Suudi Arabistan’da günlük Kovid-19 vakalarında yüzde 70 artış

Suudi Arabistan genelinde yeniden ihtiyati tedbirlerin sıkılaştırılması, salgının ilk yılını hatırlatıyor

Suudi Arabistan Krallığı, yeni tip koronavirüse bağlı vakaların artmasıyla beraber ihtiyati tedbirleri sıkılaştırıyor (SPA)
Suudi Arabistan Krallığı, yeni tip koronavirüse bağlı vakaların artmasıyla beraber ihtiyati tedbirleri sıkılaştırıyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da günlük Kovid-19 vakalarında yüzde 70 artış

Suudi Arabistan Krallığı, yeni tip koronavirüse bağlı vakaların artmasıyla beraber ihtiyati tedbirleri sıkılaştırıyor (SPA)
Suudi Arabistan Krallığı, yeni tip koronavirüse bağlı vakaların artmasıyla beraber ihtiyati tedbirleri sıkılaştırıyor (SPA)

Suudi Arabistan Pazartesi günü, bir önceki güne kıyasla yeni tip koronavirüse (Kovid-19) bağlı vakalarda yüzde 70 artış kaydederek, son zamanlarda salgına bağlı enfeksiyon oranında artışa tanık oluyor.
Suudi Arabistan, Temmuz 2020'den bu yana salgının zirvesinde görülmeyen bir rakam olan bin 746 vaka kaydetti. Hükümet ayrıca, özellikle ABD ve Birleşik Krallık gibi büyük ülkelerde sağlık sektörüne büyük zarara sebep olan dünya çapında epidemiyolojik eğrideki önemli artışla birlikte virüsün yayılmasını önlemek amacıyla sağlık otoriteleri tarafından bu dönemde alınan bazı ihtiyati tedbirlerin geri getirilmesi çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan, geçtiğimiz hafta sonunda başta Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi olmak üzere açık ve kapalı tüm mekanlarda, faaliyetlerde ve etkinliklerde maske takılmasını ve sosyal mesafe tedbirlerinin uygulanmasını zorunlu hale getirmişti. Ülke genelinde, koronavirüse bağlı günlük vakalar son haftalarda çarpıcı şekilde yükseldi.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Yarbay Talal eş-Şalhub da yaptığı açıklamada, salgının tüm ülkeleri etkilemeye devam ettiğini, epidemiyolojik eğrinin önemli ölçüde ve korkutucu bir şekilde yükselişte olduğunu söyledi.
Şalhub bu çerçevede, riayet edilmeyen her tedbir kuralının kendilerini istenmeyen döneme tekrar döndürebileceğini belirterek bilhassa kamusal ve özel alanların yanı sıra turistik, spor ve kültürel mekanlarda maske takmayı ihmal etmenin olumsuz sonuçlarının şimdiden görüldüğünü vurguladı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali de yaptığı açıklamada, koronavirüse karşı uygulanan güçlendirici (rapel) dozların salgına yakalanma riskini azalttığını, hatta rapel doz alımından sonra enfekte olan çoğu kişinin tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymadığını belirterek virüsün dördüncü dozu hakkındaki tartışmaları ‘erken’ olarak niteledi.
Orta Doğu için bulaşıcı hastalıklar uzmanı ve Süleyman Habib Tıp Grubu Başkan Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları Şefi Dr. Avad el-Umeri mevcut sağlık durumu ve vaka sayısındaki artışın nedenleri ve beklenen ihtiyati tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.
Umeri, Omikron varyantına bağlı yeni küresel dalganın parçası olarak Suudi Arabistan’da da vakalarda artış beklendiğini ancak enfeksiyonlardaki artışın çok dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi.
Umeri aynı zamanda, Omikron vakalarının, hastalık sırasında seyrettiği semptomların hafif ve soğuk algınlığına benzer olduğunu belirterek, ülkedeki sağlık sistemlerinin çok güçlü olduğunu ve bu dalgadan daha şiddetli olan önceki dalgalarda koronavirüs ile baş etmede başarılı olduğunu kanıtladığını da sözlerine ekledi.
Suudi Arabistan'ın yeniden uygulamaya aldığı ihtiyati tedbirler ve önümüzdeki dönemde bunları sıkılaştırma olasılığı üzerine el-Umeri, durumun değiştiğini ve vaka sayısındaki artış, hastanelerde yatan hasta vakalarındaki artış ve yoğun bakım bölümlerindeki vakalar da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olduğunu söyledi.
Umeri ayrıca, “bundan sonrası için kesin bir şey söylemek mümkün değil ancak önemli olan sağlık prosedürlerine uymak, kalabalıktan uzak durmak, maske takmak ve mutasyona uğramış yeni varyantlara karşı bağışıklık sistemini etkinleştirmek için koronavirüsün güçlendirici (rapel) dozu almanın gerekmekte” dedi.
2020 salgınının ilk altı ayında Suudi Arabistan, vaka sayısının kademeli olarak azaltılmasına ve sağlık sisteminin istikrarının korunmasına katkıda bulunan çeşitli ihtiyati ve proaktif önlemlerle virüsü kontrol altına almayı ve daha geniş ölçekte yayılmasını önlemeyi başardı.
Geçen yıl Ocak ayında, salgın dünyada yayılmaya ve ortaya çıkmaya başladığında, Suudi Arabistan sağlık durumunu izlemek için bir komuta kontrol merkezi kurdu, Çin'deki tüm vatandaşlarını tahliye etti ve buradan uçuşlar için önleyici tedbirler uyguladı.
Suudi Arabistan Şubat ayında, koronavirüsün ülkede yayılmasını önlemek için gerekli tüm önlemleri almakla ilgili bir komite kurarak, önceki 15 gün içinde Çin'den gelen kişilere açıklama girişiminde bulunarak, Çin'e seyahatleri askıya aldı. Alınan tedbirlere ek olarak Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin vatandaşlarının ülkeye giriş çıkışlarda ulusal kimlik kartı kullanması da askıya alındı.
Bir sonraki ay ise Krallık tarafından, yurtdışından Umre için gelişleri de askıya alarak eğitim, sosyal etkinlik, tüm uluslararası ve iç hat uçuşlarının yanı sıra devlet kurumlarında fizikî mesai ve camilerde ibadete kısıtlamalar getirildi. Ayrıca çarşılar, ticari merkezler, lokantalar, kafeler kapatıldı ve halka açık yerlerde toplanmak yasaklandı.
Diğer yandan ülkenin Riyad, Mekke ve Medine şehirlerinde öğleden sonra saat 15.00’den diğer gün sabah 06.00’ya kadar kısmi sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlandı.
Koronavirüse enfekte olan tüm vatandaşlara ve bölge sakinlerinin yanı sıra ülkeye yasadışı yollardan giren düzensiz göçmenlere de herhangi bir sonuç vermeden ücretsiz tedavi sağlamak için bir girişim başlatıldı.
Krallık, Nisan ayı başında Mekke, Medine, Tebük, Riyad ve ed-Dammam'da sokağa çıkma yasağı uygularken bir yandan da nüfus merkezlerinde ve gecekondulardaki enfekte vakaları tespit etmek için aktif saha araştırmalarına başladı. Mübarek Sadece Ramazan ayının başlaması münasebetiyle  09.00-17.00 saatleri arası dışarı çıkmaya izin verildi.
Mayıs ayında ise İçişleri Bakanlığı, sokağa çıkma yasağı olmayan dönemde bölgeler ve şehirler arasında araçla hareket edilmesine, belirli ekonomik ve ticari faaliyetlerin yürütülmesine izin verdi ve iç hat uçuşlarının ve camilerde namazların askıya alınması uygulamasını kaldırdı.
Haziran ayında ise enfekte kişilerin sayısındaki azalma ve sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından ülke normale döndü fakat sosyal mesafeyi ve tıbbi maske kullanmayı gerektiren ihtiyati tedbirleri muhafaza etmek adına yüz yüze eğitim ve uçuşların askıya alınmasına devam edildi.



Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
TT

Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)

Saudi Aramco, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024 yılının aynı çeyreğinde 103,37 milyar riyal (27,56 milyar dolar) olan net gelirini, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 101,02 milyar riyal (26,94 milyar dolar) olarak bildirdi. Bu rakam, 88,8 milyar riyallik beklentileri aştı.

2025 yılının üçüncü çeyreğinde, esas olarak değer düşüklüğü ve amortismanla ilgili toplam 3,91 milyar riyal tutarındaki düzeltmelerin, gelir vergisi düzeltmeleriyle kısmen dengelenmesinin ardından, düzeltilmiş net gelir 104,92 milyar riyal (27,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Aramco'nun gelirleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 386,17 milyar riyal (102,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve bu, 2024 yılının aynı çeyreğinde elde edilen 416,63 milyar riyal (111,10 milyar dolar) gelirine kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Gelirdeki bu düşüş, esas olarak rafine ve kimyasal ürün fiyatlarının düşmesi ve ham petrol fiyatları ile hacimlerinin azalması nedeniyle meydana geldi, ancak rafine ve kimyasal ürün satış hacimlerinin artmasıyla kısmen dengelendi.


Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere esneklik ve dayanıklılıkla ayak uydurma, kaynakları, yetenekleri ve ulusal öncelikleri dengeleme, petrol dışı sektörlerde büyümeyi sürdürme ve ileri imalat, teknoloji, turizm ve girişimcilik gibi bir dizi alanda daha fazla gelişme sağlama konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti.

Başkent Riyad'da Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başkanlığında yapılan oturumun başında, Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’na (FII) katılan bir dizi kardeş ve dost ülkenin liderleriyle yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’na bilgi verdi.

Bu bağlamda Bakanlar Kurulu, konferansın üst düzey uluslararası katılımının, Suudi Arabistan’a ve onun başarılarına duyulan küresel takdirin bir yansıması olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın vizyonunun ülkeyi uluslararası bir ekonomik merkez ve dünyanın dört bir yanından liderleri ve yenilikçileri bir araya getiren öncü bir küresel merkez hâline getirdiğini; vizyonları, yatırımın geleceğini şekillendiren uygulanabilir stratejilere dönüştürdüğünü ifade etti.

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, Bakanlar Kurulu’nun, Vizyon 2030'un başlatılmasından bu yana özel sektörün petrol dışı faaliyetlerin büyümesini dikkate değer seviyelere taşımasındaki katkısını takdir ettiğini belirtti. Dusari, bu durumun, iş ortamının genişlemesini ve gelişmesini mümkün kılan ekonomik politikaların ve reformların etkinliğini yansıttığını kaydetti.

gt
Başkent Riyad'da gerçekleşen Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'ın 2031'den itibaren üç yıllık bir dönem için Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Teşkilatı (INTOSAI) başkanlığını kazanmasını, bu alandaki liderliğini ve şeffaflığı ve yönetişimi teşvik eden küresel bir geleceğin şekillenmesindeki rolünü teyit eden bir gelişme olarak değerlendirdi.

Bakanlar Kurulu, el-Ula’nın 2025 Dünya Seyahat Ödülleri’nde üç ödül kazanmasını takdirle karşıladı. Bu başarı, el-Ula’nın sürekli mükemmelliğini ve bölgesel turizm haritasındaki artan konumunu yansıtmakta olup, bölgenin sahip olduğu çok yönlü tarihi, medeni ve kültürel zenginlikleri ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Şura Meclisi ile ortaklaşa incelenenler de dahil olmak üzere gündemindeki maddeleri gözden geçirdi ve bu konularda Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi, Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi, Bakanlar Kurulu Genel Komitesi ve Bakanlar Kurulu Uzman Komitesi'nin kararlarını inceledi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan ile Arap Kentsel Kalkınma Enstitüsü arasında bir merkez anlaşmasının yanı sıra, Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında mali iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptının onaylanmasına karar verdi.

Bakanlar Kurulu, Turizm Bakanı’nı Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı ile San Marino Turizm, Posta, İş Birliği, Fuarlar, Medya ve Turistik Yatırımları Çekme Bakanlığı arasında turizm alanında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı taslağı konusunda San Marino tarafıyla müzakerelerde bulunmak ve bu belgeyi imzalamakla yetkilendirdi.

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanlığı ile Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında ekonomik ve ticari iş birliği alanında; Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Kurumu ile Fransa Ulusal Sağlık, Gıda, Çevre ve İş Güvenliği Kurumu arasında tıbbi ürünlerin yönetimi alanında; Suudi Arabistan Eğitim ve Değerlendirme Kurumu ile Kuveyt Üniversitesi arasında ölçme, değerlendirme ve akreditasyon alanında iş birliğine ilişkin mutabakat zabıtlarını, ayrıca Suudi Arabistan ile Panama arasında hava taşımacılığı hizmetleri alanında bir anlaşmayı onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, oturum sırasında, kimyasal danışmanlık mesleği lisanslarının verilmesi yetkisinin Ticaret Bakanlığı’ndan Enerji Bakanlığı’na devredilmesini; belediye ihlalleri cezaları yönetmeliğine aykırılık tespitine yardımcı olanlara belirli kurallar çerçevesinde teşvik edici mali ödüller verilmesini; Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı ile koordineli olarak, kamu sağlık kurumlarının bütçelerinde ilaç sanayisinin yerelleştirilmesine yönelik özel bir kalem oluşturulması ve onaylanması için gerekli adımları atmasını; ayrıca Mekke Bölgesi Kalkınma Kurumu, Tarım Kalkınma Fonu ve Taybe Üniversitesi’nin iki önceki mali yıla ait kesin hesaplarının onaylanmasını kabul etti.

Bakanlar Kurulu, gündeminde yer alan çeşitli genel konular hakkında da bilgi aldı. Bu konular arasında; Enerji, Spor, İletişim ve Bilgi Teknolojileri, İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma, Sanayi ve Maden Kaynakları bakanlıklarının yıllık raporları ile Ulaştırma Genel Kurumu, Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi, Ulusal Belgeler ve Arşiv Merkezi ve Kamu Yönetimi Enstitüsü’nün raporları yer aldı.


ADIPEC Konferansı... BAE, enerji sektöründe gerçekçi politikalar çağrısında bulundu

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
TT

ADIPEC Konferansı... BAE, enerji sektöründe gerçekçi politikalar çağrısında bulundu

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), küresel enerji sektöründeki liderleri, politika yapıcıları ve yatırımcıları, istihdam yaratmak, büyümeyi ve küresel rekabet gücünü teşvik etmek için gerçekçi yasalar ve iddialı ortaklıklar benimsemeye çağırdı. Bu, ülkenin halihazırda kendisinin de izlediği bir model.

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, “BAE, enerji güvenliğini destekleyen, kaynaklarını çeşitlendiren ve sermayeyi çeken gerçekçi bir yaklaşım benimsemektedir. Bu yaklaşım, yatırımcıların güvenilirlik, istikrar ve güvene değer vermesi nedeniyle yatırım akışını sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.

El-Cabir bu açıklamayı, BAE'nin başkenti Abu Dabi'de düzenlenen ve 45'ten fazla bakan ve 250'den fazla üst düzey yönetici dahil olmak üzere çok sayıda küresel enerji liderini bir araya getiren Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptı. Etkinliğin amacı, artan küresel enerji talebini karşılamanın yollarını tartışmak, esnek bir enerji sistemi kurmanın gerekliliğini vurgulamak ve enerji çözümlerinin kapsamını genişleterek herkes için ilerlemenin sağlanmasını garanti altına almak.

Etkili politikaların ‘geçici trendlere değil, kalıcı gerçeklere dayandığını’ açıklayan el-Cabir, ‘ekonomileri zayıflatan’ gerçekçi olmayan düzenlemelere karşı uyarıda bulundu.

El-Cabir, ADNOC'un 200'den fazla AIQ aracında yapay zekâ ve robotik kullanımıyla arıza süresini azaltma ve verimliliği artırma örneklerini sundu. Bu çözümün üretim tahminlerinin doğruluğunu yüzde 90 oranında artırması bekleniyor.

Uzun vadede güçlü bir talep öngörerek, maliyet, yatırım, teknoloji ve personel arasında denge kurulması gerektiğini vurgulayan el-Cabir, ‘temel göstergelere’ odaklanılması çağrısında bulundu.

El-Cabir konuşmasında, elektrik şebekeleri, veri merkezleri ve enerji tedarik kaynaklarına yıllık 4 trilyon dolarlık sermaye yatırımı yapılması gerektiğini vurguladı. El-Cabir, “Gelecekteki ekonomilerin büyüme gereksinimleri, geçmişteki altyapı üzerine inşa edilmiş elektrik şebekeleriyle karşılanamaz” dedi.

El-Cabir, 2040 yılına kadar enerji talebini artıracak faktörleri sıralayarak, veri merkezlerinin elektrik ihtiyacının dört kat artacağını, 1,5 milyar kişinin şehirlere taşınacağını, 2 milyardan fazla ek klima cihazının devreye alınacağını ve küresel uçak filosunun 25 binden 50 bine çıkacağını belirtti.

Yenilenebilir enerji üretiminin iki katından fazla artacağı, sıvılaştırılmış doğal gazın yüzde 50, jet yakıtının ise yüzde 30'dan fazla artacağı, petrol üretiminin 2040'tan sonra da günde 100 milyon varilin üzerinde devam edeceği ve malzeme ve ulaşımda kullanımının artacağı öngörüsünde bulunan el-Cabir, “Dünya, enerji kaynaklarını geliştirmeli, bir kaynağı başka bir kaynakla değiştirmemelidir” şeklinde konuştu.

El-Cabir, enerji yetkililerine ‘temel unsurlara odaklanmaları ve yan etkileri göz ardı etmeleri’ çağrısında bulundu. Enerji talebinin uzun vadede güçlü olduğunu, ancak kısa vadede belli bir belirsizlik bulunduğunu belirterek, bunun maliyet kontrolü ile sermaye yatırımlarının uyumlu hâle getirilmesini, verimliliğin artırılmasını ve insan kaynağı, teknoloji ile yapay zekâya yatırım yapılmasını gerektirdiğini vurguladı.

El-Cabir, ENACT (Energy Action Partners) Konseyi'nin, enerji ve yapay zekânın büyümenin ikiz itici gücü olduğu konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Güvenilir bir temel enerji kapasitesinin sağlanması ve elektrik iletim şebekelerinin genişletilmesi gerektiğini vurguladı. BAE’nin sermaye için çekici bir ortam sunduğunu ve ADNOC’un ortaklıklarını öne çıkardı. El-Cabir ayrıca, uluslararası yatırım kolu XRG’nin çeşitli ülkelerde gaz anlaşmalarında genişlediğini ve küresel ölçekte kimya ve altyapı alanlarındaki varlığın güçlendirildiğini ifade etti.