Mısır, AstraZeneca aşılarından yeni doz sevkiyatını aldı

Mısır, Omikron varyantı ile mücadele için hazır olduğunu vurguladı

Mısır hükümeti, AstraZeneca aşılarından yeniz dozları karşılıyor  (Mısır Sağlık Bakanlığı)
Mısır hükümeti, AstraZeneca aşılarından yeniz dozları karşılıyor (Mısır Sağlık Bakanlığı)
TT

Mısır, AstraZeneca aşılarından yeni doz sevkiyatını aldı

Mısır hükümeti, AstraZeneca aşılarından yeniz dozları karşılıyor  (Mısır Sağlık Bakanlığı)
Mısır hükümeti, AstraZeneca aşılarından yeniz dozları karşılıyor (Mısır Sağlık Bakanlığı)

Mısır sağlık yetkilileri yaptığı açıklamada, Kovid-19’a karşı geliştirilen AstraZeneca aşısından yeni doz sevkiyatı aldığını açıkladı. Mısır hükümeti aynı zamanda, ülke genelindeki tüm kurum ve bakanlıkların, koronavirüsün mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantına karşı mücadele için hazır olduğunu vurguladı.
Hükümet Perşembe günü yaptığı açıklamada, koronavirüs aşısının üçüncü doz alımına karşılığında bir miktar para ödenmesine karar verilmesiyle ilgili olarak, birçok internet sitesi ve sosyal medya platformlarda dolaşan haberleri yalanladı.
Mısır Bakanlar Kurulu Medya Merkezi yaptığı açıklamada, sağlık bakanlığı ile iletişim kurarak, koronavirüsün birinci, ikinci ve üçüncü güçlendirici (rapel) dozların tamamen ücretsiz olduğunu vurgulayarak, aşı yaptırmış olup üzerinden en az 6 ay geçmiş olan kişilere rapel dozlarını yaptırmaları için ilgili internet sitesine kayıt gerekmeksizin mesaj gönderildiğini ve söz konusu mesajlara vatandaşların yanıt vermelerinin önemli olmasıyla birlikte, gerekli kriterlere uygun olarak, koronavirüs aşı birimlerine gidilmesi gerektiğini belirtti.
Bakanlar Kurulu dün yaptığı açıklamada, koronavirüsün salgın eğrisinin istikrarını korumak için, maske takmak, sosyal mesafeyi korumak, düzenli el yıkamak ve aşırı kalabalık olan yerlerden uzak durmak gibi ihtiyati tedbirlere devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan, Mısır Cumhurbaşkanı'nın Sağlık ve Koruma İşleri Danışmanı Dr. Muhammed Avvad Taceddin ise tüm bakanlıkları içeren Koronavirüs Kriz Yönetimi Yüksek Komitesi ile başlayarak Sağlık Bakanlığı ve tüm kurumların, endişe verici varyant olarak tanımlanan Omikron ile mücadele etmeye hazırlandığını söyledi.
Çarşamba akşamı yaptığı açıklamada Taceddin, "Sağlık Bakanlığı önce sorumlu, ardından üniversite hastanelerinin yanı sıra diğer özel ve kamu kurumlarından sorumlu olan Yükseköğretim Bakanlığı’nın geldiğini ve bütün kurumların yaklaşmakta olan herhangi bir krizi kontrol altına almayı planladığını belirtti. Ülke genelinde Omikron varyantının yayılmasını önlemek ve engellemek için tüm vatandaşların, tıbbi tesisler ve yurt dışından gelenler için hükümet tarafından yakın takip edildiğini açıkladı.
Diğer yandan, Mısır Yüksek Öğretim Bakanlığı ve Sağlık bakan vekili Halit Abdulgaffar Perşembe günü yaptığı açıklamada, Mısır’ın, Küresel Aşı İttifakı (GAVI) ile iş birliği içerisinde, Küresel Erişim Programı (COVAX) aracılığıyla AstraZeneca şirketi tarafından üretilen 374 bin 460 bin doz aşının Kahire Uluslararası Havalimanı'nda teslim alındığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bu durum, Mısır devletinin salgınla mücadelede elde ettiği kazanımları korumak için koronavirüs aşılarının tedarikini çeşitlendirme ve genişletme planı kapsamında gerçekleşiyor.
Diğer yandan Abdulgaffar ise, söz konusu aşıların ülke geneline yayılmış aşı merkezlerine sevk edilmeden önce Mısır İlaç Kurumu (EDA) laboratuvarlarında analiz edileceğini vurgulayarak ki doz şeklinde uygulanan AstraZeneca aşısının acil kullanımının Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve EDA tarafından onayladığını da belirtti.



Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
TT

Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)

 

Trablus'ta gece saatlerinde rakip silahlı gruplar arasında çıkan şiddetli çatışmalarda en az altı kişi ve güçlü bir silahlı grubun lideri öldürüldü. Çatışmalar dün salı günü şafak vakti “istikrarın yeniden sağlandığının” duyurulmasıyla sona erdi.

Acil Durum ve Tıp Merkezi salı günü yaptığı açıklamada, “Güney Trablus'taki yoğun nüfuslu Ebu Selim bölgesi civarındaki çatışmaların yaşandığı yerden altı kişinin cesedinin çıkarıldığını” söyledi.

Pazartesi günü başlayan ve saatlerce süren, makineli tüfekler ve roketatarlar da dahil olmak üzere ağır silahların kullanıldığı çatışmalarda başka olası can kayıpları ve yaralanmalar bildirilmedi.

Yerel medya araçları Ganiva lakaplı Abdulgani el-Kikli’nin öldürüldüğünü bildirdi. İstikrarı Destekleme Birimi Başkanı olan Kikli, 2011'den bu yana Trablus'un önemli bölgelerini kontrol eden en önemli silahlı grupların kilit liderlerinden biri.

Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi'ne bağlı gibi görünen İstikrarı Destekleme Birimi, İçişleri ve Savunma Bakanlıkları tarafından güvenliğinin sağlanması gereken devlet kurumları ve hayati öneme sahip tesisler üzerinde kontrolünü zorla dayatan en önemli silahlı gruplardan biri.

AFP'nin doğruluğundan emin olamadığı görüntüler, Kikli'nin yerde yattığını ve yakın mesafeden vurulduğu gösteriyor.

Analist Celal Harşavi, Ganiva'nın yeğeninin, “Trablus'taki silahlı grupların en güçlü ve etkili liderlerinden biri” olan adamın pusuya düşürüldüğünü söylediğini aktardı.

Harşavi, “Kikli’nin bankalar, telekomünikasyon, idareler ve hatta üst düzey diplomatik görevler gibi kilit pozisyonlara kendisine sadık kişileri atayabildiğini” açıkladı.

Salı günü okullar ve Trablus Üniversitesi güvenlik önlemleri kapsamında ikinci bir duyuruya kadar eğitime ara verdiler. Daha sonra Üniversite çarşamba gününden itibaren eğitime yeniden başladığını duyurdu. İçişleri Bakanlığı, “Vatandaşlar ile memurlara işlerine dönme” çağrısı yaparak, durumun “güvenli ve istikrarlı” olduğunu vurguladı.

Pazartesi akşamı uçaklar Trablus Havalimanı'ndan başkentin 200 kilometre doğusunda bulunan Misrata'daki güvenli bir yere nakledildi ve çok sayıda uçuş bu şehre yönlendirildi. Daha sonra havalimanına uçuşlar yeniden başlatıldı ve Mitiga Uluslararası Havalimanı hava sahası da açıldı.

Nüfuz haritasındaki değişim

Pazartesi akşamı Libya'nın başkentinde güçlü bir silahlı grubun liderinin öldürülmesi, saatlerce süren şiddetli çatışmalara ve grubunun kalesinden çıkarılmasına yol açtı. Bu durum, Trablus hükümetiyle ittifak halindeki silahlı grupların nüfuzunun güçlenmesiyle sonuçlanabilir.

Yıllardır Trablus'un geniş bir bölümünü kontrol eden Kikli'nin öldürülmesi, bundan daha geniş bir bölgenin istikrarı açısından da sonuçlar doğurabilir.

Libya önemli bir enerji ihracatçısı olup uzun süredir rakip doğulu ve batılı silahlı gruplar arasında bölünmüş durumda. Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir hareket noktası ve bölgedeki rakip güçlerin mücadele alanı konumunda. Libya çatışması Rusya, Türkiye, Mısır ve BAE'yi de kendine çekti.

Kikli'nin öldürülmesinin ardından Ulusal Birlik Hükümeti, Başbakan Abdulhamid Dibeybe'nin düzensiz silahlı gruplar olarak adlandırdığı gruplara karşı güvenlik operasyonunun tamamlandığını duyurdu. Kikli'ye bağlı militanlar cezaevlerini yönettiler ve bakanlıklarda, devletin mali kuruluşlarında görevler üstlendiler.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Tarık Megerisi, “Ganiva, Trablus'un fiilen kralıydı. Takipçilerinin bir kısmı İç Güvenliği kontrol ederken, diğer bir kısmı da Merkez Bankası'ndan yapılan nakit transferlerinin dağıtımını kontrol ediyorlardı. Ayrıca birçok kamu şirketi ve bakanlık da kontrolleri altındaydı” dedi.

Trablus'ta otoritenin güçlenmesi, son yıllardaki kendisini zorla görevden alma girişimlerinin ardından Türkiye'nin müttefiki ve Ulusal Birlik Hükümeti'nin Başkanı Dibeybe’yi de güçlendirecek. Aynı zamanda Doğu Libya'daki silahlı gruplarla kapsamlı çatışmadaki pozisyonunu destekleyecek.

Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı silahlı gruplar, Kikli başkanlığındaki İstikrarı Destekleme Birimi'nin uzun süredir elinde tuttuğu bölgeleri ve üsleri hızla ele geçirdi. Ele geçirilen bölgeler arasında örgütün kalesi olan Ebu Selim bölgesi de yer alıyordu.

Kikli'nin devrilmesiyle birlikte Savunma Bakanlığı'na bağlı ve Dibeybe ile müttefik grupların, özellikle de Mahmud Hamza komutasındaki 444. Tugay ile 111. Tugay ve Misrata'dan gelen Ortak Harekât Gücü’nün daha büyük bir rol üstlenmesi mümkün.

Dibeybe'nin müttefiklerinin birleşmesi, Batı Libya'nın, komutan Halife Hafter'in on yıl önce rakiplerini tasfiye ederek ve diğer grupları kendi kontrolüne girmeye zorlayarak iktidarı ele geçirdiği Doğu Libya’ya benzemesine yol açabilir.

Atlantik Konseyi araştırmacılarından İmadeddin Badi, “Bu, Trablus'ta daha önce görülmemiş düzeyde bir saha kontrolünün önünü açıyor ve silahlı grupların sayısının azaltılmasını sağlıyor” dedi.

Libya, Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında devrilmesinden bu yana bölünmelerle boğuşuyor. Ülke iki hükümet tarafından yönetiliyor: Biri uluslararası toplum tarafından tanınan ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'taki hükümet, diğeri ise doğuda Usame Hamad’ın başkanlık ettiği ve Meclis ile Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen hükümet.