Etiyopya'da hükümetin girişimi gerçek barışa yönelik mi?

Etiyopya ulusal diyalog süreci; ulus inşası, siyasi koşulların sağlanması ve nasyonalist sponsorluk çağrıları doğrultusunda uzlaşma sağlamayı amaçlıyor

Addis Ababa'da Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'e destek gösterisi (AFP)
Addis Ababa'da Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'e destek gösterisi (AFP)
TT

Etiyopya'da hükümetin girişimi gerçek barışa yönelik mi?

Addis Ababa'da Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'e destek gösterisi (AFP)
Addis Ababa'da Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'e destek gösterisi (AFP)

Haşim Ali Hamid Muhammed
Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin (TPLF) Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa'ya girememesi ve askeri hedefine ulaşamaması, merkezi hükümetin güvenlik risklerini göğüslemedeki başarısı ve barış girişimini sahiplenmesinin ardından Etiyopya’daki Tigray krizi ise bir barış yarışına dönüşmüş durumda.
Böyle bir atmosferde hükümet ise başardıkları ışığında gerçeklik ile tutarlı koşullar yaratma yönünde barış sloganını yükseltti. TPLF ise hükümetle olası herhangi bir barış anlaşmasına uluslararası sponsorluk çağrısında bulundu. Peki bir sonraki aşamanın işaretleri neler?

İlk barış çağrısı
Etiyopya Bakanlar Kurulu, kapsayıcı bir ulusal diyalog yürütmeye yönelik bağımsız kurum olarak bir Ulusal Diyalog Komitesi kurulmasına onay verdi. Bu komitede, ulusal düzeydeki önemli konularda çeşitli siyasi ve sosyal seçkinler yer alıyor. Etiyopya Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre Bakanlar Kurulu, Ulusal Diyalog Komitesi'nin tanınmış bir komite olarak kurulmasına ilişkin bildirge taslağını onayladı.
Etiyopya'daki durumu görüşmek üzere Ağustos ayında düzenlenen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında, BM'nin savaşan taraflara ateşkes ve diyalog çağrısı yaptığı kaydedildi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Etiyopya'daki silahlı taraflara derhal ateşkes ve müzakere çağrısında bulundu.
Hükümet ise mevcut çağrısını Temmuz ayında düzenlenen parlamento seçimleri ardından verdiği söz ile ilişkilendirdi. Nitekim hükümet, ulusal sorunlara karşı ortak bir tavır almak amacıyla çeşitli toplumsal ve siyasi faaliyetlere yönelik fikir birliği oluşturmak için kapsamlı bir barış diyaloğu başlatmaya söz vermişti.
Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Adem Ferah, partinin yürütme kurulunun ülkedeki tüm ulusal meselelere yönelik kapsamlı bir ulusal siyasi diyalog yürütme sürecini onayladığını aktardı. Aynı zamanda Yürütme Komitesi olağan toplantısında güncel ulusal meselelere dair tartışmalar yürütüldüğünü, ülkede kapsamlı ulusal istişarelere acil ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Çelişki iklimi
Ulusal diyalog çağrısı geçtiğimiz Temmuz ayında düzenlenen seçim iklimiyle bağlantılı olan hükümet, ancak bu çağrıyı takiben yeni bir adım atmamıştı. Kasım ayında ise hükümetin Amhara ve Afar'daki askeri kuşatmayı kaldırmadaki başarısını takip eden koşullarla bağlantılı olarak, ulusal diyalog yeniden gündemdeydi. Söz konusu kuşatmanın kalkması ardından, teşkil ettiği tehlike ortadan kalkan TPLF geri çekilmek zorunda kalmıştı.
Bazı gözlemciler ise ülkeye barış getirmesi beklenen ulusal diyalog çağrısının istenen barışa ilişkin somut bir eylemden ziyade siyasi bir yönelim olduğuna inanıyor.
Hükümetin bakış açısından diğer barış yanlısı vizyonlar ise barış sürecindeki gecikmenin ve hükümetin buna yönelik çağrısının gerçek bir istikrar kazandıracak barış yönünde sağlam temeller inşa etmekten, acil siyasi ve askeri değişiklikleri dikkate almaktan geçtiğini gösteriyor.

Tasavvur krizi
Hükümet İletişim Ofisi'ndeki Devlet Bakanı Kebdi Disisa, kapsamlı ulusal diyalog sürecine yönelik bir kafa karışıklığının olduğunu söylemiş, beklenen kapsamlı diyalogun TPLF ile müzakere yoluyla değil de Etiyopya halkının tüm bileşenleri arasında olacağına dikkat çekmişti. Aynı zamanda “Ulusal diyalog süreci, ulus inşasının teşviki doğrultusunda ulusal uzlaşma sağlamayı amaçlıyor” ifadelerine başvurmuştu.
Diğer yandan askeri başarısızlığının ardından barış meselesindeki düşüncelerine dair bir vizyon başlatan TPLF ise hükümet ile gelecekte varılacak herhangi bir barışın uluslararası sponsorluk altında olması gerektiğini açıkça belirtti. TPLF Sözcüsü, barış ve Tigray'ın yeniden inşası için uluslararası toplumun gözü önünde Etiyopya hükümeti ile ciddi müzakerelerin başlatılması çağrısında bulundu.
Nitekim iki tarafın sunduğu bu iki tutum; gerek siyasi koşullar, gerek ise gerçeklik algıları açısından işaretleri kaybolan bir barış krizine işaret ediyor.
Etiyopyalı tarihçi Adem Kamil, bu konudaki yorumunda şöyle söylüyor:
“Etiyopya hükümetinin aradığı barış, siyasi ve askeri değişikliklerin ardından hareket noktası güç olan bir barış sayılıyor. Siyasi sahnenin mevcut gelişmelere göre değerlendirilmesi gerekiyor. Tüm siyasi güçlerin istikrara yol açacak barışı sağlamak için şimdi birlikte çalışması gerekiyor. Her türlü toplumsal istikrarın sağlanması için barış üzerine ciddi bir şekilde çalışılması gerekiyor. TPLF, siyasi ve askeri değişikliklerin ardından önemli bir unsur sayılmıyor. Dolayısıyla barış ile kastedilen, yurt içi ve yurt dışında çeşitli siyasi ve sosyal faaliyetlerdir.”

Etiyopya örfü
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analiz habere göre Siyasi analist Zahid Zeydan el-Harari ise şu açıklamalarda bulunuyor:
“Etiyopya halkını karakterize eden birçok örf ve adet mevcut. Bireyler, gruplar, kabileler ve toplumlar arasındaki barış çağrısı da bu adetlerden biridir. Barış, Etiyopya açısından yüce bir hedeftir. Bu nedenle Başbakan Abiy Ahmed'in arabuluculuğu nedeniyle Etiyopya ile Eritre, Eritre ile Cibuti ve Cibuti ile Somali arasında barış çağrısı ve arabuluculuğu, Sudan'daki sivil ve askeri unsurlar arasındaki uzlaşmanın kaynağı haline geldi. Abiy Ahmed hükümeti son yıllarda sık sık barış çağrılarında bulundu. Nitekim bu son adım, Afar ve Amhara bölgelerindeki zaferlerle bağlantılı değildi. Ancak birçok Etiyopyalının inandığı yönde barışı pekiştirmek isteyen Etiyopya hükümeti, meselenin statüko yasalarından ibaret olmasını istemiyor. Çağrının samimiyetine ve halk baskısına bağlı olarak, Abiy Ahmed rejimine karşı çıkan siyasi akımların tepkisi ise yoğun olacaktır.”



Beyaz Saray: Trump ve Zelenskiy maden anlaşmasını imzalamadı

ABD Başkanı Donald Trump, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (EPA)
TT

Beyaz Saray: Trump ve Zelenskiy maden anlaşmasını imzalamadı

ABD Başkanı Donald Trump, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (EPA)

Reuters'a konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin maden anlaşması imzalamadığını söyledi.

Beyaz Saray yetkilisi, imza törenini iptal etme kararını Trump'ın verdiğini bildirdi.

Beyaz Saray'da Ukrayna'nın maden zenginliğinin paylaşılmasına ilişkin bir anlaşmanın imzalanacağı ve Rusya ile bir barış anlaşmasının görüşüleceği toplantıda Zelenskiy ile Trump arasında hararetli bir sözlü çatışma yaşandı.

ABD'li üst düzey yetkili Trump'ın bir anlaşmayı göz ardı etmediğini, ancak bunun Ukrayna yapıcı bir görüşme yapmaya hazır olmadan gerçekleşmeyeceğini söyledi.

Yetkili, Zelenskiy ABD'deyken iki lider arasında iptal edilen ortak basın toplantısının yeniden planlanıp planlanmayacağının Ukrayna tarafına bağlı olduğunu kaydetti.

Sözlü tartışmadan ve anlaşmanın imzalanmasının iptal edilmesinden önce Trump, Ukraynalı mevkidaşını Beyaz Saray'da kabul ederken, Kiev ile maden kaynaklarının işletilmesi konusunda ‘çok adil bir anlaşma’ olarak nitelendirdiği anlaşmayı övdü ve Rusya ile ateşkesin ‘nispeten yakın’ olduğunu açıkladı.

Ukrayna'nın Rusya ile ateşkes anlaşmasında ‘taviz’ vermesi gerektiğine inandığını belirten Trump, “Ukrayna'ya silah göndereceğiz” dedi.

Trump, ‘Ukrayna ve Rusya'nın yanında’ olduğunu ve krize bir çözüm bulmak istediğini açıklayarak, Polonya'yı destekleme kararlılığını yineledi.

ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yana olmadığını, ancak ‘ABD ve dünyanın iyiliği için’ çalıştığını belirtti.

ABD'nin NATO'ya olan sarsılmaz bağlılığını vurgulayan Trump, Avrupa ve NATO'nun çabalarını arttırması gerektiğini ifade etti.

Trump, Ukraynalı konuğuna hitaben “Artık baskı kartınız yok” dedi ve ABD'nin kendisine karşı tutumundan dolayı minnettar olması gerektiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray Oval Ofis'teki görüşme sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin gösterdiği fotoğraflara bakıyor. (EPA)ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray Oval Ofis'teki görüşme sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin gösterdiği fotoğraflara bakıyor. (EPA)

Zelenskiy ise Trump'a ABD ile yapılan maden anlaşmasının yeterli olmadığını belirterek, ülkesinin Rusya'ya karşı savaşta kendisine yardımcı olacak hava savunma sistemlerine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Ukrayna Devlet Başkanı ayrıca ABD'nin savaşın başından bu yana Ukrayna'yı desteklediğini de ifade etti.

Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı’nı kastederek Ukrayna'nın ‘bir katille pazarlık yapmayacağı’ konusunda Trump'a güvence verdi. Zelenskiy, “Savaşı Putin başlattı ve bedelini ödemek zorunda… Başkan Trump'ın bizim tarafımızda olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Zelenskiy günün erken saatlerinde Washington'da ABD Senatosu heyetiyle Ukrayna'ya askeri yardımın devamı, barış çabaları ve ülkesinin Rusya ile savaşı sona erdirme vizyonunu görüştü.

Diğer yandan ABD Enerji Bakanı Chris Wright da maden anlaşmasının Ukrayna'nın yararına olacağını söyledi. “Barış için bir kazan-kazan anlaşması yapmalıyız” diyen Wright, Trump'ın duruşunu överek şunları söyledi: “Nasıl müzakere edeceğini ve aldatıldığında ne zaman çekip gideceğini bilen bir başkana sahip olmak harika.”