Japonya’da patates krizi patlak verdi: Ülkeye patates yüklü üç uçak gönderildi

Japonya’da patates krizi patlak verdi: Ülkeye patates yüklü üç uçak gönderildi
TT

Japonya’da patates krizi patlak verdi: Ülkeye patates yüklü üç uçak gönderildi

Japonya’da patates krizi patlak verdi: Ülkeye patates yüklü üç uçak gönderildi

ABD nakliye şirketi Flexport, patates kızartması kıtlığından dolayı Japonya'ya patates yüklü üç uçak gönderdi.
Bloomberg News'e göre, Flexport CEO’su Ryan Petersen, Twitter hesabından paylaştığı bir tweette, “Flexport, üç adet 747 uçağı ile Japonya'ya patates sevkiyatı yapması için yeni sözleşme imzaladı” dedi.
Petersen geçen hafta yaptığı bir paylaşımda, "McDonald's'ın ülkedeki patates kızartması kıtlığından mustarip olduğunu biliyorduk" dedi.
McDonald's'ın Japonya merkezinden yapılan açıklamada, tedarik sorunu nedeniyle bir hafta süreyle sadece küçük boyutlu patates kızartmasının satılacağı duyuruldu.
Şirket, 24 ile 30 Aralık tarihleri ​​arasında sağlanacak miktarların sınırlı olacağını belirtti.
Alman Haber Ajansı DPA’ya göre patates ithalatı, Kanada'daki Vancouver Limanı'nın sel felaketi etkileri ve koronavirüs krizinin yol açtığı lojistik sorunlar nedeniyle ertelenmişti.
McDonald's, hava yoluyla ithalat yaparak açığı telafi etmeye çalıştığını açıkladı. Bu Japonya'daki yaklaşık 2 bin 900 McDonald's şubesi için geçerli olacak.
Bloomberg’in haberine göre, patates kıtlığı sadece Japonya ile sınırlı olmayıp, New York'ta JG Melon Burger işletmesi de geçen hafta bir Instagram paylaşımında tedarik sorunları nedeniyle patates kızartması satışlarını askıya aldığını açıkladı. JG Melon Burger ayrıca, peynir ve tavuk gibi diğer ürünlerde de tedarik sorunu yaşandığını duyurdu.



Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bilim insanları el çırpma sırasında ses üretilmesini sağlayan karmaşık süreci nihayet çözdü. Bu keşif, basit eylemlerin bile fizik açısından ne kadar zengin olabileceğini gösteriyor.

Hakemli dergi Physical Review Research'te yayımlanan araştırma, el çırpmaya özgü "şak" sesinin sadece iki elin birbirine çarpmasından değil, çok daha karmaşık bir olgudan kaynaklandığını gösteriyor.

Alkışlama sırasındaki sesinin oluşmasının anahtarı, küçük bir boşlukta sıkıştırılıp dışarı itilen hava boşluğu.

Bilim insanları el çırpmayı anlamak için canlı deneyler, teorik modelleme ve insan elinin silikon replikalarını kullanarak disiplinlerarası bir yaklaşım izledi.

Hızı, ellerin şeklini ve hatta cildin yumuşaklığını değiştirerek el çırpma sesinin şiddetini ve süresini ayarladılar.

Cornell Üniversitesi'nden Yicong Fu, ortak yazarı olduğu araştırma hakkında "Her zaman el çırpıyoruz ama bunun üzerine derinlemesine düşünmüyoruz. Araştırmanın amacı da bu" diyor. 

Dünyayı daha derin bir bilgi ve anlayışla açıklamak.

Mississippi Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Likun Zhang de "Amaç sadece akustiğe, akış uyarımına veya çarpışma dinamiğine bakmak değil, hepsini aynı anda incelemekti" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, sesin el çırpmayla gerçekten nasıl ilişkili olduğunu anlamamızı sağlayan disiplinlerarası bir çaba.

Çalışma, eller alkış sırasında bir araya geldiğinde avuç içleri arasında bir hava boşluğu oluştuğunu  gösteriyor. Bu hava boşluğu, işaret parmağı ve başparmak arasındaki dar açıklıktan hızla dışarı atılarak hava moleküllerinin titreşmesine neden oluyor.

Bilim insanları bu titreşimi, boş bir şişenin ağzına üfleyince duyulan sesin arkasındaki Helmholtz rezonansı prensibine benzetiyor.

Dr. Zhang, "Geleneksel Helmholtz rezonatörleri, şişenin cam duvarları gibi sert duvarlara sahip. Bu, enerjinin çoğu akustik sinyale katkıda bulunduğu için uzun süren ve çok yavaş bir şekilde zayıflayan bir ses üretiyor" diye açıklıyor.

Ama mesela ellerimiz gibi elastik duvarlar olduğunda, katı malzeme daha fazla titreşiyor ve tüm bu hareket sesin enerjisini emiyor.

ukılo
Çalışmada kullanılan başlıca deney malzemeleri ve yöntemlerin tasviri (Physical Review Research)

Araştırmacılar alkışlamanın bu yüzden daha uzun bir ses yerine tek bir kısa "şak" sesi çıkardığını söylüyor.

Bilim insanları araştırmalarının, ritim zamanlamasında el çırpmanın sık sık kullanıldığı müzik eğitimine katkı sağlamasını umuyor.

Çalışmanın ayrıca herkesin alkışının farklı bir ses ve frekansta olduğunu göstermesi, el çırpmanın gelecekte parmak izi gibi bir kimlik belirleme yöntemi olarak kullanılabileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Guoqin Liu "İnsanların kimliğini belirleme, bu araştırmanın en umut verici uygulamalarından biri. Sadece sesinden kimin el çırptığını anlayabiliriz" diyor.

Independent Türkçe