Brezilya'da teknelerin üzerine kaya düşmesi sonucu ölenlerin sayısı 7'ye yükseldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Brezilya'da teknelerin üzerine kaya düşmesi sonucu ölenlerin sayısı 7'ye yükseldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Brezilya'nın Minas Gerais eyaletinde, turistlerin gezinti yaptığı teknelerin üzerine büyük bir kaya parçası devrilmesi sonucu ölenlerin sayısı 7'ye çıktı.
Minas Gerais İtfaiyesinden yapılan açıklamada, Capitolio kentinde büyük bir kaya parçasının turistleri taşıyan teknelerin üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 7'ye yükseldi.

Kaybolan kişi sayısının da 3 olduğu, kayıp kişilerin kayanın doğrudan üstüne düştüğü Jesus isimli teknede bulunduğu kaydedildi.

Görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle durdurulan arama çalışmalarının yarın devam edeceği bildirildi.
Ülke basınında çıkan haberlerde, hayatını kaybeden 3 kadın, 4 erkeğin kimliğinin henüz tespit edilemediği belirtildi.

Kayıp olarak bildirilen 20 kişiden 16'sının hastanelerde olduğu ortaya çıktı
Öte yandan EPTV kanalına konuşan Minas Gerais İtfaiye Departmanı Sözcüsü Pedro Aihara, kayıp olduğu açıklanan 20 kişiden 16'sının, eyalet hastaneleriyle temasa geçildikten sonra bulunduğunu söyledi.
Aihara, kazanın ardından birçok kişinin eyaletteki çeşitli hastanelere yöneldiğini ve çapraz listeleme yapılmadığı için 20 kişinin kayıp olarak görüldüğünü belirtti.
Kayıp olarak görünenlerin çoğuna ulaşıldığını söyleyen Aihara, "Tam anlamıyla kayıp olan kişiler, kayanın isabet ettiği iki tekneden biri olan Jesus isimli teknede olanlardı. Kaya düştüğünde 2'si doğrudan, 2'si dolaylı olarak 4 tekneyi etkiledi. Jesus isimli tekne, 4 kişinin bulunduğu en çok kaybın olduğu tekne" ifadelerini kullandı.
Brezilya'nın güneydoğusundaki Minas Gerais eyaletine bağlı Capitolio kentinde bulunan Furnas Gölünde, turistlerin tekne gezintisi yaptığı sırada dev bir kaya parçası oradan geçen teknelerin üzerine devrilmişti.
Görüntüleri sosyal medyada hızla yayılan kazaya neyin sebep olduğu henüz belirlenemedi.
Uzmanlar kayanın, üzerinde oluşan bir su hortumu sebebiyle veya Minas Gerais'in son günlerde şiddetli sağanaklara maruz kalmasının tetiklediği erozyon nedeniyle düştüğünü tahmin ediyor.



Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
TT

Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)

Bilim insanları uyarıcı bir madde olan betel cevizinin kullanımına dair en eski kanıtı buldu. Tayland'daki 4 bin yıllık insan kalıntılarında keşfedilen maddenin, ritüel amaçlar taşıdığı düşünülüyor.

Palmiye ailesinden olan betel cevizi ağacı, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları'nda yetişiyor. Yaprakları ve kireçtaşı macunuyla çiğnenerek tüketilen ceviz, dişte koyu, kırmızımsı kahverengi veya siyah lekeler bırakıyor. 

Kişiye uyanıklık, enerji, öfori ve rahatlama hissi veren bu psikoaktif madde, Tayland'ın kentlerinde artık kullanılmasa da kırsal bölgelerinde hâlâ yaygın. Kafein, alkol ve nikotinden sonra dünya genelinde en çok kullanılan 4. psikoaktif madde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi Tunç Çağı Taylandı'ndan kalma 4 bin yıllık diş örneklerini inceleyerek betel cevizinin tüketimine dair en eski kanıtları ortaya çıkardı. 

Bölgedeki arkeolojik kazı alanlarında betel cevizi kabukları, bazı iskeletlerde bu bitkiyi çiğnemenin göstergesi olabilecek kahverengi veya siyah lekeli dişler bulunmuştu. 

Ancak hakemli dergi Frontiers in Environmental Archaeology'de yayımlanan yeni çalışmada, maddenin her zaman dişlerde leke bırakmadığı tespit edildi. 

Bilim insanları kazı alanı Nong Ratchawat'taki 6 kişiye ait kalıntılardan toplam 36 diş örneği alarak bunları sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi adlı bir yöntemle inceledi. 

Dişlerin hiçbirinde bitkinin kullanımını işaret eden koyu renkler yoktu ancak bir kadından alınan üç örnekte, betel cevizindeki ana psikoaktif bileşenler olan arekolin ve arekaidin saptandı.

Araştırmacılar diş taşında bu bileşiklerin bulunmasının, uzun süreli kullanım anlamına geldiğini belirtiyor. 

Bilim insanları maddeyi hâlâ kullanan kişilerle yaptıkları görüşmelere dayanarak betel cevizi çiğnemenin birtakım geleneksel inançla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. 

Makalenin yazarlarından Piyawit Moonkham "İnsanlar betel cevizini özellikle hasat mevsiminde, tanrılardan pirinç ekimi ve çeltik tarlaları için yardım istemek amacıyla ruhlara adak olarak kullanıyordu" diyerek ekliyor:

Geleneksel bitki kullanımının kültürel bağlamını daha geniş bir şekilde anlamak istiyoruz. Psikoaktif, tıbbi ve törensel bitkiler genellikle uyuşturucu gibi görülse de binlerce yıllık kültürel bilgi, manevi uygulama ve topluluk kimliğini temsil ediyor.

Ağız sağlığına verdiği zarardan dolayı Tayland'da 1940'lardan itibaren yoğun bir şekilde engellenmeye çalışan betel cevizi, kırsal bölgelerde hâlâ popüler olsa da şehirlerde ve genç nesiller arasında yaygın değil. 

Chiang Mai Üniversitesi'nden Moonkham bu nedenle bitkiyle ilgili çalışmaların çoğunlukla olumsuz etkilerine odaklandığını söylüyor. Ancak yeni çalışmanın, betel cevizinin kültürel önemine ışık tutabileceğini umuyor.

Moonkham maddenin etkileri hakkında da şu ifadeleri kullanıyor:

Ben de denedim ve tüm vücudu rahatlatırken bazı duyuları harekete geçiriyor... Sanırım kahve veya tütün içtiğimizde verdiğimiz tepkiyle aynı.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, CNN, Frontiers in Environmental Archaeology