ABD'nin ilk Türk Belediye Başkanı Tayfun Selen, New Jersey'de bölge başkanlığına seçildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'nin ilk Türk Belediye Başkanı Tayfun Selen, New Jersey'de bölge başkanlığına seçildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'de ilk defa belediye başkanlığı görevine getirilen Türk asıllı Amerikan vatandaşı Tayfun Selen, New Jersey Morris Bölge Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.
Türk toplumunun en yoğun yaşadığı New Jersey eyaletinin 500 binden fazla nüfusa sahip Morris Bölge Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliğiyle seçilen Tayfun Selen, yemin ederek görevine başladı.
Tören sonrası konuklara hitap eden Türk yönetici, 25 sene önce İstanbul'dan ABD'ye gelmiş bir göçmen olduğunu, ilk yıllarında "tutunmak ve tecrübe kazanmak için" ayrım gözetmeden her işte çalıştığını dile getirdi.

Aynı zamanda mimar ve iş adamı olan Selen, "Kısa süre sonra çalıştığım işlerde yöneticilik pozisyonuna yükseldim. Bu benim çok özel yeteneklere sahip olmamdan değil, Amerika'nın bana bu fırsatı vermesinin sonucuydu" ifadesini kullandı.

Kur'an-ı Kerim'e el basarak yemin etti
Amerikan yasalarına uygun şekilde diğer üyelerin Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil'e el basarak yemin ettiği törende Türk kökenli Tayfun Selen, eşi Tülin Selen'in tuttuğu Kur'an-ı Kerim'e el basarak yeminini gerçekleştirdi.
39 küçük ilçenin bağlı olduğu Morris Bölge Yönetim Merkezi'nde gerçekleşen devir teslim törenine 7 kişilik ekibiyle katılarak yönetimi devralan Selen, devamında gerçekleşen ilk yönetim kurulu toplantısına bölgenin en üst yöneticisi olarak başkanlık etti. 

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden 1992'de mezun olan 50 yaşındaki Selen, 1996'da ABD'ye yerleşerek 2017'de, yaşadığı, 12 bin nüfuslu Chatham'da önce belediye meclisine ardından da belediye başkanlığına seçilmiş, ABD'de bu göreve gelen ilk Türk olarak tarihe geçmişti.
Başkanlığına seçildiği Morris Bölge Yönetim Kurulunda bir önceki dönem üye olarak da görev alan Selen aynı zamanda, haziran ayında yapılacak ön seçimlerde New Jersey 11. Bölgeden Cumhuriyetçi Parti'nin Kongre üyesi adaylığına seçilmek için kampanya yürütüyor.



İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir, meslektaşlarına, İran'ın nükleer programına yönelik İsrail ve ABD'nin saldırıları sonrasında artık “nükleer eşikte” bir ülke olmadığını söyledi. Bu bilgi, dün “Times of Israel” gazetesine verdiği demeçte, konuyla ilgili bilgisi olan bir kaynak tarafından doğrulandı.

Zamir, İran'ın nükleer programının bir kısmını hala elinde tutuyor olabileceğini, ancak kaynağa göre, ülkenin uğradığı zararlar, aralarında iki önemli bilim insanının öldürülmesi, önemli nükleer tesislerin saldırıya uğraması ve diğer üretim ve silahlanma unsurlarının tahrip edilmesi nedeniyle, programın yıllarca gerilediğini belirtti.

Bu açıklamalar, İran'ın Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İsrail ve ABD'nin bombardımanlarından zarar gören nükleer tesis ve malzemeleri denetleme talebini reddetmesinin ardından geldi.

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Arşiv-Reuters)

Bu arada İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, orduya İran'ın nükleer silah elde etme çabalarını engelleme talimatı verdiğini açıkladı. Katz, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın Gazze'de savaşı başlatan saldırısının ardından İsrail'in düşmanlarının “dokunulmazlığının” sona erdiğini belirtti.

Katz, “X” sitesinde yaptığı paylaşımda, “İsrail ordusuna, İran'a karşı İsrail'in hava üstünlüğünü korumayı, nükleer ilerlemeyi ve füze üretimini engellemeyi ve İran'ın İsrail'e karşı terörist faaliyetlerini desteklemesine yanıt vermeyi içeren bir eylem planı hazırlaması talimatını verdim” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun İran'a karşı 12 gün süren harekatında alınan önlemleri özetleyen Katz, “Bu tür tehditleri bertaraf etmek için düzenli olarak çalışacağız” dedi.

Katz, “Tahran'da kesik başlı yılanın başına şunu söylemek istiyorum: Esed'in yükselişi, İsrail'in yeni politikasının sadece bir başlangıcıydı ve 7 Ekim'den sonra dokunulmazlık sona erdi” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gidon Sa'ar ise İran'a saldırarak “İsrail, kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik acil bir tehdide karşı son anda harekete geçti” ifadesini kullandı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)

İsrail ve İran, 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğuyla ateşkesle sona eren savaşta zafer ilan etti.

İsrail, 13 Haziran'da İran'a karşı ilk saldırıyı başlattı. İsrail'e göre İran'ın üst düzey askeri komutanlarına, nükleer bilim adamlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına yönelik kapsamlı saldırı, Tahran'ın Yahudi devletini yok etme planını gerçekleştirmekten alıkoymak için gerekliydi.

İran, İsrail'in saldırılarına 500'den fazla balistik füze ve yaklaşık bin 100 insansız hava aracı fırlatarak yanıt verdi. Şarku’l Avsat’ın Sağlık yetkilileri ve hastanelerden aktardığına göre İran'ın füze saldırıları İsrail'de 28 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bazı füzeler konut binalarını, iki üniversiteyi ve bir hastaneyi vurarak ağır hasara yol açtı.

İran, nükleer silah sahibi olma çabalarını yalanlasa da uranyumu barışçıl olmayan seviyelere kadar zenginleştirmiş, uluslararası müfettişlerin nükleer tesislerini denetlemesini engellemiş ve balistik füze kapasitesini artırmıştı.