Irak Başbakanı Kazımi: Uluslararası koalisyona bağlı muharip güçlerin ülkeden çıkışı tamamlandı

Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın düzenlediği konferansa katıldı. (Kazımi’nin Twitter hesabı)
Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın düzenlediği konferansa katıldı. (Kazımi’nin Twitter hesabı)
TT

Irak Başbakanı Kazımi: Uluslararası koalisyona bağlı muharip güçlerin ülkeden çıkışı tamamlandı

Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın düzenlediği konferansa katıldı. (Kazımi’nin Twitter hesabı)
Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın düzenlediği konferansa katıldı. (Kazımi’nin Twitter hesabı)

Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Komutanı Mustafa el-Kazımi, Irak’ta görevleri sona eren uluslararası koalisyona bağlı muharip güçlerin ülkeden çıkışlarının tamamlandığını açıkladı.
Kazımi, dün Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Uluslararası koalisyonun savaş görevi bitti. Tüm güçlerinin ve savaş teçhizatının Irak dışına çıkışı tamamlandı. Stratejik Diyalog sonuçları uyarınca koalisyonun rolü danışmanlık ve destekle sınırlandırıldı. DEAŞ’a karşı savaşta koalisyon güçleri komutanlığı, komşu ülkeler ve ortaklarımıza teşekkürlerimizi sunuyor ve güçlerimizin halkımızı korumaya hazır olduğunu vurguluyoruz” ifadesini kullandı.
Irak makamları, ülkenin doğusundaki Diyala ilinde Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan ve DEAŞ tarafından kaçırılan bir albayın örgüt tarafından infaz edildiğini bildirdi. Albayın iki haftadır kayıp olduğu belirtildi.
DEAŞ’ın önceki gün Telegram kanalında yayınladığı fotoğraflarda, başı bedeninden kopmuş haldeki cesedin, Diyala’nın Hamrin Gölü çevresinde kaçırılan Albay Yasir el-Curani’ye ait olduğu belirlendi.
AFP’ye konuşan bir güvenlik kaynağı, 13 Aralık’ta Bağdat’ın kuzeydoğusundaki Diyala ilinde yer alan Hamrin Gölü bölgesine av gezisi düzenleyen Albay Curani ve beraberindeki iki arkadaşının DEAŞ unsurları tarafından kaçırıldığını ve Curani’nin başının kesilerek infaz edildiğini söyledi.
Curani’nin arkadaşlarının akıbetiyle ilgili soruyu yanıtlayan kaynak, Hamrin dağlarında düzenlenen bir güvenlik operasyonu sırasında ikisinin de cesedine ulaştıklarını, birisinin kurşuna dizilerek infaz edildiğini diğerinin ise işkence yapılarak öldürüldüğünü ifade etti.
Silahlı Kuvvetler Komutanı Sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Şehit Albay” için taziye dileklerini sunarak, “Adaleti sağlamak ve masum şehitlerimizin intikamını almak için teröristlerin peşine düşüp onlara ulaşacağız” ifadesini kullandı. Resul, açıklamasının devamında, Kazımi’nin “DEAŞ çetelerini ortadan kaldırmak için istihbarat çabalarını yoğunlaştırma ve taarruz yöntemini sürdürme” talimatı verdiğini aktardı.
Diyala son dönemde DEAŞ’ın tekrarlanan saldırılarına sahne oluyor. Saldırıların çoğu güvenlik güçlerini hedef alırken, zaman zaman sivil kayıplar da yaşanıyor. Irak makamları son günlerde Diyala ve Selahaddin illeri arasında uzanan Hamrin dağlarında DEAŞ hücrelerinin takibi için yürütülen güvenlik operasyonlarına hız verdi. Başbakanlık Ofisi’ne bağlı olan Güvenlik Medya Ağı, dün yaptığı açıklamada, Diyala içindeki polis, ordu ve Terörle mücadele gibi çeşitli güçlerinin katılımıyla düzenlenen ve üç gün süren ortak güvenlik sona erdiğini duyurdu. Açıklamada, operasyonlar sırasında DEAŞ terör örgütü üyesi 5 unsurun öldürüldüğü ve Albay Curani ile birlikte kaçırılan iki kişinin cesedine ulaşıldığı bilgisi paylaşıldı.
Açıklamaya göre ayrıca 23 terör yuvası, 13 el yapımı patlayıcı ve farklı modellere sahip makineli tüfekler bulundu.
Irak, DEAŞ’ın 2014’te ele geçirdiği büyük şehirlerden örgüt unsurlarını çıkarmasının ardından 2017’nin sonlarında DEAŞ’a karşı zafer ilan etti. Örgüt lideri Ebubekir el-Bağdadi de 2019’da öldürüldü. Bağdadi’nin ölümünden bu yana örgütün şehirlerdeki saldırı sayısı büyük ölçüde düştü. Fakat Iraklı güçler çöl ve dağlık bölgelerde uyuyan hücrelerin takibini sürdürüyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Şubat ayında yayımladığı rapora göre DEAŞ Irak ve Suriye’de büyük bir gizlilik içinde varlığını sürdürüyor ve daha önce kontrol ettiği bölgelere uzanmakla birlikte iki ülke arasındaki sınırda iki tarafa saldırılar düzenliyor. Raporda 10 bin kişilik bir savaşçı grubunun Irak ve Suriye’de halen aktif olduğuna işaret edildi. 



Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu’ndan “insani ateşkes” çağrısı

Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
TT

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu’ndan “insani ateşkes” çağrısı

Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)

“Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu” dün Sudan’da savaşan tarafları ‘Cidde Taahhütleri’ne uymaya ve insani yardım için zaman zaman ateşkes ilan edilmesine izin vererek, çatışma bölgelerine hayat kurtaran yardımların ulaşmasını ve sivillerin tehlikeden uzaklaşmasını sağlamaya çağırdı.

Suudi Arabistan, ABD, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler'den (BM) oluşan grup, Sudan'daki insani durumun her geçen gün daha da kötüleşmesinden duydukları derin endişeyi dile getirdi. Bu durum, ciddi yetersiz beslenme ve kıtlık çeken insan sayısının artması ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı engelleyen birçok engel nedeniyle, başlıca bölgelerde insani durumla müdahaleyi geciktiriyor veya engelliyor.

Grup tarafından yapılan ortak açıklamada, bu savaşta en büyük bedeli sivillerin ödediği vurgulandı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Sudan'daki durumun kötüleşmesi ve insani ihtiyaçların kritik seviyelere ulaşmasıyla birlikte, çatışmanın tarafları sivilleri korumak ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamak için acil önlemler almalıdır. Uluslararası insani hukuk ve 2023 mayısında imzalanan Sudan'daki sivilleri korumayı taahhüt eden Cidde Deklarasyonu'na göre yardımların onlara ulaşmasını kolaylaştırmak zorundalar.”

Grup, savaşan taraflara insani faaliyetleri engelleyen ve önleyen tüm bürokratik engelleri kaldırmaları, ana ikmal yollarını konvoylar ve insani yardım çalışanları için açık tutmaları, ateşkes dönemleri ilan etmeleri,  gerektiğinde başka düzenlemeler yapmaları, Adri Sınır Kapısı’nın uzun soluklu olarak açılması, Darfur ve Kordofan'a giden temas hatları üzerindeki ana yolların öngörülen ve sürdürülebilir kullanımı konusunda anlaşmalar yapılması ile Güney Sudan'dan ilave sınır kapıları açılması çağrısında bulundu.

Ayrıca, insani yardım kuruluşlarının Sudan'ın her yerinde ihtiyaç sahibi tüm sivillere güvenli bir şekilde yardım sunabilmeleri ve diğer tarafların kontrolündeki bölgelerde yardım çalışmaları yaptıkları takdirde misilleme korkusu yaşamadan çalışabilmelerinin garanti altına alınması, sivillerin yardım ve hizmetlere güvenli bir şekilde erişebilmelerinin sağlanması, BM’nin ülke genelinde, özellikle Darfur ve Kordofan'da insani ihtiyaçların acil olduğu bölgelerde sürdürülebilir bir insani varlık göstermesine izin verilmesi ve bunun kolaylaştırılması talep edildi.

Sudan'ın tamamında iletişim hizmetlerine yeniden erişimin sağlanması ve başta enerji, su ve sağlık altyapısı olmak üzere hayati öneme sahip sivil altyapının korunması çağrısı yapılan açıklamada, bazı bölgelerde, özellikle Kuzey Darfur ve Kordofan'da, insani yardım aktörlerinin yardım çalışmaları yapabilmesi için durumu yatıştırmaya yönelik önlemlerin acilen alınması gerektiği belirtildi.

Grup, insani yardım çalışanları, onların merkezleri ve mülkleri dahil olmak üzere sivillerin korunması yükümlülüğünün yanı sıra insani yardımların ihtiyaç sahiplerine hızlı ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve bunun kolaylaştırılması gibi ilkeleriyle uluslararası insani hukuka tam olarak saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.