Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ndeki ilk Afrika ülkesi Fas

Fas ve Çin, Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi’ni uygulamaya koymak için anlaşma imzaladı

Fas ve Çin arasında Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi için Ortak Uygulama Planı’na yönelik dün bir anlaşma imzalanırken (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas ve Çin arasında Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi için Ortak Uygulama Planı’na yönelik dün bir anlaşma imzalanırken (Fas Dışişleri Bakanlığı)
TT

Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ndeki ilk Afrika ülkesi Fas

Fas ve Çin arasında Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi için Ortak Uygulama Planı’na yönelik dün bir anlaşma imzalanırken (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas ve Çin arasında Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi için Ortak Uygulama Planı’na yönelik dün bir anlaşma imzalanırken (Fas Dışişleri Bakanlığı)

Fas ve Çin yönetimleri, Bir Kuşak, Bir Yol Projesi için Ortak Uygulama Planı anlaşmasını imzaladı.
Anlaşma, sanal konferans teknolojisi aracılığıyla düzenlenen toplantıda imzalandı. Toplantıya, Fas Dışişleri, Afrika İşbirliği ve Yurtdışında İkamet Eden Faslılar Bakanı Nasır Burita ve Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Başkan Yardımcısı Ning Jie Zhe katıldı. Anlaşma, Bir Kuşak, Bir Yol Projesi (OBOR) kapsamında, Fas’ta büyük projelerin yapılması, ticaretin kolaylaştırılması veya çeşitli alanlarda (Organize sanayi bölgeleri ve yenilenebilir enerjiler de dahil olmak üzere enerji sektöründe) ortak projeler yapılması için Çin finansmanına erişimi artırmayı amaçlıyor.
Pekin hükümeti anlaşma uyarınca, Çin’in büyük şirketlerini Fas’ta şube kurma veya çeşitli sektörlerde (otomobil, havacılık, yüksek teknoloji, e-ticaret, tarım endüstrisi, tekstil) yatırım yapmaya teşvik etme taahhüdünde bulunuyor.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi’ni 2013 yılında duyurmuştu. Girişim Çin ve girişime katılan diğer ülkeleri birbirine bağlayan, bir denizyolu ve demiryolları grubunu temsil ediyor.
Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi, Çin ve projeye katılan 140 ülke arasında yeni iş birliği fırsatlarını teşvik etmeyi amaçlarken, bu ilişkiler çatışma yerine diyalog, iş birliği ve karşılıklı öğrenme ilkesine dayanıyor.
Projedeki ilk Afrika ülkesi Fas
Fas’ın söz konusu anlaşma ile projeye katılan Afrika’daki ilk ülke.   
Proje adındaki “Kuşak” İpek Yolu Ekonomik Kuşağını, “Yol” ise 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu'nu ifade etmekte.
Çin, Tarihi İpek Yoluna atıflar yaparak, dünya toplumları hafızasındaki olumlu imaja yatırım yapmakta. OBOR'un içeriğinde; üye devletler arasında demir kara ve dijital bağlantılar, köprüler, petrol ve doğal gaz boru hatları, lojistik üsler, enerji santralleri, hava alanları ve limanlar gibi büyük tesisler yer almaktadır. Projenin İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Deniz İpek Yolu olarak iki kısmı vardır. Kara güzergahında 6 koridor bulunuyor. Bunlar:
1. Çin - Hindiçini Yarımadası Ekonomik Koridoru (CICPEC)
2. Çin - Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC)
3. Çin - Orta Asya - Batı Asya Ekonomik Koridoru (CCWAEC)
4. Bangladeş - Çin - Hindistan - Myanmar Ekonomik Koridoru (BCIMEC)
5. Çin - Moğolistan - Rusya Ekonomik Koridoru (CMREC)
6. Yeni Avrasya Kara Köprüsü Ekonomik Koridoru (NELBEC)
Modern ipek yolu olarak da anılan projenin kara ayağını oluşturan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ile Çin'den, Kazakistan ve Moğolistan'dan başlayarak Rusya ve İran üzerinden Avrupa'ya ulaşacak şekilde demir yolu bağlantıları oluşturulması ve bölge ülkeleri ile ticareti artırıcı ve kolaylaştırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi öngörülmekte. Bu şekilde, Çin'in az gelişmiş iç bölgelerinin kalkınmasına katkı sağlanması beklenmekte.



Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
TT

Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)

Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.

ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.

Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.

frgty6u7
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)

İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.

Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.

Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.

dfrgty6
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)

Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.

Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.

Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.

Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.

Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.

Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.

Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.

Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.