Omikron’a karşı karantinalar neden kısa tutuluyor?

Son derece hızlı yayılan Kovid-19’un Omikron varyantına rağmen ülkeler neden karantina süresini kısa tutuyor?

Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bir tren istasyonunda maske takan insanlar (Reuters)
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bir tren istasyonunda maske takan insanlar (Reuters)
TT

Omikron’a karşı karantinalar neden kısa tutuluyor?

Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bir tren istasyonunda maske takan insanlar (Reuters)
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’da bir tren istasyonunda maske takan insanlar (Reuters)

Bugünlerde, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantı rekor oranda yayılmaya devam edip enfekte olmuş vakaları ve temaslıları karantinaya zorladığı için Avrupa ciddi bir işgücü sıkıntısı sorunuyla karşı karşıya.
ABD merkezli basın kuruluşu Politico gazetesine göre, ülkelerin çoğu, Omikron'un ekonomi üzerindeki etkilerini ve hayati hizmetleri durma noktasına getirmesi karşısında maske takma zorunluluğu gibi ihtiyati tedbirleri yeniden uygulamaya alırken bir yandan da enfeksiyon risklerini birlikte yönetmek için karantina kurallarını ve süresini yeniden değerlendirmeye başlıyor.
Avrupa’da ilk ülke olma özelliği taşıyan Yunan hükümeti Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından da alınan bir önlemle enfekte olanlar için karantina süresini beş güne indirildiğini duyurdu.
Buna karşılık, Birleşik Krallık, İspanya ve İrlanda ise karantina süresini 7 olarak uygularken İtalya hükümeti ise, vatandaşların koronavirüse karşı iki doz aşı yaptırmış olmaları halinde temaslıların karantinasını kaldırdı.
Ancak, son derece hızlı yayılım gösteren Omikron varyantına rağmen ülkeler neden karantina süresini kısa tutuyor?
Bu sorunun cevabı aşı olanlar ve olmayanlar arasında değişiyor.
ABD’de yapılan yeni bir araştırma, koronavirüse karşı aşılarını yaptırmış kişilerin, salgından kurtulmaları için 5,5 güne ihtiyaç duyarken, aşısız olan kişilerin 7,5 güne ihtiyaç duyduğunu buldu.
Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), kendi analizinin iki negatif koronavirüs test sonucuna sahip yedi günlük bir izolasyon süresinin, Kovid-19 testi olmayan 10 günlük bir izolasyon dönemi ile aynı korumaya sahip olduğunu belirttiğini söyledi.
ABD buna karşılık, karantina süresinin azaltılmasının bilim odaklı olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Yunanistan, ilk bulguların, Omikron enfeksiyonunun sadece daha az şiddetli değil, aynı zamanda daha kısa ömürlü olabileceğini ve daha düşük karantina süresine izin verebileceğini öne sürdüğünü söyledi.
Ülkeler, virüsün yayılmasını sınırlarken hastanelerin ve temel kamu hizmetlerinin işleyişini sürdürmelerini sağlayan araçlar arayarak yüksek enfeksiyon oranlarına rağmen karantina süresini azaltılmasını haklı çıkarıyor.
UKHSA, karantina süresinin azaltılmasının, kış aylarında hayati önem taşıyan hizmetleri ve tedarik zincirlerin koruma ihtiyacına dayandığını açıkladı.



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe