Andrew Garfield: Eve Dönüş Yok'ta Örümcek-Adam yalnızlıktan kurtuldu

İnanılmaz Örümcek-Adam (Amazing Spider-Man) filmlerinde ikonik karakteri Andrew Garfield canlandırmıştı (Sony Pictures)
İnanılmaz Örümcek-Adam (Amazing Spider-Man) filmlerinde ikonik karakteri Andrew Garfield canlandırmıştı (Sony Pictures)
TT

Andrew Garfield: Eve Dönüş Yok'ta Örümcek-Adam yalnızlıktan kurtuldu

İnanılmaz Örümcek-Adam (Amazing Spider-Man) filmlerinde ikonik karakteri Andrew Garfield canlandırmıştı (Sony Pictures)
İnanılmaz Örümcek-Adam (Amazing Spider-Man) filmlerinde ikonik karakteri Andrew Garfield canlandırmıştı (Sony Pictures)

Amerikalı aktör Andrew Garfield, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'taki (Spider-Man: No Way Home) sahneleri çekerken "ortanca kardeş" olmanın yaşattığı hisleri duygusal biçimde anlattı. 
Son Marvel filminde çoklu evren sayesinde daha önce ikonik karakteri canlandıran Tobey Maguire ve Andrew Garfield, Marvel Sinematik Evreni'nin genç yıldızı Tom Holland'a eşlik etti. Filmde kahramanlar; Doctor Octopus, Electro ve Green Goblin gibi kötü karakterlere karşı birlik oldu. 
Entertainment Tonight'a verdiği röportajda kendisi gibi Örümcek-Adam'ı canlandıran diğer iki aktörle bir araya gelme fırsatı elde etmekten memnun olduğunu dile getiren Garfield şunları söyledi:
"Gerçek Örümcek-Adam kahramanım Tobey Maguire ve Tom Holland'ın parlak, inanılmaz, yetenekli, komik, tatlı Örümcek-Adam'ının yanında kostüm giyme ve ortanca kardeş olma fırsatım oldu."
Aktör, Örümcek-Adam'ın genel olarak yalnız bir süper kahraman olarak bilinmesinden söz ederek üç oyuncunun bir araya gelmesiyle karakterin yalnızlığının çözüldüğünü ifade etti. Garfield şunları ekledi:
"Ve daha önce evrende kendisini çok yalnız hisseden bu üç adam birdenbire asla yalnız olmadıklarının ve aslında orada bir kardeşlik olduğunun farkına varıyor."
Garfield ve Maguire'ın yönetmen Jon Watts'la birlikte filmi görmek için bir araya geldikleri sırada çekilen fotoğraf da sosyal medyada viral oldu. 
Yıldız isimler salona girerken kalabalığın vereceği tepkiyi merak ettikleri için bir araya gelse de daha sonra karar değiştirerek filmi sonuna kadar izlemiş.

Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok sinemalarda izlenebilir. 
Independent Türkçe, Entertainment Tonight, Screenrant



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe