Husiler haklı görünmek için Ravabi adlı kargo gemisine askeri teçhizat yüklüyor

Suudi Arabistan savunması tarafından imha edilen Husilere ait İHA. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan savunması tarafından imha edilen Husilere ait İHA. (Şarku’l Avsat)
TT

Husiler haklı görünmek için Ravabi adlı kargo gemisine askeri teçhizat yüklüyor

Suudi Arabistan savunması tarafından imha edilen Husilere ait İHA. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan savunması tarafından imha edilen Husilere ait İHA. (Şarku’l Avsat)

İran destekli Husi milislerin son olarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bandıralı Ravabi adlı kargo gemisini kaçırmasına yönelik tepkiler artıyor. Yemen kaynaklarına göre milisler, korsanlık faaliyetlerini haklı çıkarmak ve uluslararası toplumun önünde gerçeği çarpıtmak amacıyla gemiye silah ve askeri teçhizat yüklüyor.
Dün şafak vakti Yemen açıklarında, Hudeyde yakınlarında seyir halinde olan BAE bandıralı kargo gemisine Husiler tarafından el koyuldu. Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu olayı terörist Husi milislerin seyrüsefer özgürlüğüne ve küresel ticarete yönelttiği ‘gerçek bir tehdit’ olarak niteledi.
Arap Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el Maliki, söz konusu ihlalle mücadele etmek için gerekirse güç kullanılabileceğine yönelik açıklamada bulundu.
Husiler, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı’nı  demirleyen Safer petrol tankerinin bakımını engellemeye çalışmak ve bunu uluslararası toplum için bir şantaj kartı kullanmasına ek olarak, Hudeyde’yi silah kaçakçılığı yapmak için kullanıyor. Yemenli yetkililer limanı milislerden kurtarmaya, seyrüsefer ve uluslararası ticaretin güvenliğini ve emniyetini korumaya yönelik acil adımlar atılması gerektiğin yinelediler. Koalisyon Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, “Ravabi adlı BAE bandıralı kargo gemisi, dün saat 23.57’de Hudeyde yakınlarında seyir halindeyken korsanlığa ve adam kaçırmaya maruz kaldı” dedi.
Sözcü, Sokotra Adası’ndan Cizan Limanı’na yol alan geminin, adadaki bir Suudi Arabistan hastanesine malzeme taşıdığını bildirdi. Sahra hastanesinden gelen geminin ambulans araçları, tıbbi ekipman, iletişim ekipmanı, çadırlar, sahra mutfağı, sahra çamaşırhanesi ve aksesuarları ile teknik ve güvenlik desteği taşıdığı bilgisini verdi.
Tuğgeneral Maliki, terörist Husi milislerin korsanlık eyleminin, Babu’l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz’in güneyindeki deniz seyrüsefer özgürlüğü ve küresel ticarete yönelik gerçek bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Husi milislere gemiyi derhal serbest bırakmaları çağrısında bulunan Maliki, “Aksi takdirde, Koalisyon güçleri gerektiğinde güç kullanımı da dahil olmak üzere bu ihlalle başa çıkmak için gerekli tüm önlemleri ve tedbirleri alacaktır” ifadesini kullandı.
Diğer yandan Batı kıyısındaki Ulusal Kuvvetler Sözcüsü Tuğgeneral Sadık Dvaid, Ras İsa Limanı yakınında bir geminin hedef alındığı terör olayının Yemen'i, ABD denizaltı (Cole) olayından bu yana ülkenin itibarını zedeleyen, ticaret koridorlarındaki terör suçlarına yeniden bağladığını söyledi. Dvaid, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “İran'ın Yemen'in topraklarını ve insanlarının itibarını zedelemesini ve yeteneklerini sabote etmesini kınıyoruz” dedi.
Yemenli askeri analist Tuğgeneral Muhammed el-Kamimde konuya dair şu değerlendirmede bulundu:
“Husi-İran işgalcilerinin tedarik hattını kesmek ve küresel ticaretin günlük yüzde 12'sinin geçtiği uluslararası nakliye hattını tehdit etmesini önlemek için Hudeyde ve limanlarının kurtarılması önemli ve stratejik bir gereklilik haline geldi. Husiler, Yemen'i ve uluslararası alanı istikrarsızlaştırmak için tüm suç yöntemlerini kullanarak karada, denizde ve havada küresel ve bölgesel bir tehdit kaynağı haline geldi. El Kaide ve DEAŞ örgütlerinden daha tehlikeliler. Dünya bu tehlikeye cevap vermezse pişman olur.”
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği de Husi milislerin Yemen açıklarında Suudi Arabistan’ın sahra hastanesi için ekipman taşıyan BAE bayraklı kargo gemisine yönelik korsanlık ve adam kaçırma eylemini şiddetle kınadı.
Genel Sekreterlik tarafından yapılan açıklamada söz konusu saldırı, uluslararası hukuk ve anlaşmalarla güvence altına alınan deniz ve ticari seyrüsefer özgürlüğünü engelleyen ve Yemen halkına insani yardımların gönderilmesinin durdurulmasına yol açan bir suç eylemi olarak nitelendirildi. Geminin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında da ‘seyrüseferi tehdit eden deniz korsanlığının’ şiddetle kınandığı kaydedildi. Uluslararası topluma söz konusu terör eylemini kınama çağrısı yapıldı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, İran destekli Husi milislerin deniz korsanlığı eylemlerinin Babu’l Mendeb ve Kızıldeniz’deki seyrüsefer özgürlüğü için tehdit oluşturulduğuna dikkat çekildi. Bu ve benzeri eylemlerin bölgedeki güvenliği ve istikrarı bozmak için yapıldığı vurgulandı. Bahreyn Dışişleri Bakanlığı uluslararası topluma terör eylemini kınama çağrısı yaparken Husilerden de gemiyi ve mürettebatını derhal serbest bırakması istendi.
Kuveyt de İran destekli terörist milislerin BAE bandıralı kargo gemisini kaçırmasını şiddetle kınadığı duyurdu. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bu suç eylemiyle Husi milislerin uluslararası hukuk kurallarının daha fazla ihlal ederek denizcilik hatları ve küresel ticaret için ciddi bir tehdit olduğunu gösterdiği bildirildi. Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun, uluslararası barış ve güvenliğin yanı sıra küresel ticaret ve gemi tedarik hatlarına tehdit oluşturan bu tehlikeli uygulamaları durdurmak için harekete geçmedi gerektiği vurgulandı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da BAE bandıralı geminin Hudeyde açıklarında seyir halindeyken Husi milisler tarafından kaçırılması kınandı. "Bu tür eylemler seyrüsefer hürriyeti için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır” ifadesine yer verilen açıklamada geminin serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.
Arap İçişleri Bakanları Konseyi de Husi milislerin terörist bir eylemle kargo gemisine el koymasını kınadı.
Konsey’in Tunus'taki merkezinden dün yapılan açıklamada, Babu’l Mendeb ve Kızıldeniz’deki seyrüsefer özgürlüğü ve uluslararası ticaret için ciddi tehdit oluşturan bu suç eylemine tepki gösterildi. Ayrıca bu tür eylemlerin uluslararası insan hakları hukuku ilkelerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri, 1982 BM Deniz Hukuk Sözleşmesi ve 2000 Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin ihlali olarak gerçekleştiği vurgulandı. Bu tür saldırgan eylemlerin, bölgenin güvenliği ve istikrarına bozduğuna dikkat çekilerek uluslararası ekonomi ve ticaret hareketinin merkezi olan bölgeye yönelik tehditler karşısında sağlam bir duruş sergilemenin önemine değinildi.

Operasyonlar sürüyor
Arap Koalisyonu son 24 saat içerisinde Marib ve Şabva’da İran destekli Husi milislere yönelik 35 operasyon gerçekleştiğini bildirdi. Operasyonlarda 133 milisin etkisiz hale getirildiği ve 15 askeri aracın da imha edildiği bilgisi verildi.
Arap Koalisyonu dün el Beyda Valiliği’ndeki es Savadiye Kampı’na yönelik tehdide yanıt olarak hava saldırıları düzenlediğini duyurdu. Açıklamada kampın silahların depolanması, tedariki ve füzelerin fırlatılması için kullanıldığı aktarıldı.
Koalisyon, sivillerin bulunduğu kampı boşaltmak ve uluslararası insan hakları hukukuna uygun olarak gerekli tüm önlemleri almak için süre vermişti.
Koalisyon ayrıca Husi milislerce Suudi Arabistan’a fırlatılan 5 insansız hava aracının (İHA) Suudi savunması tarafından imha edildiğini duyurdu. İHA’ların başkent Sana’dan fırlatıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“İHA’ları etkisiz hale getirmek için tehdidin kaynaklarını yakından izliyoruz. Tehdide yanıt olarak, milislerin düşmanca davranışlarını caydırmak için operasyonel seçeneklerin masada olduğunu bir kez dh vurguluyoruz.”



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).