ABD, Britanyalı güzellik kraliçesine "Suriye'de doğduğu için" vize vermedi

Birleşik Krallık'a 2013'te giden Leen Clive, cinsiyet eşitliği ve sığınmacı haklarına dair kampanyalar da düzenlemişti (Instagram / @leen_clive)
Birleşik Krallık'a 2013'te giden Leen Clive, cinsiyet eşitliği ve sığınmacı haklarına dair kampanyalar da düzenlemişti (Instagram / @leen_clive)
TT

ABD, Britanyalı güzellik kraliçesine "Suriye'de doğduğu için" vize vermedi

Birleşik Krallık'a 2013'te giden Leen Clive, cinsiyet eşitliği ve sığınmacı haklarına dair kampanyalar da düzenlemişti (Instagram / @leen_clive)
Birleşik Krallık'a 2013'te giden Leen Clive, cinsiyet eşitliği ve sığınmacı haklarına dair kampanyalar da düzenlemişti (Instagram / @leen_clive)

ABD'nin Britanyalı bir güzellik kraliçesine Suriye doğumlu olduğu gerekçesiyle vize vermediği öne sürüldü.
East Yorkshire'daki Hessle bölgesinde yaşayan Leen Clive, ABD'de düzenlenecek Mrs. World güzellik yarışmasında Birleşik Krallık'ı (BK) temsil edecekti.
Ulusal Sağlık Sistemi'nde stajyer doktor olarak çalışan 29 yaşındaki Clive, Las Vegas şehrinde 15 Ocak'ta düzenlenecek yarışmaya seyahat edebilmek için ailesine vize verildiğini fakat Şam'da doğduğu gerekçesiyle kendine vize verilmediğini savundu.
Clive, "Britanya pasaportuyla başvuru yaptım. Britanya'yı temsil ediyorum ve Britanya vatandaşıyım. Dolayısıyla ABD'ye girişime izin verilmeyeceği hiç aklıma gelmezdi" dedi.
Yarışmacı, "Eşime ve bebeğime vize verildi fakat bana verilmedi. Tek farksa benim doğum yerim" diye konuştu.
Kendisine zamanında vize verilmesi ve "sağduyulu" davranılması için ABD Büyükelçiliği'ne çağrıda bulunan Clive, "Hâlâ umutluyum. Zamanın azaldığının farkındayım fakat Büyükelçilik'ten biri başvuruma bakarsa durum değişebilir" ifadelerini kullandı. 
Vize kayıtlarının yasalar gereği gizli tutulduğunu belirten ABD'li yetkililerse bireysel başvurularla ilgili yorum yapılamayacağını bildirdi. 
ABD yönetiminin internet sitesinde, "devlet destekli terörizmin" mevcut olduğu ülkelerin yurttaşlarının, vize başvurusu yapmaları halinde bir konsolosluk görevlisi tarafından incelemeye tabi tutulacağı bilgisi bulunuyor. Listede söz konusu ülkeler arasında Suriye de yer alıyor.
Independent Türkçe, BBC, RT



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe