Küresel uzmanlar: Riyad'daki Uluslararası Madencilik Konferansı, yeni bir bölgesel madencilik merkezi oluşturmak için fırsat

Teknoloji, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın ana konularından biri olacak (Şarku’l Avsat)
Teknoloji, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın ana konularından biri olacak (Şarku’l Avsat)
TT

Küresel uzmanlar: Riyad'daki Uluslararası Madencilik Konferansı, yeni bir bölgesel madencilik merkezi oluşturmak için fırsat

Teknoloji, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın ana konularından biri olacak (Şarku’l Avsat)
Teknoloji, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın ana konularından biri olacak (Şarku’l Avsat)

Dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda maden uzmanı, 11-13 Ocak tarihleri arasında Riyad'da yapılacak olan Uluslararası Madencilik Konferansı oturumlarının gündeminin gerçekten de madencilikle ilgili beklentileri araştıran ve maden çalışmalarında gelişimin önünü açan bir diyalog platformu oluşturacağını vurguladı.
Gold & Minerals CEO'su Brian Hosking, “Madencilik Konferansı Ortadoğu, Asya ve Afrika bölgelerinin büyük fırsatlarını ve potansiyellerini vurgulayacak. Maden bakımından zengin Arap kalkanı ve Tetis-Avrasya maden kuşağı, dünyanın artan maden ve metal talebinin büyük bir bölümünü karşılama yetenekleriyle bilinir. Bu madenler günümüzde ve önümüzdeki yıllarda büyük talep görecek” dedi.

Yeni bir maden merkezi için büyük umutlar
Uluslararası Madencilik Konferansı'nın açılış konuşmacısı ve Kanadalı Ivanhoe Mines şirketinin kurucusu ve eş-CEO'su Robert Friedland, “Madencilik endüstrisi, dünyanın daha sürdürülebilir bir geleceğe geçişi için bir mihenk taşıdır. Çünkü gelişmekte olan madencilik alanları bu dönüşümde hayati bir rol oynar, güvenliğin sağlanmasına ve maden ve metal arzının çeşitlendirilmesine yardımcı olur” dedi.
Ünlü jeolog ve Ekonomik Jeologlar Derneği üyesi Douglas Kerwin, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın oturumları ve etkinlikleri aracılığıyla birçok olumlu noktaya ulaşma arzusunu dile getirdi. Kerwin, “Şüphesiz böyle bir konferans, bu ülkelerin sektör liderleri ve hükümetlerinin, kaynakları hızlı ve sorumlu bir şekilde en iyi nasıl geliştirileceğini tartışmak için ideal bir platform” dedi.

Yeni teknolojik madenler
Teknoloji, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın ana konularından biri olarak belirlendi. Konferansın odak noktası, hem geleceğin madenlerini mümkün kılacak yeniliklere hem de düşük karbonlu bir geleceğe yol açan teknolojileri üretmek için acilen ihtiyaç duyulan ürünlere odaklanacak.
Operasyonel en iyi uygulamalar konusunda madencilik sektörüne tavsiyelerde bulunan Development Partners Institute Başkanı Bay Peter Bryant yaptığı konuşmada, Uluslararası Madencilik Konferansı'nın yeni bir bölgesel madencilik merkezi oluşturmak için mükemmel bir fırsat olduğunu söyledi.
Rosso Asset Management'ın başkanı ve baş yatırım sorumlusu Warren Irwin, enerji geçişinin yeni maden ve metallerin üretimi için milyarlarca dolarlık yatırım gerektireceğini söylüyor. Uluslararası Madencilik Konferansı, Asya, Afrika ve Orta Doğu'da gelişmekte olan ekonomilerin kullanılmayan geniş maden zenginliğini geliştirmek için karşılıklı olarak yararlı yollar bulmak için üreticiler ve yatırımcılar için çok ihtiyaç duyulan bir buluşma noktası sağlıyor.

Sürdürülebilir madencilik
Londra'daki Dünya Altın Konseyi CEO'su David Tait'e göre, Uluslararası Madencilik Konferansı şu anda madencilik sektörünün enerji geçişinin başarısına katkıda bulunma stratejisindeki en önemli olaydır.
Tait, “Madencilik bu artan ihtiyaç ışığında bile sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde olmalı. Küresel düşük karbon ekonomisi daha fazla madene ihtiyaç duyacak. Bunu başarmak, madencilik şirketleri, yatırımcılar, hükümetler ve topluluklar arasında daha fazla işbirliği ve bilgi ve deneyim alışverişini gerektirecektir” açıklamasında bulundu.

Zengin gündem ve özel tartışma oturumları
Konferansın ilk günü, 11 Ocak'ta Madencilik sektörüyle ilgili bakanların yuvarlak masa toplantısıyla başlayacak. Konferansın ikinci günü, 12 Ocak'ta bir genel kurul oturumu ve Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif'in açılış konuşmasıyla başlayacak. Bu iki oturum, paydaşlar ve ortaklar arasında ikili tartışmalara olanak sağlayacak. Konferansın son günü olan 13 Ocak'ta Suudi Arabistan başlıklı bir oturum düzenlenecek.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.