Libya’da Dibeybe hükümeti, ders kitabı krizini kontrol altına almaya çalışıyor

Libya Eğitim Bakanı Ahmed Ebu Hazem, Trablus'un doğusunda, Tacura'daki bir kitapçıyı teftiş etti. (Libya hükümeti)
Libya Eğitim Bakanı Ahmed Ebu Hazem, Trablus'un doğusunda, Tacura'daki bir kitapçıyı teftiş etti. (Libya hükümeti)
TT

Libya’da Dibeybe hükümeti, ders kitabı krizini kontrol altına almaya çalışıyor

Libya Eğitim Bakanı Ahmed Ebu Hazem, Trablus'un doğusunda, Tacura'daki bir kitapçıyı teftiş etti. (Libya hükümeti)
Libya Eğitim Bakanı Ahmed Ebu Hazem, Trablus'un doğusunda, Tacura'daki bir kitapçıyı teftiş etti. (Libya hükümeti)

Libya Başsavcılığı geçtiğimiz yıl 21 Aralık’ta Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin Yüksek Öğretim Bakanı Musa el-Magrif’in ‘okul kitaplarının basılmasında yaşanan gecikmeyle ilgili yolsuzluk şüphesi’ suçlamasıyla tutuklanması emrini verdi. Savcılık, Magrif’e ‘kişisel çıkarlar elde etmek için görevi kötüye kullanma’ ve ‘kamunun yararına ve kamuya kasten zarar verme’ suçlamalarını yöneltti. Abdulmahid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti, ülkede hakim olan gerginliği ve öfkeyi kontrol altına almak için okul kitaplarını temin etmek konusunda zamanla yarışıyor.
Şarku'l Avsat'a açıklamalarda bulunan bir hükümet yetkilisine göre, hükümetin anlaşmalı olduğu yerli ve yabancı matbaalar tüm okullara dağıtılmak üzere ocak ayı ortasından önce kitapların basımını bitirmek için ‘tam kapasite’ ile çalışıyor. Yüksek Öğrenim Bakanı ve Başbakan tarafından kitapları sağlamakla görevlendirilen bakanlar komitesinin başkanı olan Dr. Ümran el-Kayyib iki gün önce yaptığı açıklamada ‘kitapların teslimine başlanmasının bu ay bitmeden, belki de daha önce yapılacağını’ duyurmuştu.
Ders kitaplarının basımı ve temini için ihale usullerinde ‘yolsuzluk şüphesi’ ile ‘ulusal güvenlik sorunu" olarak kabul edilen krizin arka planında birçok sorun yaşanıyor. Kitapların basımının ve öğrencilere tesliminin gecikmesi Libyalı ailelere ek yükler getirdi. Aileler maliyetleri kendi ceplerinden karşılamak zorunda kaldırlar.
Trablus'taki Yüksek Baraj Okulu'ndan öğretmen İnşirah el-Hassi, kitap eksikliğinin ‘ebeveynler üzerinde bir yük olduğunu, bu nedenle fotokopiye başvurduklarını ancak bunun da kendileri için oldukça çok maliyetli hale geldiğini söyledi.
Bu yıl Libya’da 1 milyon 599 bin 466 öğrenci eğitime merhaba dedi. Ancak ülkede ilk kez bir eğitim-öğretim yılı kitap teslim edilmeden başlıyor.
Krizi çözmesi amacıyla atanan Eğitim Bakanı Ahmed Ebu Hazem, Tacura'da (Trablus'un doğusunda) büyük bir okul kitabı deposunu denetledi. Bakan, tüm depolardaki nüshaların belediyelerdeki maarif müfettişlerine dağıtılması talimatı verdi.
Cumhuriyet Savcılığı tarafından Magrif hakkında yürütülen soruşturmalar, bakanlığın kitap basım ve tedarik ihale sürecinin ‘arabuluculuk, adam kayırma ve eşitlik ilkesinin ihlali’ eylemleriyle gölgelendiğini gösterdi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Sözcüsü Muhammed Hammuda, geçtiğimiz günlerde hükümete yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmada şunları söyledi:
“Hükümetin okul kitaplarının basımı için ayırdığı mali ödenekler, Magrif'in değil halen Milli Eğitim Bakanlığı'nın hesabında bulunuyor. Bu ödenekler henüz elden çıkarılmadı.”
Hammuda önceki gün düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Abdülhamid Dibeybe'nin tüm bakanlara mali harcamaları açık bir şekilde resmi raporlarda belirtme talimatı verdiğini bildirdi.
Kayyib, okul müfredatında yer alan kitapların basımı için yapılan ihalede yerli ve yabancı 45 şirketin yarıştığını ve ihale toplantısında zarfların Bakanlar Kurulu'nun huzurunda açıldığını vurguladı. Ancak sunulan fiyatların hükümet tarafından belirlenenin üzerinde olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Kayyib açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hükümet komitesi şirketlere iki şart koştu. Bunlardan ilki kitapları en fazla 30 gün içinde teslim etmek, ikincisi de teslim süresi taahhüdünü ihlal eden şirketlere uygulanacak mali cezaları kabul etmekti.”

Kitapların basımı için seçilen şirketler
Yüksek Öğrenim Bakanlığı Sözcüsü Ali Salim konuya ilişkin şunları söyledi:
“Kabine durumun ciddiyetini sezdi. Çünkü geçen ayın beşinde, eğitim-öğretim yılı başladığında kırtasiyelerde ister temel ister orta öğretim olsun eğitim kurumlarının ihtiyaçlarının sadece yüzde onunu karşılayacak malzemeler vardı. Ulusal güvenlik meselesi olan krize çare bulmak için bakanlıkta hızla bir komite oluşturuldu.”



Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
TT

Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkûm Mervan Bergusi'nin hücresine girme olayı, sadece siyasi anlamı ve Bergusi'nin hayatı için yarattığı endişe nedeniyle değil, aynı zamanda son yirmi yılda ‘Filistin direnişinin’ en önemli simgelerinden biri olması nedeniyle de geniş yankı uyandırdı.

Sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan bir videoda Ben-Gvir’in Bergusi'nin hücresine girerek tehditler savurduğu ve ona “Zafer kazanamayacaksın. İsrail devletiyle uğraşan, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürenleri yok edeceğiz. Bunu tarih boyunca gördün” dediği duyuldu.

Avukat olan eşi Fadva Bergusi, onun yüzünü tanıyamadığını söyledi.

Beş kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 67 yaşındaki Bergusi, Rimon Hapishanesi’ndeki hücresinde Ben-Gvir'in tehditlerini dinlerken zayıflamış bir halde görünüyordu.

Peki Bergusi hakkında ne biliyoruz?

Mervan Bergusi, 6 Haziran 1958'de Ramallah'ın kuzeybatısındaki Kobar köyünde doğdu ve 15 yaşında El Fetih’e katıldı. 1976'da 18 yaşına geldiğinde İsrail güçleri tarafından tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapishanede İbranice öğrendi.

Bergusi, ‘Filistin'in Mandela'sı’ olarak anılır. Filistinli mahkûmlar arasında en eski ve en ünlülerden biridir ve Nelson Mandela gibi küresel bir mücadele sembolü olarak görülür.

Bergusi, üniversite yılları boyunca tutuklanma ve takip edilmeyle karşı karşıya kaldı. 1984 yılında birkaç hafta sorguya çekildi, Mayıs 1985'te 50 günden fazla sorguya çekildi ve aynı yıl ev hapsine çarptırıldı.

) Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)

Bergusi, Ağustos 1985'te idari tutuklu olarak gözaltına alındı. O yıllarda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında ‘demir yumruk’ politikasını uyguladı; idari tutuklama ve sürgün politikası yeniden onaylandı.

İntifada

Bergusi, 1987'deki Birinci İntifada'nın liderlerinden biriydi. İsrail yetkilileri onu tutukladı ve Ürdün'e sınır dışı etti. Bergusi yedi yıl orada kaldı.

1994 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria'ya geri döndü. 1996 yılında Filistin Yasama Meclisi milletvekili seçildi.

2002'den beri tutuklu

15 Nisan 2002'de İsrail, Bergusi'yi Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın Tira mahallesindeki evinden tutukladı ve mahkemeye çıkardı.

İsrail tarafından Aksa Şehitleri Tugayı’nı kurmakla suçlanan Bergusi bu suçlamayı reddetti.

İkinci İntifada sırasında ortaya çıkan Aksa Şehitleri Tugayı, İsrail ordusu ve yerleşimcilere karşı bir dizi operasyon düzenledi ve İsrail içinde sivilleri hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

) Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)

20 Mayıs 2004 tarihinde Tel Aviv Merkez Mahkemesi, Bergusi'yi suçlu buldu. Bergusi, FKÖ'nün Batı Şeria'daki genel sekreteri olarak beş suçlamadan suçlu bulundu ve savcılık Bergusi'ye en ağır cezanın verilmesini talep etti. Bergusi, beş kez ağırlaştırılmış müebbet ve kırk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aksa Şehitleri Tugayı’nın 2007 yılında Fetih Hareketi’nden ayrıldığını belirtmekte fayda var.

Siyasi ve akademik hayatı

15 yaşında Fetih Hareketi’nde siyasi faaliyetlerine başlayan Mervan Bergusi, siyasi faaliyetleri sırasında Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topladı.

1989 yılında düzenlenen Fetih Hareketi’nin beşinci genel konferansında Bergusi, hareketin devrim konseyinin 50 üyesinden biri olarak seçildi. Bergusi o dönemde Fetih Hareketi’nde bu liderlik pozisyonuna seçilen en genç üyeydi.

Nisan 1994'te Bergusi, işgal altındaki topraklara sürgün edilen ilk grubun başında geri döndü. İki hafta sonra, merhum Faysal el-Huseyni başkanlığında Batı Şeria'da düzenlenen ilk Fetih liderlik toplantısında, oybirliğiyle el-Huseyni'nin yardımcısı ve Batı Şeria'daki hareketin sekreteri seçildi.

1996 Filistin genel seçimlerinin ardından Filistin Yasama Meclisi üyeliğine seçildi; Ramallah ve el-Bireh seçim bölgesinde 12 bin 716 oy alarak Fetih Hareketi'ni temsil etti.

Bergusi, tarih ve siyaset bilimi alanında lisans, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve tutuklanana kadar Ebu Dis'teki Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca hapishanedeyken doktora derecesi almıştır. Birçok eseri bulunan Bergusi’nin en meşhur kitapları şunlar: ‘Vaat’, ‘Tutukluluğa Direniş’, ‘Tek Kişilik Hücrede Bin Gün’.

2023 Gazze Savaşı... Tek kişilik hücre ve işkence

Ekim 2023'te, Gazze Savaşı'nın başlamasının ardından Bergusi tek kişilik hücreye konuldu ve en az dört farklı İsrail hapishanesine nakledildi.

Bergusi'nin oğlu Arab, hapishane müdürünün babasına diz çökmesini emrettiğini söyledi. Bergusi bunu reddettiğinde zorla yere indirildi ve bu da omzunun çıkmasına neden oldu.

) İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)

Bergusi'nin avukatları, Bergusi'nin Ayalon Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu süre boyunca defalarca dövüldüğünü, hatta diğer mahkûmların önünde çıplak olarak yerde sürüklendiğini bildirdi.

Ayrıca Şubat 2024'te Bergusi'nin Remle Hapishanesi’nin tek kişilik koğuşuna götürüldüğü ve hapishaneler arasında sık sık nakledildiği belirtildi. İnsan hakları grupları bu önlemleri Gazze savaşıyla bağlantılı cezai önlemler olarak nitelendirdi.

6 Mart 2024'te Bergusi'nin elleri kelepçeli halde Megiddo'da kameraların olmadığı bir alana götürüldüğü ve şiddetli bir şekilde dövüldüğü, bunun sonucunda da baygınlık geçirdiği ve bilincini kaybettiği bildirildi. Kaynaklara göre Bergusi'nin yüzünde, sırtında, bacaklarında ve sağ ayağında morluklar vardı.

Mayıs 2024'te avukatı, Bergusi'nin fiziksel olarak zayıf olduğunu belirtti. Avukat, “Bariz kilo kaybı, sağ gözünde görme bozukluğu ve genel sağlık durumunda kötüleşme var” dedi.

9 Eylül 2024'te Bergusi, Megiddo'da tek kişilik hücrede tutulurken bir başka şiddetli saldırıya maruz kaldı. Raporlara göre, kaburga kırıkları, uzuvlarında yaralanmalar, sağ kulağında kanama, sırt ağrısı ve tedavi edilmeyen yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar yaşadı.

Esir takası anlaşması

Mervan Bergusi'nin adı, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi anlaşmasında geçiyordu, ancak şu ana kadar serbest bırakılmadı.

İsrail basınında yer alan bazı haberlerde, İsrail'in Bergusi'yi ‘Filistin topraklarından uzaklaştırılması’ şartıyla serbest bırakabileceği belirtildi.