Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, Hristiyan müttefikiyle yaptığı anlaşmayı geliştirmek istiyor

AA
AA
TT

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, Hristiyan müttefikiyle yaptığı anlaşmayı geliştirmek istiyor

AA
AA

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Hristiyan Özgür Yurtseverler Hareketi Partisi ile 15 yıldan bu yana devam eden Mar Mikail Anlaşması'na bağlı olduklarını ve ulusal çıkarlar doğrultusunda bu anlaşmayı geliştirmeyi istediklerini söyledi.
Nasrallah, ABD saldırısında öldürülen eski İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ölümünün 2. yılı dolayısıyla başkent Beyrut'ta düzenlenen anma törenine video konferans aracılığıyla katıldı.
Ülkedeki en önemli Hristiyan müttefikleri olan Özgür Yurtseverler Hareketi Partisi Başkanı Cibrail Basil'in dün yaptığı "Hizbullah ile anlaşmamızı gözden geçirmeliyiz" eleştirilerine değinen Nasrallah, Basil'in sözünü ettiği mevzuların tartışılması gerektiğini söyledi.
Hizbullah ile Basil'in partisi arasında başkent Beyrut'ta 2006'da yapılan 15 yıllık anlaşmada gelinen noktayı hatırlatan Nasrallah, "Partimiz Mar Mikail Anlaşması'na bağlıdır ve ulusal çıkarlara göre bunu geliştirmeyi arzuluyoruz." dedi.
Basil'in sert eleştiride bulunduğu Hizbullah'ın bir diğer müttefiki Şii Emel Hareketinden de yanıt geldi.
Emel Hareketi Milletvekli ve eski Bakan Ali Hasan Halil yaptığı yazılı açıklamada, "Lübnan'ı, devleti ve kurumlarını koruma sorumluluğunu ortaya çıkaran Hizbullah ile ulusal iş birliğinden onur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Basil, dün yaptığı açıklamada, "Emel değil Hizbullah ile 2006'da anlaşmaya vardık. Bu ittifakta kararları veren tarafın Emel olduğunu fark ettik ve ittifakı gözden geçirme hakkımız var." demişti.
Hizbullah ile varılan anlaşmayı iptal etmeyi düşünmediklerini söyleyen Basil, "Ancak bunu gözden geçirmek istiyoruz çünkü (anlaşma) özellikle mevcut ekonomik kriz ve zorluklara artık karşılık veremez durumda." ifadelerini kullanmıştı.

Şii-Hristiyan ittifakı
Özgür Yurtsever Hareketi Partisi, 2006'da, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yapılan "Mar Mikail Anlaşması" ile Hizbullah'ın ülkedeki en güçlü Hristiyan müttefiki oldu.
Hizbullah'ın hükümet içerisinde bir diğer ortağı da Basil'in ezeli rakibi olan Şii Emel Hareketi. Basil, Emel Hareketi'ni, partisinin sunduğu yasa tasarılarını Meclisten geçirmemekle suçluyor. Bununla birlikte Basil, Hizbullah'ın partisine gerekli desteği göstermediğini ifade ediyor.
Basil ve Hizbullah-Emel arasında, ülkede ekonomik ve siyasi krizin patlak verdiği 2019'dan bu yana ciddi ihtilaflar yaşanıyor.
Beyrut'ta 4 Ağustos 2020'de meydana gelen liman patlamasını soruşturan Hristiyan yargıç Tarık Bitar'ın görevden alınmak istenmesi, Şii-Hristiyan çatışmasını alevlendirmişti.
Hizbullah, Bitar'ın görevden alınmasını isterken, Basil ve partisi ise seçmeninin desteğini kaybetmemek için bu talebe itiraz etmişti.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz