İngiltere'de Johnson sonrası için yeni 'Demir Leydi' beklentisi

İngiltere'de Başbakan Boris Johnson'ın siyasi geleceğine dair tartışmalar alevlenirken, Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın adı muhtemel lider adayları arasında geçiyor.

AA
AA
TT

İngiltere'de Johnson sonrası için yeni 'Demir Leydi' beklentisi

AA
AA

Verdiği pozlar ve savunduğu politikalarla "Demir Leydi" lakaplı eski Başbakan Margaret Thatcher'a benzetilen Truss'ın koltuğa oturmak için tabanın yanı sıra kendisine şüpheyle bakan milletvekillerini de ikna etmesi gerekiyor.
İngiltere'de 2022'nin siyaseten hareketli geçmesi bekleniyor. Başbakanlıkta salgın kısıtlamalarının çiğnendiği Noel partileri, lobi kurallarını ihlal etmekle suçlanan bir Muhafazakar Parti milletvekilinin ilk başta korunması ve bazı Muhafazakar Parti milletvekillerinin başka işler yaptığı yönündeki haberlerle yıpranan Johnson'ın liderliği sorgulanıyor.
Aşı pasaportuna ilişkin düzenlemeye partisinden yaklaşık 100 milletvekilinin "hayır" oyu verdiği Johnson, parlamento grubu üzerinde kontrolü kaybederken, 2019'daki seçimden ezici bir zaferle çıkan lider imajının da artık çok gerisinde. Bu durumu, sadece gerilere düştüğü anketler değil, yaklaşık 2 asırdır Muhafazakarların kazandığı Kuzey Shropshire'daki ara seçimin kaybedilmesi de açıkça ortaya koyuyor.

Muhafazakar Partinin popüler ismi
Böylesine bir siyasi atmosferde açıktan açığa muhtemel lider isimleri konuşuluyor. Bunlardan biri de eylül ayında Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen 46 yaşındaki Liz Truss.
Truss, Muhafazakar Partililerin üye olduğu ve milletvekilleri dahil partililerin dikkatle takip ettiği Conservativehome web sitesi tarafından geçen ay yapılan ankette yüzde 82'lik bir memnuniyet oranını yakalamayı başardı. En yakın rakibi olarak kabul edilen Maliye Bakanı Rishi Sunak ise yüzde 53'te kaldı.
Truss, Dışişleri Bakanlığı öncesi Uluslararası Ticaret Bakanı olarak imzaladığı anlaşmalarla adını duyurmaya başardı. Her ne kadar bu anlaşmaların çoğunun müzakerelerini selefi Liam Fox yapsa da Truss imza törenlerinin fotoğraflarını şahsi sosyal medya hesaplarından paylaşarak imajını güçlendirdi.

Demir Leydi'ye öykünüyor
Truss, Uluslararası Ticaret Bakanlığını "Instagram Bakanlığına" çevirmekle suçlansa da bu eleştirilere kulak asmayan bir görünüm sergiliyor.
Instagram hesabından bazen çiftliklerde kuzu veya buzağı severken, bazen kendisini uçak gemisinde ve tank üstünde gösteren bazen de dünya başkentlerine ziyaretler yapan güçlü kadın imajı veren fotoğraflar paylaşıyor. Parlak kırmızı, elektrik mavisi veya hardal sarısı giyen, fotoğraflarında İngiliz bayrağının görülmesine özellikle dikkat eden Truss'ın Demir Leydi'ye öykündüğü öne sürülüyor.
Hatta Daily Mail gazetesi, Truss'ın eski Başbakan'la aynı şeyi yaptığına dair üç resim yayımladı. Truss ise bunu "tesadüf" diyerek geçiştirdi.
Truss'ın sadece verdiği pozlar değil politikaları da Thatcher'ı andırıyor. Truss, düşük vergi, bürokrasinin azaltılması, kamu sektörünün küçültülmesi ve işçi haklarının azaltılmasını savunuyor, tam anlamıyla serbest piyasa ideolojisine dönüşü ve asgari devlet müdahalesini istiyor.

Tabana mesaj vermesini biliyor
Eski Sağlık Bakanı Matt Hancock'un haziranda istifa etmesiyle kesintisiz olarak en uzun süre görev yapan kabine üyesi olan Truss, "dirençli", "azimli" ve "tuttuğunu koparan" biri olarak biliniyor.
Truss, Britanya İmparatorluğu dönemindeki kötü muameleler için "Artık kim olduğumuz konusunda özür dilemeyeceğiz." diyerek tabana mesaj gönderiyor.
Aralıkta düşünce kuruluşu Chatham House'da yapılan bir toplantıda, "Kim olduğumuzla ve temsil ettiklerimizle gurur duymanın zamanı geldi. Bizi geride tutan yükleri atmanın zamanı geldi. Tarihimiz bir bütün olarak bizi bugün olduğumuz ülke yapar. İngiltere dünyanın en büyük ülkesidir." diyen Truss, sözlerinin bazı kesimlerin tepkisini çekeceğini bilse de Muhafazakarlara seslenmekten geri durmuyor.
Muhafazakar Parti tabanı, Truss'ın "Oxford Üniversitesi mezunu, çok çalışarak hayallerini gerçekleştirebileceğini keşfeden, solcu ailesinin ideolojik zincirlerini kırmış eğitimli ve kuzeyli kız" imajını da seviyor.

Zorlu bir dönem bekliyor
Dışişleri Bakanlığının yanı sıra Brexit Bakanı David Frost'un 19 Aralık'ta istifasıyla bu görevi de üstelenen Truss'ın olası bir yarışta ipi göğüslemesi için Instagram'dan fotoğraf paylaşmaktan çok daha fazlasını yapması gerekiyor.
Görece daha az zorlukları olan bir bakanlıktan gelerek diplomasinin direksiyonuna geçen Truss'ın öncelikle çözüm bekleyen sorunlara el atması bekleniyor. Bunlardan ilki, hiç şüphesiz İngiltere'nin Brexit sonrası Brüksel'le kurmaya çalıştığı dengeli yeni ilişki ve bu kapsamda Kuzey İrlanda meselesi.
Artık sadece Dışişleri Bakanı değil, İngiltere'nin AB'yle ilişkilerini de ilk elden yönetecek isim olan Truss'ın bir yandan Brüksel'le gerilen ilişkileri yumuşatması diğer yandan Kuzey İrlanda'yı Birleşik Krallık içinde tutacak bir formül bulması lazım. Truss'ın referandum öncesi Brexit karşıtı tarafta yer alması AB'yle ilişkileri ilerletmede yardımcı olacağı değerlendiriliyor. Ancak Kuzey İrlanda'yı Brexit'e rağmen AB'yle gümrük birliği içinde tutan ve Birleşik Krallık'ın geri kalanıyla arasındaki ticareti kontrole tabi tutan protokolün çözümün çok kolay olması beklenmiyor.

Rusya, Çin, İran ve parti içi rakipleri
Truss'ın Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimde alacağı rol de siyasi geleceği için büyük önem taşıyor. Basın açıklamaları haricinde Twitter hesabından olası bir işgalin "Rusya'ya maliyetinin büyük olacağı" yönünde tonu yüksek mesajlar veren Liz Truss sert bir kadın bakan profili sunuyor. Ama bir işgal durumunda neler yapabileceği şimdilik belirsiz.
Brexit sonrası güvenlik ve dış politikada Hint-Pasifik bölgesini ağırlık noktası haline getiren İngiltere'nin Çin politikası, Truss için diğer bir zorluk alanı olacak.
Tüm bunların yanı sıra İran'ın casuslukla suçladığı İngiltere-İran çifte vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in durumu da öne çıkan diğer bir sorun. 5 yıldan fazla süredir İran'da tutulan Ratcliffe'in serbest bırakılmasını sağlaması Truss'a büyük bir puan kazandırabilir, aksi bir durum ise yeterliliğini sorgulatacaktır.
Truss, Başbakanlık koltuğu için görevinin getireceği zorlukları göğüslemenin yanı sıra muhtemel rakiplerinin hamlelerine de karşı koymak zorunda.
İngiliz basınına göre, Maliye Bakanı Sunak ve eski Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, Truss'ı olası bir yarışta son ikiye bırakmamak için anlaşmaya vardı bile.
Parti aktivistleri arasında popüler olan Truss'ın muhtemel liderlik yolunda milletvekillerini de kendisine inandırması şart. 2021'i kendi yılı yapmayı başaran Truss'ı, yeni "Demir Leydi" olmak için önünde zorlu bir yıl bekliyor.



İsrailli bakan, Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi

Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
TT

İsrailli bakan, Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi

Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)
Sana'da İsrail'e karşı düzenlenen protesto sırasında Hamas'ın merhum lideri Yahya Sinvar'ı tasvir eden bir pankart (EPA)

İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev, güvenlik kabinesinin yakın zamanda yaptığı bir toplantıda, Gazze'deki eski Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cenazesinin yakılmasını önerdi ve "bazı sembollerin iade edilmemesi gerektiğini" savundu.

Regev, 2011 yılında ABD özel kuvvetleri tarafından öldürülen ve denize atılan El Kaide lideri Usame bin Ladin'e atıfta bulunarak, "Amerikalıların bin Ladin'e yaptığının aynısını bizim de yapmamız gerektiğini gördüm" dedi.

Regev, "Bu öneriyi kabineye sundum ve iade edilmemesi gereken semboller var" diye ekledi. Yedioth Ahronoth'a göre, Regev'in önerisinin İsrail güvenlik yetkilileri tarafından incelendiği düşünülüyor.

Sinvar, 16 Ekim 2024'te Gazze Savaşı sırasında İsrail ordusunun düzenlediği bir operasyon sırasında öldürüldü. Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde rutin bir devriye sırasında öldürüldü. 7 Ekim saldırılarından sonra İsrail tarafından en çok aranan kişiydi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Sinvar'ın cesedi diş kayıtları ve DNA testiyle teşhis edildi ve İsrailli yetkililer kısa süre sonra ölümünü doğruladı.

Şarm el-Şeyh görüşmeleri sırasında Hamas, yakın zamanda imzalanan esir değişimi ve ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak, Gazze'deki iki eski lideri Yahya ve Muhammed Sinvar kardeşlerin cenazelerinin İsrail'den teslim edilmesini talep etti. İsrail bu talebi reddetti.


Netanyahu: Gazze savaşına karşı çıkanları dinleseydim, İsrailliler ‘nükleer duman’ içinde ölmüş olacaktı

TT

Netanyahu: Gazze savaşına karşı çıkanları dinleseydim, İsrailliler ‘nükleer duman’ içinde ölmüş olacaktı

Netanyahu: Gazze savaşına karşı çıkanları dinleseydim, İsrailliler ‘nükleer duman’ içinde ölmüş olacaktı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın ‘boğazına kılıç dayandığını’ hissettiğini ve İsrail, ordusunu son büyük kalesi olan Gazze şehrine gönderdiği için mevcut ateşkes anlaşmasını kabul etmek zorunda kaldığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın The Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze şehrine girmesiyle ‘Hamas'ın yok olmanın eşiğinde olduğunu anladığını’ belirtti.

Netanyahu, İsrail parlamentosunda (Knesset) yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bu salonda ve dışında, savaşı durdurmamı, teslim olmamı, boyun eğmemi isteyen birçok kişinin sözünü dinleseydim, bu taleplere cevap verseydim, savaş Hamas ve tüm İran ekseni için ezici bir zaferle sona ererdi. Bunu siz de biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz.”

7ı8
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 20 Ekim 2025 tarihinde Kudüs'te Knesset'in kış oturumunun açılışında bir konuşma yaptı. (EPA)

Muhalefet milletvekilleri, Netanyahu'nun konuşmasını böldükleri için salondan çıkarıldı. Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki savaşı erken durdursaydı, toplumun tüm kesimlerinden İsraillilerin ‘nükleer dumanın içinde Tanrı'nın yanına yükseleceklerini’ iddia etti.

‘Süper güç konumumuzu sağlamlaştırdık’

Netanyahu, ‘savaşın, Hamas'ın talep ettiği teslim şartlarıyla, ne yazık ki İsrail içindeki unsurların da yardımıyla sona ermesini kabul etmeyeceğini’ açıkladı.

asd
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 20 Ekim 2025 tarihinde Kudüs'te Knesset'in kış oturumunun açılışında bir konuşma yaptı. (EPA)

Netanyahu, “Hamas'a karşı caydırıcılığımızı güçlendirdik, konumumuzu düzelttik ve rehinelerimizi geri getirdik. Bazı ölüler halen orada, onları da geri getireceğiz... Süper güç konumumuzu sağlamlaştırdık, ancak operasyon henüz bitmedi” şeklinde konuştu.

Pazar günü Gazze Şeridi'ne ‘153 ton’ bomba atıldı

Netanyahu, Hamas'ın Refah'ta İsrail ordusu güçlerine yönelik ölümcül saldırısıyla ateşkesi açıkça ihlal ettiğini söyledi. İsrail'in Hamas'a, üst düzey liderler de dahil olmak üzere onlarca hedefe 153 ton patlayıcıyla yanıt verdiğini doğruladı. Netanyahu, “Ateşkes, Hamas'ın bizi tehdit etmesi için bir izin belgesi değildir... Bize karşı saldırganlık göstermenin bedeli çok ağır olacaktır” dedi.

dfghy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 20 Ekim 2025 tarihinde Kudüs'te Knesset'in kış oturumunun açılışına katıldı. (EPA)

İsrail ordusu pazar günü, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta çıkan çatışmalarda iki askerin öldüğünü duyurdu. Gazze Şeridi'ne bir dizi hava saldırısı düzenleyen ve Hamas'ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayan İsrail ordusu, ateşkesin yeniden başladığını duyurdu.

Netanyahu, İsrail'in barış içinde yaşamak isteyenlere de elini uzattığını vurguladı. Netanyahu, “Barış zayıflarla değil, güçlülerle yapılır ve bugün herkes İsrail'in çok güçlü bir ülke olduğunu biliyor. Her zamankinden daha güçlü bir ülke” ifadelerini kullandı.

Hamas ise Refah'ta çatışmaların yaşandığını bilmediğini belirtti ve 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese tam bağlılığını yineledi.

Zorluklar ve fırsatlar hakkında görüşmek

İsrail Başbakanı, bugün başlayacak olan İsrail ziyaretinde ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile bölgedeki zorluklar ve fırsatlar hakkında görüşeceğini söyledi.

Netanyahu, Knesset'te yaptığı konuşmada ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgede barış anlaşmaları imzalamasını beklediğini bildirdi.


ABD'den Gazze ateşkes anlaşmasına destek misyonu

Dün İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği saldırıda öldürülen yakınlarının cenazesinde yas tutan Filistinli kadınlar (DPA)
Dün İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği saldırıda öldürülen yakınlarının cenazesinde yas tutan Filistinli kadınlar (DPA)
TT

ABD'den Gazze ateşkes anlaşmasına destek misyonu

Dün İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği saldırıda öldürülen yakınlarının cenazesinde yas tutan Filistinli kadınlar (DPA)
Dün İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği saldırıda öldürülen yakınlarının cenazesinde yas tutan Filistinli kadınlar (DPA)

ABD yönetimi dün bölgedeki varlığını artırarak, Filistinliler ve İsrail askerlerinin ölümüne yol açan ihlallerin ardından Hamas ve İsrail'in birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçlamalarından sonra Gazze'deki ateşkes anlaşmasını desteklemek üzere temsilcilerini bölgeye gönderdi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner dün İsrail'i ziyaret ederek Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüştü. Öte yandan Netanyahu bugün İsrail'de ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile görüşeceğini açıkladı.

Hamas heyeti, Mısırlı ve Katarlı yetkililerle ‘İsrail'in ihlalleri’ konusunda görüşmelere başladı ve ‘anlaşmanın ikinci aşamasının başlaması ve yardımların artırılması’ konularını da ele aldı.

Bu arada, İsrail parlamentosu Knesset kış oturumlarının açılışını yaptı. İsyanlar ve bazı Knesset üyelerinin ihracıyla çalkantılı bir açılış olurken Netanyahu, yürüttüğü savaşlar sırasında elde ettiği ‘başarıları’ anlattı ve muhaliflerini eleştirdi. Muhalefet lideri Yair Lapid ise İsrail'in ‘tarihindeki en ciddi krizle’ karşı karşıya olduğunu söyledi.

Öte yandan, Knesset tarafından yayınlanan verilere göre 2020 ile 2024 yılları arasında uzun süreli göç eden İsraillilerin sayısı İsrail'e geri dönenlerin sayısından daha fazla oldu. Knesset Göçmen Kabul Komitesi Başkanı Gilad Kariv, bu durumu ‘sadece göç değil, bir tsunami’ olarak nitelendirdi.