Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran: Partimiz yasama seçimlerinde ‘tsunamiye’  tutuldu

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran parti toplantısında konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran parti toplantısında konuşuyor (Şarku’l Avsat)
TT

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran: Partimiz yasama seçimlerinde ‘tsunamiye’  tutuldu

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran parti toplantısında konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran parti toplantısında konuşuyor (Şarku’l Avsat)

Muhalefetteki Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran, Facebook sayfasında yayınlanan bir parti toplantısında yaptığı konuşmada, partisinin 8 Eylül seçimlerinde “tsunamiye” tutulduğunu söyledi. Fas Adalet ve Kalkınma Partisi son yasama seçimlerinde 125 sandalyeden 13 sandalyeye gerilemişti.
Benkiran, bu sonuçların "korkunç" olduğunu, çünkü partinin ikinci veya üçüncü sıraya değil, sekizinci sıraya gerilediğini hatırlattı.
Son seçimlerde olup bitenler karşısında merakını dile getiren Benkiran, seçimlerde hile olup olmadığı hakkında bir şüpheye sahip. Ancak partisinin önceki liderliğinin "seçimlerde hileyi protesto etmediğini" ancak sonuçları anlayamadığına işaret eden Genel Sekreter bu bağlamda, seçim sonuçlarını kontrol etmenin "Fas tarihinde bilinen bir gerçek" olduğunu savundu. Benkiran sonuçların partinin performansı hakkında derin soru işaretleri yarattığını da söyledi.
Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Sekreteri Abdulillah Benkiran, partinin başına gelenlerin, bir grup parti liderini endişelendirdiğini şu sözlerle aktardı: “Devlet bizi istemedikçe partiyi kapatıp noktayı koyalım mı? Bunu ben de düşündüm, ancak partinin revizyona gitmesi durumunda geri dönme olasılığı konusunda iyimserim.”
Öte yandan partisinin İsrail ile normalleşme konusundaki tutumuna değinen Benkiran, Saadeddin el-Osmani'nin İsrail ile normalleşme anlaşmasını imzalamasının "partiye fatura edilemeyeceğini" söyledi.
Benkiran konuya ilişkin açıklamasında, “Normalleşmeye karşı taraf olarak duruşumuz değişmedi. Normalleşmeye karşıyım. Osmani'nin imzaladığı şeyi ve içinde bulunduğu durumunu anlıyoruz ancak gelip açıklama yapması gerekirdi. İsrailliler hala Filistinli kardeşlerimize saldırıyor” dedi.
Fas'ı düşman olarak gören Cezayirlilerin tutumunu şiddetle eleştiren Genel Sekreter, “Zaman onları yenecek” dedi.
Benkiran ayrıca Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) Genel Sekreteri İdris Laşkar'a ateş püskürdü. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri, Laşkar'a yönelik "haydut, hain, bir bakanlık pozisyonu için yalvaran ve onu da elde edemeyen kişi” gibi sert ifadeler kullandı.
Benkiran, “Bana (Laşkar) geldi ve partisine üç bakanlık koltuğu vermek istedim. Buna rağmen o bana ihanet etti. O hain. Beni kışkırtıyor ama ona cevap vermek istemiyorum, zamanı geldiğinde cevap vereceğim.” diye konuştu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24