ABD ve Rusya arasındaki siyasi çekişmeler uzay ittifakını sarsıyor

Rus Soyuz uzay aracı (The New York Times)
Rus Soyuz uzay aracı (The New York Times)
TT

ABD ve Rusya arasındaki siyasi çekişmeler uzay ittifakını sarsıyor

Rus Soyuz uzay aracı (The New York Times)
Rus Soyuz uzay aracı (The New York Times)

ABD ve Rusya uzay ajansları arasındaki uzlaşı, anti-uydu silah kullanımı ve Ukrayna konusunda bölünme de dahil olmak üzere bir dizi zorlu testle karşı karşıya.
Rus ordusu geçen ay bir uyduyu anti-uydu füzesiyle havaya uçurmuş ABD'li yetkililer de buna tepki göstermişti. ABD’li yetkililer binlerce küçük taze enkaz parçasının Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki astronotları tehlikeye atabileceği konusunda uyardı.
Rusya'nın Roscosmos Uzay Ajansı Başkanı Dmitri Rogozin önceki açıklamalarında enkazı ve yarattığı tehlikeyi hafife alsa da yakın tarihli bir röportajında şunları söyledi: “Olanlardan hoşlanmıyorum. Yörünge boyunca dağılmış çok fazla enkazın olması beni endişelendiriyor.”
Uluslararası Uzay İstasyonundaki astronotlar için tehlike azalırken, Rusya'nın yörüngedeki askeri harekâtının diplomatik etkisi önemini koruyor.
15 Kasım'da gerçekleştirilen silah testi, ABD ile Rusya’nın ikili ilişkilerindeki iki unsur arasında nadir görülen bir karışıklık yarattı; bir yanda iki ülke arasındaki keskin ve hızlı askeri ilişkiyi tanımlayan cesur ve kışkırtıcı eylemler, diğer yanda ABD, NASA ve Rus Uzay Ajansı arasındaki uzun süreli iş birliği.
Uzay istasyonu, yirmi yıldır, ABD ve Rusya arasındaki diplomatik zaferin, Dünya'daki gerilimlerden izole edilmiş bir sembolü oldu.
İstasyonun verimli çalışabilmesi için iki kurum arasında işbirliğine de ihtiyaç var. Rus kısmı, Amerikan güneş panelleri kullanılarak üretilen elektriğe bağlıdır. İstasyon da bir bütün olarak yörüngesini kontrol etmek için Rus ekipmanına bağlıdır. Bununla birlikte, uydu karşıtı silah testleri ve diğerlerinin yanı sıra ABD ile Rusya arasında Ukrayna konusunda artan gerilimler, NASA ile Rus Uzay Ajansı arasındaki onlarca yıllık dostluğu bulandırıyor. İki ajans, ilişkilerini gelecek yıllar boyunca koruyacak anlaşmalar yapmaya çalışırken, yörüngede olup bitenlerin Dünya'daki çatışmadan uzak tutulmasını “zor” görüyorlar.
İki ajans arasındaki anlaşmalardan birine göre, Rus astronotlarının uzay istasyonu gezilerinde Crew Dragon uzay kapsülüne binmesine izin verilecek. Rus uzay aracı Soyuz da Amerikan astronotları tarafından kullanılabilecek. Diğer anlaşma ise 2030 yılına kadar iki ajans arasındaki uzay istasyonlarında bir ittifak yapılmasını destekliyor. Her iki anlaşmanın da Beyaz Saray yetkilileri tarafından imzalanması gerekiyor. Beyaz Saray yetkililerinin asıl endişeleri Rusya ile Ukrayna arasındaki askeri çatışma.
ABD’li yetkililer, Rusya'nın gelecekte uydusavar silahları fırlatmasını önlemek için bazı seçenekler üzerinde kafa yoruyorlar. Rogozin, iki anlaşma hakkında, "Umarım bu projeye siyaset karışmaz, ancak bundan emin olmak mümkün değil" dedi. Rogozin’in açıklamalarından uzay ilişkisinin geleceğinin iki ülkenin liderlerinin elinde olduğunu kabul ettiği anlaşılıyor. Rogozin, “Bu programı onaylama konusunda Rus Uzay Ajansı, Rusya Devlet Başkanına ve Rus hükümetine güveni tamdır.” açıklamasında bulundu.
Rusya'nın silah sahasını denetleyen eski başbakan yardımcısı Rogozin'in ABD-Rusya ilişkisinin kötü tarafı konusunda birinci elden deneyime sahip olduğunu belirtmekte fayda var. ABD 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinin ardından Rogozin’e yaptırımlar uygulamıştı. Bunun üzerine ABD’ye giremedi ve Amerikalı meslektaşlarıyla görüşme imkanı azaldı.
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Başkan Yardımcısı Bob Cabana da dahil olmak üzere üst düzey NASA yetkililerinden oluşan bir heyet, füze testinden bir gün önce Rus meslektaşlarıyla doğrudan müzakerelerde bulunmak için Moskova'ya uçtu. Söz konusu ekip testi takip eden günlerde, astronot uçuşlarında ticarete yönelik anlaşmayı sonuçlandırma ve uzay istasyonundaki ortaklığı 2024'ten 2030'a kadar uzatma isteğini dile getirdi.
Ancak Rogozin, Rusya'nın uzay istasyonundaki varlığının ancak ABD'nin iki Rus şirketine karşı yaptırımları kaldırıldıktan sonra kabul edebileceğini söyledi. Bahse konu iki şirket şüpheli askeri bağları nedeniyle geçen yıl ABD kara listesine alındılar. Rogozin ayrıca yaptırımların Rusya'nın uzay istasyonunun işleyişinin 2030 yılına kadar hayatta kalması ve devam etmesi için gerekli parçaların inşa edilmesini engellediğini belirtti.
Astronot değişim anlaşmasının da Dışişleri Bakanlığı tarafından gözden geçirilmesi gerekiyor. Bakanlık, Rus silahının testine daha büyük bir yanıt verme seçeneklerini göz önünde bulunduruyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü olası önlemleri tartışmayı reddederek “Mevcut yanıt seçeneklerini gözden geçiremiyoruz” dedi. Sözcü, Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks'in bu ay yaptığı açıklamalara atıfta bulundu.  Hicks açıklamasında “Bütün ülkelerin uydu karşıtı silahları imha etmekten kaçınmayı kabul ettiğini görmek istiyoruz" dedi. İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan iki ABD'li yetkili, bunun yıkıcı uydusavar silahların test edilmesinde uluslararası zorunlu gecikme çağrısı yapmak anlamına gelebileceğini söyledi. Bu çağrı, gelecek yıl Cenevre'de yapılacak Silahsızlanma Konferansı sırasında yanıt bulabilir.



Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
TT

Rosatom: Rusya'nın nükleer kalkanının "ciddi tehditler" karşısında modernize edilmesi gerekiyor

Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)
Rus şirketi Rosatom'un logosu (Reuters)

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom'un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, ciddi tehditler karşısında Rusya'nın nükleer kalkanının önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rusya ve ABD, gelen nükleer füzeleri tespit edip önlemek için kullanılan sistemler de dahil olmak üzere nükleer silahlarını modernize ederken, Çin nükleer kapasitesini Fransa ve İngiltere'nin çok ötesine taşımaya çalışıyor. Likhachev, Rus haber ajansı RIA'ya verdiği demeçte, "Mevcut jeopolitik durumda, ülkemizin varlığına yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıyayız," dedi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre "Bu nedenle, aynı zamanda bir kılıç olan nükleer kalkan, egemenliğimizin bir garantisidir" ifadelerini kullandı.

Likhachev şöyle devam etti: Bugün nükleer kalkanın önümüzdeki yıllarda geliştirilmesi gerektiğinin farkındayız.

ABD Başkanı Donald Trump, mayıs ayında, İsrail'in "Demir Kubbe"sinden esinlenerek tasarlanan ve maliyeti en az 175 milyar dolar olan füze savunma kalkanı "Altın Kubbe" planlarını açıkladı.

ABD, Altın Kubbe'yi balistik, hipersonik ve seyir füzeleri de dahil olmak üzere çok çeşitli füzeleri engellemek ve Rus ve Çin tehditlerine karşı koymak için kullanmayı amaçlıyor.

Amerikan Bilim Adamları Birliği'nin yaptığı araştırmaya göre, Rusya'nın stoklarında ve konuşlanmış durumda yaklaşık 4 bin 300 nükleer başlık bulunuyor. ABD ise yaklaşık 3 bin 700 nükleer başlığa sahip. Bu rakamlar, dünya toplam stokunun yaklaşık yüzde 87'sine denk geliyor.

Çin, yaklaşık 600 nükleer savaş başlığına sahip olarak dünyanın üçüncü büyük nükleer gücüdür. Onu yaklaşık 290 nükleer savaş başlığıyla Fransa, yaklaşık 225 nükleer savaş başlığıyla İngiltere takip etmektedir.