Omikron varyantı ABD’de ekonomik toparlanmayı sekteye uğratıyor

New York’taki bir mağazada müşterilere maske takmalarını hatırlatan bir afiş (AP)
New York’taki bir mağazada müşterilere maske takmalarını hatırlatan bir afiş (AP)
TT

Omikron varyantı ABD’de ekonomik toparlanmayı sekteye uğratıyor

New York’taki bir mağazada müşterilere maske takmalarını hatırlatan bir afiş (AP)
New York’taki bir mağazada müşterilere maske takmalarını hatırlatan bir afiş (AP)

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğrayan varyantı Omikron, Noel kutlamalarının iptaline, yolcu gemilerine binmekten kaçınma tavsiyelerine ve uçuşların askıya alınmasıyla şimdiye kadar ülkede kaosa neden oldu. Ancak bu durum, işgücü sıkıntısına ve hatta ülkede fiyatların daha da artmasına katkıda bulunabilir.
Oxford Economics ekonomisti Oren Klachkin, AFP’ye verdiği demeçte, özellikle barlar veya restoranlara atıfta bulunarak, “Omikron’un ekonomi üzerindeki etkisinin ilk işaretlerini ağırlıklı olarak hizmet sektöründe görmeye başlıyoruz” dedi.
Dünyanın ilk ekonomik gücü salgını kontrol altına almayı ummuştu, ama yeni yıl arifesinde yeni varyant bu umutları yeniden yıktı.
Bir ay önce ortaya çıkan oldukça bulaşıcı olan Omikron, vaka sayısında keskin bir artışa neden oluyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), aşılı kişiler için bile virüse yakalanma riskinin çok yüksek olduğunu belirterek, gemi seyahatlerine karşı uyardı.
ABD karasularında 30 Kasım ile 14 Aralık arasında günde yalnızca 162 vaka tespit edilirken, 15 ve 29 Aralık tarihleri ​​arasında 5 bin 13 vaka bildirildi.
Oren Klachkin, özellikle yıl sonu tatil sezonu olduğu için bu varyantın ekonomik sonuçlarını ölçmenin hala zor olduğuna dikkat çekti.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s analistleri, geçtiğimiz günlerde Omikron nedeniyle yılın ilk çeyreği için büyüme tahminlerini daha önce bekledikleri gibi yüzde 5 yerine yüzde 2’ye indirdi.

Grant Thornton ekonomisti Diane Swonk, enfekte olan insan sayısı nedeniyle işgücü bulma sürecinin şu anda çok karmaşık olduğuna vurgu yaparak, bunun yeni bir durum olmadığını, ancak Omikron’un daha da kötüleştirildiğini söyledi.
Çok sayıda kişinin koroanvirüse yakalanması veya temas nedeniyle karantinaya alınmasından kaynaklanan bu işçi sıkıntısı, ekonominin büyük bir bölümünü felç edebilir.
İşgücü sıkıntısını azaltmak için, Başkan Joe Biden yönetimi Pazartesi günü önerilen karantina süresini on günden beşe indirmeye karar verdi.
ABD’de Aralık ayında işsizlik oranı ve yaratılan istihdam sayısı 7 Ocak’ta açıklanacak.
Bazı ekonomistler, bu sıkıntıların, 1982’den bu yana en yüksek seviyede olan, küresel ölçekte imalat ve taşımacılığı kesintiye uğratan değişken enflasyonu kötüleştirmesinden de endişe ediyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe