Hollanda'da 299 gün sonra hükümet resmen kuruldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hollanda'da 299 gün sonra hükümet resmen kuruldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hollanda'da 15-17 Mart 2021'de düzenlenen genel seçimden 299 gün sonra hükümet resmen kuruldu.
Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisi'nden (CU) oluşan dört partili yeni koalisyon hükümeti göreve başladı.
VVD lideri Mark Rutte'nin belirlediği yeni kabine üyeleri, Lahey'deki Noordeinde Sarayı'nda Kral Alexander ile görüşerek yemin etti. Kral ile yapılan yemin töreni televizyon kanallarında canlı yayımlandı.
Bakanlar Kurulu üyelerinin sarayın bahçesinde Kral ile toplu fotoğraf çekiminin ardından bakanlıklarda devir teslim törenleri düzenlenecek.
Rutte'nin başbakanlık ve koalisyondaki diğer 3 partiden belirlenen isimlerin başbakan yardımcılığı yapacağı yeni hükümette, 19 bakan ve 9 devlet bakanı yer alacak.
Dört partinin daha önce vardığı anlaşmaya göre, VVD 8 bakan ve 3 devlet bakanlığı, D66 6 bakan ve 3 devlet bakanlığı, CDA 4 bakan ve 2 devlet bakanlığı, CU ise 2 bakan ve 1 devlet bakanlığı alacak.
Buna göre, VVD’den Liesje Schreinemacher Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanlığı, Dilan Yeşilgöz-Zegerius Adalet ve Güvenlik Bakanlığı, Dennis Wiersma İlk ve Ortaokul Bakanlığı, Mark Harbers Altyapı ve Su İşleri Bakanlığı, Micky Adriaansens Ekonomi ve İklim Bakanlığı, Christianne van der Wal Doğa ve Azot Bakanlığı, Conny Helder Uzun Süreli Bakım ve Spor Bakanlığı, D66’dan Frank Weerwind Yasaları Koruma Bakanlığı, Robbert Dijkgraaf Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanlığı, Sigrid Kaag Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı, Kajsa Ollongren Savunma Bakanlığı, Rob Jetten İklim ve Enerji Bakanlığı, Ernst Kuipers Sağlık, Refah ve Spor Bakanlığı, CDA'dan Wopke Hoekstra Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, Hanke Bruins Slot İçişleri Bakanlığı, Hugo de Jonge Konut ve Mekansal Planlama Bakanlığı, Karien van Gennip Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, CU’dan ise Henk Staghouwer Tarım, Doğa ve Gıda Bakanlığı ve Carola Schouten da Başbakan Yardımcılığı ve Yoksulluk Politikası, Katılım ve Emeklilik Bakanlığı görevini üstlenecek.
Devlet bakanlarıyla birlikte kabinenin 14 üyesi kadınlardan oluşuyor.
Kovid-19 testi pozitif çıkan ve karantinada olan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Kaag yemin törenine çevrim içi katıldı.
Ülkede İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana hükümetsiz en uzun dönem yaşandı.

Aileleri Türkiye'den göç eden iki siyasetçi kabineye girdi
Aileleri Türkiye'den Hollanda'ya göç eden iki siyasetçi de kabineye girdi. VVD partisi milletvekili Dilan Yeşilgöz-Zegerius Adalet ve Güvenlik Bakanı olurken, D66 partisi üyesi Günay Uslu da Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanlığına bağlı Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı oldu.
Kültür tarihçisi olan ve Amsterdam Üniversitesinde Kültür ve Tarih Araştırmacısı olarak görev yapan Uslu, çeşitli müzelerin yönetim kurulunda yer alıyor.
PKK sempatizanı olarak bilinen Yeşilgöz-Zegerius'un ise sosyal medyada PKK terör örgütünün Suriye uzantısı olan PYD/YPG'yi destekleyen ve öven paylaşımları olmuştu. Yeşilgöz-Zegerius, 2018 yılında VVD partisinden milletvekili olduğu dönemde, Hollanda Parlamentosu'nun, 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını tanıyan tasarısını desteklemişti.
Yeşilgöz-Zegerius, ülkede hukuk eğitimi olmayan ilk Adalet ve Güvenlik Bakanı olarak tarihe geçti.

Aynı partilerden oluşan koalisyon hükümeti vergi skandalı nedeniyle istifa etmişti
Ülkede aynı partilerden oluşan koalisyon hükümeti vergi dairesinin gelir incelemesi sisteminde hukuka aykırılık yapıldığı gerekçesi ile 15 Ocak 2021'de istifa etmişti.
Hollanda'da 2017'de yapılan genel seçimlerden 225 gün sonra dört partili koalisyon hükümeti kurulabilmişti.



Trump’ın üçlü zirve hamlesi: Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?

Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
TT

Trump’ın üçlü zirve hamlesi: Ukrayna savaşını bitirebilecek mi?

Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)
Görüşme tarihi henüz açıklanmadı ama Putin ve Trump'ın gelecek hafta bir araya gelebileceği belirtiliyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'yle görüşmeyi planlıyor. 

Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, bugün yaptığı açıklamada, gelecek günlerde Putin-Trump zirvesinin düzenlenmesi için ABD'yle uzlaşma sağlandığını söyledi. 

Zelenski'yle görüşme planına dair henüz detay paylaşılmadı. Kremlin'in üçlü görüşmeyi kabul edip etmediği bilinmiyor. Uşakov, "Öncelikle Trump'la görüşmek istediklerini" belirtti.

Seçim kampanyasında "24 saatte barışı sağlama" vaadiyle gündem olan Trump'ın bu görüşmeler neticesinde çatışmalara son verip veremeyeceği tartışılıyor. 

CNN'in analizinde, Ukrayna savaşının Putin için bir rejim devamlılığı ve ulusal kimlik meselesine dönüştüğüne dikkat çekiliyor. Bu yüzden Trump'ın sunduğu herhangi bir teşvikin, Moskova'nın savaş mantığını değiştirmeye yeterli olmayabileceği belirtiliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan David Salvo şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Washington'da Kremlin'in bu savaşa ne kadar derinden bağlı olduğunu bazen tam kavrayamıyoruz. Putin rejiminin meşruiyeti bu savaşın sürdürülmesine ve Rusya'nın şartlarında sonuçlandırılmasına bağlı. Ekonomi bile savaş üzerine inşa edildi.

Gerçekleşirse Trump-Putin zirvesi, savaşın başladığı 2022'den bu yana en kritik diplomatik temas olacak. Analizde, bunun Putin'e uluslararası meşruiyet kazandırabileceği ve Moskova'nın ateşkes vaadiyle Ukrayna'nın doğusundaki askeri operasyonlara odaklanabileceği yazılıyor. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da bu hafta Moskova'da Putin'le görüştü. Kremlin ve Washington, görüşmelerin yapıcı geçtiğini söylüyor.

Diğer yandan New York Times'ın analizinde sözkonusu görüşmede nelerin müzakere edildiği konusunda Kiev'in bilgilendirilmediği belirtiliyor. 

Ayrıca Trump'ın Avrupa ülkelerini devre dışı bırakarak doğrudan liderler arası müzakere yöntemine başvurmasının Brüksel'i endişelendirdiği yazılıyor. Avrupa'nın barış sürecine dahil edilmemesinin, NATO ittifakı içindeki koordinasyonu zayıflatma riski taşıdığına da dikkat çekiliyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times