlanabileceğimiz bir noktaya gelmeliyiz. Bizim için en önemli konular, İran petrolünün herhangi bir engel olmadan rahat bir şekilde satılması ve parasının döviz olarak İran banka hesaplarına yatırılmasıdır. Nükleer anlaşmada öngörülen tüm ticari imkanlardan yararlanmalıyız.”
İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı, Bakan Abdullahiyan'ın gazetecilere yaptığı açıklamada nisan ve haziran ayları arasında, eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti döneminde yapılan altı müzakere turunun sonunda ortaya çıkan taslağa işaret ederek “Haziran 2021’de ortaya konan taslağı bir kenara koyduk” dediğini aktardı.
Masada ortak ve kabul edilebilir bir senet olduğunu düşündüğünü ve buna ‘1-15 Aralık senedi’ dediklerini belirten Abdullahiyan, “Bugün itibarıyla ortak senet müzakereleri başlıyor. Yaptırımların kaldırılmasının doğrulanması ve çeşitli garantilerin verilmesi ele alınacak” ifadesini kullandı.
Fransa, İngiltere ve Almanya’dan üst düzey diplomatlar, müzakerelerin son turunda nükleer anlaşmayı canlandırma çabalarına ilişkin karamsar bir değerlendirmede bulunmuşlardı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, “ABD ve ortakları, İran ile nükleer anlaşma müzakereleri konusunda diplomatik takvimleri tartışıyorlar” dedi. Sullivan ayrıca mevcut müzakerelerin birkaç hafta içinde amacını yitirebileceği uyarısında da bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade ise şu açıklamayı yaptı:
“Suni tarihlerin hiçbiri İran'ı bağlamaz. İran, kırmızı çizgilerini ve halkının çıkarlarını korumayı amaçlıyor. Bir takım tarihler açıklayan Sullivan’ın önce kendisinin bu tarihlere inanmasını umuyoruz.”
Fransa, İngiltere ve Almanya’ya seslenerek ‘pasif kalmaya’ bir son vermelerini isteyen Hatibzade, nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerin yeniden uygulanması için ciddi bir planın hayata geçirilmesini beklediklerini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İlk fırsatta İran'ın çıkarlarını garanti altına alan bir anlaşmaya varmak için Viyana'dayız. Diğer tarafların İran'ın esnekliğine, iyi niyetine ve ciddiyetine nasıl tepki vereceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
Açıklamasından sadece birkaç saat önce İran merkezli haber sitelerinde dolaşan bilgileri tekrarlayan Hatibzade, “İran’ın müzakere heyeti, Enrique Mora aracılığıyla ABD ile gayri resmi, dolaylı ve yazılı olarak görüşüyor” dedi.
İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı, ABD’nin ve İran’ın müzakere heyetleri arasındaki dolaylı yazışmaların devam ettiğini ve yazışmaların çoğunun yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili olduğunu aktardı.  
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakınlığıyla bilinen Tasnim Haber Ajansı da görüşmelerin başlamasından nükleer müzakere ekibine yakın diplomatik bir kaynağın açıklamalarını aktardı. Tasnim’in haberine göre kaynak, “Suni tarihlere mahkum olmayacağız. Bu tarihler kırmızıçizgilerimizi değiştirmeyecek. Bize göre müzakereler konusunda acil bir durum yok” şeklinde konuştu. Ayrıca müzakerelerde ilerleme kaydedilmesinin, ‘diğer tarafın yaptırımların kaldırılması konusundaki yaklaşımına bağlı’ olduğunu söyledi.
IRNA Haber Ajansı ise haberinde son tarihle ilgili söylemlerin, Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu’ndaki İranlı müzakereciler üzerinde baskı oluşturmayı amaçladığını öne sürdü.
İran'da yayınlanan Jamejam gazetesi de son tarihlerle ilgili söylemlerin, pratikte topun İran’ın sahasına atılmasından, başka bir deyişle İran’a eksik veya kötü bir anlaşma önerme çabasından ibaret olduğunu iddia etti. İran'ın acelesi olmadığını vurgulayan gazete, Tahran’ın müzakereleri İran halılarını dokunmasında olduğu gibi bir düğüm üstte bir düğüm altta olacak şekilde sabırla ve yavaş bir şekilde yürüteceğini, sonuç alındığında güzel bir görüntüye ulaşmak için çalışma sırasındaki tüm düğümlerin neden gerekli olduğunun ortaya çıkacağını kaydetti.
Fransa'nın mevcut müzakerelerde daha radikal bir rol oynadığına dikkati çeken gazete, Fransa'nın bu turda da bir önceki turda olduğu gibi yıkıcı ve İran'a karşı kışkırtıcı rol arayışında olduğunun gözlemlendiğini belirterek, “Fransa sekizinci turda da yıkıcı bir rol oynuyor” diye yazdı.
Tahran’daki beklentiler, mevcut turdaki müzakerelerin 10 günden fazla süreceğine işaret ediyor. Mehr Haber Ajansı, şu an topun ABD ve Avrupa ülkelerinin sahasında olduğunu belirtti. Kimliği açıklanmayan kaynaklara göre Fransa, İngiltere ve Almanya balistik füze programı ve bölgesel meseleleri müzakerelere dahil etmeye çalıştı ama bu çaba İran heyeti tarafından ‘kararlı bir şekilde’ reddedildi. Mehr’in haberine göre ‘Siyonist yapı ile ABD arasındaki büyük anlaşmazlığa rağmen İsrail, Fransa üzerinden yaptırımları olumsuz yönde etkilemeye çalışıyor’.



İdris: Sudan hükümetinin öncelikleri barış ve temel hizmetlerin sağlanmasıdır

Sudan Başbakanı Kamil İdriss (Reuters)
Sudan Başbakanı Kamil İdriss (Reuters)
TT

İdris: Sudan hükümetinin öncelikleri barış ve temel hizmetlerin sağlanmasıdır

Sudan Başbakanı Kamil İdriss (Reuters)
Sudan Başbakanı Kamil İdriss (Reuters)

Sudan Başbakanı Kamil İdris, dün yaptığı açıklamada, ordunun "bize dayatılan varoluşsal bir savaş" yürüttüğünü belirterek, hükümetin barışı memnuniyetle karşıladığını ve "tüm kapıların açık" olduğunu vurguladı.

İdriss, devlet televizyonuna verdiği röportajda, "Hükümetin öncelikleri, halkın kabul edebileceği düzenlemelere uygun olarak barış ve güvenlikle temel hizmetlerin sağlanmasıdır," diyerek, "Kalıcı çıkarlarımıza odaklanıyoruz. Kalıcı dost veya kalıcı düşman yoktur" ifadelerini kullandı.

Sudan Başbakanı, "altının depolanması ve yasal olarak elden çıkarılması için birleşik bir portföy oluşturulacağını" belirtti.

Kaçakçılıkla mücadelenin "en önemli önceliklerden biri olduğunu ve yaklaşan ekonomik denetimlerin ülke ekonomisini canlandıracağını" vurguladı.

İdris, "Ekonomik kararlar ve kontrolleri yakında çıkaracağız ve bunları kararlılıkla uygulayacağız" dedi.


Axios: Amerika, hükümetin, Hizbullah’ın silahsızlandırılması kararının ardından İsrail'den Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltmasını istedi

Washington, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararının ardından İsrail'e Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltma çağrısında bulundu (AP)
Washington, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararının ardından İsrail'e Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltma çağrısında bulundu (AP)
TT

Axios: Amerika, hükümetin, Hizbullah’ın silahsızlandırılması kararının ardından İsrail'den Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltmasını istedi

Washington, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararının ardından İsrail'e Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltma çağrısında bulundu (AP)
Washington, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararının ardından İsrail'e Lübnan'a yönelik saldırılarını azaltma çağrısında bulundu (AP)

Axios haber sitesi dün, kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD'nin, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararının ardından İsrail'den Lübnan'a yönelik hava saldırılarını azaltmasını istediğini bildirdi.

İnternet sitesinde, ABD'nin özel temsilcisi Thomas Barrac'in İsrail hükümetiyle “Hizbullah'ın silahsızlandırılmasıyla paralel adımlar atılması” konusunu görüştüğü belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre ABD'nin planı, ordunun Hizbullah'ın güneyde yeniden konuşlanmasını önlemek için önlemler alması halinde, İsrail'in Lübnan'a yönelik “gereksiz” saldırılarını geçici olarak durdurmasını öngörüyor.

Barrack, hükümetin Hizbullah'ı silahsızlandırma adımlarına yanıt olarak Güney Lübnan'daki İsrail işgali altında bulunan beş mevziden kademeli olarak çekilmeyi önerdi. Axios'a göre ABD planı ayrıca Güney Lübnan'ın İsrail sınırına bitişik bölgelerinde bir "ekonomik bölge" kurulmasını da içeriyor.

Web sitesinde, "Körfez ülkeleri, İsrail'in çekilmesi tamamlandıktan sonra Güney Lübnan'daki ekonomik bölgelerin yeniden inşasına yatırım yapmayı kabul etti" ifadesi yer aldı.

Site, İsrail'in "Amerikan teklifini reddetmediğini ve İsrail tarafının Lübnan hükümetinin yaptıklarının tarihi bir gelişme olduğunu, karşılığında bir şeyler sunması gerektiğini kabul etmesi nedeniyle bir şans vermeye hazır olduğunu" ifade etti.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı dün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki ile yaptığı görüşmede, ülkesinin, silah bulundurma hakkının devletle sınırlandırılmasına ilişkin kararı "tüm Lübnanlıların çıkarlarını koruyacak şekilde" uygulama taahhüdünü teyit ettiğini belirtti. Avn, İsrail'in, "Lübnan'ın egemenliğinin tüm sınırları boyunca tam olarak genişletilmesi için gerekli koşulları sağlama" yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.


Zelenskiy, Moskova'yı Putin'in de katılacağı bir toplantıdan kaçmaya çalışmakla suçladı

TT

Zelenskiy, Moskova'yı Putin'in de katılacağı bir toplantıdan kaçmaya çalışmakla suçladı

Zelenskiy, Moskova'yı Putin'in de katılacağı bir toplantıdan kaçmaya çalışmakla suçladı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya'yı, Rus işgalinin yol açtığı savaşı sona erdirmek için Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme gereğinden "kaçmaya çalışmakla" suçladı.

Zelenskiy, günlük sosyal medya paylaşımında, "Rusya'nın şu anda gönderdiği sinyaller uygunsuz. Bir toplantıya duyulan ihtiyacı savuşturmaya çalışıyorlar" dedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Zelenskiy, ülkesinin çeşitli bölgelerindeki hedeflere gece boyunca düzenlenen büyük çaplı Rus saldırısının, Moskova'nın savaşı sona erdirmeyi amaçlayan toplantılara duyulan ihtiyacı savuşturmaya çalıştığını gösterdiğini ifade etti.

Zelenskiy, "Açıkçası, Rusya'nın şu anda gönderdiği sinyaller utanç verici" ifadesini kullandı.

Rusya, çarşamba gecesi ve dün sabah Ukrayna'ya yüzlerce insansız hava aracı ve füze fırlatarak Moskova'nın haftalardır düzenlediği en büyük saldırıyı gerçekleştirdi. Yerel yetkililere göre saldırıda ölü ve yaralılar var.

Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, geçen cuma günü Alaska'da dört yıldan fazla süredir ilk kez bir araya geldi ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın en şiddetli savaşını sona erdirmenin yollarını görüştü. Trump, pazartesi günü Alaska'daki zirve görüşmelerinin ardından, Rusya ve Ukrayna liderleri arasında bir görüşme ayarlamaya çalıştığını, ardından kendisinin de katılacağı üçlü bir zirve yapılacağını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov perşembe günü yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy ile görüşmeye hazır olduğunu defalarca teyit ettiğini, ancak böyle bir görüşmenin gerçekleşmesi için çözülmesi gereken bazı konular olduğunu belirtti.

Lavrov gazetecilere yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız, Sayın Zelenskiy de dahil olmak üzere görüşmeye hazır olduğunu defalarca teyit etti." dedi. "En üst düzeyde ele alınması gereken temel konuların öncelikle çözülmesi gerektiği ve uzmanlar ile bakanların uygun tavsiyeler hazırlayacağı konusunda hemfikir olmalıyız." Ancak, "Elbette, gelecekte anlaşmalar imzalanırsa, bunları imzalayan Ukrayna tarafının meşruiyetinin de çözüleceğinin bilincinde olmalıyız" ifadesini kullandı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı perşembe günü yaptığı açıklamada, Rus mevkidaşıyla ancak ülkesine güvenlik garantileri verildikten sonra görüşebileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı, basın toplantısında şunları söyledi: “7 ila 10 gün içinde güvenlik garantilerinin yapısı konusunda bir mutabakata varmak istiyoruz. Bu mutabakat temelinde, ABD Başkanı Donald Trump ile üçlü bir toplantı yapmayı hedefliyoruz.” Mutabakatın İsviçre, Avusturya ve Türkiye'de yapılabileceğini de ifade etti.