Selena Gomez ve Cara Delevingne aynı dövmeden yaptırdı

İki arkadaş, gri saplı ve yapraklı pembe bir gül tercih etti

(AP/AFP)
(AP/AFP)
TT

Selena Gomez ve Cara Delevingne aynı dövmeden yaptırdı

(AP/AFP)
(AP/AFP)

Uzun zamandır arkadaş olan Selana Gomez ve Cara Delevingne, aralarındaki bağı aynı suluboya dövmeyi yaptırarak güçlendirdi.
The Independent'ın haberine göre, şarkıcı Gomez ve manken Delevingne, pembenin çeşitli tonlarında taç yaprakları, kömür rengi yapraklar ve damlayan bir sap içeren birer gül dövmesi yaptırdı.
Uzun zamandır arkadaş olan Selana Gomez ve Cara Delevingne, aralarındaki bağı aynı suluboya dövmeyi yaptırarak güçlendirdi.
Şarkıcı Gomez ve manken Delevingne, pembenin çeşitli tonlarında taç yaprakları, kömür rengi yapraklar ve damlayan bir sap içeren birer gül dövmesi yaptırdı.
270167237_1531752947181609_1777706132418083533_n.jpg
(Instagram / @bangbangnyc)
Dövme sanatçısı, Delevingne'in üstsüz poz verdiği ve vücudunun yanında yer alan gülü gösterdiği bir video da paylaştı.
McCurdy, videonun altına söz konusu dövmelerin ilk suluboya çalışması olduğunu ve bu gerçeği daha önce ikiliyle paylaşmadığını yazdı.

@caradelevingne için aynı dövme. Bu dövmeleri yaparken çok eğlendim, bana her zaman güvendiğin için teşekkürler Cara.
FYI (bilginiz olsun) bunların ilk suluboya dövmelerim olduğunu onlara son ana kadar söylemedim.

Dövme sanatçısı, Gomez'in yeni dövmesine dair ilk ipucunu aralıkta, stüdyosunda mankenin sırtı dönük ayakta durduğu siyah-beyaz bir fotoğrafını paylaşarak vermişti. Gomez'in sırtının üst kısmında bir dövme seçilebiliyordu ama ayrıntıları net değildi.
Gomez uzun süredir Bang Bang'in müşterisi. Ocak 2020'de boynunun yanına albümünün ismi olan "Rare" (Nadir) kelimesinin dövmesini yaptırmak için salonu ziyaret etmişti. Ayrıca köprücük kemiğinde de ince bir haç var.
Delevingne bir dizi dövmesiyle tanınırken, içlerinden en ünlülerini parmağındaki aslan yüzü, bir ayağının tabanındaki "Made in England" (İngiltere'de Üretilmiştir) ve diğer ayağının tabanındaki "Bacon..." (Domuz Pastırması) yazıları oluşturuyor.



Aşırı işlenmiş gıdalar tüketmenin Parkinson'la ilişkisi tespit edildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Aşırı işlenmiş gıdalar tüketmenin Parkinson'la ilişkisi tespit edildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre aşırı işlenmiş gıdaları düzenli tüketen kişilerde Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme riski, tüketmeyenlere göre daha yüksek olabilir.

Aşırı işlenmiş gıdalar arasında koruyucu maddeler, yapay renklendirici ve tatlandırıcıların yanı sıra emülgatör gibi katkı maddeleri içeren, seri üretilen ekmek, cips, tahıl gevrekleri ve gazlı içecekler var.

Daha önceki araştırmalarda, aşırı işlenmiş gıdaların sık tüketilmesinin obezite, kalp hastalığı, kanser ve erken ölüm gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu tespit edilmişti.

Hakemli dergi Neurology'de yayımlanan bir araştırma, aşırı işlenmiş gıdaları düzenli olarak tüketmenin, Parkinson hastalığının erken belirtileriyle güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koydu. Bunlar daha sonra titreme ve hareket yavaşlaması gibi daha ciddi semptomlara dönüşebiliyor.

Çin'deki Fudan Üniversitesi'nden araştırmanın yazarı Xiang Gao, "Araştırmamız, şekerli gazlı içecekler ve paketlenmiş abur cuburlar gibi işlenmiş gıdaları çok fazla tüketmenin, Parkinson hastalığının erken belirtilerini hızlandırabileceğini gösteriyor" diyor.

Sağlıklı beslenme, nörodejeneratif hastalık riskinin azalmasıyla ilişkilendirildiğinden kritik önemde ve bugün yaptığımız beslenme seçimleri gelecekte beyin sağlığımızı önemli ölçüde etkileyebilir.

Çalışmada, öncesinde Parkinson hastalığına yakalanmamış ve ortalama yaşları 48 olan 43 bin kişi incelendi. Düzenli anketler ve tıbbi muayenelerle katılımcıların sağlık durumu 26 yıl boyunca takip edildi.

Araştırmacılar, katılımcılarda Parkinson hastalığının erken belirtileri olup olmadığını belirlemek için uyku davranışları, kabızlık, depresif belirtiler, vücut ağrısı, renk görme bozukluğu, gündüz aşırı uykulu hissetme ve koku alma yeteneğinde azalma gibi faktörleri inceledi.

Ayrıca katılımcılardan her iki ila 4 yılda bir, neyi ve ne sıklıkla yediklerini ayrıntılı bir şekilde yazdıkları bir beslenme günlüğü tutmalarını istediler.

Araştırmacılar, her bir kişinin günde ortalama ne kadar aşırı işlenmiş gıda tükettiğini hesapladı ve bunları ne kadar yediklerine dayanarak katılımcıları 5 kategoriye ayırdı.

İlk grup, günde ortalama 11 veya daha fazla porsiyon aşırı işlenmiş gıda tüketirken, en alttaki kategoridekiler günde üç porsiyondan az tüketiyordu.

Araştırmacılar ilk grubun Parkinson hastalığının en az üç erken belirtisini gösterme olasılığının, günde üç porsiyondan az tüketenlere kıyasla 2,5 kat daha yüksek olduğunu buldu.

Bu sonuç, yaş, fiziksel aktivite ve sigara kullanımı gibi faktörler hesaba katılarak elde edildi.

Araştırmacılar ayrıca aşırı işlenmiş gıdaların daha fazla tüketilmesinin, kabızlık hariç neredeyse tüm semptomların görülme riskinin artmasıyla güçlü bir bağlantısı olduğunu saptadı. Dr. Gao, "İşlenmiş gıdaları daha az, tam ve besleyici gıdaları daha fazla tüketmeyi tercih etmek, beyin sağlığını korumada iyi bir strateji olabilir" diyor.

Çalışmanın bir sınırlamasına değinen araştırmacılar, katılımcıların aşırı işlenmiş gıdaları tüketme miktarlarını kendilerinin bildirdiğini ve ne kadar yediklerini doğru bir şekilde hatırlamayabileceklerini belirtiyor.

Dr. Gao şu ifadeleri kullanıyor:

İşlenmiş gıdaların daha az tüketilmesinin Parkinson hastalığının en erken belirtilerini yavaşlatabileceği bulgumuzu doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe