Ürdün Meclisi’nde sert tartışmalar

Hukuk komisyonu başkanının çalışma arkadaşlarını yönlendirme yöntemine itiraz eden milletvekilleri (Ürdün Meclisi)
Hukuk komisyonu başkanının çalışma arkadaşlarını yönlendirme yöntemine itiraz eden milletvekilleri (Ürdün Meclisi)
TT

Ürdün Meclisi’nde sert tartışmalar

Hukuk komisyonu başkanının çalışma arkadaşlarını yönlendirme yöntemine itiraz eden milletvekilleri (Ürdün Meclisi)
Hukuk komisyonu başkanının çalışma arkadaşlarını yönlendirme yöntemine itiraz eden milletvekilleri (Ürdün Meclisi)

Ürdün Meclisi’nde 30’a yakın anayasa maddesinin değiştirilmesinin gündeminin konuşulduğu oturumda, çok sayıda milletvekili 3 ayı aşkın bir süredir yaşanan öfkenin sonucuna bağlı olarak sert tartışmalar yaşadı.
Meclis’teki tartışmalar, bir dizi milletvekili arasında hakaret, dayak ve yumrukların yaşandığı kavgaya dönüşmesiyle anayasa değişikliği gündeminin konuşulacağı oturumun yönetimi kontrolden çıktı.
Tartışmaların kıvılcımı Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi’nin, Hukuk Komitesi Başkanı Abdulmunim el Avdat’a (bir önceki meclis oturumunda Meclis Başkanıydı) Ürdünlülerin hakları ve görevlerini okumak için anayasa'nın ikinci başlığına “Ürdün kadınları” kelimesinin eklenmesinin gerekçelerini açıklığa kavuşturmak için konuşma fırsatı vermesiyle başladı. Avdat’ın, milletvekili arkadaşlarında ‘susmaların’ı talep etmesi, milletvekillerin tartışma haklarına el konulması ve hakaret olarak değerlendirildi.
Oturumun, sakinlik hakim oluncaya kadar ertelenmesi çağrıları sürerken, tartışmalarda hızlandı. Milletvekili Süleyman Ebu Yahya, Dağmi’yi ‘hiçbir şey bilmemekle’ suçlarken, Meclis Başkanı’nın durumu kontrol altına almak için uzun sürmeyen girişimlerine rağmen diğer milletvekilleri sözlü taciz ve hakaretleriyle ortamı kışkırttı.
Yerel ve uluslararası kanalların yanı sıra televizyon kanalları ve akıllı telefonlar tarafından belgelenen meclis kavgalarında, Akabe Valiliği milletvekili Hasan el Riyati,  Maan Valiliği milletvekili Şadi Feric ve Amman milletvekili Andrei el Havari ve el Balka Valiliği milletvekili Fadi el Advan’ın yumruklaştığı görülüyor. Krize neden olan milletvekili Yahya, Dağmi’ye ‘kapa çeneni, kapa çeneni’ diye bağırırken, Dağmi’de  aynı cevabı verdi.
Mecliste koltuklara çıkan milletvekillerinden birinin “Vallahi kafana basacağım” diye tehdit etmesi kameralara da yansıdı.
Dün yaşanan tartışma, meclisteki milletvekillerinin ülkenin demografik haritasını etkileyecek ve anayasal kurumların temelinin değişeceğinden endişe duydukları anaya değişikliği konusunda yaşadığı bölünmeleri gösterdi.
Çok sayıda milletvekilinin müdahalesine rağmen oturum ertelenirken, bu durum anayasa değişikliklerinin tartışılması ve onaylanmasının kaderini tehdit edecek. Siyasi seçkinler tarafından ele alınan anaysa değişikliği aynı zamanda aktivistler tarafından da oturma eylemiyle gündeme gelmişti.
Anayasa değişikliği taslağı şimdiye kadar 3 aşamadan geçti. Siyasi Sistemin Modernizasyonu için Kraliyet Komitesi, kadınların ve gençlerin güçlendirilmesinin yanı sıra seçimlerle ve partilerle ilgili yasa tasarısı hazırlarken, Beşir Hani el-Hasavne hükümetinde Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eklenmesi dahil başka değişiklikler de yapıldı.
Ürdünlü kadınlar ifadesinin eklenmesine gelince, hükümetin,  ikinci bölümün başlığını değiştirmekle kalmayıp anayasanın 6.maddesine,  “Kanun önünde Ürdünlü kadınlar eşittir ve hiçbir ayrım” yoktur ifadesinin eklenmesini talep etmesi,  bazı milletvekilleri tarafından vatandaşlığa kabul yoluyla genişlemeye açılan kapıların ulusal kimliğin özünden kopacağına dair endişeler yaratıyor.
Oturumun ilk dakikalarında milletvekilleri,  anayasada kadının güçlendirilmesine ilişkin karşısında “milli kimlik” ile sosyal ve dini sistemden taviz verme endişelerini dile getirirken, anayasayla kadınların güçlendirilmesine ilişkin hükümlerin arka planında Ürdünlü kadınların çocuklarına vatandaşlık verilmesi ve eşcinselliğin yasallaştırılması gibi bazı görüşler de mevcut.



Hizbullahı Genel Sekreteri Kasım: Silahların teslim edilmesini isteyen her kim olursa olsun İsrail projesine hizmet ediyor

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv - Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv - Reuters)
TT

Hizbullahı Genel Sekreteri Kasım: Silahların teslim edilmesini isteyen her kim olursa olsun İsrail projesine hizmet ediyor

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv - Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv - Reuters)

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Naim Kasım Çarşamba günü yaptığı açıklamada, silahlarının tartışılması ile İsrail'in işgal altındaki Lübnan topraklarından çekilmesi arasındaki bağlantıyı yineledi ve bu yönde çağrıda bulunan herkese tepki gösterdi. Kasım, “Bugün kim silahların teslim edilmesi çağrısında bulunursa, silahların İsrail'e teslim edilmesi ve İsrail projesine hizmet edilmesi çağrısında bulunuyor demektir" dedi.

ABD elçisi Tom Barrack'ı da eleştirerek onu ülkede sorun yaratmak ve gerçekleri çarpıtmakla suçlayan Kasım, Lübnan'ın resmi tutumunun silah konusunu görüşmeden önce saldırganlığın durdurulması gerektiği konusunda birleşmesini şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Kasım, “Sadece Güney Litani'de geçerli olan anlaşmanın uygulanması için devlete yardım ettik ve her kim ateşkesi silahların geri çekilmesine bağlıyorsa, ona bu meselenin bir iç mesele olduğunu söyleyin. Saldırganlık dursun, İsrail geri çekilsin ve esirleri iade etsin, sonra da bizden en tatlı tartışmayı ve en iyi yanıtı alsın. Bizler, sadece İsrail'e yönelik belirli araçlarla toprağı özgürleştirmek için direniş yolu ve devleti inşa etmek için siyasi yol üzerinde çalışıyoruz ve bu yollardan birini diğerine tercih etmiyoruz. Ordu, halk ve direniş üçlemesinin formalite değil etkili olması için direniş orduya destektir" şeklinde konuştu.

 Kasım yeniden inşa sorumluluğunun devlete ait olduğunu yineleyerek şunları söyledi: "Devlet iki ana görevi yerine getirmelidir: "Saldırganlığı tüm yollarla durdurmak ve kendi hazinesinden bile olsa yeniden inşa etmek.