TURKOVAC'ın şehir hastanelerinde uygulanmasına başlandı

Acil kullanım onayı verilen Türkiye'nin yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC'ın ülke genelindeki şehir hastanelerinde uygulanmasına başlandı.

AA
AA
TT

TURKOVAC'ın şehir hastanelerinde uygulanmasına başlandı

AA
AA

Yaygın kullanımına başlanan TURKOVAC aşısı, Ankara Şehir Hastanesinin Genel Hastane bölümünde de uygulanıyor.
Sabah saatlerinden itibaren çok sayıda vatandaşın aşı yaptırmak için sıraya girdiği hastanenin 10 aşı odasında TURKOVAC yapılıyor. Yaşanan yoğunluğa göre aşı odası sayısının artırılabileceği belirtiliyor.
TURKOVAC aşısı yapılan Gazi Koç, iki doz BioNTech aşısı yaptırdığını, hatırlatma dozu için de TURKOVAC'ı beklediğini belirtti. Koç, "Dün Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca da TURKOVAC aşısı yaptırdı. Ben de Türk hocalarımıza güvenerek yerli aşıyı tercih ettim." ifadesini kullandı.
Daha önce üç doz Sinovac aşısı yaptırdığını ifade eden Fatih Topaloğlu ise "Hatırlatma dozu olarak yerli aşımız TURKOVAC'ı bekledim ve aşımı oldum. Herkese aşı olmasını tavsiye ederim." diye konuştu.

İstanbul
Acil kullanım onayı alan ve Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki üretim tesisinde üretilmeye başlanan yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC'ın İstanbul'a ilk sevkiyatının dün yapılmasının ardından, şehir hastanelerine dağıtımı gerçekleştirildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da dün yaptığı açıklamada, TURKOVAC'ın bugünden itibaren şehir hastanelerinde uygulanacağını bildirmişti.
Bu kapsamda, randevu aldıkları Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne sabahın erken saatlerinde gelen vatandaşlar, aşı polikliniğinin önünde sıra oluşturdu.

"Aşımıza güveniyoruz"
İlk doz aşısını TURKOVAC olan 40 yaşındaki Mehmet Ali Kızıldağ, bütün riskleri alarak bugünü beklediğini söyledi.
Kızıldağ, "Türk hekimlerimize fazlasıyla da itimat ettiğimizden dolayı bugüne kadar bekledik. Çok şükür bugün de aşımızı olduk. Vatanımıza, milletimize, tüm dünyaya hayırlı olmasını diliyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bütün emeği geçen Sağlık Bakanımıza, hepsine tek tek teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Herkesi aşı olmaya davet eden Kızıldağ, "Gece 24.00'te randevu aldık. İşimizi gücümüzü bıraktık geldik." dedi.
45 yaşındaki Halil Çebi, "Biz devletimize güveniyoruz. Aşımıza da güveniyoruz. Herkes devletine güvenip gelip aşısını olsun. İnşallah bu pandemiyi de bu şekilde atlatalım." ifadelerini kullandı.
İki doz BioNTech aşısının ardından hatırlatma dozu olarak TURKOVAC'ı tercih eden 56 yaşındaki Ömer Lütfi Kızıloğlak, bir süredir yerli aşıyı beklediğini dile getirdi. Kızıloğlak, "Yerli olduğu için güvencemiz var. Kendi aşımız varken, herkese onu tavsiye ederim." şeklinde konuştu.
72 yaşındaki Mehmet Somalı, iki doz BioNTech aşısı olduğunu belirterek, "Üçüncü aşıyı, akşam Sağlık Bakanımız aşı olurken televizyonda seyrettim. Zaten uzun zamandan beri bekliyordum TURKOVAC aşısını. Kendi hocalarımız, profesörlerimiz, doktorlarımız bu aşıyı ürettiler. Bu aşıyı arzu ederek, koşarak geldim. İlk önce yaptırayım istedim." dedi.
Yerli aşının uygulamaya girmesinden duyduğu mutluluğu ve memnuniyeti vurgulayan Somalı, bütün Türk milletine bu aşıyı olmalarını tavsiye etti.

"Dünyanın birçok ülkesine de umut olabilecek bir aşı"
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, TURKOVAC aşısının uygulanmaya başlamasının Türkiye için bir gurur günü olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yiyit, salgın gibi ilerleyen süreçte neyin ne olacağının bilinmediği bir bilinmezliğe yürünen ortamda, bir ülkenin elinde kendi aşısının olmasının her zaman güven vesilesi olduğunu belirtti.
TURKOVAC'ın inaktif bir virüs aşısı olduğunu hatırlatan Yiyit, şunları kaydetti:
"Bu ne demek? Virüsün zayıflatılmış hali var içinde. Çocukluk aşılarından bugüne bildiğimiz teknolojiden bahsediyoruz. 2 ile 8 derece aralığında yani buzdolabı şartlarında saklanabilecek bir aşıdan bahsediyoruz. Bu başka bir kazanımı getirecek aslında. Şu an dünyanın birçok ülkesinde belki eksi 70 şartlarını sağlamak mümkün olmayabilir. Ama bu aşıyı (TURKOVAC) çok rahat, taşıma çantalarıyla ve standart buzdolaplarıyla çok uzun süre saklayabilirsiniz, transfer edebilirsiniz. Belki de farklı aşıların saklanma zorluklarının da üstesinden gelebilecek, dünyanın belki birçok ülkesine de umut olabilecek bir aşıdan bahsediyoruz. İnsanlık adına iyi bir başlangıç oldu bugün diye düşünüyoruz." diye konuştu.

"Hatırlatma dozlarında heterojen aşılama diye bir durum söz konusu"
Nurettin Yiyit, TURKOVAC'ın hatırlatma dozu olarak da uygulanabildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Hatırlatma dozlarında heterojen aşılama diye bir durum söz konusu. Aşıların hepsi 2 doz olarak planlanmıştır. Akabinde gelen dozları bazen yanlış tanımlıyoruz, üçüncü doz dördüncü doz diye. Aslında onlar hatırlatma dozları. Nasıl ki hastalık geçtikten belli bir süre sonra bağışıklığınız düşüyor ve tekrar hasta olabiliyorsanız, aşı olduktan belli bir süre sonra da aşının koruyuculuğu düşüyor. Aynı hastalıkta olduğu gibi. Sonra onu hatırlatma dozlarıyla tekrar canlandırıyorsunuz. Bu hatırlatma dozlarında aslında farklı alternatif teknolojilerle üretilmiş aşıların önünü açtık. Yani, ilk olduğunuz aşının üzerine istediğiniz teknolojideki aşıyla devam edebiliyorsunuz. TURKOVAC da hatırlatma dozu olarak kullanılabilecek şekilde sistemde tanımlanmış."

"Hatırlatma dozları mutlaka yapılmalı"
TURKOVAC'ın Omicron varyantına karşı etkinliğine ilişkin değerlendirmede bulunan Yiyit, her varyantın ayrı bir dinamiği olduğunu ve her dalgada farklı aşılama şekilleriyle yol yürüdüklerini dile getirdi.
Bu dalgada artık hatırlatma dozlarının mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizen Yiyit, şunları kaydetti:
"Çok hızlı bulaşabilen ve aşılara karşı hassasiyeti biraz düşük olan bir varyanttan bahsediyoruz. O yüzden yeni dalgada önemli olan bir önceki aşıdan en az 3 ay geçmiş olan vatandaşların bir an evvel hatırlatma dozlarının olması. Aşımız SinoVac ile benzer olduğu için onun oranlarından ve faz çalışmalarından etkili olduğunu biliyoruz. Ama Omicron için ne kadar etkili, bunu konuşmak için zaman lazım. Çünkü aşımız ve Omicron daha yeni bir araya geldiler. İlerleyen zamanlarda Omicron varyantı üzerindeki etkinlik oranını yapılacak çalışmalarla söyleyeceğiz. Ama eski tecrübelerimiz ve faz çalışmaları, etkili bir aşı olduğunu gösteriyor."

"Dün açar açmaz 500 civarında randevu dolmuştu"
Prof. Dr. Nurettin Yiyit, yerli aşı için randevuların dün geç saatlerde tanımlanmasına rağmen randevuların bir çoğunun dolduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Hedefimiz 1000'li bir rakamdı. Bugün o rakam çok rahat oluşacak ve geçecek gibi duruyor. Çünkü dün açar açmaz 500 civarında randevu dolmuştu. Günlük hala randevu alınabiliyor. Milli ve yerli hassasiyetleri yüksek olan bir toplumuz. İşin içinde böyle yerlilik ve millilik bir araya geldiğinde, bir de aşının içinde Türk kelimesi geçince herhalde biraz daha gönülleri okşuyor. Biraz daha insanları teşvik edici oluyor. Yetişkin nüfusumuzda yüzde 20 gibi hala aşı takvimi tamamlamamış bir nüfus var. İnşallah onların tamamlamasına vesile olur diyoruz."

Balıkesir
TURKOVAC'ın hastaneye ulaştığını öğrenip sabahın ilk saatlerinde Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesinde gelerek kaydolan kişiler, aşılarını yaptırdı.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Ali Korhan Sığ, gazetecilere yaptığı açıklamada, yerli ve milli aşıyı uygulayan ilk sağlık kuruluşlarından olmanın onur ve gururunu yaşadıklarını söyledi.
Aşıyla ilgili Türk bilim insanlarının çok eforlu bir çalışma yürüttüğünü belirten Sığ, "Hastanemiz, aşımızın bilimsel çalışmasına da katkıda bulundu. Tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya ve Kovid-19'u TURKOVAC aşımızla yenmeye çağırıyoruz." dedi.
TURKOVAC aşısı yaptıranlardan Yaşar Özer ise aşının Balıkesir'e ulaştığını duyunca sabah hastaneye geldiğini ifade ederek, "Hastanedeki arkadaşlar çok hoş karşıladılar, Allah razı olsun. Yerli aşımız çıktığı için çok heyecanlandım, hala üstümde o heyecanın teri var. Yerli aşımız çıktığı için gururluyuz." ifadesini kullandı.
Burhan Kırdar da iki doz BioNTech yaptırdığını, Türk bilim insanları ürettiği için hatırlatma dozunu TURKOVAC olmak istediğini bildirdi.



PKK'nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından bir grup bugün silahlarını imha etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

PKK'nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından bir grup bugün silahlarını imha etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

PKK yaklaşık 50 yıldır sürdürdüğü silahlı eylemlerine sembolik silah bırakma töreni ile son verdi. 

PKK kurucusu Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine PKK'lı ilk grup bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Süleymaniye'de "silah bırakma" töreni düzenledi. DEM Parti'nin verdiği bilgilere göre, aralarında KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat'ın bulunduğu 15 kadın 15 erkek toplam 30 PKK'lı silahlarını yakarak imha etti. 26 Kalaşnikof, 1 Kanas, 1 M4, 1 RPG ve 1 Bixi olduğu bildirilen silahlar bir kazana konularak yakıldı.  

Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine bir grup PKK'lı, gerçekleştirdiği törenle silahlarını imha etti. "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" adlı grup, Öcalan'ın çağrısı üzerine bugün Süleymani kırsalında bulunan Casene Mağarasında tören düzenledi.   

Törende, "Bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz" açıklaması yapıldı.  Törende açıklamayı KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat okudu, Kürtçe açıklamayı ise Nedim Seven adlı PKK yöneticisi okudu.

MHP Lideri Bahçeli: PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK'nın silah bırakmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, "PKK’nın kurucu önderliği sözünü tutmuş, taahhüdünün ardında durmuş, küresel ve bölgesel tehditleri zamanında görmüştür. Hakikaten hem Türkiye’miz hem de bölgemiz açısından fevkalade önemde günler yaşanmaktadır" dedi.

Türkiye'nin ve mücavir bölgelerin yepyeni ve ümit dolu bir döneme girdiğini belirterek, bölücü terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını ve bu kapsamda yaşanan tarihi gelişmeleri "Terörsüz Türkiye" hedefinin bir miladı olarak nitelendirdi.

MHP Lideri Bahçeli Pervin Buldan ve Ahmet Türk ile görüştü

Bahçeli, terör örgütü PKK'nın silahları yakması üzerine DEM Parti İmralı heyetinde yer alan Ahmet Türk ve Pervin Buldan'ı arayarak teşekkür etti.

csdfgh
Fotoğraf: AFP

Töreni izleyen gazeteciler arasında yer alan Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek; grubun açıklamasına ilişkin dakikaları şöyle paylaştı: 

11.22 PKK’lı grup alana girdi. 11.31'de Bese Hozat Türkçe açıklamayı okudu. 11.42'de silahlar bırakıldı, 11.43'te silahlar yakıldı. 11.45'te alanı terk ettiler.

11.50: Silah bırakan PKK'lı gruptan açıklama geldi

"Barış ve Demokratik Toplum Grubu” olarak açıklanan grubun açıklaması şöyle:

Halkımıza ve Kamuoyuna;

Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz. Kürt varlığına yönelik inkar ve imha amaçlı saldırılara karşı savaşmak amacıyla farklı tarihlerde PKK’ye katılmış ve silah kuşanıp farklı bölgelerde mücadele etmiş biz kadın ve erkek özgürlük savaşçıları, bugün buraya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.

Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz.

Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz.

Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz. Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder.

Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz. Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz.

Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz.

fgrthy
Fotoğraf: Chanel 8

Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır. Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır.

11.30:  PKK'nın silah imha töreni bitti

Silahlarını imha eden 30 kişinin arasında komuta düzeyinde 4 PKK yöneticisinin de olduğu öğrenildi. Görüntüler servis edilecek. Tören, Süleymaniye’ye bağlı Surdaş nahiyesi sınırlarındaki Casene Mağarası’nda yapıldı

11.20: Buldan: Rahat uyu yoldaş Sırrı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, X hesabından yaptığı açıklamada süreç görüşmelerinde aktif rol alan ve hayatını kaybeden İmralı Heyeti Üyesi ve TBMM Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i andı. “Hayırlı bir Cuma” diyen Buldan, “Biliyorum izliyorsun, görüyorsun, mutlu ve huzurlusun. Rahat uyu yoldaş Sırrı. Bugün silahlar teslim edilecek. Artık gençlerin ölmediği, annelerin ağlamadığı bir gelecek var önümüzde. Barış sana armağan olsun” ifadelerini kullandı.

11.15 : PKK'nın silah imha töreni başladı

Bir grup PKK mensubu şu dakikalarda silahlarını imha ediyor

10.55: Irak, KDP ve KYB temsilcileri alanda

Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, KDP lideri Mesud Barzani’nin temsilcisi Heyman Hewrami, Irak Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı’ndan Tuğgeneral Tariq Ahmed, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Irak İçişleri Bakanlığı temsilcileri törene katılan isimler arasında yer alıyor.

10.46: PKK Süleymaniye'nin Surdaş bölgesindeki Cesane Mağarası'nda silah bırakacak

Cesane Mağarası’na giden yol kapatıldı.

10.30: Heyetler tören alanında

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ile milletvekillerinin de bulunduğu heyet tören alanına vardı.

10.10: Alana doğru hareketlenme başladı

Gazeteciler, siyasetçiler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Süleymaniye’nin Dukan kasabasından araçlarla törenin düzenleneceği alana doğru hareket etmeye başladı. Töreni izlemek için Dukan'a gelen yüzlerce gazeteci de otel önündeki bekleyişini sürdürüyor.

ferty6u7

Neler yaşandı?

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası’nda 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği kongrede fesih ve silah bırakma kararı aldı.

Bu karar kapsamında terör örgütü PKK, yaptığı duyuruda bir grup örgüt mensubunun 11 Temmuz günü Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye kentinde düzenlenecek törenle silah bırakacağını bildirdi.

KCK, 7 Temmuz günü yaptığı açıklamada, güvenlik" nedeniyle silah bırakmanın yapılacağı tören alanına gazetecilerin alınmayacağı, törenin canlı yayınlanmayacağı duyurmuştu. Açıklamada, gazetecilerin silah bırakma törenini kurulacak ekranda takip edileceği bildirilmişti.

Kimler katılacak?

Öte yandan; Süleymaniye’nin Raperin ilçesinde gerçekleştirilecek olan sembolik törende 33 ila 44 kişilik bir grup, belirlenecek bir noktada silahlarını imha edecek.

Rudaw'da yer alan habere göre; törene katılması beklenen isimler şunlar:

KCK yöneticileri Bese Hozat ve Mustafa Karasu,

Mesud Barzani'nin temsilcisi Hemin Hawrami,

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin temsilcisi Dilşad Şahab

Irak İçişleri Bakanlığı temsilcisi,

Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı temsilcisi Tuğgeneral Tarık Ahmed

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) temsilcisi

Halkın Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Partisi) Eş başkanları

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetleri.

Independent Türkçe