Mısır’ın gündeminde su krizi ve Nahda Barajı müzakereleri var

Küresel su forumu mart ayında Senegal’de düzenlenecek.

Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
TT

Mısır’ın gündeminde su krizi ve Nahda Barajı müzakereleri var

Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)

Mısır, mart ayında Senegal’in başkenti Dakar’da düzenlenecek 9. Dünya Su Forumu’nda Nil Nehri üzerinde inşa edilen Nahda (Rönesans) Barajı’na ilişkin Etiyopya ile yaşanan anlaşmazlığının yanı sıra su krizi, su tüketiminin düzenlenmesi ve su kaynaklarının iki katına çıkarılmasına yönelik çabaları gündeme getirecek.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati dün, bakanlığın, Dünya Su Forumu’nun stratejik ortağı olduğunu belirtirken foruma ev sahipliği yapan Senegal ile Mısır arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı. Abdulati’nin verdiği bilgilere göre forumda su ve iklim değişikliği konusuna odaklanılacak. Ayrıca Afrika’nın yüzleştiği sorunlara sürdürülebilir çözümler bulunması görüşülecek.
Abdulati dün Nil Su İşleri Sektörü’ndeki yardımcılarıyla gerçekleştirdiği toplantıda, 9. Dünya Su Forumu’nun düzenlenmesine yönelik hazırlıklarda bakanlığın Senegal’e verdiği desteğe dikkat çekti. Bakan Abdulati, foruma yönelik hazırlıklar için iki ülkeden oluşturulan çalışma grubunun üyeleri arasındaki mevcut koordinasyonu gözden geçirdi. Forumun düzenlenmesi için mevcut çalışma ve hazırlık planlarının yanı sıra düzenlenecek faaliyetler tartışıldı ve değerlendirildi. Aynı zamanda Mısır’ın su konusundaki zorluklarla mücadele konusunda ve su kaynaklarının entegre yönetimindeki başarılı deneyimleri, su arıtma ve yeniden kullanımı alanında tecrübelerini aktarmak üzere Sulama Bakanlığı ve Ulusal Su Araştırma Merkezi’nin konferans faaliyetlerine katılması gündeme geldi. Ayrıca bakanlığa bağlı bölgesel eğitim merkezinin, forum kapsamında düzenlenecek sunuma katılması konusu da ele alındı.
Görüşmede, 9. Dünya Su Forumu’ndan başlayarak kasım ayında Mısır’da düzenlenecek Birleşmiş Millletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP27) devam edecek şekilde ortak bir yol izlenmesi ve su kıtlığı yaşayan bölgelerde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi için 4. Kahire Su Haftası sırasında başlatılan siyasi diyalogun tamamlanması da gündemdeydi. Bununla birlikte, 2023 yılında New York’ta düzenlenecek olan Uluslararası Eylem On Yılı Yaşam için Su planının ara dönem konferansında, Afrika ülkelerinin dünyaya yönelik mesajların ileten tavsiyelerin de forumda sunulması için hazırlık yapıldı.
Abdulati, bakanlığın forumun başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve çeşitli ülkelerin etkinliğe katılımının artırılmasına yönelik kararlılığını vurguladı. Bu tür uluslararası toplantıların, ülkeler arasında koordinasyon ve iş birliğini sağlamadaki ve su konusunda vizyon ve fikir alışverişinde bulunmalarını sağlamadaki önemine dikkat çekti. Vizyon ve fikir alışverişinde bulunmanın, birçok ülkede suyla ilgili sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesinde etkili olduğunu vurguladı.
Bakan’ın belirttiğine göre Mısır ile Senegal arasında, 4. Kahire Su Haftası etkinliklerinde su alanında mutabakat zaptı imzalandı. Mutabakat zaptının hedefinde, 9. Dünya Su Forumu ve Kahire’deki Su Haftaları gibi iki tarafın ev sahipliği yaptığı etkinliklere hazırlıkta taraflar arasında iş birliğinin sağlanması vardı. Bunların yanı sıra “Dakar 2022 Girişimi” kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesi için karşılıklı iş birliği, iki ülkenin su sektöründeki kamu ve özel sektör kuruluşları arasında, özellikle coğrafi bilgi sistemleri, uzaktan algılama ve sel tahminlerine yönelik teknolojik alanlarda bilgi ve tecrübe alışverişinin teşvik edilmesi de mutabakat zaptında yer aldı.
Konu hakkında bilgi sahibi kaynaklara göre Mısır heyeti forumda, şu anda durmuş haldeki Nahda Barajı müzakerelerinde Etiyopya’nın Mısır ve Sudan ile uzlaşmaya varmamasını da gündeme alacak. Mısır, ülkesinin su kaynaklarını etkilemesinden endişelendiği için Etiyopya’nın 2011’den bu yana inşasına devam ettiği, Nil Nehri’nin ana kolu üzerinde kurulan baraj konusuna büyük önem veriyor. Barajın olumsuz etkilerinin önlenmesini garanti altına alan bağlayıcı bir yasal anlaşmanın yapılmasını talep ediyor.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.