Salgınla mücadele öncelik: Sağlık sistemleri ve ekonomiyi güçlendirmek

İngiltere Başbakanı Boris Johnson bir aşı merkezinde (AP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson bir aşı merkezinde (AP)
TT

Salgınla mücadele öncelik: Sağlık sistemleri ve ekonomiyi güçlendirmek

İngiltere Başbakanı Boris Johnson bir aşı merkezinde (AP)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson bir aşı merkezinde (AP)

ABD’de günlük yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısının neredeyse yarım milyona ve Fransa’da ise iki yüz bine çıkmasının ardından tüm ülkeler koronavirüsün mutasyona uğrayan varyantı Omikron’a karşı sağlık sistemlerini güçlendirmeyi ve ekonomik hayatın felç olmasını önlemeyi hedefliyor.
Uzmanlar, Omikron’a yakalananlarda hastaneye yatış sayısının az olmasına rağmen, çok sayıda vakanın sağlık sistemlerini tüketeceğini düşünüyor.
Bu tahminler, Omikron’un Delta’dan çok daha az tehlikeli olduğunu veya neden olduğu hızlı dalgaların kısa ömürlü olacağını doğruluyor.
Bununla birlikte, Avrupa ve ABD’deki mevcut rakamlar yeni varyanta gerileme olduğunu göstermiyor.
Uzmanlar, bu konuda son derece dikkatli olunmasını tavsiye ediyor. Çünkü vaka artışları devam ettiği sürece Omikron yakın bir tehlike olmaya devam edecek.
Omikron’a bağlı hastaneye yatışların, daha önceki pik evrelerinde ulaştığı düzeye henüz çıkmadığı doğru.
Ancak Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) son verileri, bu vakaların yılın başında yayılmanın zirvesindeyken bazı ülkelerde yüzde 39’a ulaştığını gösteriyor.
Buna ilaveten, şimdiye kadar Omikron tehlikesi hakkında sonuçlar çıkarmak için dikkatli olmaya devam etmeyi gerektiren, Omikron veya Delta arasında ayrım yapan hiçbir veri yok.
Salgının iki yıldaki aşamalarına dikkatli bir şekilde bakıldığında, salgın dalgalarının pik yaptıktan sonra hızla düştüğü görülüyor.
Ancak bu kez dalga, grip mevsimi ile birlikte Noel ve yeni yıl dönemine denk geldi ve özellikle son günlerdeki vaka sayısından sonra yakında gerileme ihtimali düşük.
Bu arada gözler bir kez daha, Omikron’u mümkün olduğunca az kısıtlamayla kontrol etmek için etkili bir strateji belirlemek isteyen İngiltere’ye çevriliyor.
İngiliz hükümeti, şu anda Birleşik Krallığı oluşturan dört bölgenin her biri için farklı stratejiler benimsiyor.
Ancak Avrupa sağlık otoritelerini ilgilendiren strateji, İngiltere’de benimsenen strateji.
Çünkü bu sosyal hayata en az kısıtlama getiren ve yeni salgın dalgasına karşı verilen mücadelede ağırlıklı olarak aşılara, özellikle de takviye doza güvenen bir strateji.
İngiltere, özellikle yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilen hastaların büyük çoğunluğunun aşısız olması nedeniyle, yeni varyantla mücadelede ana faktörün aşılar olduğunu düşünüyor.
Başkent Londra’nın sağlık verilerine göre, yoğun bakım ünitelerindeki hastaların yüzde 40’ına herhangi bir doz aşı yapılmadı.
Bu nedenle hükümet, sağlık sisteminin çökmemesi ve katı kısıtlamalar getirmemek için tereddüt duyan insanları aşı olmaya ikna etmeyi umuyor.
Ancak İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın bu yıl sonundan önce herhangi bir kısıtlama getirmeme fikri, geçen hafta uzmanlar tarafından, İngiltere’deki vakaların yüzde 90’ına neden olan Omikron’un etkisi hakkında derlenen epidemiyolojik verilere dayanıyor.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, önceki dönemlere kıyasla hastaneye yatış sayısının düşük olmasına rağmen, Omikron ile bağlantılı vaka sayısındaki hızlı artışın, sağlık personeli üzerindeki yükü artıracağı konusunda uyarıyor.
Ülkedeki bazı hastane yöneticileri de, yeni vaka sayısında kademeli bir artış olsa bile, bu durumun devam etmesinin ulusal sağlık sistemini tehdit edeceği konusunda uyarmıştı.



Çalıştığı şirketten 4 milyon dolar çalan kadın kendine ölü süsü verdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çalıştığı şirketten 4 milyon dolar çalan kadın kendine ölü süsü verdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

ABD'nin Florida eyaletinden bir kadın, işvereninden 4 milyon dolardan fazla para çaldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılmasının ardından kendisine ölü süsü verdi.

ABD Savcılığı, Lee County'den 49 yaşındaki Madelyn Hernandez'in elektronik dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.

Savcılar, Hernandez'in 20 yıl boyunca bir tekstil ve giyim şirketi için uzaktan çalıştığını, satıcılara sipariş verdiğini ve nakliye, faturalama ve envanteri yönettiğini söyledi. Şirketi 2018-2024'te 4 milyon 199 bin 498 dolar 42 cent zarara uğrattı.

6 yıllık dönem boyunca Hernandez, sözümona kumaş tedarik şirketlerinden gelen e-posta yoluyla sahte faturalar sundu ve ödemenin kendi banka hesaplarına gönderilmesini sağladı. Savcılara göre Hernandez parayı kişisel harcamalarına ve kumara harcadı.

Savcıların adını vermediği şirket, Hernandez'e bağlı mali kayıtlarındaki tutarsızlıkları 2024'e kadar tespit etmedi. Haziran 2024'te şirket, Hernandez'in gönderdiği faturaların, teslimat belgesi kayıtlarının ve envanter raporlarının sahte olduğunun farkına vardı.

Şirket sahte kayıtları araştırıp ortaya çıkarırken, Hernandez işverenine bir aile üyesi gibi davranarak mesaj gönderdi. Mesajda Hernandez'in bir hastalık ve ameliyattan kaynaklanan komplikasyonların ardından öldüğü yazıyordu.

Şirket mesajı aldıktan sonra yetkililerle temasa geçti ve FBI'la İç Gelir İdaresi'nin Ceza Soruşturması Birimi ekimde Hernandez'in evi için bir arama kararı çıkardı.

Hernandez ödeme yapılması için e-postayla şirkete sahte faturaları gönderdiğini ve hayali bir şirket adına tutulan hesabına yatırılan parayı kullandığını oradaki ajanlara itiraf etti.

Ayrıca kendisini ölmüş gibi gösteren mesajı işverenine gönderdiğini de itiraf etti.

Mahkeme belgelerine göre Hernandez, "aldığı paranın 4 milyon dolar kadar yüksek olduğunu düşünmediğini" söyledi. Savcılar, şirketin ne yaptığını öğrenmemesi için çaldığı paranın bir kısmını zaman zaman iade ettiğini belirtti.

Hernandez 28 Ocak'ta suçunu kabul etti ve cezası kapsamında 4 milyon doları geri vermesine hükmedildi.

Independent Türkçe